Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/199 E. 2023/188 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/199
KARAR NO: 2023/188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2021
ESAS NO: 2020/339
KARAR NO: 2021/1117
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 09/06/2020
KARAR TARİHİ: 08/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunan borçlu ve müteselsil kefillerin malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK 287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Mahkememizin 17/06/2020 tarihli tensip tutanağı ile davacı şahıs ve davacı şirket hakkında 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiştir. Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285. maddesine göre “borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir” Davacı … yönünden, alacaklılar tarafından yapılan oylamada konkordato projesinin kabul edilmediği, İİK M. 305 koşullarının sağlanmadığı anlaşılmakla bu davacı yönünden tasdik talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı şirketin 31/08/2021 tarihi itibariyle rayiç değerli öz varlıkları (-) 11.616.942,00 TL olup, borca batık durumdadır. Sunulan nihai projede %30 tenzilatlı ve vadeli olarak ödenmesi teklif edilmektedir. İflas halinde adi alacaklıların tahsil edebileceği oran %31,46 olup teklif edilen tutar, borçlunun iflas halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazladır. Borçlu şirket toplam borcu olan 24.370.796,01 TL olup, nihai projede nakit akışlarının nakit akım tablosundaki veriler ile uyumlu olduğu, borçlu şirketin mevcut kaynaklarının ve ödemelerinin gerçekleştirilmesinin planlandığı bir yıl ödemesiz, 4 yıl ödemeli toplam 5 yıllık dönemde yaratabileceği kaynakların konkordato teklifi ile orantılı olduğu değerlendirilmiştir.Konkordato nisabına dahil edilmiş alacak miktarı 24.370.796,01 TL, alacaklı sayısı ise 178 olup, teklifi kabul eden alacaklı sayısı 98, kabul edenlerin alacak toplamı ise 16.401.963,03 TL’dir. Teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisindeki yüzdesi %55,05, teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içindeki yüzdesi %67,30’dur. Borçlu şirket, İİK’nun 302. maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunu gerçekleştirmiştir. Dosyaya ibraz edilen komiser heyeti tasdik raporunun tetkikinde, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu sonucuna varılmış ise de, ödeme tablosuna göre çok sayıda küçük miktarlarda alacaklının tespit edildiği ( 3,30 TL, 141,70 TL, 360,34 TL’den başlayarak) teklif edilen % 30 tenzilat, 1 yıllık ödemesiz dönem ve akabinde 4 yıllık vade süresi nazara alındığında bu teklifin ne şekilde kaynaklar ile orantılı ve alacaklının lehine değerlendirildiğinin anlaşılmaktan uzak olduğu, 1 yıllık ödemesiz dönem sonrasında 4 yıllık vadeye bağlanan ödeme takviminde alacağın faiz oranı, kur farkı, enflasyon oranı gibi riskler nedeniyle değerini kaybedeceği ve bu çerçevede de bir tür tenzilat yapılmış olacağı açıktır. İİK’nun 305/2. maddesinde mahkemenin konkordato projesini yetersiz bulması halinde kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebileceği düzenlenmiş, anılan madde gerekçesinde de mahkemenin borçlunun sunduğu, hatta alacaklıların kabul ettiği bir projede, özellikle konkordatoyu kabul etmeyen alacaklıların menfaatinin gerektirmesi halinde düzeltmenin yapılacağı belirtilmiş olup, dosyanın komiser heyetine tevdii ile kaynakların ödeme teklifi ile orantılı olup olmadığı konusunda yeniden inceleme yapılması, özellikle küçük miktarlı alacaklılar bakımından konkordato projesinin yetersiz olduğu anlaşılmakla adil ve dengeli bir ödeme planı ortaya konması, ayrıca ödemesiz dönemin kısaltılıp kısaltılmayacağı, kısaltılması mümkün ise ne oranda yapılması gerektiği konusunda ek rapor alınmasına, akabinde dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile tasdik koşullarına ilişkin rapor tanziminin istenmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda, komiser heyeti tarafından hazırlanan rapordaki tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak konkordato revize projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunduğunun kabul edilebileceği, teklifin iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, mühlet içerisinde konkordato komiserinin açık ya da örtülü izniyle doğan borçlar yönünden 457.835,93 TL, 206. maddenin 1.sırası kapsamında kalan borçlan yönünden ise 78.995,55 TL tutarında teminat göstermesi gerektiği, yatırılması gereken harç tutarının 43.813,28 TL olduğu, somut olayda, borçlu şirketin 27,86 TL tutarında alacağı bulunan alacaklısının dahi bulunduğu, bu alacaklıya ödemelerin 1 yıl ödemesiz toplam 5 yılda yapılmasının adil ve dengeli olmayacağı, bu çerçevede heyet tarafından her bir taksitte asgari ne tutarda ödeme yapabileceğine dair senaryolar hazırlandığı, anılan çalışma yapılırken borçlu şirketin alacaklılarının 112’sinin %30 tenzilatla birlikte tahsil edecekleri tutarların 50.000 TL’nin altında olduğu görülmekle bu aralıktaki alacaklı sayısının fazlalığı nedeniyle asgari tutar olarak 2.000 TL’nin belirlendiği durum dışında yapılan hesaplamalarda borçlu şirketin nihai projesinde yer verilen nakit akım tablosunda ciddi sapmaların olabileceğinin tespit edildiği, bu nedenle her bir alacaklıya asgari 2000 TL ödeme yapılmasının yerinde olacağı, nakit akım tablosu nazara alınarak 1 yıl ödemesiz dönem yerine Mart 2022 itibariyle hemen başlanabileceğinin tespit edildiği, bununla birlikte şirketin daha fazla peşin parayla hammadde alarak daha fazla net kar üretebilmesi için, 2022 yılında toplam borcun %4’ünün üçer aylık eşit taksitler halinde, geriye kalan 4 yılda ise %96’sının yine üçer aylık eşit taksitler halinde ödenmesinin uygun olacağı kanaatine ulaşıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce teminat koşulunun yerine getirilmesi ve harcın ikmali için davacı tarafa kesin süre verilmiş olup, harcın ikmal edildiği, komiser heyeti tarafından tanzim olunan 22/11/2021 tarihli rapor ile mühlet içerisinde konkordato komiserinin açık ya da örtülü izniyle doğan borçlar yönünden bir kısmının ödenmek suretiyle kapatıldığı, bir kısmı için de teminat isteme hakkından feragat edildiğine dair yazı alındığı, bu suretle mühlet içerisinde konkordato komiserinin açık ya da örtülü izniyle doğan borçlar yönünden teminat gösterilmesi gerektirir bir tutarın bulunmadığı, 206. maddenin 1.sırasındaki imtiyazlı alacaklılar yönünden ise bir kısmının ödendiği, teminat gösterilmesi gerekli tutarın 62.062,00-TL olup, teminat bedelinin yatırıldığı bildirilmiştir. İİK’nun 305.maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının davacı şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmakla konkordatonun tasdikine, davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının İİK M. 305/son gereğince konkordato projesinde mahkememizce yapılan düzeltmelerle birlikte; %30 tenzilatlı olarak ödenecek konkordatoya tabi alacakların % 4’lük kısmının 31.03.2022, 30.06.2022, 30.09.2022, 31.12.2022 tarihlerinde, (her bir taksit tarihinde %1’lik kısmının ödenecek şekilde) geriye kalan %96 oranındaki alacakların 31.03.2023, 30.06.2023, 30.09.2023, 31.12.2023, 31.03.2024, 30.06.2024, 30.09.2024, 31.12.2024, 31.03.2025, 30.06.2025, 30.09.2025, 31.12.2025, 31.03.2026, 30.06.2026, 30.09.2026, 31.12.2026 tarihlerinde eşit taksitler halinde ve tüm taksitler için ödeme miktarının 2.000,00 TL’den az olmamak üzere ÖDENMESİNE, dosyaya sunulan ödeme takviminin kararın eki sayılmasına kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Müdahil Alacaklı … Sanayi Ve Ticaret A.ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; “İlk Derece Mahkemesi’nce hükme esas alınan Konkordato Komiser Heyeti’nin 14.10.2021 tarihli Konkordatonun Tasdiki Hakkında Gerekçeli Raporu’nda yer alan alacak tablosunda, müvekkilin alacağı 177.123,26 TL olarak belirtilmektedir fakat müvekkilin, konkordato talebinde bulunan davacı şirketten konkordato başvuru tarihi olan 09.06.2020 tarihi itibariyle -faiz hariç- 25.835,45 usd (amerikan doları) alacağı bulunmaktadır. müvekkilin davacı şirketten alacağı türk lirası değil amerikan doları cinsindendir. bahse konu rapor’da müvekkilin alacağı olarak belirtilen tutarın nasıl hesaplandığı tarafımızdan anlaşılmamakta olup hesaplanan alacak tutarı gerçeği yansıtmamaktadır, kaldı ki tarafımızdan yapılan 01.07.2020 tarihli başvuruda yer alan 25.835,45 USD alacağa davacı … A.Ş. tarafından itiraz edilmemiştir. Davacının konkordato talebi kötüniyetli olduğu gibi sunulan iyileştirme projesi de gerçekçi ve uygulanabilir değildir. Fakat Mahkemece işbu hususlarda hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Zira konkordato talep eden şirketin başlangıç raporlarında yer alan ve hukuki olmaktan uzak, TTK, VUK, ticari defter tutma usullerine, matematik kurallarına ve bilimsel verilere aykırı işlemler ve hesaplamalar yaptığı açıkça ortadadır. Şirketin kaydi olarak borca batık olmadığı ancak rayiç değerler ile yapılan hesaplamada şirketin borca batık hale getirildiği, şüpheli alacakların karşılıklarının ayrılmadığı, ısrarla bilançoda gösterildiği, diğer alacaklar (alıcılar ve alacak senetleri) hesaplarının gerçekçi olmadığı gibi birçok husus İlk Derece Mahkemesince dikkate dahi alınmamış, bu yönde inceleme yaptırılmamıştır. Davacı geçici mehil ve kesin mehil süreleri içerisinde ön projeye uymamış, üretimini artıramamıştır. Bu aşamada alınan raporlarda; şirketin projesinin hayal ürünü olduğunu ortaya koyan onlarca veri mevcuttur. Buna rağmen; ilk derece mahkemesi; şirketin projesini uygulatıp uygulatamayacağı konusunda hiçbir araştırma yapmamış, süreci sadece davacının beyanlarına bırakmıştır. Sayın Yüksek Mahkemenizce de tespit edileceği üzere; huzurdaki davada, yeterli ve hükme elverişli inceleme ve değerlendirmeler yapılır ise kötü niyetli konkordato başvurusunun, Kanunun aradığı nisabı sağlamadığı anlaşılacak olup davanın reddine karar vermek gerekecektir.” şeklinde beyanda bulanarak Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2021 Tarih, 2020/339 Esas ve 2021/1117 Karar sayılı -davacı …’nin konkordato tasdik talebinin reddine ilişkin kısım hariç olmak üzere- usul ve yasaya aykırı Kararına karşı, işbu kararın kaldırılması talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurulması zorunluluğu hâsıl olmuştur. ” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil Alacaklı … Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ”komiser heyetince sunulan 03/09/2020 tarihli rapor ile şirketin öz varlıklarının (-) 16.906.827-TL olduğu 31/07/2020 tarihli 3 aylık dönemi kapsayan gelir tablosuna göre firmanın konkordato ön projesinde öngörülmüş olan ciro rakamlarına ulaşılamamış olduğu belirtilmiştir. Yine konkordato komiser heyetinin 08/10/2020 tarihli raporu ile de görüleceği üzere 28.641.966.00-TL net satışa karşılık 5.148.447-TL zarar depoladığı tespit edilmiştir. Alacaklıların takip yasağı duvarına çarpmalarını fırsat bilen, kanunun öngördüğü bir hukuki çare olan konkordato kurumu ve bu kurum içindeki tedbir mekanizmasını, alacaklılara zarar vermek amacıyla kullandığı açık olan şirket, bunlara rağmen karlılık oranlarını tutturamadığı gibi zarar depolamış, yargılama sürecinde devam eden raporlar kapsamında da şirket öz varlığının düzenli olarak azalışta olduğu defaatle tekrarlanmıştır. Tüm bu hususlar ışığında görülecektir ki konkordato projelerinin gerçekleşebilecek düzeyde somut ve gerçekçi olmadığı izahtan varestedir. Teklif edilen tutar ile borçlunun kaynakları hiçbir şekilde orantılı olmadığı gibi afaki, fiktif ve sonucu öngörülemeyen, ciddi bir borç tasfiye projesi sunulmamış olan konkordato davasının reddi gerekmekte iken yerel mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmiş olması hukuka uygun olmamıştır. Davacı taraf alacaklılar toplantısında yeterli çoğunluğu sağlamak ve konkordato projesinin kabulünü sağlamak için 30TL – 100TL gibi komik alacakları ödememek suretiyle bu alacaklıların da toplantıda oy kullanmalarını sağlamıştır. Davacı şirket ve şahsın ödeme teklifi tarafımızca teklifin kabulü mümkün değildir. talep edilen tenzilat miktarı çok yüksek ve öngörülen süre çok uzun olup, hakkaniyete de uygun değildir. konkordato projesinin alacaklıları zarara uğratacağı aşikardır müvekkilin haklı alacağının kur farkına ilişkin kısmı reddedilmiş olup tarafımızca dosya kapsamında sunulan delillerden de görüleceği üzere taraflar arasında kur farkı alacağının mevcut bulunduğu açıkça görülecektir.” şeklinde beyanda bulunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/525 Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacılar … ve …’nin geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdikini talep ettikleri, dosyanın işbu dosyamız ile birleştirilmesine karar verildiği, davacı …’ın davadan feragat etmesi sebebi ile dosyası tefrik edilerek davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, öncelikle geçici mühlet, süreç içerisinde 04/11/2020 tarihinde 1 yıllık kesin mühlet verilerek nihayetinde Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli 2020/339 Esas 2021/1117 Karar sayılı kararı ile davacı şirket yönünden konkordatonun tasdikine, davacı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154. maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. İİK’nun Kanun yolları başlıklı 308/a maddesi: “(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir…” hükmünü içermektedir. Konkordatonun mahkemede incelenmesi başlıklı 304/1. maddesi: “(Değişik:28/2/2018-7101/32 md.) Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522) Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “… Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. Selçuk Öztek, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. Dosya kapsamına göre; dava, İİK.’nun 285/3 ve 154/1. maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açılmış, mahkemece, borçlu şirket hakkında 17/06/2020 tarihinden itibaren 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş, 09/09/2020 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmıştır Konkordato tasdik kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde 26/11/2021, Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında 30/11/2021 tarihinde yayınlanmış, verilen karar, konkordatoya itiraz eden alacaklı vekillerince yasal süresinde istinaf edilmiştir. Davacı şirketin tekstil alanında faaliyet gösterdiği, İstanbul Ticaret Odası’nın … sicil numarasıyla kayıtlı ve mevcut sermayesi 9.700.000,00 TL olup tamamının ödendiği anlaşılmaktadır.Davacı şirket 08/06/2020 tarihli ön projesinde; ”Öz kaynaklar, 30.04.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. Maddesinde tanımlanan aktiflerin satış fiyatı esasına göre değerleme yapıldığında (-)20.113.143,85 TL olarak bulunduğu belirtilmiştir. Karşılaştırmalı bilançolarda görülen olumlu ve olumsuz değerleme farklarının tespitine ilişkin değerleme çalışmaları ve bunlara ilişkin açıklamalarını aşağıda maddeler halinde sunulduğunu , şirketin TTK 376/3 maddesi çerçevesinde diğer bir ifade ile aktiflerin muhtemel satış değerleri esasına göre -20.113.143,85 TL Maddi Duran Varlıklar” hesap grubunda ise 30.04.2020 tarihi itibarıyla tüm duran varlıklar -20.113.143,85 TL kadar borca batık olduğunu tespit etmişlerdir. Muhtemel rayiç satış değerleri üzerinden borca batıklık hesaplamasında aktif toplamlarında dikkate alındığı projeye yazılmıştır. İyileşme önemleri ve mali hedefler şu şekilde sıralanmıştır; borçların yeniden yapılandırılması, fazla ve kullanılmayan demirbaş, araç, maddi duran varlıklar satılacak, ihracat potansiyelimiz mevcut olan iç piyasadan düşük tirajlı malları çıkararak yüksek tirajlı ihracata dönük üretim politikamızı değiştirerek yüksek kar avantajı sağlamak, şirket önümüzdeki dönemde üretimden çıkma kararı alınmıştır. Toplam işçi sayısı ilk etapta 15-20 devamında ise 8-10 kişi aralığında azaltılacak, üretim tesisi ve şirket merkezinde öncelikle stok ve makine parkını sığdırabileceği bir yere, stok ve makine parkının satışından sonra ise ofis olarak kullanılabilecek sadece tasarım ve kreasyonların sergileneceği bir yere taşınacaktır, stok ve makine parkının satışı, işçi sayısının azalması, sarfiyat ve amortisman giderlerini düşürecek, üretimler yakaladığı cirolara ulaşamasa da net karlılığı artacaktır. Çünkü …’in 2019 yılı brüt cirosu 12-14 milyon avro civarındadır. 2020-2021 de pandemi etkisi ile bu ciro yarı yarıya bile düşse 6-7 milyon avro dolaylarında olacağı öngörülmektedir. Canteksin bu ciro içinde %5-15 arasında komisyon elde etmesi halinde yıllık cirosu ortalama 300bin ila 875bin avro arasında değişecektir. Ortalama kuru 1 avro= 7 tl olarak kabul ettiğimizde tl cinsinden ciro 2.250.000TL ila 6.125.00TL arasında olacaktır. Şirketin bu cirolara karşın kumaş, aksesuar, işçilik, sarfiyat ve enerji gideri ile işletme giderinde sağlayacağı tasarruf sayesinde karlılığı cironun %70-%75’i dolaylarında olacağı öngörülebilecektir. Şirket ortağı … firmasının şirketimizden olan alacağına istinaden şimdiden %30’luk iskonto oranı kabul ettiğini ve bu oran hesaplanacak tutardan feragat ettiğini kabul etmektedir. Diğer önlem sermaye arttırımıdır. Şirketin ortaklara olan 24.707.891,40 TL tutarındaki borcu ortaklar tarafından sermayeye ilave edilerek, ortaklar alacaklarından vazgeçecektir. Şirketin yukarıdaki hedeflere ulaşması durumunda 4.5 yıllık süreçte vergi sonrası 10.135.330,00 TL karını konkordato sürecindeki alacaklılarına ödemesini yapabilecektir.” Davacı şirket 30/06/2021 tarihli ön proje revizyonunda; ”Şirketimiz tüm alacaklılara teklif sunmakta olup, %30 tenzilat ile birlikte vade konkordatosu talep etmektedir. Konkordato sürecinde elde edilecek ticari kârlar, sermaye artırımı ve nakde dönüştürülecek stokların tahsili suretiyle şirketimiz borçlarını ödeyebilecek durumdadır. Bu bağlamda, konkordato talebimizin Sayın Mahkemece kabul edilmesi halinde, alacaklılarımıza konkordato teklifimiz aşağıdaki şekildedir; 31.05.2021 tarihi itibariyle konkordato kapsamındaki borçlarımız; konkordato teklifimizin kabulü durumunda alacaklılar alacaklarını konkordato tasdikinden sonraki ilk yıl ödemezsiz, ikinci yıl %25 (her üç aylık zamanlar itibari ile eşit), üçüncü yıl %25 (her üç aylık zamanlar itibari ile eşit) (her üç aylık zamanlar itibari ile eşit), dördüncü yıl %25 (her üç aylık zamanlar itibari ile eşit) ve beşinci yıl %25 (her üç aylık zamanlar itibari ile eşit) olmak üzere eşit taksitlerle tahsil edebileceklerdir. Bu şekilde konkordatonun tasdikinden sonraki 5 yıllık süreçte tüm alacaklılar alacaklarının tamamını tahsil edebileceklerdir. Borçlarımız için ilave faiz ödenmeyecektir. Konkordato süreci boyunca yeni kredi temini yoluna başvurmayacak olan şirketimizin borç ödeme kaynakları özetle aşağıdaki unsurlardan oluşacaktır; a)2.818.618,44 TL tutarındaki kasa ve banka mevcudu, b)650.928,55 TL tutarındaki … firmasından olan mühlet sonrası ticari alacakların tahsili,c)7.944.196,94 TL tutarındaki stokların ham madde ve yarı mamul niteliğinde olan kısmının üretimde kullanılmak suretiyle dolaylı, mamul ürün niteliğinde olan kısmının satış suretiyle doğrudan nakde çevrilmesi,d)İşbu revize projemize dayanak teşkil eden mali tablolarımızın ait olduğu Mayıs 2021 döneminden, 2026 yılı sonuna kadar geçecek süre içerisinde ticari faaliyetlerden elde edilecek 8.897.295,00 TL kar, Hukukçu …, finans uzmanı öğretim üyesi … ve mali müşavir …’tan oluşan konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 03/09/2020 tarihli rapor ile; davacı şirket geçici mühlet süresi içinde faaliyetlerine devam etme çabasında olup bu kapsamda girişimleri olduğu, faaliyet değişikliği söz konusu olacağı için bundan sonraki aylarda gerçekleşecek gelişmelerin izlenmesi gerektiği, her ne kadar 31.07.2020 mali tabloları üzerinden analizler yapılsa dahi, faaliyet değişikliğinden sonra davacı şirketin komisyon faturası düzenlemeye başlayarak fatura bedellerinin tahsil edilmeye başladığı, düzenlenen faturalara ilişkin mali etkilerinin Ağustos mali tablolarından itibaren mali göstergelere yansıyacağı, yeni kiralanan yere ilişkin olmak özere kira bedeli 36.000 TL’den 6.000 TL’ye düşeceği için ciddi bir maliyet tasarruf sağlanacağı, taşınma dolayısı ile güvenlik giderlerinden aylık 30.000 TL tasarruf sağlanacağı, davacı Şirketin 31.07.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (+) 14.333.417,47 TL olarak tespit edildiği; TTK 376/3, maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre“ hesap yapıldığında davacı Şirketin özvarlığının (-) 16.906.827 TL olduğu ve dolayısıyla da davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu, 30.04.2020 tarihi itibari ile Net İşletme Sermayesi (Dönen Varlıklar — Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar) (-16.291.333,28-TL), 31.07.2020 tarihi itibari ile Net İşletme Sermayesi rakamı (-16.117.646,56-TL), 31.07.2020 tarihli rayiç değer bilançosu üzerinden Net İşletme Sermayesi rakamının (-16.506.1 19,03-TL) olarak gerçekleştiği, Net İşletme Sermayesi rakamları değerlendirikliğinde davacı şirketin ivedilikle likidite yapısını ve çalışma sermayesini (Dönen Varlıklar Toplamı) iyileştirmesi gerektirdiği, 31.07.2020 tarihli 3 aylık dönemi kapsayan gelir tablosu incelendiğinde, firmanın konkordato projesinde öngörülen ciro rakamlarına ulaşamadığı ancak % 42 oranında gerçekteştirebildiği, zarar rakamlarının azalış eğiliminde olduğu belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 27/10/2020 tarihli kesin süre değerlendirme raporu ile; davacı şirket geçici mühlet süresi içinde faaliyetlerine devam etme çabasında olup bu kapsamda girişimleri olduğu, Faaliyet değişikliği söz konusu olacağı için bundan sonraki aylarda gerçekleşecek gelişmelerin izlenmesi gerektiği, 30.04 2020 tarihi ile 21.10.2020 tarihi arasında 9.921.022,31 TL satış gerçekleşmiş olup, 6 Aylık periyodda hedeflenen satış rakamı olan 9.375.000,00 TL’lik hedef %106 oranında, maliyet oranı ise 90 85 oranında gerçekleştiği, faaliyet karı ise 404.153,33 TL olup hedeflenen 93.750,00 TL’lık hedef in %431 oranında gerçekleştiği, davacı şirketin, komisyon karşılığı satışlara başladığı ve Temmuz ayında 10.978,39 Euro, Ağustos ayında 10.958,43 Euro, Eylül ayında 24 965,20 Euro ve Ekim ayında da 4.102,15 Euro (Ekim ayının 16’sına kadar tamamlanan siparişler) olmak üzere toplam 51.004,17 Euro fatura düzenlediği, Komisyon dışında da bazı ihracatların gerçekleştirildiği ve buna ilişkin toplam 375,071.13 Euro fatura düzenlendiği, Fransa’da iştirak şirketi … tarafından Fransa’da satılmak üzere 100.000 Euro civarında ihracat siparişi alındığı, davacı Şirketin 21.10.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (+) 15.224,952,84 TL olarak tespit edildiği, TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak süretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı Şirketin özvarlığının (-) 15.584.185 TL olduğu ve dolayısıyla da davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu, 30.04.2020 tarihi itibari ile Net İşlelme Sermayesi (Dönen Varlıklar – Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar) (-16.291.333,28 TL), 21 10.2020 tarihi itibari ile Net İşletme Sermayesi rakamı (-16.034,418,16 Ti.), olarak hesaplandığı, Net İşletme Sermayesi rakamları değerlendirildiğinde davacı şirketin ivedilikle likidite yapısını ve çalışma sermayesini (Dönen Varlıklar Toplamı) iyileştirmesi gerektirdiği, sayılan maddeler bağlamında davacı şirketin ön projede belirlenen hedefleri gerçekleştirme eğiliminde olduğu ve olumlu göstergelerin çoğunlukta olması sebebi ile komiser heyetince davacı şirketin ve davacı gerçek şahısların “Kesin Mühlete” geçmesinin uygun görüldüğü, belirtilen bu tespitlere göre konkordato talep eden şirket için kesin süreye geçmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 08/09/2021 tarihli rapor ile; davacı şirket kesin mühlet süresi içinde faaliyetlerine devam etme çabasında olup bu kapsamda girişimlerin olduğu, Revize ön projede bahsedilen sermaye artırımının 2021 yılına ait olan kısmının yerine getirildiği, Faaliyet değişikliği söz konusu olduğundan bundan sonraki aylarda gerçekleşecek gelişmelerin önemle izlenmesi gerektiği, Üretime dayalı olmak üzere yeni siparişlerin geldiği, Davacı Şirketin 31072021 tarihi itibari ile kaydi değerlere göre özvarlığının (+) 10.731.651,64 TL olarak tespit edildiği,“TIK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre hesap yapıldığında Davacı şirketin Temmuz sonu itibari ile rayiç değerler üzerinden (-)19.550.511,00 TL borca batık durumda olduğu, Net İşletme Sermayesi rakamları değerlendirildiğinde yeterli olmadığı, davacı şirketin ivedilikle likidite yapısını ve çalışma sermayesini (Dönen Varlıklar Toplamı) iyileştirmesi gerektirdiği, Şirketin tek ortağı olan … firmasının davacı şirketten 17.06.2020 tarihinden önceki döneme ilişkin olan alacağının 5.100.883,09 TL’lik kısmından feragat ettiği, Borçlu … firması mevcut borcuna istinaden 29.07.2021 tarihinde 9.985 Euro … hesabına ödeme gerçekleştirdiği, Revize proje kapsamında … firması 29.07.2021 tarihinde 100.000 Euro sermaye artırımına istinaden avans ödeme yaptığı, Kesinleşmiş toplam bedeli: 59.985 Adet karşılığı 399.055,00 EURO sipariş alındığı belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 13/10/2021 tarihli Konkordato Tasdiki Hakkında Gerekçeli Raporu ile; borçlu … İç Ve Dış Ticaret Anonim Sirketi yönünden: Borçlu şirket 31.08.2021 tarihi itibariyle zarar raporlamış olmasına rağmen geçici mühlet tarihi ile karşılaştırıldığında zarar rakamını çok düşürmüştür. Borçlu şirketin revize ön projesinde proforma gelir tablosunda 2021 yılının ilk 8 aylık kısımı için 10.968.750 00tL’lik bir satış öngörüsü belirlenmiştir. 31.08.2021 tarihli gelir tablosu açısından karşılaştırma yapıldığında bu 8 aylık dönemde davacı şirket 1.466.773,00 Tllik net satış ile yılın ilk 8 ayı için hedellenen satış takamını %13 oranında gerçekleştirmiştir. Şirket ciro hedefini büyük oranda tutturamamış olup gelecek dönem siparişlerini daha yüksek kar marjı ile yönetmelidir. Borçlu şirketin proforma tablolarında %31 brüt karlılık, %9,67 faaliyet karlılığı öngördüğü görülmüştür. Şirketin yurtdışı pazarına hitap ederek döviz kazancı elde etmesi yükselen kurlar karşısında gelirlerini artıracak olması pozitif yönde iyidir. Şirket faaliyetine aralıksız devam etmekte olup şirketin sürekliliğin sağlanması ve alacaklılara ödeme yapılabilmesi noktasında ciddi çaba sarf etmektedir. Şirket revize projesinde sermaye artırımı yoluna gitme kararı almıştır. Bu karar üzerine arttırılmak istenen sermaye miktarının bir kısmı nakit olarak ödenerek fonlanmıştır. Şirket tarafından … firması ve 3 Kişi ipoteklerinden feragatler alınmıştır. İç ve dış piyasadan yeni siparişler alınmaya başlanmış, bankalara olan borçlar kapatılmıştır. Rehinli borç miktar itibariyle düşük seviyede olup karşılığı vardır. Borçlu şirket bankalara olan çoğu borcunu kapatılmış olmasından dolayı da kredi sarmalından kurtulmuş olup faiz giderleri de bulunmamaktadır. Tüm hu tespitler ve gelişmeler karşısında borçlu şirketin revize projesi yer verilen gelir projeksiyonlarını gerçekleştirme potansiyelinin mevcut olduğunun söylenmesi mümkün görülmektedir, Borçlu Şirketin 31.08.2021 tarihi itibariyle kaydı ve rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu, Nihai Projede yer verilen ödeme kaynakları ile şirket borçları karşılaştırıldığında, borçlu şirketin bir (1) yıl ödemesiz sonraki dört (4) yıllık sürede borçlarını ödeyebileceğine ilişkin öngörüsü ve 30.06.2021 tarihli nihai projesinin alacaklıların büyük çoğunluğu tarafindan kabul gördüğü hususları nazara alındığında, nihai projenin kabul edilmesi gerektiği, Olası bir iflas halinde adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranının yaklaşık %31,46 olduğu. Teklif edilip alacaklılar tarafından kabul edilen nihai projede ise alacakların % 70′ inin faizsiz bir biçimde ödeneceği belirtildiği, bu durumda Konkordalonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, Borçlunun mevcut kaynaklarının ve nihai projede öngörülen yaklaşık bir (1) ödemesiz sonraki dört (4) yıllık sürede yaratabileceği kaynakların Konkordato teklifi ile orantılı olduğu, Borçlu şirketin Konkardato teklifinin İİK. md. 302/ (a) bendi “Kaydedilmiş olan alacakların ve alacakların yarısını” aşacak şekilde olumlu oy verilmiş olduğundan kabul edildiği, Konkordatonun tasdik edilebilmesi için İ.İ.K. md.206’nın 1. Sırası kapsamına dahil olan işçi borcunun 31.08.2021 itibari ile cari hesap dönemi maaş tahakkuku olan 83.234,64 TL olduğu, 2021408 cari hesap dönemi maaş tahakkuk borcunun bulunduğu görülmüş ise de konkordato komiser heyetince 06/09/2021 tarihinde ödeme onayı verilerek ilgili döneme istinaden maaş borcunun ödendiği, burçlu şirketin 17.06.2020 geçici mühlet tarihinden önceki dönemlerden kalan personel tazminat alacaklarının tutarı 45.187.97 TI. ayrıca 17.06.2020 tarihinden sonra işten ayrılan personellerin dazminal alacağı 33.807.58 TL olmak üzere toplam 78.995.55 TL borcunun bulunması ile mühlet içerisinde komiser izniyle doğan borçlar iş bu rapor içinde yer alan 3.659.905 58 TL tutarlarının toplamı üzerinden (78,995.55 TL+ 3,659,905,58 TL=) 3.738,901.13 TL tutarında teminat gösterilmesi gerektiği, Konkordatonun tasdik edilebilmesi için, Harçlar Kanunu’na ekli 1 sayılı tarifeye göre Konkordato kapsamında ödemesi gereken borç miktarı üzerinden (24.370,796,01 x Binde 2,275) 55.321.71 TL tutarında harç yatırılması gerektiği, Teminat koşulunun sağlanınası ve tasdik harcımın yatırılması durumunda Konkordatonun tasdikine karar verilebileceği, Makine mühendisi bilirkişisinin 13/09/2021 tarihli raporuna göre; şirketin sahip olduğu mikene techizat, taşıtların ve demirbaşların 01/01/2021 tarihli mizan ve bilanço kayıtlarına göre incelemesinde teçhizat, cihaz ve makinaların rayiç değeri 220.954,61 TL, taşıtların değeri 781.000.00 TL, demirbaşların değeri 17.000,00 TL olarak belirtilmiştir.Tekstil mühendisinin düzenlediği 22/09/2021 tarihli raporda; şirketin 31/08/2021 tarihli stoklarına göre ilk madde ve malzemelerin güncel tutarı 8.134.155,50 TL, ticari malların güncel tutarı 59.250,00 TL olarak tespit edilmiştir. Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 22/11/2021 tarihli Konkordato Tasdiki Hakkında Gerekçeli Ek Raporu ile; borçlu şirket yönünden Komiser Heyetimizin açık veya örtülü izniyle doğmuş olup da teminata bağlanması gereken herhangi bir borcun kalmadığı, 2- İİK 206. maddesinin birinci sırası kapsamında kalan borçlar yönünden ise 62.062,00 TL teminat gösterilmesi gerektiği, borçlu şirketin 62.062,00 TL teminatı 08/11/2021 tarihinde yatırdığı belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda, komiser heyeti tarafından hazırlanan rapordaki tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak konkordato revize projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunduğunun kabul edilebileceği, teklifin iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, mühlet içerisinde konkordato komiserinin açık ya da örtülü izniyle doğan borçlar yönünden 457.835,93 TL, 206. maddenin 1.sırası kapsamında kalan borçlan yönünden ise 78.995,55 TL tutarında teminat göstermesi gerektiği, yatırılması gereken harç tutarının 43.813,28 TL olduğu, somut olayda, borçlu şirketin 27,86 TL tutarında alacağı bulunan alacaklısının dahi bulunduğu, bu alacaklıya ödemelerin 1 yıl ödemesiz toplam 5 yılda yapılmasının adil ve dengeli olmayacağı, bu çerçevede heyet tarafından her bir taksitte asgari ne tutarda ödeme yapabileceğine dair senaryolar hazırlandığı, anılan çalışma yapılırken borçlu şirketin alacaklılarının 112’sinin % 30 tenzilatla birlikte tahsil edecekleri tutarların 50.000 TL’nin altında olduğu görülmekle bu aralıktaki alacaklı sayısının fazlalığı nedeniyle asgari tutar olarak 2.000 TL’nin belirlendiği durum dışında yapılan hesaplamalarda borçlu şirketin nihai projesinde yer verilen nakit akım tablosunda ciddi sapmaların olabileceğinin tespit edildiği, bu nedenle her bir alacaklıya asgari 2000 TL ödeme yapılmasının yerinde olacağı, nakit akım tablosu nazara alınarak 1 yıl ödemesiz dönem yerine Mart 2022 itibariyle hemen başlanabileceğinin tespit edildiği, bununla birlikte şirketin daha fazla peşin parayla hammadde alarak daha fazla net kar üretebilmesi için, 2022 yılında toplam borcun % 4’ünün üçer aylık eşit taksitler halinde, geriye kalan 4 yılda ise% 96’sının yine üçer aylık eşit taksitler halinde ödenmesinin uygun olacağı kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir. Dosyanın esasının incelenmesinde; Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. maddesi: “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.Konkordato projesi;a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veyab) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298. madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.”Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. maddesi “302. madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır.a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).c)Konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması, d)206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302. maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Konkordato projesinin tasdiki için aranan şartlar yönünden yapılan incelemede; 1-Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması şartı yönünden inceleme;01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda;, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, iflâs durumunda adi alacaklıların alacaklarının yaklaşık %26,15’ini tahsil edebileceklerinin öngörüldüğü, borçlu şirketin oylanan nihai konkordato projesinde, konkordatoya tabi borçların %70’inin konkordatonun tasdiki tarihinden başlamak üzere 1 yılı ödemesiz toplam 5 yılda ödenmesinin teklif edildiği, ülkemizde iflas tasfiyelerindeki durum dikkate alındığında, olası bir iflas halinde borçlu şirketin tasfiyesinin en iyi ihtimalle 5 yılda tamamlanabileceğinin öngörüldüğü, bu durumda, borçlu şirketin konkordato projesinde yer verdiği teklifin iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu belirtilmekle; İİK’nın 305/a maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığı anlaşılmaktadır.2-Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartı yönünden inceleme;Somut olayda borçlu şirket nihai projesinde alacaklılara alacaklarının %70’ini faizsiz olarak, 1 yılı ödemesiz toplam 5 yıllık vadede, 3’er aylık dönemlerde toplam 16 eşit taksitte ödemeyi teklif etmiştir. Fakat mahkemece İİK m.305, f.2 hükmü uyarınca 14/10/2021 tarihinde tesis edilen ara kararda, borçlu şirketin konkordato projesi yetersiz bulunarak Komiser Heyetine yeni bir ödeme planı hazırlanması görevi tevdi edilmiştir. 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; öngörülen %30’luk tenzilat oranının düşürülmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Zira heyetimizce oluşturulan ödeme planına göre 5 yıllık süreç sonunda borçlu şirketin elinde hazır değer olarak yalnızca 2.610.032,97 TL kalmakta olup hedeflerde yaşanacak muhtemel sapmalar nedeniyle böyle bir kaynağın kalması çok zayıf ihtimaldir. Bu nedenle somut olayda alacaklılar lehine yapılacak düzeltmenin ancak ödemesiz dönemin kısaltılması şeklinde olabileceği düşünülmektedir.” şeklinde mütalaa olunmuştur.3-Konkordatoya tabi alacaklı sayısı ve alacak toplamının incelenmesinde, adi alacaklılar toplantısına 178 adi alacaklıdan 98 i kabul oyu kullanmıştır (oransal olarak %55.05) . Konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacak tutarı 27.572.865,66TL olup, kabul edenlerin alacak toplamı 19.604.032,68TL’dir (oransal olarak %71,09). Bu haliyle İİK 305 maddesindeki çoğunluğun sağlandığı anlaşılmaktadır.4-206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması şartı yönünden incelemede; borçlu şirket tarafından İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığı, bir başka ifade ile Borçlu Şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/d maddesi ile hükme bağlanan şartların yerine getirildiği anlaşılmaktadır. 5-Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması şartı yönünden yapılan incelemede; Borçlu tarafından mahkemece belirlenen yargılama gideri ile harç tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır. Alacakların eksik hesaplandığı yönündeki istinaf sebebinin incelenmesi: Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından ayrıca mahkemece hükümde bu alacaklıların “İİK’nın 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine” karar verildiğinden, alacağı itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacaklılar yönünden mahkemece hangi nisap dahilinde toplantıya katılacağına karar verildiğinden bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Davacının konkordato talebinin kötüniyetli olduğu, sunulan iyileştirme projesinin de gerçekçi ve uygulanabilir olmadığı,üretimini artırılmadığı yönündeki itiraz; Karar tarihinden sonra sunulan 18/10/2022 tarihli kayyum raporunda ”Sayın Mahkemenizce verilen tasdik kararı gereğince, konkordatoya tabi borçlarına ait birinci ve ikinci taksitlerini süresi içerisinde 178 alacaklısına toplam 823.749,18 TL olarak eksiksiz ödediği ve böylece 38 alacaklısının bakiyesini kapattığı, üçüncü taksitin de ise kalan 140 alacaklısına 30/09/2022 tarihinde toplam 367.403,56 TL eksiksiz ödediği, Şirketin 31/08/2021 tarihindeki kaydi değerli öz kaynakları 18.584.386,.43 TL iken. 30/06/2022 tarihi itibariyle kaydi değerli öz kaynaklarının 18.993.798,26 TI.’ye yükseldiği, aradaki fark tutarı olan 409.411,83 T” nin ticari fasliyetine ait kardan kaynaklandığı, Şirketin 30/06/2022 tarihi itibariyle cirosunun 28.938.927.31 TI. olarak gerçekleştiği, bu tutarın revize projesinde 2022 yılının tümü için öngörülen 15.000.000,00 TL ciro içerisindeki iki çeyrek döneme düşen 7.500.000,00 TL’ nin yaklaşık 4 katına denk geldiği ve iki çeyrek dönem ciro hedefini geçtiği, yine projesinde öngördüğü ikinci çeyrek döneme düşen 725000 TL karlılığını, 1.389.709,72-TL ile fazlasıyla gerçekleştirdiği, şirketin 31/08/2022 tarihi itibariyle cirosunun 40.569.686,88 TL olduğu, Şirketin hali hazırda 39 personel islihdam ettiği, Hali hazırda dış giyim imatatının bir kısmımı fason olarak yaptıran şirketin, yeni adresinde bir kısım üretimini iç bünyesinde gerçekleştirmeye başladığı, dikimhane, kesimhane, kalite kontrol ve ütü paketleme bölümlerini faaliyete geçirdiği” tespit edilmekle bu husustaki itirazlar da yerinde görülmemiştir. Konkordato projesi kapsamında öngörülen ödeme teklifinin alacaklılara zarar verecek mahiyette olduğu itirazı: 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda;, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, mahkemece borçlu şirketin konkordato projesi yetersiz bulunarak Komiser Heyetine yeni bir ödeme planı hazırlanması görevi tevdi edildiği, ödeme planının yeniden düzenlendiği, dolayısıyla İİK’nın 305/a maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığı, söz konusu ödemelere uygun konkordato kaynaklarının sunulduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu yönündeki tespit nazara alındığında, ödeme teklifinin alacaklılara zarar verecek mahiyette olduğu yönündeki itirazın dosya kapsamına uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Davacı taraf alacaklılar toplantısında yeterli çoğunluğu sağlamak ve konkordato projesinin kabulünü sağlamak için 30tl -100tl gibi düşük alacakları ödememek suretiyle bu alacaklıların da toplantıda oy kullanmalarını sağladığı yönündeki itiraz; Müdahilin beyan ettiği şekilde düşük miktarlı 7 adet alacak kaydı olduğu, bu alacaklılardan 6 tanesinin oy kullanmadığı ve kanunen reddetmiş sayıldığı, bu bağlamda nisabı etkilemedikleri anlaşılmaktadır.Somut dosya kapsamı değerlendirildiğinde; gerek komiser raporları gerekse bilirkişi raporları ve kayyum raporları ile konkordatonun tasdiki yönünden tüm koşulların oluştuğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmediğinden istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Alacaklılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,2-Alacaklılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, alacaklılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın alacaklılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin alacaklıların üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın alacaklılara ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/02/2023