Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/670 E. 2022/614 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/670
KARAR NO: 2022/614
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2022
NUMARAS: 2022/43 2022/44
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepli dilekçesi ile dava dilekçesi ile; Şubat /2021 tarihinde davalı şirketin organizasyonunda gerçekleşecek 16. Avrasya Boat Show Fuarına katılım için şirketimiz ve davalı şirket arasında 14.10.2021 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirketin bu sözleşme kapsamında 29.10.2020 tarihinde 76.789,57 TL’lik kısmı nakit, 18.12.2020 vadeli 55.000,00 TL bedelli, 17.01.2021 vadeli 55.000,00 bedelli, 16.02.2021 tarihli 55.000,00 bedelli, 18.03.2021 tarihli 55.000,00 bedelli, 17.04.2021 tarihli 55.000,00 bedelli, 17.05.2021 tarihli 45.000,00 TL bedelli 6 adet çek ile toplam 396.789,57 TL karşı tarafa ödeme yaptığını, ancak karşı taraf 20-28 Şubat 2021 tarihinde fuar düzenleme borcunu tek taraflı kararı ile 20-28 Mart 2021 tarihine erteleyerek Ocak 2021’de müvekkil şirkete mektup yoluyla ilettiğini, bu erteleme kararı; sezonun kaçırılması riskiyle karşı karşıya kalınacak olması, ulusal ve küresel ölçekte artarak devam eden Covid-19 pandemisi ve pandemi kısıtlamalarının mevcut olması ve böylesine kısa bir sürede fuara katılacak teknelerin de hazırlanmasının mümkün olamaması sebepleriyle müvekkil şirketçe kabul görmediğini, nitekim karşı taraf ertelediği 20-28 Mart 2021 tarihinde de fuar organizasyonunu gerçekleştiremediğini, 28 Ocak 2022 tarihine gelindiğinde ise müvekkil şirkete gönderdiği elektronik posta ile fuarın 17-24 Aralık 2022 tarihinde gerçekleşeceğini bildirdiğini, 2. Kez tek taraflı olarak ertelenen bu tarihin müvekkil şirket tarafından kabul edilmesi mümkün olmadığını, işbu fuarın yıl sonunda gerçekleştirilmesinden müvekkil şirketçe beklenen hiçbir faydanın bulunmadığını bu yüzden müvekkil şirket, Beyoğlu … Noterliğinden keşide ettiği 28.01.2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile tarafı olduğu katılımcı sözleşmesinden döndüğünü, karşı tarafa ödenen 396.789,57 TL’nin faiziyle birlikte iadesini ve uğranılan zararların tazminini talep edilmesine rağmen karşı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle HMK md. 389 vd. Hükümleri uyarınca karşı taraf aleyhine açılacak alacak ve tazminat davalarına esas olmak üzere; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle müvekkilinin alacağını elde edebilmesi önemli ölçüde zorlaşacağını, tamamen imkânsız hâle geleceğini ve ciddi bir zarar doğacağını, karşı taraf adına kayıtlı menkul, gayrimenkul, hak ve alacaklara ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve İİK md. 257 vd. Hükümleri uyarınca karşı taraf adına kayıtlı menkul, gayrimenkul, 3. Kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerinde müvekkil alacağı miktarında ihtiyati haciz konulmasını talep ettiğini, borçlu firmanın 396.789,57-TL tutarındaki borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemenin 11/02/2022 tarihli ara kararı ile “Alacak iddiasının para alacağı olması, ihtiyati tedbir talep edilen varlıkları dava konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddine ve ihtiyati haciz talebine ilişkin alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle talebin reddine” karar verilmiştir. Verilen ara karara karşı talep eden vekilince yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurularak, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan kanuni şartların somut olayda mevcut olduğu belirterek mahkemenin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 T. 2023/18723 E.-2014/1804 K.) Dosya kapsamına göre, karşı tarafın organizasyonunda 20-28 Şubat 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan 16. Avrasya Boat Show Fuarına, talep edenin katılımı konusunda taraflar arasında, 14.10.2021 tarihli sözleşme imzalandığı, ibraz edilen muhtelif tarihli banka dekontlarına göre, sözleşmede belirtilen çek ödemesi açıklamalı tedbir isteyen tarafça, karşı tarafa toplam 396.789,57 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerin sözleşmede kararlaştırılan fuar katılım ücret bedeli olduğu, fuarın pandemi koşulları nedeniyle belirlenen tarihlerde gerçekleştirilemediği, ikinci kez ertelenerek 17-24 Aralık 2022 tarihine ertelendiği, talep eden vekilince, tarih değişikli kabul edilmediğinden sözleşmeden dönüldüğü karşı tarafa bildirilerek, karşılıksız kalan katılım ücret bedeli kadar ihtiyati haciz kararı ile, karşı taraf adına kayıtlı menkul, gayrimenkul, hak ve alacaklara ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Talep eden tarafça yapılan toplam 396.789,57 TL ödemenin sözleşme kapsamında yapıldığı, fuarın belirlenen tarihlerde Covid salgını nedeniyle yapılamadığı ikinci kez 17-24 Aralık 2022 tarihine ertelenmesi üzerine talep eden tarafça sözleşmeden dönüldüğü dosyaya sunulan sözleşme, banka dekontları, e-posta yazışmaları ve ihtarnameler ile sabittir. Buna göre davacı, taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin mücbir sebebe dayalı feshi ile sözleşme kapsamında ödenen bedelin istirdadı ve bu konuda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. O halde, uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK’nın 136. maddesi uyarınca taraflarca ön görülemeyen olağanüstü durum nedeniyle sözleşme ifasının imkansız hale gelip gelmediği ve davacının sözleşmeden dönme hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu itibarla, davacının, iddialarının ispatlamasının yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir talebi yönünden; İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Geçici Hukuki Korumalar” üst başlığını taşıyan onuncu kısmının 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 389. maddede ihtiyati tedbirin şartlarına yer verilmiş, son cümlede ise, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Bu itibarla tedbir talep edilen karşı tarafın mal varlığı uyuşmazlığın konusu olmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan mal, hak ve alacaklar üzerine de ihtiyati tedbir konulaması mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 bendi uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2022