Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1865 E. 2022/1525 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1865
KARAR NO: 2022/1525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2022/729 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 27/10/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından işletilen otoyoldan davalıya ait …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların, 01.09.2016-29.10.2018 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili olan şirketçe davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanun’un 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça itiraz edildiği belirtilerek, itirazın iptali ile davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, davacı şirketin güncel alacağı olan 184.313,20-TL’yi karşılayacak miktarının ihtiyaten haczini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkili olan şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece ”… davacının işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğinden alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının iddialarının ispatlanması diğer bir ifade ile taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarının yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları ve geçiş anındaki davacının ödeme kaydedici cihazları ve bilgisayar kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, rapor alınmadan İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceği” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davalının geçiş ücretini ödemeden geçiş yaptığı, ilgili tutarı kanunun öngördüğü sürede ödemediği ve temerrüde düştüğü, bu husun görüntü ve provizyon kayıtları ile sabit olduğu, davalının mal kaçırma şüphesinin bulunduğu, ihlalli geçiş ücretlerinin süresinde ödenmediği, davacının alacağının vadesinin geldiği, İİK’nin 258. maddesinde yer alan şartların gerçekleştiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nin 257. maddesi ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için ihtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı ihtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden ihtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse ihtiyati hacze ilişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir (İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, tarafların anlaşması veya bir ihbar ya da kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut olayda, davalıya ait araçların, davacının işlettiği otoyolda ihlalli geçiş yaptığı iddiası ile ihlalli geçiş ücretinin tazmini talep edilmiştir. Taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı belirlenmeden, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022