Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/230 E. 2022/245 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/230
KARAR NO: 2022/245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/710
KARAR NO: 2021/835
DAVA TARİHİ: 30/12/2020
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, davalının işletme hakkı davacı şirkette bulunan köprü ve otoyollardan ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkili şirketin alacağının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini ve yasal süresi içerisinde borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, icra takibinin icra takibinin 12.550,95 TL (geçiş ücreti-para cezası), 2.493,26 TL faiz ve 448,79 TL KDV olmak üzere toplam 15.493,00 TL yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Davacı, davalıya ait araçlar ile ihlalli geçiş yapıldığını ispat ettiği halde davalı ödeme olgusunu ispat edememiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’ nin 28/04/2021 tarih 2021/125 Esas, 2021/453 K. Sayılı kararında belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi mevcuttur. Buna göre davacının sözleşmenin gereğini yerine getirmeyen davalıdan faiz ve buna bağlı KDV isteminde bulunabilmesi için usulüne uygun şekilde davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerekmektedir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Ancak dosya kapmasında davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair belge bulunmamaktadır. Bu gerekçe ile davacının takip öncesi faiz ve KDV isteği mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davacının davasının icra takibinde talep edilen asıl alacak üzerinden kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle, “Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 12.841,65 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket ile yetkili idare olan Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalanmış olan ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletme esaslarını düzenleyen İşletme Protokolü’nün 7.1. maddesi hükmüne göre araç sahipleri “…OGS veya HGS aracılığı ile Otoyol’u kullanmak istiyorsa, kullanmak istediği sistemin abonesi olmak ve kullanılabilir durumda yeterli Bakiye’ye sahip Etiket bulundurmak…”, 7.7. maddesine göre ise “… Geçiş Ücreti, Hesap’tan elektronik olarak tahsil edilemez ise Araç Sahibi/Sürücü Ücret Toplama Sistemi doğrultusunda belirlenen Geçiş Ücreti’ni Manuel Ödeme şeklinde yapmak…” zorunda olduklarını, dosya kapsamındaki ihlalli geçiş tarihlerinde müvekkili Şirket’e ödeme yapılabilecek ve ihlalli geçişlerin olup olmadığı hakkında bilgi edinilebilecek kanallar açık olduğunu, … Bankası, … Bankası, web sitesi ve mobil uygulamalar üzerinden sorgulama ve müvekkil Şirket’e sanal pos aracılığı ile kredi kartı vasıtasıyla ödeme yapılabildiklerini, ayrıntılı olarak açıklandığı ve ilgili kanunlarla da belirlendiği şekli ile usulüne uygun ödemenin ne anlama geldiği anlaşılır nitelikte olup kanunen müvekkili şirketin temerrüde düşürmesine ihtiyaç bulunmadığını, verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı tarafından geçiş ücretleri ödenmeksizin yapılan ihlalli geçişler nedeniyle, geçiş ücreti, para cezası, faiz ve KDV’nin tahsili için davacının başlattığı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyada; davacı tarafından 12.841,65 TL asıl alacak, 2.541,06 TL işlemiş faiz, 457,49 TL KDV olmak üzere toplam 15.840,74 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren yıllık %19,50 ticari faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine, 12.550,95 TL (geçiş ücreti- para cezası), 2.493,26 TL faiz ve 448,79 TL KDV olmak üzere toplam 15.493,00 TL üzerinden harç yatırılarak eldeki dava açılmıştır. Mahkemece 12.841,65 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Reddedilen miktar 2.651,35 TL’dir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. İstinaf incelemesine konu kararın verildiği tarih 11/11/2021, harçlandırma formunda dava değeri 15.493,00 TL’dir. İlk Derece Mahkemesince takibin 12.841,65 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verildiğinden, reddedilen miktar 2.651,35 TL’dir. Kararın verildiği tarih itibariyle istinaf kanun yoluna başvuru için parasal sınır 5.880,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani bu miktarın altında olan kararlar kesin olup, istinafa konu kararın verildiği tarih itibariyle kararın davacı yönünden kesin olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilir. Açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 352/1.b maddesi uyarınca reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/03/2022