Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1890 E. 2023/2 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1890
KARAR NO: 2023/2
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/372
KARAR NO: 2022/668
DAVA TARİHİ: 23/03/2018
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … Yayıncılık arasında 10/11/2015 tarihinde gazete dağıtım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca yayın evinin sahip olduğu … Gazetesinin dağıtımının müvekkili şirket tarafından yapılmaya başlandığını, … Yayıncılık AŞ nin 667 sayılı KHK kapsamında kapatılarak tüm mal varlığının hazineye devredildiğini, bu kapsamda … Yayıncılık AŞ nin müvekkili şirketten olan alacakların da hazineye devredilmiş sayıldığından İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK işlemleri İl Bürosunun 27/02/2018 tarihli yazısı ile bu alacağın 1.289.059,38 TL olduğu ve bu tutarın 15 gün içinde yazıda belirtilen banka hesap numarasına ödenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirket nezlindeki … Yayıncılık AŞ ye ait cari hesap uyarınca, … Yayıncılık AŞ’nin müvekkili şirketten olan alacağının 555.828,28 TL olduğunu, bu tutarında 22/03/2018 tarihinde İstanbul Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu yazısında belirtilen hesaba ödendiğini, cari hesaptaki işlemlerin karşılığı olan faturaların istenildiğinde sunulabileceğini, … Yayıncılık AŞ’nin 01/7/2016 tarihi ile en son yayını teslim ettiği 20/7/2017 tarihleri arasında teslim ettiği gazetelerin faturasını müvekkili şirkete ibraz etmediğini, bu tutarların faturasız olarak cari hesaba işlendiğini, müvekkili şirket tarafından yayın evine kesilen faturalardan son 40 adedinin yayın evi tarafından teslim alınmadığı için geri geldiğini davalı kurum tarafından da bu faturaların dikkate alınmadığının anlaşıldığını, ayrıca müvekkilince yayın evine 11/7/2016 tarihli 14/07/2016 tarihinde … kanalı ile yapılan ödemelerinde yayın evi tarafından kayıtlarına işlenmediğinin düşünüldüğünü belirterek müvekkili şirketin … Yayıncılık AŞ ye dolayısıyla davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hatalı hasma yöneltildiğini, İstanbul Valiliğinin davada taraf ehliyetinin bulunmadığını, kapatılan kurumun bütün mal varlığı ile hazineye devrolduğunu, 670 sayılı KHK’nın 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenleme gereğince öncelikle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini ayrıca 675 sayılı KHK’nın 16.maddesinin 3.fıkrasında yer alan hüküm uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının işbu davayı hakkında dava ve icra takiplerini önlemek için açtığını ancak müvekkili tarafından açılacak bir eda davasında bu itirazların ileri sürülmesi mümkünken tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2018 tarihli 2018/274 E. 2018/682 K. sayılı kararı; “…… Yayıncılık AŞ nin mal varlığı kapatılması nedeniyle mali hazinesine intikal ettiğinden, davalının pasif husumet ehliyeti olmaması” gerekçesiyle, “1-Davalının pasif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine” dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI Dairemizin 30/03/2022 tarihli 2020/610 E. 2022/385 K. sayılı kararı; “… mahkemece dava şartları yönünden dosya üzerinden yapılacak inceleme neticesinde karar verilmesi mümkün ise de davanın pasif husumet yokluğu gerekçesiyle reddedildiği, pasif husumet yani sıfatın ise yukarıda açıklandığı üzere dava şartı değil davanın esasına ilişkin olması nedeniyle dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde bu yönde bir karar verilemeyeceği, pasif husumetin öncelikle dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra, taraflar usulüne uygun olarak ön inceleme duruşmasına davet edilerek, duruşmada değerlendirmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin sair istinaf itirazları incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına” k Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir. (4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz. ” denilmektedir. 675 sayılı KHK’nın 16. Maddesi incelendiğinde, ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmündeki kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete , dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile ya da resen terkin üzerine bu tarihten sonra Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davaların dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceği düzenlenmiş olup, bu maddede dava ayrımına gidilmeksizin “davalar ” denildiğinden her türlü davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmektedir. Dava şartları HMK’nın 114. Maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin son fıkrasında diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır ifadesi bulunmaktadır. Birer sureti dosya içerisine bırakılan, dava konusu menfi tespit olup davalılar arasında Maliye Hazinesinin de bulunduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2020/986 Esas 2020/1046 Karar nolu ilamı, davalıların arasında yine Maliye Hazinesinin de bulunduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2020/1453 Esas 2022/1215 Karar nolu ilamı , Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2017/3410 Esas 2020/358 Karar nolu ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/3126 Esas 2018/5057 Karar nolu ilamı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/4110 Esas 2018/1091 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5513 Esas 2021/3307 Karar nolu ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2029/2411 Esas 2020/273 Karar nolu ilamı ve yine dosya içerisinde mevcut Yargıtay ilamları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere “…6100 sayılı HMK’nın 114/2’de özel dava şartının kanunlarda getirebileceği düzenlenmiş olup bu özel dava şartı 670 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilmiş olduğundan , adı geçen davalı aleyhine açılan davada 670 sayılı KHK madde 5 hükmü uyarınca dava şartı bulunmadığından davanın reddi gerekmekte olduğundan….” denildiğinden ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 45. Hukuk Dairesinin yukarıda özetlenen kararında da “husumetin” dava şartı olmayıp davanın esasıyla ilgili olduğunun belirtilmesi nedeniyle davanın esasından önce dava şartlarının değerlendirilmesi gerektiğinden yukarıda yapılan tüm açıklamalar esas ve karar numaraları belirtilen Yargıtay ilamında ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları dikkate alınarak, davalı şirketin malvarlığının hazineye geçtiğinden gerekçeli kararda açıklanan 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 16. Maddesi ve 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. Maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan…” davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, 675 sayılı KHK nin 16/3.maddesindeki dava ve takip yasağı, kapatılan kurum ve kuruluşlardan alacaklı olanların bunlar aleyhine alacağın tahsili için icra takibi veya dava açılmasının önüne geçmek üzere düzenlendiğinden ve huzurdaki dava menfi tespit istemine ilişkin olduğundan 675 sayılı KHK’nin 16/3.maddesindeki dava/takip yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davalı idare tarafından müvekkiline karşı icra takibi yapılarak itiraz sonrası itirazın iptali davası açılmasına rağmen müvekkilinin hukuki yolları kullanamamasının Anayasayla korunan eşitlik ilkesine ve hak arama özgürlüğüne aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan ve Hazineye devredilen … Yayıncılık AŞ’nin, davacı şirketten alacaklı olmadığı iddiası ile menfi tespit istemine ilişkindir. 27/07/2016 tarih ve 29783 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum Ve Kuruşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2.maddesinde; “(1) Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan; … c) Ekli (3) sayılı listede yer alan gazete ve dergiler ile yayınevi ve dağıtım kanalları kapatılmıştır. (3) Kapatılan gazete ve dergiler, yayınevi ve dağıtım kanalları ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarına ait olan taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılır, bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilir. Bunların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden bir hak ve talepte bulunulamaz. Devre ilişkin işlemler ilgili tüm kurumlardan gerekli yardımı almak suretiyle Maliye Bakanlığı tarafından yerine getirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. … Yayıncılık AŞ’ye ait kapatılan … Düşünce Gazetesinin 668 sayılı KHK’ya ekli 3 sayılı listede gazeteler başlığı altında 40.sırada yer aldığı tespit edilmiştir. 17/08/2016 tarih ve 29804 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5.maddesinde; “(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir… (3) Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.” 29/10/2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 16.maddesinde; “(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir. (4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” düzenlemeleri yer almaktadır. Dava; 23/03/2018 tarihinde açılmış olup, 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 16.maddesinin 3.fıkrasında 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar hakkında, dava şartının bulunmaması nedeniyle ret kararı verileceği düzenlenmiştir. Ayrıca maddede yer alan davalar ibaresi, alacağın tahsili istemiyle sınırlı olmaksızın tüm davaları kapsamaktadır (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2020 tarih 2018/2523 E. 2020/1039 K., Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 28/11/2019 tarih 2019/4368 E. 2019/11752 K.). Bu nedenle davacı vekilinin eldeki davanın menfi tespit istemine ilişkin olması nedeniyle, ilgili KHK’nın somut olayda uygulanamayacağı yönündeki istinaf istemi yerinde olmayıp ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu verilen karar usul ve yasaya uygundur. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/01/2023