Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1871 E. 2023/267 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1871
KARAR NO: 2023/267
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/430
KARAR NO: 2022/869
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 2019 yılında “İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı 2020” fuarına katılım hususunda sözleşme yapıldığını, müvekkilinin tarafların belirlediği 6.082,15 USD tutarındaki fuar katılım ücretini anlaşmaya uygun olarak ödeme yoluyla ifa ettiğini, ancak davalı tarafın işbu tarih itibariyle üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, sözleşmeye konu fuar organizasyonunu gerçekleştirmediğini, davalı tarafın hiçbir haklı nedene dayanmayan oyalama çabaları ve belirsizlikleri nedeniyle müvekkili tarafından Altındağ … Noterliğinin 08/10/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, ödenen bedelin iadesinin talep edildiğini, davalı tarafça sözleşme bedelinin iadesinin yapılmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız olarak icra takibine yapılan itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle, davalı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile;müvekkil şirket pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesi talep edildiğini, söz konusu fuarın Covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamaması müvekkil şirketi de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, fuarın sanki keyfe keder nedenlerle yapılmadığını ve bu durumdan müvekkil şirketin bir menfaati varmış gibi lanse edip müvekkil şirkete kusur ve kötüniyet hamledilmesi mümkün olmadığını, bu hususta mahkemenin taraflar arasındaki menfaatler dengesini göz önünde bulundurması gerektiğini, yargıtay kararlarında, mücbir sebeple ertelenen fuarlardan organizatör şirketin sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceği ifade edildiğini, müvekkil şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunmakta olup fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen yabancı para alacağının TL karşılığının açıkça belirtilmemesi sebebiyle geçerli bir takibin olmadığı, bu durumun davanın her aşamasında resen gözetilebileceğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; UYAP bilişim sistemi üzerinden açılan takip dosyalarında icra takip talepleri ve ödeme emirleri UYAP sistem üzerinden otomatik olarak hazırlanmakta olup icra dairesinden fiziken takip açma dönemi sona erdiğini dolayısıyla sitemden girilen her yabancı para borcuna dair takip dosyası için otomatik olarak o günün efektif kur satışı üzerinden harcı alındığını, dava konusu dolar kuru üzerinden açılan takip dosyasında kur hesaplanırken Merkez Bankası’nda açıklanan günlük efektif satış oranı baz alınmış olup 282,74 tl peşin harç UYAP sistem üzerinden otomatik hesaplanarak kesildiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararında bahsedilen kamu düzeninden ve devletin hükümranlık hakkından kaynaklanan husus harç olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere harç zaten UYAP bilişim sitemi üzerinden tastamam şekilde ödendiğini, dolayısıyla kamu düzeninden sayılan harç ödenmemiş gibi bir muamele yapılarak davanın reddedilmesi büyük bir hak ihlali olduğunu, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında, uygulanabilirliği kalmayan çok eski tarihli yargıtay kararlarına dayanarak ve aşırı şekilci davranarak verdiği ve hak kaybına neden olan bu karardan dönülmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, dosyanın mahkemesine gönderilerek işin esasına geçilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinden kaynaklı, edimin yerine getirilmediği iddiası ile ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, düzenlenecek fuar için ödenen bedelin iadesine istinaden 6.082,15 USD’nin fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden tahsili amacıyla takip başlattığı, ancak alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğini ve buna göre yabancı para alacağının TL karşılığı takip talebinde gösterilmediği, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. TBK’nın “Ülke parası ile” başlıklı 99. maddesinde “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.Ancak, İİK’nın 58/3. maddesi uyarınca, alacaklı tarafından yapılan icra takibinde alacağın yabancı para olması hâlinde, alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve Türk Lirası karşılığı yada harca esas Türk Lirası karşılığı takip talebinde gösterilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 3. HD. 11/11/2021 tarih 2021/761 Esas 2021/11255 Karar, Yargıtay 12. HD. 30/10/2015 tarih 2015/19396 Esas 2015/29887 Karar, Yargıtay 19. HD. 06/10/2011 tarih 2011/1648 Esas 2011/12074 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.) Bu husus HGK’nun 12/05/1999 tarih 99/12-271 E, 99/301 K. sayılı kararında, “İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, aynı zorunluluk İİK’nun 41. maddesi delaletiyle ilamlı takiplerde çıkartılacak olan icra emri için de geçerlidir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır” şeklinde ifade edilmiştir. Somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde, yabancı para alacağının hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve TL karşılığı gösterilmediği gibi yabancı para alacağının harca esas Türk Lirası karşılığı da yazılmamıştır. Anılan yasa hükümlerinin emredici nitelikte olduğu, takip talebinde emredici yasa hükümlerine uyulmadığı, bu itibarla takibin usulüne uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi..15/02/2023