Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/308 E. 2022/290 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/308
KARAR NO: 2022/290
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/838 (DERDEST)
DAVA TARİHİ: 28/12/2021
ARA KARAR TARİHİ: 04/01/2022
DAVA: Teminat Mektubunun İadesi
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında … no.lu “Sürücülü Kiralık Hizmet Aracı Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” imzalandığını, sözleşmenin 9.maddesinde işin süresinin 01/09/2018-30/08/2020 olarak kararlaştırıdığını, 30/08/2020 tarihinde sürenin dolması ile işin sona erdiğini, son hakedişe ilişkin düzenlenen 09/09/2020 tarihli faturanın davalı tarafça kayıtlarına alındığını ve yapılan ödeme neticesinde taraflar arasındaki cari hesabın sıfırlandığını, sözleşmeye konu işe ilişkin 04/06/2021 tarihli “Hizmet Alım İşleri Kabul Tutanağı” düzenlendiğini, söz konusu Kabul Tutanağında işin müvekkili tarafından sözleşmeye uygun ve eksiksiz bir şekilde ifade edildiğinin davalı tarafından tasdik edildiğini, son olarak 08/06/2021 tarihinde işbu tutanağın Genel Müdür … tarafından onaylandığını, taraflar arasındaki Sözleşmenin 11.4.1.maddesinde “Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve Yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumundan alman ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek teminatlarının tamamı, Yükleniciye iade edilecektir.” hükmünün yer aldığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan 14/01/2021 tarih … sayılı ilişkisizlik belgesi …’a sunularak teminatın iadesini talep edilmesine ve sözleşme gereğince teminatın iadesine ilişkin tüm şartlar yerine gelmiş olmasına rağmen, karşı tarafın herhangi bir gerekçe göstermeksizin bugüne kadar teminatın iadesinden imtina ettiğini, sözleşmede işçilerin açtığı davaların neticesinin beklenmesi vb. yönde herhangi bir hüküm bulunmadığından, bu hususun Kurum tarafından iadeye engel bir şart olarak gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini, davalı tarafın teminat mektubunu tazmin etmemesi ve telafisi güç zararlar doğmaması amacıyla mektubun süresinin 30/09/2022 tarihine kadar uzatıldığını, teminat mektubunun nakde çevrilmesinin müvekkilinin kredibilitesi başta olmak üzere pek çok finansal durumu da olumsuz etkileneceğini belirterek; taraflar arasında imzalanan 2018/183238 no.lu sözleşmeye istinaden karşı tarafa verilen 3.410.000,000 TL bedelli 29/08/2018 tarihli … Bankası A.Ş. Bayrampaşa Ticari Şubesi tarafından düzenlenen 30/06/2021 süreli … Referans no.lu Teminat Mektubunun paraya çevrilmesinin öncelikle teminatsız, aksi halde teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına karar verilmesini ve neticeten teminat mektubunun müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 29/12/2021 tarihli tensip tutanağının 12 no.lu ara kararı ile; “Dava konusu teminat mektubu bedeli olan 3.410.000,00 TL ‘nin %40 teminat mukabilinde, Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile … Bankası A.Ş Bayrampaşa Ticari Şubesine ait 3.410.000,00 TL bedelli 29/08/2018 tarihli teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, teminat yatırılıp makbuz mahkememize sunulduğunda bu konunda ilgili bankaya müzekkere yazılmasına” karar verilmiştir. Ayrıca 04/01/2022 tarihli gerekçeli ara karar oluşturularak; “…Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ihtiyati tedbir talebinin vasıf ve mahiyeti nazara alındığında; somut olayda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve müteakip maddelerinde düzenlenen ”hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” şeklindeki ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla; takdiren %40 teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne…”, “Davacının ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ İLE; … Bankası AŞ Bayrampaşa Ticari Şubesi tarafından düzenlenen 29/08/2018 tarihli, 30.06.2021 süreli … Referans no.lu 3.410.000,00 TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir verilmesine, Teminat yatırıldığı görülmekle karar örneğinin taraflara ve … bankası AŞ Bayrampaşa Ticari Şubeye gönderilmesine, davacı vekiline isterse tedbir kararının mahkemece elden takipli olarak kendisine verilmesine” istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, huzurdaki davada dosya üzerinden tedbir kararı verilmiş olup bu karara karşı itiraz etme yoluna gidilmesi gerekirken mahkemece istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiğinden bu yönüyle tedbir kararının usule uygun olmadığını, davacı tarafın teminatın iadesi için sözleşme gereği kendisine yüklenen bir takım sorumlulukları ve yükümlülükleri tam olarak yerine getirmediğini, özellikle işçi alacaklarıyla ilgili davacı tarafın sorumluluklarının devam ettiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici tarafından, davalıya verilen teminat mektuplarının iadesi, istinafa konu edilen talep ise teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. HMK’nun 394.maddesinde ise “Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmü ile ihtiyati tedbir kararına itiraz yolu ve usulü düzenlenmiştir. Yasal düzenleme uyarınca, ihtiyati tedbir talebinin kabulü yönündeki ara karara karşı öncelikle “itiraz” yolu açık olup, mahkemece kararda istinaf yolunun açık tutulmuş olması hatalıdır. Bu nedenle davalı vekili tarafından karara karşı sunulan itirazların öncelikle mahkemece duruşma açılarak değerlendirilmesi, itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde dosyanın Dairemize gönderilmesi gerektiğinden, dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine, geri çevirme sebebine göre davalı tarafın istinaf başvurusu sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Yukarıda belirtilen eksikliğin giderilmesi için HMK’nun 352.maddesi gereğince dosyanın Mahkemesi’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE 2-Geri çevirme sebebine göre sunulan istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.09/03/2022