Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1901 E. 2022/1508 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1901
KARAR NO: 2022/1508
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2019
ESAS NO: 2017/547
KARAR NO: 2019/224
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 09/05/2017
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmeye göre nisan 2011ve ekim 2011 tarihleri arasında aylık 2.500TL ödeme yapılacağını, takibin ocak-şubat-mart 2012 ye ilişkin olduğunu, 12/11/2011 tarihinde Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini, ne tür bir hizmetin verildiğinin anlaşılamadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”.Taraflar arasında 01/04/2011 tarihinde “Hizmet Anlaşması” başlıklı bir yıl süreli sözleşme imzalamışlardır. Davacı sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ederek davalı hakkında genel haciz yolu ile takip başlatmış, davalı ise davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı, davalıya danışmanlık hizmetinin yanı sıra, davalı tarafın tanıtımının yapılması amacıyla basında haber veya reklamlarının yayınlanması, değerlendirmelerin yapıldığı aylık ve yıllık analiz raporlarının davalı şirkete sunulması, seminer ve toplantı düzenlenmesi hizmetlerinin tamamını kapsar biçimde halkla ilişkiler hizmetini vermeyi taahhüt etmiştir. Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının defterinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Fakat davacının sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiği iddiasının ispatı zımnında sunmuş olduğu delillerin edimin ifası bakımından yeterli olup olmadığına dair inceleme uzmanlık gerektirdiğinden sözleşmenin ilişkili olduğu sektörde görev yapan bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmiştir. Davacı tarafından, davalının işlettiği anaokulu ile ilgili haberlere ve tanıtımlara yer verilen gazete, dergi ve televizyon görüntü kayıtları ibraz edilmiştir. Bu gazete, dergi ve görüntü kayıtları üzerinde, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme neticesinde, davacının davalı tarafa danışmanlık etme, davalı tarafın tanıtımının yapılması amacıyla basında haberlerin veya reklamların yayınlanması edimlerini gereği gibi yerine getirdiği anlaşılmıştır.Davacı tarafından davalıya sunulması taahhüt edilen analiz raporları ile ilgili herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Sözleşmede basın, eğitim, bayi ve personel gibi kitlelere yönelik toplantı düzenlenmesi hizmetlerinin de verilmesi taahhüt edilmiştir. Her ne kadar bu hizmetlerin verildiğine dair dosyada bir delil bulunmamakta ise de, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora göre, sektörel uygulamalar gereği, bu tür toplantı çalışmalarının hizmet alan firma tarafından talep edilmesi halinde organize edilebileceği, hizmet alan firma tarafından böyle bir talep olmadan toplantı düzenlenemeyeceği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının tüm edimlerini yerine getirmesi halinde hak kazanacağı bedelin 17.700,00 TL olduğu, davalının analiz rapor hizmeti verdiğini ispatlayamadığı, toplantı organizasyonuna yönelik bir çalışması olmadığı, fakat bu hususun davacıdan kaynaklanmadığı, bunun dışında, davacının davalıya danışmanlık etme, davalı tarafın tanıtımının yapılması amacıyla basında haberlerin ve reklamların yayınlanması edimlerini yerine getirdiği anlaşılmıştır. Sözleşmede davacının yerine getirmekle yükümlü olduğu bu edimlerle ilgili sözleşme bedeli ayrı ayrı düzenlenmese de, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede davacının 1 adet tv programı ve 17 adet farklı gazete ve dergilerde yayınlanmış haber ve reklam yayınları karşılığında davacının talep ettiği bedelin normal piyasa değerinin çok altına olduğunun belirtilmesi karşısında davacının sözleşme kapsamında yerine getirmiş olduğu danışmanlık ile reklam ve haber yayınları yapma hizmeti karşılığında 8.850,00 TL alacaklı olduğu, davalının takipten önce temerrüte düşürülmemesi nedeniyle davacının takip öncesi işlemiş faize hak kazanamadığı, alacağın likit olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu dönemin Ocak – Şubat – Mart 2012 olduğu, ilanların ise 2011 yılına ait olduğu, sözleşmenin aylık hizmete ilişkin olduğu, dava konusu Ocak – Şubat – Mart 2012 dönemine ilişkin hiçbir hizmetin sunulmadığı, dava konusu Ocak – Şubat – Mart 2012 tarihi ve öncesinde de Analiz raporlarının sunulması, Genel Değerlendirme Raporunun hazırlanıp sunulması, Yazılı/Görsel medyanın izlenmesi gibi bir çok hizmetin sunulmadığı, davacının sunmadığı için hizmetler için davalı müvekkilin ayrıca bir talepte bulunmasının zorunlu olmadığı, hizmetin eksik sunulduğunun mahkeme tarafından da tespit edilmiş olması, müvekkil tarafından Kadıköy … Noterliğinin 12.11.2011 tarih .. yevmiye sayılı noter ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshedildiği, sözleşmede sadece Nisan – Eylül 2011 dönemine ilişkin ücretin yazılı olduğu ve Ekim 2011 tarihinden sonrası için herhangi bir ücretin belirlenmediği gibi hususların da dikkate alınması suretiyle, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler neticesinde davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 24/03/2017 tarihinde, 02/01/2012 vade tarihli … sıra numaralı, 01/02/2012 vade tarihli … sıra numaralı, 01/03/2012 tarihli … sıra numaralı, hizmet bedeli açıklamalı, her biri 2.950,00TL bedelli faturalar dayanak yapılarak asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.948,88TL alacağın tazmini talepli takip başlatılmış, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiş ve davalı tarafça 04/04/2017 tarihli beyan dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz edildiği belirtilmiştir. Borçlu tarafından yapılan itirazın davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu haliyle davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasında 01/04/2011 tarihli hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin geçerlilik süresi bir yıldır. İşbu sözleşmenin kapsamı; kurumsal kimliğin devamlılığını sağlamaya yönelik çalışmalar da dâhil olmak üzere, kurum, ürün ve hizmetlerle ilgili etkin ve verimli bir şekilde halkla ilişkiler çalışmaları yapmaktır. Bu sözleşmeye göre davacı, davalı tarafa danışmanlık, davalı tarafın tanıtımının yapılması amacıyla basında haberlerin ve/veya reklamların yayınlanması, değerlendirmelerin yapıldığı aylık ve yıllık analiz raporlarının davalı şirkete sunulması, seminer ve toplantı düzenlenmesi hizmetlerinin tamamını kapsayan Halkla İlişkiler Hizmetlerini vermeyi taahhüt etmiştir. Sözleşmenin 12. Maddesinde davalı, halkla ilişkiler ve medya danışmanlığı hizmetleri için 1 nisan-1 ekim 2011 tarihleri arasında aylık 2.500TL+KDV ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Ödemelerin ilk 6 ay için 10 mayıs 2011 2950TL, 10 haziran 2011 2950TL, 10 temmuz 2011 2950TL,10 ağustos 2011 2950TL,10 eylül 2011 2950TL, çekler halinde toplu olarak davacıya verileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf, sözleşmeye konu hizmeti sunduğuna dair delilleri dosyaya ibraz etmiştir. Her ne kadar davalı taraf, sözleşmeyi Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi 12/11/2011 tarihinde feshettiğini iddia etmiş ise de; ilgili noterliğe yazılan müzekkere cevabında böyle bir ihtarnamenin olmadığı belirtilmiş, davalı ihtarname suretini dosyaya sunmamıştır. Dosya kapsamında mevcut halkla ilişkiler uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan 07/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ”Dava dosyasında mevcut deliller ve belgeler değerlendirildiğinde: davacının, davalı tarafa danışmanlık etme, davalı tarafin tanıtımının yapılması amacıyla basında haberlerin ve/veya reklamların yayınlanması edimlerini yerine getirdiği açık bir şekilde görünmektedir. Davacı normalde piyasa değerinin çok altında bir fiyata, bir yıl boyunca, 1 adet TV programı ve 17 adet farklı gazete ve dergilerde yayımlanmış haber ve reklam yayınını gerçekleştirmiştir. Davacı, davalının haber ve reklamlarını istikrarlı olarak her ay en az bir reklam/haber yayını yayımlatmıştır. Yapılan haberler, reklamlar direk hedef kitleye yani zaten reklam yapılması istenilen kişilere yönelik mecralarda yayımlatmıştır. Aylık ve/veya yıllık analiz raporlarının dosyada yer almadığı gerekçesiyle davacının, davalı tarafa sunmayı taahhüt ettiği işbu hizmetlerin verilmemiş olabileceği kanaati oluşmuştur. Reklam ajanslarının/halkla ilişkiler firmalarının. kendi isteğine göre toplantı düzenleme ve promosyon ürün hizmetleri veremeyeceği, bu tür taleplerin hizmet alan firma yetkilisinden gelmesi gerektiği gerekçeleriyle. bahse konu hizmetlerin verilip verilmediğinin muallakta olduğu tespit edilmişlir. Eğer davalı taraf böyle bir talepte bulunmuş ise hizmetlerin verilmemiş olduğu, böyle bir talebin olmaması durumunda hizmetin verilmiş kabul edilebileceği kanaati oluşmuştur. Zira davalı talepte bulunmayarak bu hakkından kendi isteğiyle feragat elmiş sayılabilir. Davacı, davalıya 2011 yılı içerisinde 5. ay ile 12. ay arasında reklam ve tanıtım hizmeti vermiştir. Ancak davalının, hizmet aldığı dönem de dâhil olmak üzere davacıya her hangi bir ödeme yaptığına yönelik bir dekonta ve/veya belgeye dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Davacı, bu hizmeti için üç adet KDV dâhil toplam 8.850.00 TI tutarında fatura düzenlemiştir. Davacı. bu faturaları defterlerine kaydetmiştir. Davalı bu faturaları defterine kaydetmemiştir. Davalının davacıya 8.850.00-TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır.” şeklinde mütalaa olunmuştur. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacının sözleşmeye konu hizmetleri 2011 mayıs ayından 2011 aralık ayına kadar sunduğu, sözleşmede belirlenen aylık ücretin 2.950TL olduğu, davacının 2.950TL’lik üç adet fatura düzenlediği, faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, sözleşmenin feshinin söz konusu olmadığı, davacının davalıdan 8.850 TL alacaklı olduğu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu, davalının ödemeye ilişkin belge sunmadığı sabit olduğundan; HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1.b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 152,00 TL’den mahsubu ile bakiye 71,30 TL’nin isteme halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022