Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/591 E. 2022/648 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/591
KARAR NO: 2022/648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/544 Esas
KARAR NO: 2022/75
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … poliçe numaralı “İşyerim Paket Sigortası Poliçesi” düzenlenmiş olduğunu, 22.11.2019 tarihinde yani poliçe dönemi içerisinde, sigortalı müvekkilinin iş yerinde, tamir için bırakılmış olan üçüncü şahsa ait … plaka sayılı, … marka … model araçta davacı şirket çalışanı … tarafından enjektör arızası tespiti yapıldığını, araç sahibi ile yapılan görüşme neticesinde araç enjektörlerinin revizyonuna karar verildiğini, enjektörlerin sökülmüş olması sebebi ile iş yeri içerisinde aracı itekleyerek ileri aldığını, aracın otomatik şanzıman olduğundan; kontağı açtığını, enjektör revizyon işlemi ve montaj işlemlerinin tamamlandığını, araç marşına basıldığında aracın çalışıp aniden yüksek gaza kalktığını ve aracın stop ettiğini, araç sahibinin talebi üzerine aracın yetkili servise çekici araç ile götürüldüğünü, nihayetinde müvekkili tarafından masraflar karşılanmak sureti ile hasarlı aracın satın alınmak zorunda kalındığını, meydana gelen hasar sebebi ile daha önce müvekkili tarafından sigorta şirketine başvurulmuşsa da 04.12.2019 tarihli eksper … tarafından düzenlenen rapor ile hasara sebep olan iş yeri çalışanı …’ın 05.01.2008 tarihi itibarı ile “İskelet Doğrultma İşçisi” olarak çalıştığı gerekçe gösterilerek hasarın teminat dışı olduğunun bildirildiği ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, oysa hasara sebep olan iş yeri çalışanı …’ın 2012 yılından bu yana dolayısıyla kaza tarihinde de 7231.06 meslek kodu ile yani “Dizel Motorları Yakıt Pompası Ve Enjektör Ayarcısı” olarak çalıştığını, olaya ilişkin özel olarak Sigorta Ekspertizi … tarafından düzenlenmiş uzman görüşünün sunulduğunu, rapor incelendiğinde de meydana gelen zararın poliçe kapsamında olduğunu, çalışan …’ın bu işte çalışmaya ehil ve yetkin çalışan olduğunu, davalı sigorta şirketinin poliçedeki yükümlülükleri uyarınca müvekkiline (muafiyet tenzilinden sonra) 43.602,31.-TL ödemesi gerektiğinin ifade edildiğini, bu nedenlerle sigorta poliçesindeki yükümlülük uyarınca 43.602,31 TL’nin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığı ve gerekli hiçbir bilgi ve belgenin iletilmediğini, işbu davanın dava şartı noksanlığından ve esas incelemesine girilmeksizin usulden reddi gerektiğini, uyuşmazlık konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde her ne kadar müvekkil sigorta şirketinin tazminat talebini reddettiği belirtilmiş olsa da, söz konusu beyanın hatalı olduğunu, zira tazminat talebini reddeden sigorta şirketinin … Sigorta Şirketi olduğunu, dava dilekçesi ekinde de söz konusu sigorta şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporu delil olarak sunulduğunu, ekspertiz raporunda, davacı sigortalı ile … Sigorta Şirketi arasında tanzim edilen … numaralı 07.03.2019-07.03.2020 vade tarihli Üçüncü Kişilere Karşı Sorumluluk Sigorta poliçesinin mevcut olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle işbu davanın müvekkiline karşı sehven ikame edildiği kanaatinin oluştuğunu, işbu davaya konu işyeri müvekkili şirket tarafından, … nolu 09.08.2019-09.05.2020 vade tarihli İşyerim Paket Poliçesi ile teminat altına alındığını, işbu davaya konuyu … numaralı poliçenin iptal edildiğini, müvekkili şirketin, meydana gelen zararı TTK, poliçe özel ve genel şartları gereğince tazminle yükümlü olmadığını, doğru ihbar yükümlülüğüne ve dürüstlük kurallarına aykırı hareket edildiğinden, müvekkili sigorta şirketinin zararı tazmin sorumluluğunun bulunmadığını, sigorta ettirenin zararın doğmasını önlemeye, azaltmaya ve hafifletmeye yarayacak önlemleri almakla yükümlü olup, bu yükümlülükler yerine getirilmediğinden hasarın teminat dışı olduğunu, başvuruyu kabul manasına gelmemek üzere, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hasar hesabında, iskonto ve muafiyet hükümlerinin uygulanması gerektiğini beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… her ne kadar davacı tarafça … poliçe numaralı “İşyerim Paket Sigortası Poliçesi” kapsamında 22/11/2019 tarihli olay neticesinde meydana gelen hasarın tahsili amacıyla davalı sigorta şirketine başvurulduğu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı iddiası ile sigorta poliçesindeki yükümlülük uyarınca 43.602,31.-TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsili istemli işbu mahkememiz dosyası açılmış ise de; dosyaya sunulan “İşyerim Paket Poliçesi Kökten İptal Ek Belgesi” ile anılan sözleşmenin 30/08/2019 tarihinde iptal edildiği, buna göre işbu davada … Sigorta Anonim Şirketi’nin taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine…” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın dava konusu işyeri paket sigorta poliçesinin iptal edildiğini ve kendilerine sehven husumet yönelttiğini iddia ederek davanın reddini istemiş ise de aynı tarihleri kapsayan yeni bir poliçenin tanzim edildiğini ve davacının davalının sigortası olmaya devam ettiğini ancak bu hususun davacının bilgisi dışında olduğunu ve yargılama dışında aşamasında öğrenildiğini, düzenlenen yeni sigorta poliçesinden davalı tarafça bahsedilmediğini ve eksik araştırma ile karar verildiğini, bir an için davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair kararın yerinde olduğu kabul edilse dahi davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün bulunmadığını belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasında düzenlendiği belirtilen sigorta poliçesi uyarınca meydana gelen hasarın tazmini istemine ilişkindir. … numara iş yerim paket sigorta poliçesinin incelenmesinde 09.08.2019-2020 dönemlerini kapsadığı ve davaya konu hasarın 22.11.2019 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davaya konu hasarla ilgili olarak düzenlenen ekspertiz raporunda, 20.11.2019 günü sigortalının işyerinde … plakalı aracın enjektör montajı sırasında motorun yüksek gaza kalkması ve motoru kilitlemesi ile aracın hasarlandığının anlaşıldığı, hasarın poliçe geçerlilik tarihi içerisinde oluştuğu, hasara sebebiyet veren …’ın 05.01.2008 itibarı ile SGK’lı olarak sigortalı işinde çalıştığı, ancak işe giriş bildirgesi ne göre mekanik ustası değil iskelet doğrultma işçisi statüsünde çalıştığı, hatalı onarım sebebiyle meydana gelen hasarın onarımı için incelenen poliçede hatalı onarım klozu tespit edilemediği bu sebeple genel şartlarının 3-A-8 maddeleri uyarınca ”3. şahıslara ait olup idare, icar veya tevdii sebepleri ile veyahut muhafaza, nakil, tamir edilmek ya işlenmek üzere veya diğer herhangi bir maksatla sigortalının, aile efradının veya müstahdemlerinin ellerinde veya nezaretleri altında bulunan malların uğrayacağı zarar ve ziyandan dolan talepler” hükmü nazara alındığında hasarın teminat dışı olduğu tespitinde bulunulmuştur. Davalı vekilince sunulan deliller arasında yer alan ve bir örneği sunulan ”iş yerim paket sigorta poliçesi kökten ek belgesi (no:1)” belgesinin 30.08.2019 günü saat 18:42 de düzenlendiği, sigorta teminatlarının sigorta poliçesinin başlangıç tarihinden itibaren iptal edildiği belirtilmiş olup, sigortacı veya acentesinin kaşesi kısmında davalı sigorta şirketinin unvanı ile teknik personel … ismi ve sigorta ettiren ad soyad imzası kısmında ise herhangi bir isim yazılı olmadığı ve imzanın yer almadığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, sigorta sözleşmesinin 30.08.2019 tarihinde iptal edildiği ve davalının taraf sıfatının bulunmadığı belirtilerek pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurur iken taraflar arasında düzenlendiği belirtilen 230249748 numaralı 09.08.2019-2020 dönemlerini kapsayacak şekilde düzenlenen iş yerim paket sigorta poliçesi örneği sunulmuş olup, davalı vekili tarafından istinafa cevap dilekçesi sunularak iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yönündeki hiçbiri beyanın kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Davacı, davalının açık muvafakati ile yargılamanın bitimine kadar davasını değiştirebilir veya genişletilir. İstinaf aşamasında ise HMK’nun 357. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalarına dinlenemeyecektir. Dolayısıyla davacı istinaf aşamasında davalının açık muvafakati olsa dahi davasını değiştiremez veya genişletemez. HMK 357 maddesinde ”… bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalarına dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz” hükmü yer almaktadır. ”… ıslah ilk derece mahkemesinde hüküm ifade edeceğinden, bölge adliye (istinaf) mahkemesinde ıslah kabul edilmemiş, buna uygun olarak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalarına karşı tarafın muvafakatiyle dahi bölge adliye mahkemesinin de ileri sürülememesi esası benimsenmiştir .Bölge adliye (istinaf) mahkemesi iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırılığı kendiliğinden gözetilecektir” ( HMK m.357 gerekçesinden) Hüküm verilinceye kadar ise davalının açık muvafakati veya ıslah yolu ile davanın değiştirilmesi veya genişletilmesi halinde yargılamayı yapan mahkeme davanın değiştirilmiş şekli ile inceleyip uyuşmazlığa konu olayı karara bağlayacaktır. Davaya konu somut olayda; yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere davacı vekilince dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen … numaralı iş yerim paket sigorta poliçesine kaynaklı olarak zararın tazmini talep edilmiş, davalı vekilince cevap dilekçesi ekinde yer alan 30.08.2019 tarihli belgesi uyarınca poliçenin iptal edildiği belirtilerek pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde, dava dilekçesinde belirtilmeyen … numaralı poliçeye dayanarak taraflar arasında poliçe sözleşmesinin yenilendiği ve bu nedenle zararın karşılanması gerektiği iddia edilmiş ise de; tüm dosya kapsamı, yargılama aşamasında taraf vekillerince ve mahkemece celep edilen deliller, HMK’nun 357. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde; hasarın oluştuğu 22.11.2019 tarihinde dava dilekçesine konu poliçenin 30.08.2019 tarihinde iptal edildiği ve bu haliyle davalı tarafa husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının Hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2022