Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/410 E. 2022/412 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/410
KARAR NO: 2022/412
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/769
ARA KARAR TARİHİ: 15/02/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletme hakkına sahip olduğunu, ihlalli geçiş hallerinde 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. Fıkrası uyarınca geçiş ücreti ile birlikte dört kat tutarında ceza uygulandığını, davalının …, …, …, … plakalı araçları ile 25/01/2020-29/12/2020 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve/veya otoyollardan ihlalli geçiş yaptığı ve 15 günlük sürede de bedelini ödenmediği için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, geçiş ücretleri yasal 15 günlük süre içerisinde ödenmediğinden muaccel hale geldiği için ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul, araçlar ve banka hesapları üzerine İİK 257.maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARI İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/769 E. sayılı 03/01/2022 tarihli ara kararı ile; “Davacı tarafından ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olmakla dava dilekçesi eklerinde sunulan geçiş listeleri, provizyon sorgu sonuçları ve araç görüntüleri hep birlikte değerlendirildiğinde İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile yaklaşık ispat koşulu sağlandığından borç tutarı (34.986,53 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/1723 E. 2021/1412 K. Sayılı ilamı)” gerekçesiyle % 15 teminat karşılığında ihtiyati haciz talebi kabul edilmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şehirlerarası yük taşıyan, nakliye işiyle uğrayan basit usul vergilendirmeye tabi bir esnaf olduğunu, Davacı yan ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu Projesini işleterek otoyol ve köprü hizmeti verdiğini, müvekkilinin esnaf olması ve Kazancı ise Ticeret Kanunun 11. Maddesinde belirtilen miktarı aşmadığını, müvekkilinin tacir olmadığından dolayı görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkiline sunmuş olduğu hizmet karşılığında talep ettiği ücret, geçiş ücreti olduğunu, geçiş ücreti (hizmet bedeli), bankalar veya PTT ile entegre olan OGS ve HGS ile peşin ödendiğini, müvekkilin davacı yandan aldığı hizmetin bedelini ya peşin ya da kanun ve yönetmelikte belirtilen 15 günlük süre içerisinde ödediğini, müvekkile ait HGS ve OGS kayıtları, banka işlem dökümleri incelendiğinde, müvekkilinin davacıya bu takip nedeniyle herhangi bir borcu olmadığının anlaşılacağını, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul …icra müdürlüğü olmadığı davacı yanca kabul edildiğini, yetkili olmayan bir yerin kararın infazını yapacak olması hukuki güvenlik ilkesiyle bağdaşmayacağını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için somut delillere zarar olgusunun yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiğini, davacı yan somut herhangi bir bilgi belge sunmadığını, ihlali geçiş yaptığı iddia edilen davaya konu edilen tutardan kat be kat değerli 4 araç varken, geçerli bir takip dahi bulunmazken, borcun sebebi belli olmadığından, yargılamayı gerektirir bir alacağın tespiti için ihtiyati haciz kararı verilmesi müvekkilinin adil yargılanma hakkını ihlal edeceğini beyan ederek ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZIN DEĞERLENDİRİLMESİ KARARI Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ihtiyati haciz kararına itiraz edilmesi nedeniyle, mahkemece itiraz 15/02/2022 tarihinde duruşmalı olarak değerlendirilerek reddine karar verilmiş, aynı tarihli gerekçeli ara karar oluşturularak; “…Dava dilekçesi eklerinde sunulan geçiş listeleri, provizyon sorgu sonuçları ve araç görüntüleri hep birlikte değerlendirildiğinde İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile yaklaşık ispat koşulu sağlanmakla birlikte;(emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/1723 E. 2021/1412 K. Sayılı ilamı) davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkili olmaması nedeniyle kararın uygulanamayacağı itirazında bulunmuşsa da davacı tarafından 02/10/2021 tarihinde UYAP üzerinden dosyanın yetkili icra daireleri olan Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunduğu, bu talebi hakkında İcra Müdürlüğü tarafından verilmiş bir karar bulunmadığı, davacı vekilinin 28/10/2021 tarihli dilekçesi ile karar verilmeyen talepten vazgeçtiklerini belirttikleri, dosyada İcra Müdürlüğü tarafından davacının talebi hakkında karar verilmediği daha sonra davacının bu talebinden vazgeçtiği ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün kararın uygulanmasında yetkili olduğu anlaşılmakla bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmiş, Mahkememizin 03/01/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından başlatmış olduğu takibe müvekkili şirket tarafından haklı nedenlerle yetkiye ve borca itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, cevap dilekçesinde davanın öncelikle usulden reddedilmesi gerekeceği ve ihtiyati haciz kararının hukuki güvenlik ilkesiyle bağdaşmadığı, kaldırılması gerektiği belirtilmiş ise de mahkemenin duruşma yaparak vermiş olduğu red kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı yanın başlatmış olduğu icra takibine, müvekkili şirketin yetkiye ve borca yönelik itirazından sonra takip alacıklısı davacının icra dosyasının yetkili yer icra müdürlüğüne gönderilmesi yönünde talepte bulunduğun (talebin cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu), bu durumda davacı İstanbul … İcra Müdürlüğünün yetkisizliğini kabul etmesine rağmen mahkemece ihtiyati haciz kararının infazının İstanbul … İcra Müdürlüğünce yapılmasına karar verdiğini, yetkili olmayan bir icra dairesinin ihtiyati haciz kararını infaz edemeyeceğini, mahkemenin red gerekçesini davacının bu talebinden vazgeçtiği hususuna dayandırmış ise de gerekçenin hukuk kurallarıyla bağdaşmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereği talepte bulunan kimsenin talebinin sonucuna katlanmak zorunda olduğunu, takip alacaklısının icra dosyasının yetkili yere gönderilmesi talebine icra müdürlüğünce karar verilmemiş olmasının, icra müdürlüğünün yetkili olduğu anlamına gelmeyeceğini, yetki itirazı kabul edilerek dosyanın yetkili yere gönderilmesi talebinde bulunulduğu için bu talepten vazgeçilmesi yönünde müvekkili şirketin de muvafakati olmadığından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken aksi yönde kararın hukuka aykırı olduğunu ayrıca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için somut delillerle zarar olgusunun yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekirken somut herhangi bir bilgi belge sunulmadığını, geçerli bir takip dahi bulunmazken, borcun sebebi belli değilken, yargılamayı gerektirir bir alacağın tespiti için ihtiyati haciz kararı verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal edeceğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, davalı tarafından geçiş ücretleri ödenmeksizin yapılan ihlalli geçişler nedeniyle, geçiş ücreti, para cezası, faiz ve KDV’nin tahsili için davacının başlattığı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali davası olup, istinaf incelemesine konu talep ise ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme gereğince ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İİK’nun 265/1 maddesinde ise borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaat ederek itiraz edebileceği düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl yargılamadan ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, geçiş ihlallerinin olduğu bir kısım kayıtlar sunulmuş ise de; kaçak geçişlerin olup olmadığı, geçiş sırasında davalıya ait araçta hgs/ogs bakiyesi olup olmadığı, bakiye varsa tahsilat yapılıp yapılmadığı, tahsilat yapılmamış ise bu durumun bankadan mı yoksa davacının kullandığı hgs/ogs sistemden mi kaynaklandığı, bakiyenin belli bir limit altına düşmesi halinde otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, geçiş anında bakiye yetersiz kalırsa sonradan yapılan yükleme ile geçişten itibaren 15 gün içerisinde tahsilat yapılıp yapılmadığı/tahsilatın mümkün olup olmadığı, sonradan yükleme yapılmış ise geçiş bedellerinin tahsil edilememesinin sebebi, tahsilat yapılmasına rağmen kaçak geçiş olarak sisteme geçmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacak miktarı belirlenebileceğinden, bu aşamada alacağın varlığı ve muaccel olduğu yaklaşık ispata yeterli olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir. İİK 257.maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bu karara itiraz üzerine verilen itirazın reddi kararı da aynı gerekçelerle yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati hacze itirazın reddine dair 15/02/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının kabulü ile İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/769 E sayılı 03/01/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca KABULÜ ile İstanbul İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2021/769 Esas sayılı ve 15/02/2022 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 2-Davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının kabulü ile İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/769 E. sayılı dosyasında verilen 03/01/2022 tarihli İHTİYATİ HACİZ KARARININ KALDIRILMASINA, 3-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esasa ilişkin verilecek kararda dikkate alınmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/04/2022