Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/284 E. 2022/1194 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/284
KARAR NO: 2022/1194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/569
KARAR NO: 2021/751
DAVA TARİHİ: 03/09/2019
KARAR TARİHİ: 03/12/2021
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … Tic. A.Ş. ve … A.Ş.’nin her türlü cam ürünleri, züccaciye, cam süsleme işleri, mutfak ve banyo aksesuarları, yapı malzemeleri, ihtiyaç malzemeleri imalat, alım-satım, ithalat ve ihracatını yapmak alanında faaliyet gösterdiğini, … Tic. A.Ş.’nin her türlü mimari inşaat, dekorasyon, proje onarım ve nakliye taahhütlerinde bulunmak, bu hizmetlerin üretilmesinde kullanılan mamul, yarı mamul, ham ve ilk maddelerle araç, gereç, makine ve komple tesislerin imali, ticareti, pazarlaması ve bu konular ile ilgili üretim kuruluşlarının yatırımlarını gerçekleştirmek konularında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketler tarafından üretimi yapılan ürünlerin dövize bağlı olarak belirlenen bir kısım tedarik maliyetlerinin oldukça yükseldiğini, önemli miktarda kar kaybı yaşandığını, bankaların ihtiyaç duyulan miktarda kredi kullandırmaması nedeni ile nakit dengesinin olumsuz etkilendiğini, yabancı paraların TL karşısındaki yükselişinin ham madde maliyetlerini yükselttiğini, önemli bir gider ve maliyet unsuru olduğunu, alacaklarının bir kısımının tahsilinin şüpheli hale geldiğini, davacı asillerin ise davacı şirketlerde yönetim kurulu başkanı, üyesi ve ortağı olup şirketlerin banka kredi borçları ve diğer finans kurumlarına olan borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını belirterek tüm davacılar yönünden 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince verilecek geçici ve kesin mühlet neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…mahkememizce tasdik şartları yönünden İİK 305 maddesi kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; … Tic. A.Ş., … Tic. A.Ş, … Tic. A.Ş ve … yönünden teklif edilen tutarın, adı geçenlerin iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, bu suretle İİK 305/1-a maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği, teklif edilen tutarın adı geçenlerin kaynakları ile orantılı olduğu, bu suretle İİK 305/1-b maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği, adı geçenlerin konkordato projelerinin İİK 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edildiği bu suretle İİK 305/1-c maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği, adı geçenlerin konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcı, mahkeme veznesine depo ettiği, bu suretle İİK 305/1-e maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Tasdik koşulu olarak ayriyeten İİK 206. maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanması gerekmektedir. Somut olayda konkordato talep eden … adına kayıtlı; İstanbul ili, Kadıköy İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı, … Mah. … Sok. … Apt. No:… adresli MESKEN VASIFLI ve 679.000,00 TL rayiç bedelli taşınmazın, Kocaeli İli, Darıca İlçesi, … (Yeni: …) Mahallesi, … parsel (Yeni:… Ada, … Parsel) de kayıtlı, … Mah. … Sok. No:… Bayramoğlu adresli MESKEN VASIFLI ve 528.000,00 TL rayiç bedelli taşınmazın, İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı, … Mah. … Sok. No:… adresli, İŞ YERİ VASIFLI ve 1.593.000,00 TL rayiç bedelli taşınmazın, … Plakalı ve 275.240,00 TL rayiç bedelli aracın, … Plakalı ve 597.682,00 TL rayiç bedelli aracın, Konkordato talep eden … adına kayıtlı; … Plakalı ve 529.631,00 TL rayiç bedelli aracın, Konkordato talep eden … Mühendislik adına kayıtlı; İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel (Yeni: … Ada – … Parsel) de kayıtlı, … Cad. … Sok. … Apt. No:… Ulus adresli, MESKEN VASIFLI ve 3.360.000,00 TL rayiç bedelli taşınmazın, … Plakalı ve 242.000,00 TL rayiç bedelli aracın, … Plakalı ve 244.000,00 TL rayiç bedelli aracın, Konkordato talep eden … adına kayıtlı; … Plakalı ve 1.570.956,00-TL rayiç bedelli aracın İİK 305/1-d bendi uyarınca teminat olarak kabulüne ve anılan taşınmazların tapu kayıtları ve araçların trafik kaydı üzerine komiser heyetinin dosyada mevcut 02/12/2021 tarihli “Konkordato Komiser Heyeti Tasdik Şartlarına Dair Nihai Raporuna Ek Rapor 2″ başlıklı bilirkişi raporunda yazılı kıdem ve ihbar tazminatı alacağı olan kişiler ile komiser izni ile mühlet içerisinde oluşan diğer borçların alacaklısı olan şirket/kişiler yönünden … A.Ş. yönünden toplam 2.473.792,13-TL, … A.Ş. yönünden 328.284,95-TL, … Taah. Tic. A.Ş. yönünden toplam 855.423,87-TL alacak tutarı bakımından rehin tesis edilmesine karar verilmiş olup, bu suretle İİK 305/1-d maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği kanısına varılmıştır. Diğer yandan çekişmeye uğrayan alacaklar mahkeme ilâmına, kesinleşmiş takibe, kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belgeye veyahut kambiyo senedine dayanmadığından çekişmeli alacaklılar için İİK 308/b-2 maddesi gereğince depo kararı verilmeyerek tüm bu sebeplerden dolayı … A.Ş., … A.Ş, … Tic. A.Ş. ve … yönünden konkordato projesinin tasdik talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır. Diğer yandan … ile …’nun yukarıda yazılı olan konkordato komiser heyetince düzenlenmiş tasdik şartlarına dair nihai rapordan ve tüm dosya kapsamından alacaklılar toplantısı ve akabinde takip edilen iltihak sürecinde, süresinde ve usulüne uygun ileri sürülen oylar çerçevesinde konkordatoyu kabul eden alacaklıların toplam alacak tutarının İİK md. 302/2-a veya b bendi uyarınca yeterli nisabın sağlanamadığı, bu nedenle İİK md. 305/1-c bendi uyarınca konkordato teklifinin yeterli çoğunluk tarafından kabul edilemediği ve dolayısı ile konkordatonun tasdiki koşullarının gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, … Tic. A.Ş., … A.Ş, … Tic. A.Ş. ve …’in konkordato projelerinin tasdiki ile konkordatoya tabi borçlarının; her yıl Nisan ve Ekim ayında olmak üzere eşit taksitle ödenmesine, ilk taksit ödemesinin 2022 yılı Nisan ayında, son taksit ödemesinin 2025 yılı Nisan ayında gerçekleştirilmesi kaydı ile revize projede belirtildiği şekilde ödenmesine, … ile … yönünden konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı … Satış A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 305. maddesinde ihtiva olunan konkordato tasdik koşulları oluşmadığını, İİK’nın 305/1-b maddesi uyarınca teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını, tasdik sürecinde dahi hedefte ciddi bir sapma yaşandığını, konkordato projesinde 4 yıllık dönem için öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesinin olanaksız olduğunu ve teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığını, davacıların paydaşlar lehine yapıtığı borçlanmalar ile şüpheli işlemler ihdas ederek borçtan kaçmak amacı ile konkordato talebinde bulunduklarını, kararlaştırılan teminat tutarının yetersiz olduğunu beyan ederek konkordato tasdik kararı verilen tüm davacılar yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı … Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacılardan …A.Ş., … A.Ş., ve …’den alacaklı olduğunu, borç ödemediği gibi yapılandırma talebi bulunmadığından zararın devam ettiğini, davacılardan … Tic. A.Ş. haricinde diğer borçlular yönünden alacak kayıtlarının dikkate almadığını, davacılar arasında organik bağ nedeniyle muvazaalı olma ihtimali muhtemel işlemlerle birbirlerinden alacaklı/borçlu gibi gösterilerek diğer alacaklıların zarara uğratıldığını, alacağının yaklaşık 4 yıllık sürece yayılarak ödenmesinin müvekkilini zarara uğratacağını beyan ederek, … Tic. A.Ş., … Tic. A.Ş., ve … yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı SGK vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararda kurum alacakları yönünden bir açıklama yapılmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarından konkordatoya tabi olmayan amme alacakları olduğu kanaati olsa dahi Kurumun sadece 6183 sayılı kanuna tabi olmaksızın takip ve tahsili gereken alacaklarının da olduğunu, hiç değilse söz konusu amme alacakları dışında bulunan alacakları yönünden konkordato projesine dahil olup alacaklarının ödenmesini teminen karar alınması ile projeye bu yönüyle dahil edilmeleri gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154.maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkili olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi, 114/1.f bendi, 6098 sayılı TBK nun 504. maddesi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletnameler ile davacılar vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır.Davacılar tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, mahkemece geçici ve kesin mühlet verilerek, 03/12/2021 tarihli duruşmada ise davacı şirketler ile … yönünden konkordatonun tasdikine, diğer davacı asiller yönünden tasdik isteminin reddine karar verilmiştir. İstinaf yoluna başvuran alacaklıların, istinaf başvurularının süresinde olup olmadığına ve istinaf hakları olup olmadığına ilişkin inceleme; 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. Selçuk Öztek, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. İİK 304. maddesinin birinci fıkrasında, konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522 ) Konkordato tasdik kararı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında 09/12/2021 tarihinde ilan edilmiş olup istinaf istemlerinin süresinde olduğu tespit edilmiştir. Alacaklılar SGK, … A.Ş. ile … Bankası A.Ş.’nin mahkemece İİK 304.maddesi uyarınca ilan edilen duruşmaya katılarak konkordato istemine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. -… Tic. A.Ş.’nin alacaklılar toplantısında ilişkin liste incelendiğinde; … Bankası A.Ş.’nin alacaklılar toplantısında ret oyu verdiği, … Satış A.Ş.’nin alacaklılar toplantısına katılmadığı, -… Tic. A.Ş.’nin alacaklılar toplantısında ilişkin liste incelendiğinde her iki alacaklının alacaklılar listesinde yer almadıkları, -… Tic. A.Ş.’nin alacaklılar toplantısında ilişkin liste incelendiğinde her iki alacaklının alacaklılar listesinde yer almadıkları, -…’in alacaklılar toplantısında ilişkin liste incelendiğinde … Bankası A.Ş.’nin (…’in şahsi borcu yönünden) alacaklılar toplantısına katılmadığı, … Satış A.Ş.’nin alacaklılar listesinde yer almadığı tespit edilmiştir. Alacaklı SGK’nın istinaf talebi değerlendirildiğinde; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 308/c maddesinde konkordatonun tasdik kararı ile bağlayıcı hale geleceği, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin 2. fıkrasında yer alan ”bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserinin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir” hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yasal düzenleme uyarınca alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/c maddesinin 3. fıkrası gereğince hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Alacaklı … A.Ş.’nin … A.Ş. ve Necat Taşdemir yönünden istinaf talebi değerlendirildiğinde; Alacaklı … Satış A.Ş. vekili tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de, bu davacılar yönünden herhangi bir alacak iddiası olmadığı gibi alacaklılar listesinde de yer almadığı anlaşılmakla, “itiraz eden alacaklı” sıfatına sahip olmadığı için bu davacılar yönünden istinaf isteminin hukuki yararı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu durumda, alacaklı … Satış A.Ş.’nin istinaf istemi davacı … A.Ş. yönünden, alacaklı … Bankası A.Ş.’nin istinaf istemi ise davacılar … San. Tic. A.Ş., ve … yönünden incelenmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı Kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Sümer Altay, Ali Eskiocak, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539). Konkordato komiser heyetinin (Hukukçu Dr. Melis Taşpolat Tuğsavul, SMMM Murat Kurt, YMM/Bağımsız Denetçi Dr. Kamber Kaya) 28/09/2021 tarihli tasdik şartlarına dair nihai raporda; 1-… Ticaret A.Ş.; şirketin 31/07/2021 itibariyle rayiç özvarlığının 4.169.137,44 TL ile borca batık olmadığı, toplam 129 alacaklısından iltihak süresi dahil kabul oyu kullanan toplam 85 alacaklı olduğu, konkordatoya tabi alacak miktarının faiz dahil toplam 21.102.719,58 TL (17.061.567,99 TL konkordatoya tabi alacak, bakiye kısmı faiz), kabul beyanında bulunan alacaklıların toplam alacak miktarının 12.288.410,80 TL olduğu, alacaklı sayısı ve alacak miktarı itibariyle kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı, iflas durumunda adi alacaklıların alacaklarının %53,2’ünü tahsil etme imkanına kavuşacağı, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, şirketin pandemi koşullarına rağmen faaliyetlerinde önemli bir azalma olmaması dikkate alındığında satış ve kar hedeflerinin ulaşılabilir olduğu, konkordato talep eden şirketin kaynak yapısı incelendiğinde borçlarını ödemeye yetecek miktarda kaynağa sahip olduğu, teklif edilen tutarın kaynakları ile orantılı olduğu, teminat gösterilmesi gereken 603.589,17 TL miktarlı konkordato mühlet sonrası iş ilişkisinin sona ermesi sebebiyle işçilere ödenmesi gereken kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ve 3.631.828,53 TL mühlet içerisinde komiser izni ile doğan borç olarak kabul edilebilecek miktarın olmak üzere toplamda 4.235.417,70 TL tutarında alacak yönünden teminat gösterilmesi ve 47.903.17 TL harç yatırılması gerektiği belirtilmiştir. 2-… A.Ş.; şirketin 31/07/2021 itibariyle rayiç özvarlığının 2.101.021,24 TL ile borca batık olmadığı, toplam 12 alacaklısından iltihak süresi dahil kabul oyu kullanan toplam 8 alacaklı olduğu, konkordatoya tabi alacak miktarının faiz dahil toplam 9.270.233,72 TL (7.487.156,38 TL konkordatoya tabi alacak, bakiye kısmı faiz), kabul beyanında bulunan alacaklıların toplam alacak miktarının 9.242.094,26 TL olduğu, alacaklı sayısı ve alacak miktarı itibariyle kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı, iflas durumunda adi alacaklıların alacaklarının %60,7’sini tahsil etme imkanına kavuşacağı, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, şirketin pandemi koşullarına rağmen faaliyetlerinde önemli bir azalma olmaması dikkate alındığında satış ve kar hedeflerinin ulaşılabilir olduğu, konkordato talep eden şirketin kaynak yapısı incelendiğinde borçlarını ödemeye yetecek miktarda kaynağa sahip olduğu, teklif edilen tutarın kaynakları ile orantılı olduğu, teminat gösterilmesi gereken 14.550,80 TL TL miktarlı konkordato mühlet sonrası iş ilişkisinin sona ermesi sebebiyle işçilere ödenmesi gereken kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ve 446.764,64 TL mühlet içerisinde komiser izni ile doğan borç olarak kabul edilebilecek miktarın olmak üzere toplamda 461.314 TL tutarında alacak yönünden teminat gösterilmesi ve 21.043,43 TL harç yatırılması gerektiği belirtilmiştir. 3-…; toplam 14 alacaklıdan 5 alacaklının kabul oyu kullandığı, konkordatoya tabi alacak miktarının toplam 1.473.950,34 TL, kabul beyanında bulunan alacaklıların toplam miktarının 74.369,69 TL olduğu, kefaletten kaynaklanan borçları da eklendiğinde toplam 7.301.431,56 TL olan konkordatoya tabi alacak miktarına ilişkin 5.901.850,91 TL kabul oyu verildiği, alacaklı sayısı ve alacak miktarı itibariyle kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı, gayrimenkul satışlarından kaynaklanan tutarın 5.300.000,00 TL’nin … Tic. A.Ş.’nin sermaye artışında kullanıldığı ve sermaye artışının 18/08/2021 tarihinde tescil edildiği, bu tutardan kalan 107.880,00 TL’nin vadeli hesapta değerlendirildiği, 22/09/2021 tarihli Gayrimenkul değerlerleme raporu (tapu takyidatlarının da yer aldığı ve …’e ait gayrimenkuller üzerinde yer alan ipotek miktarları dikkate alınarak) yapılan hesaplama neticesinde, konkordato talep eden şahsın toplam malvarlıkları ile belirtilen ödeme planının gerçekleştirilmesinin mümkün olacağı ve konkordatonun amacı doğrultusunda asıl borçlunun yükünün hafifleyebileceği sonucuna varıldığı, 16.574,25 TL harç yatırılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece mali müşavir … ve hukukçu Prof.Dr. …’den alınan 17/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Sunulan revize projelerde yıllık %9 faizin hangi tarihten itibaren işletileceği konusunda açık bir ifadeye yer verilmediğinden bu hususn netliğe kavuşturulması, geçici mühlet tarihi ile ilk ödemenin gerçekleştirileceği tarih arasında işleyen faizin TBK ve TTK hükümleri çerçevesinde ödeme planında dikkate alınması, ödemeler yapıldıkça kalan anaparaya faiz işletilmesi, 2025 yılı Nisan ayına kadar ödenecek faiz dahil toplam tutar belirlendikten sonra borçluların yeni belirlenen faiz dahil toplam borç tutarını ödemelerinin mümkün olup olmadığı yani konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirmesi, konkordatonun tasdiki için gerekli harcın da yeni belirlenecek faiz dahil toplam borç üzerinden hesaplanması gerektiği yönünde görüş sunulmuştur. Davacı tarafça Prof. Dr. …’ten alınan 01/12/2021 tarihli uzman mütalaasında; Bilirkişi Heyetinin, Kanunun (İİK m.294, f.3) verdiği bir yetkiyi kullanmış olan borçluların ve alacaklıların bu tercihine (mutabakatına) müdahale ederek faizin işletilmeye başlatılacağı tarihi onların (borçluların ve alacaklıların) anlaşarak müşterek iradeleriyle tespit ettiklerinden başka bir tarih olarak belirlemesinin (kabul etmesinin) hukuken kesinlikle mümkün olmadığı, böyle bir yöntemin konkordatonun temel ilkelerine aykırı olduğu, alacaklılara ödenecek ana para ve faiz hesaplanarak alacaklıların bilgi ve iradesine sunulmuş ve bu meblağlar alacaklılar toplantısında kabul görmüş olduğuna göre artık hesaplanacak yeni bir ana para ve faiz toplamından söz edilemeyeceği ve bu nedenle borçlular tarafından ödenmesi gereken tasdik harcının yeniden hesaplanmasına gerek bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Revize Projeler … A.Ş ve … Tic. A.Ş. ayrı ayrı sundukları revize projelerine göre kaynaklarının sermaye artışı, elde edilecek ticari kar ve yapılacak tasarruflar olduğu, …’in ise kazandığı aylık gelir, sahibi olduğu gayrimenkulleri ve ortaklık hisseleri olduğu, üç davacının da borçlardan herhangi bir iskonto yapmadan, yıllık %9 oranında ilave faiz ile ödeneceği, faiz hesabının ise basit faiz usulüne göre yapılacağı, borçların her yıl Nisan ve Ekim ayında olmak üzere eşit taksitle ödeneceği, ilk taksit ödemesinin 2022 yılı Nisan ayında, son taksit ödemesinin ise 2025 yılı Nisan ayında gerçekleştirileceği, tüm borçların 2025 yılında faiz dahil ödenmiş olacağı, konkordato kapsamındaki tüm borçlar ödenene kadar ortakların şirketten olan alacakları için ortaklara herhangi bir borç ödemesi yapılmayacağı belirtilmiştir. Alacaklılar toplantısı 14/09/2021 günü revize proje çerçevesinde yapılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde konkordatoya tabi borçların revize projede belirtildiği şekilde ödenmesine karar verilmiştir. Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin, davacılardan … Tic. A.Ş. haricinde …. A.Ş. ve … yönünden alacak kayıtlarının dikkate almadığı itirazı; Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiserin, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin, talep üzerine vereceği karar sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Somut dosyada çekişmeli hale gelen alacaklar yönünden mahkemenin 10/09/2021 tarihli kararıyla çekişmeli hale gelen alacakların, alacaklılar toplantısına katılıp katılmayacakları yada hangi miktarda katılacaklarına karar verilmiş olup, alacaklı … Bankası AŞ tarafından mahkemeye bu yönde yapılan başvurunun bulunmadığı ilgili kararın incelenmesi neticesinde tespit edilmiştir. HMK’nın 357. maddesi uyarınca istinaf mahkemesince resen gözetilecekler dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez. Bu durumda ilk derece mahkemesinde kabul edilmeyen alacağın nisaba dahil edilmesi için İİK’nın 302/6. maddesi uyarınca herhangi bir talebi olmayan alacaklının, tasdik kararına karşı alacağının eksik ve hatalı hesaplandığına dair istinaf talebi gerek bu nedenle gerekse yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca yerinde değildir. İİK 305.maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı itirazı;İİK 305.maddesine göre konkordato projesinin tasdiki için gerekli şartlar sayılmıştır. İİK’nun 305. maddesinin ilk fıkrasının (a) bendinde konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması, (b) bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir. Burada hedeflenen amaç konkordatonun, alacaklıları iflastan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır. Mahkeme, bu değerlendirmeyi yaparken, tasdik yargılamasında borçlunun karar aşamasına yakın bir dönemdeki mal varlığı değerlerini hesaba katmalıdır. Teklif edilen oranın borçlunun mal varlığı ile orantılı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu inceleme kapsamında bilirkişi tarafından ilk olarak borçlunun konkordatoya tabi aktifleri ile pasifinin belirlenmesi gerekmektedir. Borçlunun konkordato teklifi değerlendirilirken dikkate alınacak olan aktifleri, konkordatoya tabi borçları karşılaması mümkün olan net aktifleridir. Konkordatoya tabi olmayıp, tamamen ödenmesi gereken rehinli, imtiyazlı ve kamu alacaklarının borçlunun brüt aktifi kabul edilen tüm aktiflerden indirilmesi ve bu işlemin sonunda konkordato bakımından göz önünde tutulması gereken net aktife ulaşılması gerekmektedir (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 529-531). Dosya kapsamında yer alan kayıtlar ile komiser raporları değerlendirildiğinde; şirketlerin borca batık olmadığı, pandemi sürecine rağmen satış ve kar hedeflerine ulaştıkları, projelerinin İİK 302.maddesindeki çoğunluğu sağlayarak alacaklılar tarafından kabul edildiği, yargılama aşamasında ortaklara ait bir kısım taşınmazların mahkeme izniyle satışı ile ipotekli borçların ödenerek kalan kısmın hesapta değerlendirildiği ve halen ortaklar adına kayıtlı taşınmazların mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yine şirketlerin iflası halinde alacaklıların tahsil edeceği orana nazaran 4 yıllık vadede borçların yasal faizi ile birlikte % 100’ünün ödenmesi mümkün olduğundan, alacaklıların elde edeceği bedelin iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağı açıktır. Komiser raporlarında teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu ifade edilmiştir. İİK’nun 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarına ilişkin yeterli teminat alınmıştır. Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harç davacılar tarafından yatırılmıştır. Bu durumda konkordatonun tasdiki için gerekli şartların sağlandığı açık olup, İİK 305.maddesi koşullarının oluşmadığı yönündeki istinaf taleplerinin reddi gerekmektedir.Ödeme planının uzun vadeli olmasının adil olmadığı ve alacaklıların zararına sebep olacak nitelikte olduğu itirazı;Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülür. Konkordatoda alacaklılar arasında herhangi bir ayırım yapılmaksızın benzer durumda bulunan bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planının ortaya konulması ve alacaklıların tatmin edilmesinde de aynı ilkelerin gözetilmesi gerekir. Somut dosyada ödeme planı alacaklılar arasında eşitlik ilkesi gözetilerek, her bir alacaklının alacağının aynı oranda ödenmesi suretiyle oluşturulmuştur. Tasdikin, iflas haline nazaran alacaklılar yönünden daha avantajlı sonuç doğuracağı açıktır. Ayrıca konkordato projesi İİK 302 ve 305.maddesi uyarınca yeterli çoğunlukla kabul edilmiştir. Kabul eden alacaklıların sayısı ve alacak miktarı da göz önüne alındığında bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir.İlk derece mahkemesince, Dairemize gönderilen çuval içerisinde pek çok klasörden oluşan dosya kapsamındaki evrakların tarih sırasına göre düzenlenmediği gibi evrakların mahiyetine göre de düzenlenmediği, karışık halde gelişigüzel dosyalara takıldığı, üç şahıs ve üç şirketin davacı olması dikkate alındığında evrakların davacılara göre ayrı klasörlere ayrılmadığı, düzensiz olarak yerleştirildiği görülmektedir. Ayrıca kimi ilanlar dosya kapsamında bulunmadığından Dairemizce Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ve Basın İlan Kurumu İlan Portalı internet sitelerinden temin edilerek dosya kapsamına alınmıştır. Dosyanın sağlıklı olarak incelenmesi ve denetlenmesi belirtilen yönlere dikkate edilmesi halinde mümkün olup ifade edilen hususlar eleştiri konusu yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle; alacaklı … A.Ş.’nin … Tic. A.Ş., … A.Ş. ve … yönünden, alacaklı SGK’nın ise tasdik kararı verilen tüm davacılar yönünden istinaf istemlerinin hukuki yarar yokluğundan reddine, Alacaklı … A.Ş.’nin sair istinaf taleplerinin ve alacaklı … Bankası A.Ş.’nin istinaf taleplerinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklı … A.Ş.’nin … Tic. A.Ş., … A.Ş. ve … yönünden, alacaklı SGK’nın ise tasdik kararı verilen tüm davacılar yönünden istinaf istemlerinin HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN REDDİNE, 2-Alacaklı … A.Ş.’nin sair istinaf taleplerinin ve alacaklı … Bankası A.Ş.’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 3-Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4-Alacaklı … A.Ş. ve alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, Alacaklı … A.Ş. ve alacaklı … Bankası A.Ş. Tarafından ayrı ayrı yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın taraflardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,6-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 7-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 361/1. fıkrası ve 2004 sayılı İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2022