Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/377 E. 2022/474 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/377
KARAR NO: 2022/474
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/717 Esas
KARAR NO: 2021/692
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
DAVA: Öz Sermaye Tespiti
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … San. ve Tic. A.Ş., 14.01.2016 tarihinde kurulduğunu, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, müvekkilinin, davalı şirketin %45 oranında hissedarı olup, şirketin %55 hissesi…’e ait olduğunu, şirketin ödenmiş sermayesi 1.500.000,00-TL olduğu, davalı şirketin 2019 ve 2020 yılına ait genel kurulu 01.10.2021 tarihinde yapıldığı, finansal tabloların müzakeresinin ise 1 ay sonraya ertelendiği ve ikinci toplantının 05.11.2021 tarihinde yapıldığını, şirketin 2019 ve 2020 yılı faaliyet raporları ve bilançolarının örneğinin taraflarına verilmediğinden örneğini dosyaya sunamadıklarını, faaliyet raporunun okunması ve genel kurulda, şirket yönetim kurulu başkanı …’in şirketteki 2.750.000,00-TL alacağının şirkete sermaye yedeği olarak konulması talebi ile şirketin borca batık olduğu anlaşılmıştır. …’in şirketteki 2.750.000,00-TL alacağının şirkete sermaye yedeği olarak konulmasına ilişkin kararın sadece oy birliği ile alınabilir bir karar olduğunu, müvekkilinin olumsuz oyu nedeniyle 2.750.000,00-TL’nin sermaye yedeği olarak konulması hususunda karar alınamadığını, bu nedenle şirketin borca batıklıktan kurtulamadığını, TTK 375. maddesi yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkilerinin hüküm altına aldığını, TTK 375/g maddesi hükmünce “Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirimde bulunulması” yönetim kurulunun devredilmez ve vazgeçilmez görev ve yetkilerinden olduğunu, şirketin aktiflerinin pasiflerinden az olması halinde, şirketin borca batık olduğunun kabul edileceğini, Davalı şirketin 2019 yılından bu yana borca batık durumda olduğunu belirterek, davalı şirketin 11.11.2021 tarihi itibariyle borca batık olup olmadığının tespitine; davalı şirketin borca batık olduğunun tespit edilmesi halinde … San. ve Tic. A.Ş.’nin (İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı) iflasına karar verilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekilince cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”….İncelenen dosyada davanın davacı tarafından Öz Sermaye Tespiti adı altında açıldığı, ancak dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinde davanın borca batıklığın tespiti ile iflas kararı verilmesi talepli olduğu anlaşılmıştır.7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanuna eklenen geçici 14. maddesi “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman Asliye Ticaret Mahkemesi’ni, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” şeklinde düzenlemiş ve HSK 1. dairesi’nin 03/04/2018 tarihli 538 nolu kararı ile bu davalarda üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağının belirtilmesi karşısında, kayıt kabul istemine ilişkin iş bu davada İstanbul 1., 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevlendirilmiş olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliği” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet ve hukuki yararı yokluğundan usulden reddine dair karar verilmesi gerektiği, görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın eksik ve hatalı incelemeye tesis edildiği, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, huzurdaki davanın yalnızca yönetim kurulu tarafından açılabileceği nazara alınarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, davalı şirketin 11.11.2021 tarihi itibariyle borca batık olup olmadığının tespiti ile borcu batık olduğunu tespit edilmesi halinde davalı şirketin iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesinde ”2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. Geçici madde 14: Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar kurulu, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı adli yargı ilk derece mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren İki hafta içinde belirler.” hükmü yer almaktadır. HSK 1. Dairesi’nin 03/04/2018 tarihli 538 nolu kararı ile 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve iflas Kanunu ve bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una eklenen geçici 14. maddesi uyarınca iflas ve konkordato konusunda Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin, üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise 1,2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin, ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine dair karar vermiştir.HSK 1.Dairesinin 03/04/2018 tarih 538 nolu kararı ile, İstanbul 1, 2 ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri iflas ve konkordato konusunda görevli mahkemeler haline gelmiştir. Mahkemelerin görevi, 6100 sayılı HMK’nın 1. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle Mahkemece resen ve yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulur. Bu nedenle, İstanbul 1, 2, 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile aynı adliyedeki diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki HSK’nın belirlediği uyuşmazlık ve davalar yönünden görev ilişkisine dönüşmüştür. Mahkemelerin görevi, 6100 sayılı HMK’nın 1. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle Mahkemece resen ve yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulur. Somut olayda dava tarihi olan 11/11/2021 itibariyle ihtisas mahkemeleri yürürlüktedir. HMK m. 359/3 uyarınca; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.c fıkrası gereğince temyiz yolu kapalı, kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/04/2022