Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1875 E. 2023/873 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1875
KARAR NO: 2023/873
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/828 Esas
KARAR NO: 2022/688
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2015/193 ESAS – 2021/197 KARAR SAYILI DOSYASI
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı ile davalı arasında 01/09/2013 tarihli, 3 yıl süreli 3 adet sözleşmenin bulunduğunu,davacının,Teknik Servis ve Pacs_Rıs Sözleşmesinin 2’nci maddesinde, Radyoloji Hizmet Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde ve Danışmanlık Sözleşmesinin 2’nci maddesinde belirtilen yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, buna karşılık davalı tarafın sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Danışmanlık Sözleşmesi’nin 5.1’nci maddesi uyarınca kendilerine kâr payı üzerinden herhangi bir ödemenin yapılmadığını, Radyoloji Hizmet Sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak davacı tarafından görevlendirilen personel ile toplantılar yapılarak bu personelin bir kısmının işi bırakmasının bir kısmının da davalı hastane bünyesine geçmesinin sağlandığını,yeni kurulan hastanede radyoloji bölümü çalışma sistemi oturtulduktan, bir kısım davacı personeli davalı bünyesine alındıktan sonra davalı adına kesilen faturaların ödenmediğini ve sözleşmelere konu hizmetlerin davacı tarafından sürdürülmesinin davalı tarafından fiilen engellendiğini, 18 Mayıs 2014 tarihinde hastanenin Rıs Sisteminde arıza olduğunun davalı tarafından bildirildiğini, mülkiyeti ve kullanımı davacıya ait olan sisteme ulaşımın davalı tarafından engellendiğini, sorunun yerinde incelemesi için hastaneye giden davacı mühendislerine bir sorunun olmadığının söylendiğini, bu hâl ve gidiş üzerine davalıya ait hastanede tespit yaptırdıklarını ve Rıs sistemine erişimin davalı tarafından engellendiğinin tespit edildiğini, ayrıca davacı firmanın sistem sağlayıcıları olan bazı firmalara davalı tarafından ihtarlar gönderilerek davacının bu şirketler nezdindeki ticari itibarının zedelendiğini, davalı hastane tarafından Radyoloji Hizmet Sözleşmesinin feshedildiğinin davacıya bildirildiğini, bu fesih bildiriminin geçerli ve haklı olmadığını, ihtarnamede yer alan, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kaldı ki davalı sözleşmenin feshi bildiriminde bulunduğu hâlde Teknik Servis ve pacs-Rıs Sözleşmesi’nin 3’ncü maddesi uyarınca davacının hastaneye kurduğu pacs-Rıs sistemleri, bunların donanımı ve yazılımlarını hâlâ elinde bulundurduğunu, sözleşmeden doğan yükümlülüklerinden kaçınmak için fesih bildiriminde bulunan davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalıya gönderdikleri karşı ihtarname ile sözleşmenin ifasını imkânsız hâle getirildiğini, faturaların dâhi ödenmediğini, iyiniyetle servis sunmaya hazır olduklarını bildirdiklerini ancak davalının cevap vermediğini, bu aşamada davacıya ait sistemler üzerinde işlem yapma hakkı sadece davacıya aitken davacının devre dışı bırakıldığını, Büyükçekmece 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/99 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte, davacıya ait sistemlerin devre dışı bırakıldığı, 04/07/2014 tarihinden itibaren başka bir sistem kullanılmaya başlanıldığını ve davacı tarafından davalıya fatura edilen Cd/Dvd robotunun da hastanede bulunduğunun tespit edildiğini, sözleşmenin ifasını imkânsızlaştıran bir diğer hâl olduğunu, öte yandan davalının, sözleşmelere ilişkin sebepsiz ve haksız fesih bildiriminde bulunduğundan ve sözleşmelerin ifasını fiili olarak engelleyerek davacının sözleşmeyi ifasını imkânsız hâle getirdiğinden yoksun kalınan kazanç ve cezai şart-bedelinin tespitine karar verilmesi gerektiğini, Bakırköy …’nci İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu fatura bedellerinin iş bu davaya konu edilmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davaya konu Teknik Servis ve pacs.-Rıs Sözleşmesi ile Radyoloji Hizmet Sözleşmesi’nin ifa edilememesi dolayısıyla yoksun kalınan ücretin ve cezai şartın tespiti ile 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan alınmasına, Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi uyarınca, davalının, davacıya ödemesi gereken vergi öncesi net kâr üzerinden %20 ücretin ve buna bağlı cezai şart miktarı ile sözleşmenin ifa edilmemesi dolayısıyla yoksun kalınan ücretin tespiti ile 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte şimdilik toplamda 500.000,00 TL’nin davalıdan alınmasına, davacı tarafından pacs-Rıs Sözleşmesi uyarınca davalı hastaneye kurulan sistem, donanım ve yazılımın hastanede olup olmadığının, zarar görüp görmediğinin tespiti, zarar görmemiş ise davacıya iadesine, zarar görmüş ise zararın giderilmesine, bu mümkün değil ise rayiç değerinin tespiti ile aynen iade ya da tespit edilecek değerinin davacıya ödenmesine, 02/05/2014 tarihli faturada belirtilen medikal çevirilerin davacı tarafça yapıldığının fakat fatura bedelinin ödenmediğinin ve yine bu faturada belirtilen Cd robotunun hastane elinde bulunup kullanıldığının ve bedelinin davacıya ödenmediğinin tespitine, davalının elinde bulunan iki adet bilgisiyar kasasının davacıya ait olduğunun tespiti ile eksiksiz işler durumda davacıya teslimine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Radyoloji Hizmet Sözleşmesi ve Danışmanlık Sözleşmesi’nin tarafların rızası ile diğer sözleşmenin ise haklı sebeple feshedildiğini, davacının iddialarının aksine, davacının sözleşme edimlerini gereği gibi ifa etmediğini,Teknik Servis ve pacs-Rıs Sözleşmesinde belirtilen şartlarda davacı tarafından cihaz alınmadığını, cihazların yeterli donanıma sahip olmadığını, davacı tarafından Radyoloji Hizmet Sözleşmesi’ne uygun olarak kurulmuş bir pacs-Rıs sisteminin bulunmadığını, davacının sözleşmeye aykırı olarak kurulum yaptığını, davacı tarafından eğitim verilmesi gereken personele eğitim verilmediğini, davacının kötüniyetli olarak müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini,Radyoloji Hizmet Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde davacının yükümlülüklerinin belirlendiğini ancak davacının bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacı tarafın yetkin radyoloji personelini bir türlü temin etmediğini, davacı tarafın Danışmanlık Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmediğini, İl Sağlık Müdürlüğü’nün bildirimi üzerine tarafların karşılıklı anlaşması uyarınca davacı tarafından istihdam edilen personelin hastane bünyesinde çalışmaya başladığını, bu sözleşmenin karşılıklı rıza ile feshedildiğini, hastane yönetiminin sözleşmenin ortadan kalkması nedeniyle davacıya 31/03/2014 tarihinde ödeme yaptığını, yine Danışmanlık sözleşmesinin tarafların karşılıklı anlaşmaları ve davacıya net kârın %20’si ödenerek feshedildiğini, davacı tarafından kurulan sistemden baştan beri verim alınamadığını, bunun tutulan tutanak ve mail yazışmalarından anlaşıldığını, davacı tarafından yaptırılan tespitte 13/06/2014 tarihi itibariyle davacıya ait sistemin kullanıldığının belirlendiğini, sözleşmenin feshinden sonra yeni sistem kuruluncaya kadar geçen sürede davacıya ait sistemin kullanıldığını, son olarak 04/07/2014 tarihinde eski sistemin kullanıldığını, daha sonra hastaneye yeni sistemin kurulduğunu, bu hususun müvekkili şirket tarafından yaptırılan tespit ile tespit ettirildiğini, müvekkili tarafından davacının sisteme girişinin engellenmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu taraflar arasındaki iki sözleşmenin karşılıklı mutabakat çerçevesinde feshedildiğini, diğer Teknik Sözleşmenin ise haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirkete çevirisi yapılmış hiç bir metin ulaşmadığı gibi Cd robotu talebinin olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketin edimini gereği gibi ifa etmemesi sebebiyle zarara uğradığını, bu nedenlerle haksız açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİREŞEN DAVA: yedi adet faturanın takibe konu edilerek ilamsız takip yapıldığını, taraf şirketleri arasında 01/09/2013 tarihinde radyoloji hizmet sözleşmesi, danışmanlık sözleşmesi ve teknik servispacs-Ris sözleşmesi imzalandığını, danışmanlık sözleşmesi gereğince davalı şirketin sorumluluklarının sağlık kurumunun sahibi bulunduğu … Hastanesinin Radyoloji bölümünün işletmesinin yönetimi ve organizasyonu, personel eğitimi, bölüm ve iş akışının düzenlenmesi, personel istihdamı, kurulu bulunan tüm tıbbi görüntüleme cihazlarının yüksek performans ile çalıştırılması için gerekli tüm teknik ve danışmanlık hizmetleri ve ekte sunulu sözleşmede yer alan diğer sorumluluklar olduğunu, Teknik Servis pacs-Ris sözleşmesi gereğince davalı şirketin sorumluluklarının, pacs-Ris sisteminin donanımıyla birlikte sunulması, kurulacak pacs-Ris sistemlerinin uzman eğiticileri tarafından ve sağlık kurumunun ihtiyaç hissettiği bölümlerde sistemi kullanacak personel eğitimlerin verilmesini sağlamak ve sözleşmede yer alan diğer sorumluluklar olduğunu, radyoloji sözleşmesi gereğince ise davalı şirketin sorumluluklarının, sağlık kurumunun radyoloji bölümünde kurulu bulunan tüm cihazların kullanımları, aplikasyon eğitimleri, gerekli sayıda personel istihdamı, bölümün 7/24 esasına göre işletilmesi, bölümün yönetimi ve bölümdeki iş akışının düzenlenmesinden ve sözleşmede yer alan diğer sorumluluklar olduğunu, davalı şirketin takip konusu faturalar için Bakırköy …Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, davacı şirketçe gönderilen faturalara itiraz edildiğini, bu amaçla Büyükçekmece …Noterliğinin 09/06/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, işbu ihtarname içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacı şirketin Büyükçekmece …Noterliğinin 29/05/2014 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeleri feshettiğini bildirdiğini, 31/03/2014 tarihi itibari ile davalı tarafa hiçbir borcunun olmadığını da bildirdiğini, davalı şirkete Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takibe konu edilen faturalara istinaden hiçbir borcunun olmadığının tesbitine, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP: taraflar arasında söz konusu sözleşmeler uyarınca davalı alacaklının yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirdiğini, davacı borçlunun ise Danışmanlık Sözleşmesi madde 5.1 “Yukarıda belirtilen hizmetler için, sağlık kurumu, … ya 10.000 TL’si sabit olmak üzere, radyoloji bölümü vergi önceki net kâr üzerinden, %20 oranında aylık ödeme yapmayı taahhüt eder”dendiği halde, bugüne kadar kâr üzerinden herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, bu yükümü hatırladığından beri zarar ettiğinden ve bu nevi işleri kendi doktorlarına yaptıracağından bahisle, davalı alacaklının şirkette yollarını ayırmaya çalıştığını, hastane resmi kayıtları incelendiğinde hastanenin zarar etmediğinin açıkça görüleceğini, hizmet almaya ve sözleşmeler uyarınca tüm hastanede davalı yanca kurulan …-Rıs sistemlerini kullanmaya devam eden davacının süreçte davalının hizmet sunmasını fiilen engellemeye başladığını, aldığı hizmet karşılığı kesilen fatura bedellerini ödemediğini, akabinde de sözleşmeleri haksız olarak tek taraflı feshettiğini bildirdiğini, ihtarnamede yeralan davalı alacaklının yükümlülüklerine yerine getirmediğine ilişkin davacı borçlu tarafın iddiaları gerçeği yansıtmadığı gibi ihtarname, usul açısından da sakat olduğunu, ihtarnamede belirtilen fesih tarihi, ihtarın düzenlendiği tarihten iki ay önceki tarihe tekabül ettiğini, bu halin hukuka akla ve izana aykırı olduğunu, fesih bildiriminin sonradan yapılıp önceki bir zaman için hüküm doğurmasının beklenemeyeceğini, yapılan tesbitin tek başına iş bu davaya konu ocak, nisan, mayıs 2014 faturalarına ilişkin alacağın varlığına en iyi kanıt olduğunu, ayrıca hastanenin şubat-mart 2014 faturalarını ödediği halde ocak 2014 faturasına ilişkin itirazına itibar edilemeyeceği de açık olduğunu, karşı tarafın kendi tesbitinin de en az bu tarihe kadar davalıdan hizmet aldıklarını ve işbu davaya konu ocak, nisan, mayıs 2014 fatura bedelleri kadar borçlu olduklarını açıkça ispatlar nitelikte olduğunu, diğer yandan davacının davalının hastanede kurduğu pacs-Rıs sistemleri, bunların donanımları ve yazılımlarını bugün hala iade etmediğini ve elinde bulundurmaya devam ettiğini, özellikle her iki yanca yaptırılan tesbitler uyarınca davalı alacaklının bahsi geçen zamanlarda hastaneye hizmet sunmuş olduğunun sabit olduğunu, davacı borçlunun ocak, nisan, mayıs 2014 aylarına ait faturalar dolayısıyla borçlu olduğunun kabulü gerektiğini, kesinleşmiş icra takibini sürüncemede bırakmak için açılmış haksız davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesini karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Taraflar arasında Teknik Servis ve pacs-Rıs Sözleşmesi, Radyoloji Hizmet Sözlesmesi adı alınta üç adet sözleşme kurulduğu, bu sözleşme uyarınca taraflar arasında cari hesap İlişkisi oluştuğu, davalının sözleşmeleri feshettiği hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının iddiası, sözleşmelerin haksız olarak feshedildiği yönündedir. Davacının talebi; – Teknik Servis vepacsRıs Sözleşmesi ile Radyoloji Hizmet Sözleşmesi’nin ifa edilmemesi dolasıyla yoksun kalınan ücretin ve ceza-i şartın tespitine 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsili, – Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi uyarınca, ödenmesi gereken vergi öncesi net kâr üzerinden %20’lik ücretin ve buna bağlı cezai şartın ve yoksun kalınan kar kaybının tespiti ve 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte tahsili, -pacs-Rıs Sözleşmesi uyarınca davalı hastaneye kurulan sistem, donanım ve yazılımın iadesi, – 02/05/2014 tarihli faturada belirtilen medikal çevirilerin ve CD robotunun bedelinin ödenmesi, taleplerine yöneliktir. Davalının iddiası ise, Radyoloji Hizmet Sözleşmesi ve Danışmanlık Sözleşmesi’nin tarafların rızası ile diğer sözleşmenin ise haklı sebeple feshedildiği, Teknik Servis ve pacs-Rıs Sözleşmesinde belirtilen şartlarda davacı tarafından cihaz alınmadığı, cihazların yeterli donanıma sahip olmadığı, davacı tarafında Radyoloji Hizmet Sözleşmesi’ne uygun olarak kurulmuş bir Pacs-Rıs sisteminin bulunmadığı yönündedir. Bu durumda taraflar arasında ihtilaf konusu ana hususu; Radyoloji Hizmet Sözleşmesi ve Danışmanlık Sözleşmesi’nin tarafların rızası ile diğer sözleşmenin ise haklı sebeple feshedilmiş olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının mahrum kalınanı kar, cezai şart ve verilen araç gereçlerin ve sistemin iadesi istemlerinin haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
TMK’ya göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” HMK, m, 190/1 hükmüne göre: “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtarı kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia ederi taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat kuralına ilişkin anılan hükümler uyarınca, davacı tarafından Radyoloji Hizmet Sözleşmesi ve Danışmanlık Sözleşmesi’nin tarafların rızası ile diğer sözleşmenin ise haklı sebeple feshedildiği hususunun geçerli delillerle ispat edilmesi gerektiği açıktır. Davalı tarafından Radyoloji Hizmet Sözleşmesi ve Danışmanlık Sözleşmesi’nin tarafların rızası ile sona erdiritdiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından davalının bu sözleşmelere yönelik olarak yapmış olduğu fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmış bu yönde mahkememizde kabul ve kanaat oluşmuştur bunun dayanağı dosyadaki deliller ve raporlardır. Somut olay özelinde dosyaya sunulan ve hükme esas alınan son bilirkişi raporunda da ifade edildiği gibi, davacının bu akdi ilişkiden kaynaklanan borçlarını ihlal ettiği varsayılsa bile, taraflar arasındaki bu akdi ilişkinin davacının borçlarını gereği gibi ifa etmemesi (kötü ifa etmesi) nedeniyle davalı tarafından haklı olarak feshedilebilmesi için, önce davalı tarafından davacıya, borçlarını gereği gibi ifa etmeye başlaması talebini içeren bir uyarı ihtarı çekilmeli ve uygun bir süre verilmelidir. Bu husus, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmelerde yer alan “sözleşme geçerlilik süresi boyunca taraflardan birinin bir veya birden fazla yükümlülüklerini kasıtlı olarak ve neden göstermeden yerine getirmediği tespit edilirse, karşı taraf yükümlülüklerini yerine getirmesi tafebini yazılı olarak iletecektir” şeklindeki hükümden çıkmaktadır. Dolayısıyla sadece bu husus dahi dikkate alındığında, davalı tarafından yapıları fesih bildiriminin haklı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Kural olarak sözleşmeye aykırılık nedeniyle borçlunun sorumluluğuna ilişkin TBK. m. 112 hükmüne göre: “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının. bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür” Yine TBK. m. 114 hükmüne göre: “Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı sözleşmenin haklı nedenle feshedilmemesi sonucu, oluşan bütün zararların, müsbet ve menfi zarar kapsamında, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği açıktır. Davacının ıslah ile birlikte sözleşmelerin feshi sonucunda cezai şarta ilişkin tazminat kalemlerine ilişkin talepleri dikkate alındığında; Teknik Servis ve Pacs-Rıs Sözleşmesi kapsamındaki alacak talepleri yönünden sözleşmenin 6.2 maddesinde belirtilen hesaplama yöntemine göre davacının talep edebileceği tazminat tutarının 1 .yıl sözleşme tutarının % 25 ‘i 55.500,00 TL 2.yıl sözleşme tutarının % 50 ‘si 120.000,00 TL, 3.yıl sözleşme tutarının tamamı 258.000,00 TL’den sözleşme kapsamında yapılan ödemeler toplamı 265.369,07 TL çıkarılması sonucunda cezai şart tutarının 168.130,93 TL olarak hesaplandığı, davacının radyoloji hizmet sözleşmesi kapsamındaki alacak talepleri yönünden davacı bünyesinde davalı hastane işlemleri için istihdam edilen 3 personelin Kasım 2013 – Mayıs 2014 dönemi brüt ücret ve SGK maliyetleri ile bunların üzerine %15’in eklenmesiyle ulaşılan toplam 68.924,33 TL olarak hesaplandığı, davacının danışmanlık sözleşmesi kapsamındaki alacak talepleri yönünden yine sözleşmenin 6.2 maddesinde belirtilen hesaplama yöntemine göre1.yıl sözleşme tutarının %25’i 30.000,00 TL, 2.yıl sözleşme tutarının % 50’si 60.000,00 TL, 3.yıl sözleşme tutarının tamamı 120.000,00 TL, sözleşme kapsamında yapılan ödemeler tutarı 106.383,67 TL çıkarıldığında 103.616,33TL cezai şart hesaplandığı, 11/05/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu görülmüştür Radyoloji çekim sayısının mahkememizce yerinde yapılan keşif sonrasında dava konusunda RIS uzmanı …rapor gerekçesinde de belirttiği gibi “Modalitelerde çekilen tüm hastaların görüntüleri …’a gönderilmediğinden (özellikle Kemik Dansitometri, Biyopsi..vs) bu tetkiklerin tam kayıtları için RIS veya HIS-HBYS sistemi verileri önemlidir. Elimde HIS-HBYS sistemi verileri olmadığından yalnızca RIS sistemi üzerinden değerlendirme yapabilmekteyim. Bu bağlamda, önceki bilirkişi PACS Raporunda bulunmayan fakat RIS sisteminde tetkikleri bulunan veya tetkik adetlerinde farklılıklar bulunanlar çekimlerin toplam tetkik sayılarına eklenmesi gerekmektedir. PACS’ta olmayan modaliteler Kemik Dansitometri (93 Adet) ve Biyopsilerdir (39 Adet). Bunlarda hesaba katıldığında fiilen gerçekleştirilen çekim sayısı PACS verilerine göre 24157 olacaktır. PACS sisteminin RIS sisteminin devre dışı kaldığı tarihten itibaren yaklaşık 1.5 ay daha (42 gün) çalıştığı görülmektedir. PACS sistemi 232 gün boyunca hizmet vermiştir. RIS’e göre günlük hastane ortalama çekim sayısı 19370/190=102 adettir. Özetle RIS sistemi, Pacs sisteminden 42 gün önce kapatıldığı için yapmış olduğum hesaplamaya göre RIS istatistiklerine 42 günlük 4284 çekim sayısı da eklendiğinde RIS üzerinde , 19370+4284= 23654 sayısı oluşmaktadır. Ortaya çıkan bu sayı PACS bilirkişisi tarafından verilmiş olan sayıya oldukça yakın ve doğrular niteliktedir. PACS sisteminde , direkt tetkiklere ilişkin görüntüler yer almaktadır.Pacs da bir fiil hastanede çekimi yapılmış hastalar olması ve RIS sistemlerinin yaklaşık 1,5 ay öncesinde devre dışı kalmasından dolayı hesaplamaların daha uzun süre hizmet vermiş PACS üzerinden yapılması daha doğru olacaktır (24157 kayıt). Ancak RIS sisteminde HGS çekimleri DX içerisinde , renkli dopler çekimleri ise USG içerisinde tutulduğundan ve medikal muhasebe uzmanı bilirkişinin fiyatlandırmasını doğru yapabilmesi için RIS verilerini ek olarak USB flash bellekte sunmaktayım HIS – HBYS üzerinden verilere erişim sağlanamadığı için bu şekilde hesaplama yapmış bulunmaktayım. Tüm takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, konu değerlendirilirken dikkate alınması gereken hususlardan biri PACS ve RIS sistemlerinde aynı zaman dilimlerini içeren veriler bulunduğu gibi, PACS sisteminin, RIS kapatıldıktan sonra yaklaşık 1.5 ay (42 gün) daha hizmet vermeye devam etmiş olmasıdır. “ tespitler tekniğe ve hakkaniyete gerçeklere en uygun görüldüğünden hükme esas alınmıştır.Diğer bilirkişiler Fizik Uzmanı Araştırma Görevlisi … ve Radyoloji Uzmanı .. ise dos. medikal muhasebeci atanmadan önce, bu alanda uzman olmadıklarından sadece varsayıma dayanarak %20 lik ücret hesaplaması yapmışlardır. Hayatın olağan akışına ters şekilde, diğer bilirkişilerin rakamları ile fahiş fark olan 5891,29-TL (aylık 654-TL) gibi rakamı davacının %20 lik hakedişi olarak tespit etmelerinin, gerçekle örtüşmediğinden bu bilirkişilerin görüşlerinin de hükme esas alınması mümkün görülmemiştir..RIS sisteminden veri çekilmesi için görevlendirilmiş Bilgisayar Mühendisi … ın … Turz İth İhr. Tic Ltd Şti yani Bizmed de çalışan ve halühazırda hastaneye hizmet veren kişi durumunda olduğunu keşiften sonra tespit edilmiş olup bu husus yanında ayrıca … raporu incelendiğinde de , raporun medikal muhasebeci bilirkişilerin hesaplama yapmalarını sağlayacak verileri içermediği, yetersiz olduğu . anlaşılıp denetlenebilir formattan uzak olduğu , pacs – rıs tetkik sayılarının neden farklı olduğuna eksik değerlendirme yaptığı anlaşılmış … raporu bu yönüyle de hükme esas alınmamıştır. RIS sistemleri üzerinde uzman olan , RIS sisteminin üretici firması .. yazılımda çalışan, Yazılım Mühendisi …ise Rıs siteminden gerekli verileri çekmiş ve bunlara ilişkin excel tablolarını da raporu ekinde usb flash bellek ile dosyaya sunmuştur, Bilirkişi …in raporu ayrıntılı ,açıklayıcı, Pacs ve Rıs i karşılaştırıcı ve medikal muhasebecilerin ücretlendirme yapabilmesini sağlayacak niteliktedir nitekim medikal muhasebe uzmanı … de sadece …in raporunu dikkate alarak değerlendirme yaptığı görülmüş ve bu hesaplamalar hükme esas alnmıştır. Medikal Muhasebeci Bilirkişilerden … ise, kendisine verilen görev dosyada mevcut tetkik sayısını PACS ve RIS verileri ışığında ücretlendirmesi hususunda olup raporda , davalı ÖZEL hastane olduğu halde, örneğin Özel sağlık sigortası , Türk Tabipler Birliği , bankalar vb kurumlardan gelen özel hastalara yer verilmemiş , aylık ortalama çekim sayıları A sınıfı bir özel hastane ve PACS sistemindeki tetkik sayısı ile örtüşmemekte olup Ultrason , Renkli Doppler , Biyopsi gibi önemli gelir kaynakları PACS da yer almadığı halde PACS da 24.025 adet çekime ulaşılmıştır. … raporunda ise sadece 6366 adet çekim üzerinden hesaplama yapılmıştır ancak aradaki 17.659 adet çekime yer verilmemiştir.Sağlık mevzuatında Ultrason, Röntgen, Kemik Dansitometri işlemlerinin paketlere dahil olduğuna yer verilse de sağlık kurumları bu hizmetler için de hastalardan ayrıca ücret almaktadırlar raporda bu durum da hesaba katılmamış MR ve Bilgisayarlı tomografi , SUT kuralı gereği paket dışı olarak ödendiği dikkate alındığnda ancak rapordaki MR ve BT çekim sayısı ile PACS daki aynı tür çekim sayısı arasında tutarsızlık söz konusu olup PACS sisteminde yer alan 557 adet MR ve 467 adet BT çekimi raporda gerekçesiz şekilde yer verilmediği anlaşılmıştır. Nihayetinde bilirkişi … nun, radyoloji gelirini hesapladığı rapor teknik bilirkişi eliyle sistemlerden çekilmiş objektif bilimsel veri olan tetkik sayısı ve tetkik ayrıntılarına göre hesaplama yapılmadığı kanaatine varıldığınden hükme esas alınmamıştır. Medikal Muhasebeci …in tespit ettiği gibi“Radyoloji bölümünde çekim sayısından elde edilen gelirin Hastanenin Özel ve A sınıf Hastaneler gurubunda yer alması nedeniyle tetkik sayısına ilişkin gelirin ,TTB fiyatları dikkate alındığında % 35 indirimle 5.166.050 TL olacağı, Hastaların tümünün sosyal güvenlik kurumu hastası olduğu varsayılarak SUT fiyatları dikkate alındığında ise; SUT Fiyatı + yasal fark (+%200) + sektör araştırmasına göre işlem başı ortalama tutar üzerinden hesaplanma ile tetkik sayısına ilişkin gelirin toplamda 2.087,430 TL olacağı kanaati ve … Türk Tabipler Birliği ve SUT a göre iki parametreye göre de hesaplama yapmış diğer taraftan tüm hastaların özel hasta olması da mümkün değildir ancak hakkaniyet gereği … in SUT a göre olan hesaplamasının (radyoloji geliri 2.087.430-TL davacıya düşen %20 lik pay 417.486-TL) verilere ve hakkaniyete uygun olduğunu anlaşılmıştır. Birleşen dosya yönünden ise bu dosyayı bekletici mesele yapılması gerek görülmediğinden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış ve 7 adet faturaya ilişkin ilamsız icra takibi başlatılmış, süreçte cebri icra ile alacak tahsil edilmiş ve dolayısıyla dava istirdat davasına dönüşmüş durumdadır. Mali Müşavir bilirkişi, 4 adet faturanın iş bu davaya konu sözleşmelere dahil olduğu ancak 3 faturanın bu sözleşmeler ile ilgisi bulunmadığına, faturaların iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna ilişkin tespitlerde bulunmuştur. 013997 nolu fatura (Radyoloji Bölümü Teknik Danışmanlık Servis Bedeli ) 013998 nolu fatura (Danışmanlık Hizmet Bedeli, Radyoloji Hizmet Bedeli … nolu fatura (Radyoloji Bölümü Teknik Servis Hizmet Bedeli) … nolu fatura (Danışmanlık Hizmet Bedeli, Radyoloji Hizmet Bedeli) açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yukarıdaki 4 fatura, dava konusu sözleşmelere dahildir fatura bedelleri icra dosyasında tahsil edildiğinden cezai şarttan mahsup edildiği ve bu fatura içerikleri hizmeti aldığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan davacının bu faturalar yönünden talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 014001 nolu 02.05.2014 tarihli 19.950,26-TL bedelli fatura (Türkçeden İngilizceye medikal çeviri – İngilizceden Arapçaya medikal Çeviri – CD robotu ) Dosyaya delil olarak sunulan B.Çekmece 1 Sulh Hukuk Mhk 2014/84 D. İş sayılı delil tespiti dosyasında yer alan 25.06.2014 tarihli bilirkişi raporu 6. Ve 7. Sayfada, CD robotunun hastanede ve kullanılır durumda olduğuna dair renkli fotoğrafla tespit edildiği anlaşılmıştır. 013987 nolu 24.01.2014 tarihli 13.555,45-TL fatura (.. Cihazı 1,5 …e servis raporu no … , … servis raporu no … , … servis hizmeti ) bu faturada da görüldüğü üzere değişen yedek parçalar söz konusu olup ve bu servisler servis formu numaralarına kadar faturaya yazıldığına dair kayıtlar ve … nolu 24.01.2014 tarih 6350,19-TL bedelli fatura (Meme merkezi danışmanlık süreci genel giderleri , … cihazı pil değişimi , … cihazı enjektör kartı değişimi ve radyoloji sarf malzeme gideri ) sunulmuş sözleşme dışı hizmet, parça değişimleri gibi parça bedellerini ödemek hastane sorumluluğunda olduğu dikkate alındığında, birleşen dosyada davacı taraf, bu 3 fatura için 8 gün içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi faturaları ticari defterlerine de işlemiş ve faturalara konu hizmetlerin davalıya sunulduğuna ilişkin deliller dikkate alındığında fatura içeriklerinin aksi hususların aksini davacı ispat edemediğinden birleşen dosya yönünden menfi tespit istirdat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak davacı vekilinin sunmuş olduğu ıslah ve feragat dilekçeleri dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile : Teknik Servis ve Pacs-Rıs Sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle hesaplanan cezai şart tutarı olarak 168.130,93 TL Radyoloji Hizmet Sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle hesaplanan cezai şart tutarı olarak 68.924,33 TL, Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi kapsamında hesaplanan cezai şart tutarı olarak 103.616,33 TL, Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan ve ödenmeyen ücret olarak hesap edilen 417.486,00 TL olmak üzere toplam 758.157,59 TL’nin dava tarihi olan 12/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yoksun kalınan ücret kalemleri bakımından feragati nedeniyle talebin reddine, mahkememizle birleşen 2015/193 esas, 2022-359 karar sayılı dava yönünden yukarıda açıklandığı üzere fatura içeriklerinin aksini ispata yarar sunmadığından davanın reddine, şartların oluşmaması nedeniyle davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine ” karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-birleşen dosya davacı vekilinin, asıl ve birleşen dosyada sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davada ki temel sorun şu başlıklar altında toplandığını;- Davalı şirket tarafından sunulan hizmetler sözleşmeye uygun mudur?- Taraflar arasındaki sözleşme şartları tamamen yerine getirilmiş midir?- Müvekkil şirket tarafından yapılan fesih hukuka uygun mudur?- Müvekkil şirket tarafından yapılan fesih usule uygun mudur?- Taraflar arasındaki sözleşmedeki fesih durumlarında cezai şart konulmuş mudur?- Cezai şart mıdır var ise hangi esaslara göre uygulanacaktır?- Davacının kardan yoksun kalma adı altında yapmış olduğu talepler hukuka uygun mudur?- Sözleşmenin feshi sonrasında davacının başkaca hak ve talepleri mümkün müdür?- Davadaki talepler zamanaşımına uğramış mıdır? – Davacının açmış olduğu davada dava türü nedir?- Davacının ıslah ile taleplerini değiştirmesi kanuna uygun mudur?- Davacının dilekçesinde yer alan feragatlerin davaya etkisi nedir? – Mahkeme tarafından verilen karar bütün veriler ışığında hukuka uygun mudur?Yukarıda yapılan tespitler neticesinde davanın çözümü için öncelikle taraflar arasında bulunan sözleşmelerin muhteviyatının irdelenmesi ve buna göre yapılacak inceleme neticesinde sona erme halleri de göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiğini, Davacı tarafça sözleşme şartları yerine getirilmediğini, hizmet sağlama süresince davacının sistemi süreli arıza vermiş ve müvekkil şirketin de hizmet sunumu aksadığını, müvekkil tarafından yapılan fesih hukuka uygun olduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında hizmet sebebiyle ortaya çıkacak aksaklıkların giderilmesinin yazılı olarak talep edilebilirliği konulmuş olmasına binaen hem bilirkişi raporlarında hem de mahkeme ilamında herhangi bir yazılı talebin olmadığı gerekçe gösterilerek feshin haksız olduğu kanaatine varıldığını, oysa yazılılık, hukuk sistemimizde sadece ispat vasıtası olarak belirlenmiş bir yol olduğunu, sözleşmenin devamı sırasında tarafların iyi niyet kuralları çerçevesinde sözleşmenin devamı için üstlenmiş olduğu edimleri ne derece yerine getirdiğinin araştırılması kanuni zorunluluk olup bu durumun her türlü delille ispatı mümkün iken mahkeme tarafından sadece yazılılık şartı ile eldeki mevcut diğer delillerin görmezden gelmesi kanunun ruhuna aykırılık teşkil ettiğini, Davacının, hizmet sağlarken lisansı bulunmadığını, yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama sırasında davacının kullanmış olduğu teknolojiler için …, … şirketlerine müzekkere yazılarak davacının lisansının olup olmadığı sorulmuş olmakla ilgili şirketler tarafından verilen cevapta herhangi bir lisans anlaşmasının bulunmadığı beyan edildiğini, Lisansız olarak kullanılan teknolojilerin başlı başına sözleşmenin feshi için yeterli sebep olduğunu, Davacı, dilekçesinde cezai şart talebinde bulunmuş olmakla gerek mahkeme ilamında gerekse de bilirkişi raporlarında cezai şart olarak nitelendirme yapılarak bunun üzerinde hüküm kurulduğunu, oysa taraflar arasında bulunan sözleşmede söz konusu düzenlemeler için hiçbir şekilde cezai şart cümlesi kullanılmamış olup bunun aksine ‘her türlü maddi zararlara karşılık gelmek üzere’ ibaresi kullanıldığını, bunun gerçek mahiyetinin cezai şart olarak kabul edilmesi hukuki bir yanılgı olduğunu, taraflar sözleşmenin bu bölümünde sözleşmenin yürütülmesinin sona ermesi sebebiyle ortaya çıkan zararlara karşılık olarak bir teminat olarak maddeyi ele aldığını, buna rağmen yanılgıya düşülerek bu durumun cezai şart niteliğinde değerlendirilmesi hukuka aykırı olduğunu, Sözleşmede her türlü zarar için sınırlı bir sorumluluk mevcut olduğunu, danışmanlık sözleşmesinde her türlü zarar için 120.000,00.-TL, teknik servis sözleşmesi için de her türlü maddi zarar için de sözleşmeye konu toplam tutarı geçmemek kaydıyla (ilk yıl için sözleşmeye konu tutar 220.000,00.-TL, ikinci yıl için sözleşmeye konu tutar 240.000,00.-TL, üçüncü yıl için sözleşmeye konu toplam tutar 258.000,00.-TL’den fazla olamaz) tutar belirlendiğini, yukarıda belirlenen sorumluluk sınırları bütün zararları kapsamak üzere yazıldığı açık olduğunu, Kardan yoksun kalma tazminatı hukuka aykırı olduğunu, yapılan sınırlama kapsamında her türlü maddi zarar adı altında bir üst limit ile sorumluluk alanı belirlendiğini, talepleri kabul anlamına gelmemek kaydıyla sayın yüksek mahkemenin de takdir edeceği üzere kardan yoksun kalma maddi zarar adı altında hukuk sistemimizde yer aldığını, bütün maddi tazminatlar açısından bir sınırlama getirilmesine rağmen mahkemenin sözleşme hükümleri dışına çıkıp bir zarar oluşturması kabul edilemeyeceğini, kaldı ki ilk iki bilirkişi raporunda da bu durum yer aldığını ve davacı tarafın kardan yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacağı beyan edildiğini, bu husustaki haklılığımız aynı zaman diğer birkaç bilirkişi raporunda da dile getirildiğini, Kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla sayın yüksek mahkemeniz aksi kanaatte ise; yerel mahkemece hükmedilen faizin başlangıç tarihi hukuka aykırı olup, faizin ıslah tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, davacı davasını kısmi dava olarak açmış olup, açılan kısmi davada talep edilen miktar için dava tarihinden, ıslahla artırılan miktar içinse ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmekte iken, yerel mahkeme tarafından tutarın tamamı dava tarihinden itibaren işletilmesi yönünde karar verildiğini, karar bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu, Dava dilekçesi hukuk tekniğine aykırı olduğunu, Davacı, dilekçesinde bir takım taleplerde bulunmuş olmakla hangi talebin neye göre yapıldığında dair bir açıklamada bulunmadığını, davacın davasında belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğuna dair bir beyan olmadığı açık olmasına rağmen mahkeme tarafından şahsi niteleme ile karar vermesi kanuna aykırı olduğunu, zira sayın yüksek mahkemenin de dikkat edeceği üzere davacı dilekçesi hangi talebe ilişkin olarak bedel talebinde bulunduğu tespit edilemediğini, yerel mahkeme tarafından taleple bağlılık ilkesi görmezden gelinerek davacı lehine yorumla karar vermesi kanuna açıkça aykırı olduğunu, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtiriz ki davacının talepleri dilekçesinde yer alan beyanlarına göre zamanaşımına uğradığını, sayın mahkemenin de takdir edeceği üzere taraflar arasında bulunan hukuki ilişki kapsamında zamanaşımı süresi 5 yıl olup bu bağlamda davacı davayı açmış olduğu sürenin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bedeli arttırdığını ve buna göre de karar verildiğini, Bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalar hatalı olduğunu, kesin olan hususlardan biri de davacıya ait sistemin düzgün olarak çalışmadığı, talepleri kabul anlamına gelmemek kaydı ile beyan ederiz ki çalışmayan bir sistemden çalışıyormuş gibi bahsederek bir raporlama yapılması hukuka aykırı olduğunu, hakkaniyet kuralları çerçevesinde başka bir sistemin uygulama alanı gözetilerek bir oranlama yapılması ve bunun tazminat olarak belirlenmesi kabul edilemeyeceğini, eksik olarak yapılmış bu tespitler neticesinde verilen kararın kaldırılması gerektiğini beyanla asıl dava yönünden kısmen kabul kaldırılarak davanın reddine, birleşen dava yönünden verilen ret kararının kaldırılarak davanın kabulüne, yüksek mahkemenin takdir etmesi halinde, eksik hususların giderilmesi adına verilen kararın kaldırılarak raporların tamamlanması adına dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir Davacı vekilinin asıl dosyada sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Radyoloji Hizmet Sözleşmesinde hak kazanılan alacak için, taleplerimiz uyarınca , “cezai şart” terimi değil, “haksız fesih tazminatı” terimi kullanılması gerektiğini, dava dilekçesinde alacak kalemleri dışındaki bazı talepler hakkında karar verilmediğini, sehven unutulan, mülkiyetinin davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmayan ve hala davalı hastane elinde bulunan PACS- RIS Sistemlerinin server donanım ve yazılımları ile Lexmark marka renkli lazer yazıcının eksiksiz hasarsız davacıya iadesi ile birleşen davada red yanında kötüniyet tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini belirtirek hükmün bu haliyle düzeltilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak, birleşen davanın ise faturadan kaynaklanan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece, şimdilik talep edilen 500.000,00 TL ücret ve cezai-şart miktarının her sözleşme yönünden alacak kalemlerinin ve miktarlarının açıklanması istenmiş olup davacı vekilinin 11/02/2015 tarihli dilekçesinde Alacak Kalemleri : Teknik Servis Pacs-Rıs Sözleşmesi için 100.000-TL Ücret, 100.000-TL Cezai Şart Radyoloji Hizmet Sözleşmesi için 50.000-TL Ücret, 100.000-TL Cezai ŞartDanışmanlık Sözleşmesi için 100.000-TL Ücret, 50.000-TL Cezai Şart olmak üzere toplam 500.000-TL alacak talebinin bulunduğunu belirtmiştir.Davacı vekili sunmuş olduğu 10/06/2022 tarihli kısmi açılan cezai şart alacaklarında ıslah, belirsiz alacak olan %20 lik hak ediş alacağı yönünden talep artırım dilekçesi ile tüm sözleşmeler için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile ;Teknik Servis Pacs Ve Rıs Sözleşmesinde ; cezai şart olarak 100.000-TL ve avans faizi talep ettiklerini, talebimizi ıslahla 68.130,93-TL artırarak toplamda 168.130,93-TL cezai şart ve avans faizi talep ettiklerini, Radyoloji Hizmet Sözleşmesinde ; sadece yoksun kalınan ücret olarak 50.000-TL ve avans faizi talep ettiklerini, talebinin (tazminatın türünü) haksız fesih tazminatı olarak değiştirerek ( Radyoloji Hizmet Sözleşmesi md. 7.2 hastanenin sözleşmeyi haksız feshi halinde, … şirketinin işletme ve personel toplam giderleri ile uğrayacağı iş kayıpları kesin teminat miktarından düşülecek teminat yetersiz kalırsa teminatı aşan miktar … şirketine peşin olarak ödenecektir.) ıslahla 18.924,33-TL artırarak toplamda 68.924,33-TL haksız fesih tazminatı (bilirkişi raporunda belirtilen tutar) ve avans faizi, ( Bu sözleşmede yani radyoloji hizmet sözleşmesi için , dava dilekçemizde de açıkça görüldüğü üzere hiç bir zaman cezai şart talebimiz olmadığını, ancak Sayın Mahkemece 29.01.2015 tarihli ön inceleme tutanağı 2 nolu ara kararında kesin süre verilerek sehven bu sözleşme için de cezai şart tutarı belirtmemiz istendiğinden, biz de sehven 100.000-TL cezai şart tutarı belirtmiştik , sonradan farkettiğimiz ve ıslahla giderilebilir bu hatayı da düzelttiklerini, bu hata için, RED değil, talep konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına dair karar ve 100.000-TL ye ait harcın tarafımıza iadesi ile bu kısım için karşı taraf vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini ) Danışmanlık Sözleşmesinde ; cezai şart olarak 50.000-TL talep ettiklerini, talebimizi ıslahla 53.616,33-TL artırarak toplamda 103.616,33 -TL cezai şart ve avans faizi talep ettiklerini Danışmanlık sözleşmesi uyarınca %20 lik alacağın tespiti ve avans faizi ile tahsili talebimizde talep artırımı ile fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile; Sözleşme süresince, radyoloji geliri davacı şirket ile hiç paylaşılmadığı gibi %20 lik hakediş de hiç ödenmediğini, bu alacak kaleminin kesin olarak belirlenebilmesi için, hastane elindeki sistemlerden verilerin çekilmesi, tetkiklerin incelenmesi vs kısacası tahkikat yapılması gerektiğinden alacağın niteliği itibari ile belirsiz alacak olduğunu, iş bu kere talebimizi, bilirkişi raporunda medikal muhasebeci … in SUT a göre tespit ettiği 2.087,430,00-TL nin %20 si 417.486,00-TL olarak artırıp somutlaştırdıklarını, ayrıca bu tutara, belirsiz alacakta talep artırımına gittiğimiz için doğru dava tarihi olan 12.08.2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerektiğini belirtmiş olup, artırılan kısımlar olan 68.130,93-TL +18.924,33-TL +53.616,33-TL +417.486,00-TL=558.157,59-TL nin harcın yatırıldığı anlaşılmıştır.
Islah dilekçesine karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunan davalı vekili, ıslah edilen ve talep artırılan kısımlar için beş yıllık zamanaşımı süresi dolduğunu belirterek zamnaşımı def-inde bulunmuştur, Davacı vekili sunmuş olduğu 10/06/2022 tarihli kısmi feragat dilekçesi ile ; Teknik Servis Pacs Ve Rıs Sözleşmesinde 100.000-TL yoksun kalınan ücret ve Danışmanlık Sözleşmesinde 100.000-TL yoksun kalınan ücret taleplerinden sınırlı olmak üzere feragat ettiklerini bildirmiştir. Somut olayda; asıl dava yönünden davacı tarafın talepleri :1-Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin davalı tarafça haksız feshi sebebiyle sözleşmelerin ifa edilememesi dolayısıyla yoksun kalınan ücret ve cezai şart talepli 500.000,00 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili2- Danışmanlık sözleşmesi uyarınca %20 lik hak ediş alacağın tespiti ve avans faizi ile tahsili3- Davacı tarafından Pacs-Rıs sözleşmesi uyarınca davalı hastaneye kurulan sistem, donanım ve yazılımın hastanede olup olmadığının, zarar görüp görmediğinin tespiti, zarar görmemiş ise davacıya iadesine, zarar görmüş ise zararın giderilmesine, bu mümkün değil ise rayiç değerinin tespiti ile aynen iade ya da tespit edilecek değerinin davacıya ödenmesine, 4- 02/05/2014 tarihli faturada belirtilen medikal çevirilerin davacı tarafça yapıldığının fakat fatura bedelinin ödenmediğinin ve yine bu faturada belirtilen Cd robotunun hastane elinde bulunup kullanıldığının ve bedelinin davacıya ödenmediğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilince, sözleşmelerin davalı tarafça haksız feshi sebebiyle sözleşmelerin ifa edilememesi dolayısıyla yoksun kalınan ücret ve cezai şart talepli 500.000,00 TL alacağın hangi alacak kalemlerinden oluştuğu ayrı ayrı gösterilmiş ise de dosyaya sunulan ıslah dilekçesi ile, ilk olarak; Radyoloji Hizmet Sözleşmesi kapsamında dava dilekçesinde cezai şart talebi olmamalarına rağmen sehven bu sözleşme için de cezai şart tutarı belirtilmesi mahkemece istendiğinden, kendilerin de sehven cezai şart olarak 100.000-TL gösterdiklerini, sonradan farkedilen bu hatayı ıslahla düzelttiklerini, hataen belirtilen bu talebin reddine değil, talep konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, ikinci olarak yoksun kalınan ücret olarak talep edilen 50.000-TL’nin alacak talebinin, (tazminat türünün) Radyoloji Hizmet Sözleşmesi md. 7.2 maddesi uyarınca haksız fesih tazminatı olarak değiştirdiklerini, bu nedenle başlangıçta 50.000-TL olarak talep edilen yoksun kalma tazminatını 18.924,33-TL artırarak toplamda 68.924,33-TL haksız fesih tazminatının tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi ile aynı tarihli verilen kısmi feragat dilekçesi ise ile de Teknik Servis Pacs Ve Rıs Sözleşmesinde 100.000-TL yoksun kalınan ücret ve Danışmanlık Sözleşmesinde 100.000-TL yoksun kalınan ücret taleplerinden sınırlı olmak üzere feragat ettiklerini bildirmiştir. Görüldüğü üzere davacı vekili ıslah dilekçesi ile, Radyoloji Hizmet Sözleşmesi kapsamında dava dilekçesinde cezai şart talebi olmadığını iddia ederek, açıklama dilekçesinde hataen gösterilen bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yoksun kalınan ücret talebinin ise haksız fesih tazminatı olarak hükmedilmesi talep edilmesine ve yoksun kalınan ücret taleplerinin ise Teknik Servis Pacs ve Rıs Sözleşmesi ile Danışmanlık Sözleşmesi yönünden feragat edilip , Radyoloji Hizmet Sözleşmesi yönünden yoksun kalma tazminatının haksız fesih tazminatı talep edilmesine rağmen mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, Radyoloji Hizmet Sözleşmesi yönünden; sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle hesaplanan cezai şart tutarı olarak 68.924,33 TL’nin tahsili ile davacının yoksun kalınan ücret kalemleri bakımından feragati nedeniyle talebin reddine karar verilmiş ise de Radyoloji Hizmet Sözleşmesi kapsamında hükmedilen tazminatın, cezai şart mı yoksa yoksun kalınan ücret olarak talep edilen sonradan sözleşmenin 7.2 maddesi uyarınca değiştirilen fesih tazminatı mı olduğu karar içeriğinden anlaşılmamaktadır. Şayet, fesih tazminatı olarak kabul edilmesi halinde hataen talep edildiği belirtilen cezai şart talebi yönünden bir değerlendirme yapılmadığı gibi mahkemece, davacının yoksun kalınan ücret kalemleri bakımından feragati nedeniyle talebin reddine karar verilmiş ise de davacının, sadece Teknik Servis Pacs ve Rıs Sözleşmesi ile Danışmanlık Sözleşmesi kapsamında yoksun kalınan ücret talepleri yönünden feragat edildiği, Radyoloji Hizmet Sözleşmesi kapsamında yoksun kalınan ücret talebinden feragat edilmediği, bu talebin fesih tazminatı olarak değiştirildiği nazara alındığında Radyoloji Hizmet Sözleşmesi kapsamında yoksun kalınan ücret talebi yönünden ne şekilde karar verildiği anlaşılamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 297/2 bendinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce taleplerden her biri hakkında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmekte olup bu husus kamu düzenine ilişkindir. Öte yandan davacı taraf dava dilekçesinde; davacı tarafından Pacs-Rıs Sözleşmesi uyarınca davalı hastaneye kurulan sistem, donanım ve yazılımın hastanede olup olmadığının, zarar görüp görmediğinin tespiti, zarar görmemiş ise davacıya iadesine, zarar görmüş ise zararın giderilmesine, bu mümkün değil ise rayiç değerinin tespiti ile aynen iade ya da tespit edilecek değerinin davacıya ödenmesine ve 02/05/2014 tarihli faturada belirtilen medikal çevirilerin davacı tarafça yapıldığının fakat fatura bedelinin ödenmediğinin ve yine bu faturada belirtilen Cd robotunun hastane elinde bulunup kullanıldığının ve bedelinin davacıya ödenmediğinin tespitine karar verilmesini talep edilmesine rağmen Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağı gözetilerek mahkemece; bu talepler yönünden dava değeri gösterilmek suretiyle harç ikmalini tamamlamak üzere davacı vekiline Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re’sen eksik harcın tamamlatılması, harç tamamlanmadığında bu talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılması, yenilenmemesi halinde bu talebe yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, harcın ikmal edilmesi halinde; talep hakkında karar verilmesi gerekirken, bu yönde işlem yapılmadan karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. Diğer bir husus, davalı vekili, yasal süresinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile ıslah edilen ve talep artırılan kısımlar yönünden zamanaşımı define karşı, duruşmada oy birliği ile reddine karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda, zamanaşımı definin hangi gerekçe ile reddedildiği açıklanmaması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun sair hususlar incelenmeksizin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KABULÜNE,2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2014/828 Esas, 2022/688 Karar sayılı ve 30/06/2022 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine iadesine,4-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının ayrı ayrı hazineye irat kaydına, karar harçlarının istemi halinde taraflara iadesine,5-İstinafa başvuranların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2023