Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1923 E. 2023/26 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1923
KARAR NO: 2023/26
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/890
KARAR TARİHİ: 10/10/2022
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi ile, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesi hükümlerine davalı tarafça uyulmaması ve sözleşmede taahhüt edilen tarihte fuar katılım düzenleme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönen müvekkil tarafından bu sözleşme doğrultusunda davalıya ödenen 396.789,57-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi oranında temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkilinin alacaklarının teminat altına alınması amacıyla, yargılama süresince ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile, HMK md. 392 hükmü ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda durum ve koşulların da gerektirdiği göz önünde bulundurularak; teminatsız olarak davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar üzerine ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine 3. Kişilere devri engeller nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına, İİK md. 257 ve diğer ilgili hükümleri doğrultusunda davalı şirket adına kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar üzerine ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine dava konusu alacak miktarında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 10/10/2022 tarihli ara kararı ile tedbir istenilen hususların uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, yaklaşık ispat oluşmadığından, yargılamayı gerektireceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen ara karara karşı talep eden vekilince yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurularak, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aranan kanuni şartların somut olayda mevcut olduğu belirterek mahkemenin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 T. 2023/18723 E.-2014/1804 K.) Dosya kapsamına göre, karşı tarafın organizasyonunda 20-28 Şubat 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan 16. Uluslararası Deniz Araçları Ekipmanları ve Aksesuarları Fuarı talep edenin katılımı konusunda taraflar arasında, 14.10.2021 tarihli sözleşme imzalandığı, ibraz edilen muhtelif tarihli banka dekontlarına göre, sözleşmede belirtilen çek ödemesi açıklamalı tedbir isteyen tarafça, karşı tarafa toplam 396.789,57 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerin sözleşmede kararlaştırılan fuar katılım ücret bedeli olduğu, fuarın pandemi koşulları nedeniyle belirlenen tarihlerde gerçekleştirilemediği, ikinci kez ertelenerek 17-24 Aralık 2022 tarihine ertelendiği, talep eden vekilince, tarih değişikli kabul edilmediğinden sözleşmeden dönüldüğü karşı tarafa bildirilerek, karşılıksız kalan katılım ücret bedeli kadar ihtiyati haciz kararı ile, karşı taraf adına kayıtlı menkul, gayrimenkul, hak ve alacaklara ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Talep eden tarafça yapılan toplam 396.789,57 TL ödemenin sözleşme kapsamında yapıldığı, fuarın belirlenen tarihlerde Covid salgını nedeniyle yapılamadığı ikinci kez 17-24 Aralık 2022 tarihine ertelenmesi üzerine talep eden tarafça sözleşmeden dönüldüğü dosyaya sunulan sözleşme, banka dekontları, e-posta yazışmaları ve ihtarnameler ile sabittir. Buna göre davacı, taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin mücbir sebebe dayalı feshi ile sözleşme kapsamında ödenen bedelin istirdadı ve bu konuda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. O halde, uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK’nın 136. maddesi uyarınca taraflarca ön görülemeyen olağanüstü durum nedeniyle sözleşme ifasının imkansız hale gelip gelmediği ve davacının sözleşmeden dönme hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu itibarla, davacının, iddialarının ispatlamasının yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir talebi yönünden; İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Geçici Hukuki Korumalar” üst başlığını taşıyan onuncu kısmının 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 389. maddede ihtiyati tedbirin şartlarına yer verilmiş, son cümlede ise, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Bu itibarla tedbir talep edilen karşı tarafın mal varlığı uyuşmazlığın konusu olmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan mal, hak ve alacaklar üzerine de ihtiyati tedbir konulaması mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmadığı anlaşılmakla, HMK’nin 353/1-b.1 bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi gereğince REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/01/2022