Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/686 E. 2022/777 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/686
KARAR NO: 2022/777
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/1125 Esas
KARAR NO: 2022/88
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
DAVA: Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müflis …, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/893 Esas sayılı dosyasından konkordato mühleti talep ettiğini, 28/09/2018 tarihinde şirkete 3 ay geçici mühlet verildiğini, 27/12/2018 tarihli duruşmada geçici mühletin 2 ay uzatılmasına karar verildiğini, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 21/02/2019 tarihinde … hakkında kesin mühlet talebini reddettiğini ve şirketin iflasına karar verdiğini, müflis … Sanayi Şirketinin, müvekkili bankanın Çorlu/Tekirdağ Ticari şubesiyle 15/01/2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzaladığını, anılan sözleşmenin 11. maddesine göre, müşterinin ve kefillerin banka nezdinde bulunan tüm hesapları ile menkul kıymetleri, müşteri lehine gelmiş gelecek havaleler, alacakları, her nam altında olursa olsun adına ödenecek hibe ve ödemeler üzerinde rehin hakkı bulunmakta olup, İflas Müdürlüğü’nün 22/12/2021 tarihli kararı gereğince müvekkili bankanın borçlu olmadığını talep etme zorunluluğu doğduğunu, belirterek Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … Esas müdürlüğünce 22/12/2021 tarihinde verilen karar sebebiyle borçlu olmadığının tespitine yargılama bitene kadar ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Somut davada davacı taraf iflas iflas idaresi müdürlüğünün kararı uyarınca karar kapsamında menfi tespit talebinde bulunmuş ise de açılan dava İİK 72. madde ve HMK’nun 106. maddesi anlamında bir tespit davası sayılmasının olanağı yoktur çünkü davacı Genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı müflis şirketten kredinin teminatı olarak aldığı çeklerin kredi borçlusu sözleşmenin tarafı şirketin iflas etmesi nedeniyle iflas müdürlüğünün İİK 184. maddesi kapsamında bu karardan bir anlamda muaf tutulmasını talep etmiştir. Davacı kredi ilişkisi kapsamında zaten alacaklı konumda olup sözleşmenin taraf olmayan iflas idaresine karşı menfi tespit talebinde bulunması abesle iştigal eder. Davacı esasen şirketin konkordato sürecinde Çeklerin tedbiren iadesi talebinin ara kararla red edildiği devam eden süreçte konkordato talebinin reddi ve iflasın karar verilmesi sonrasında iflas müdürlüğünce İİK’nun 184. maddesi İflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer. Hükmü gereğince işlem yaptığı anlaşılmış olup müdürlük yasa kapsamında çeklerin iadesini talep ettiği görülmüş ve sıra cetveline esas olmak üzere alacakılar arasında eşitliği sağlamak adına bu işlemi yaptığı gibi artık konkordato mahkemesince verilen tedbir red kararının da geçerliliği kalmadığı gibi iflas müdürlüğünün bu işlemine karşı davacının İİK 16. madde kapsamında İcra Hukuk mahkemesine başvurması gerekirken görevli olmayan mahkememizde bu başvuruyu yapması yerinde görülememiştir. Kaldı ki kredi borçlusu şirketin iflas idaresine sunduğunu, iflas idaresi şirket yetkilisinin talebini kabul ettiğini, İflas idaresinin kararına karşı Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/337 Esas sayılı dosyasından şikayet yoluna başvurulduğunu, şikayetin reddedildiği de anlaşılmıştır. Sonuç olarak açılan davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, görevli mahkememin Bakırköy İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; iflas idaresinin işlemlerine karşı şikayet hakkında verilen kararın kesin olduğu bu nedenle davacı bankanın borçlu olmadığının tespiti istemli bu davanın açıldığı, İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, icra müdürlüğünün yetkisini aşan bir karar verdiği, iflas müdürlüğünün kararına dayanak gösterdiği mahkeme kararında çeklere ilişkin tedbire dahi hiç hüküm bulunmadığı ve davacı bankanın alacağının muaccel alacak olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iflas idaresinin 16.05.2019 ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün 22. 12.2021 tarihli karar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair karar verilmiş olup, işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı müflis şirketin 21.02.2019 tarihinde iflasına karar verildiği, davalı şirket ile davacı arasında 15.01.2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/893 Esas sayılı dosyasında davalı şirketle ilgili konkordato davası açıldığı ve iş bu davada tedbirler uygulandığı, konkordato mühleti boyunca davalı tarafından davacıya temlik cirosu ile teslim edilen ve çek tevdi bordrosuyla teslim edilen çeklerin vadesi geldiğinde tahsil edildiği ve davalının da borcuna mahsup edildiği, ancak davalının konkordato döneminde çek bedellerinin kendi tarafına ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bakırköy … İcra Dairesi’nin 22.12.2021 tarihli karar tensip tutanağında müflis şirketin banka uhdesinde bulunan keşide tarihi 28.09.2018 tarihinden sonra olan müşteri çeklerinden karşılığı tahsil olmuş çeklerin bedellerinin iflas müdürlüğü hesabına yatırılması, karşılığı bulunmadığından arkası yazılmış şeklinde iflas müdürlüğüne teslim edilmesi, şirket lehine bankaya gelmiş olan takas mahsup her ne olursa olsun uhdesinde bulunan paraların iflas müdürlüğü hesabına yatırılması, 28.09.2018 tarihinden itibaren şirkete ait tüm hesap ekstrelerinin gönderilmesi aksi takdirde ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına başvurulacağına dair karar verilmiştir. 16.05.2019 tarihli kararda ise, müflis şirketle ilgili yapılacak ödemeler konusunda şirket yetkilisinin yetki verilmiş ise de iflas idaresi kararından sonra müflis şirketin paralarının iflas müdürlüğü hesabında olduğu belirtilmiştir. Bakırköy 1. İcra Mahkemesi’nin 2019/337 Esas sayılı dava dosyası da davacı tarafça icra memur muamelesi şikayet istemiyle açılan davada mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş olup, işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2021 tarih ve 2021/3524 Esas 2021/3013 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun usulden reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu somut olayda, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmeden kaynaklı davacıya temlik edildiği temlik cirosu ile ciro edilen ve çek tevdi bordrosuyla teslim edilen çeklerin tahsil edilerek davalının borcuna mahsup edildiğinin kararlaştırıldığı, Bakırköy … İcra Dairesi’nce 22.12.2021 tarihli karar tensip tutanağı ile her ne olursa olsun davacı şirketin Çorlu şube müdürlüğüne müzekkere yazılarak uhdesinde bulunan paraların iflas müdürlüğü hesabına yatırılmasına, tahsil olmuş çeklerin bedelinin de iflas müdürlüğü hesabına yatırılması yönünde karar ihdas edildiği anlaşılmakla muarazanın giderilmesi ve menfi tespit davası açıldığı sabittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın 4/1.a bendinde Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ile diğer alt bendlerde belirtilen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı ve TTK’nın 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, tacir oldukları çekişmesiz olan davacı ile davalı şirket arasındaki ihtilaf da görevli mahkeme ticaret mahkemesi olup, davacı vekilince sunulan istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın görülmesi ve yargılamanın yapılması için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.3 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2021/1125 Esas, 2022/88 Karar sayılı ve 03/02/2022 karar tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1 a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/06/2022