Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1861 E. 2023/32 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1861
KARAR NO: 2023/32
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/442
DAVA TARİHİ: 11/05/2022
ARA KARAR TARİHİ: 23/05/2022
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (Kayıt Kabul)
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında idare tarafından 31/08/2018 tarih ve … sayılı yazı ile borçlu şirket … A.Ş’den olan 1.292.580,82 TL alacak bildirilmiş ise de sunulan belgelerin mahkeme kararları ile çeliştiği gerekçesiyle İdarenin talebinin reddedildiğini, idare alacağı yasal mevzuattan kaynaklanmakta olup ekte sunulan beyannameler ve tahakkuklardan da açıkça anlaşıldığı üzere müflis şirketten 1.292.580,82 TL asıl alacaklı olduğunu, bu alacağın İİK 195.maddesi uyarınca işlemiş faizi ile birlikte iflas masasına kaydını talep ettiklerini beyan ederek davanın kabulünü ve telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilebilmesi ve hak kaybı yaşanmaması açısından İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 12/05/2022 tarihli tensip zaptının 10 no.lu ara kararı ile; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, (bu hususta gerekçeli ara karar yazılmasına)” karar verilmiştir. Mahkemenin 23/05/2022 tarihli ara kararında; “…Limited şirketler yönünden TTK 638.maddesinde özel geçici hukuki koruma düzenlemesi getirildiği halde, anonim şirketler yönünden, geçici hukuki korumaya ilişkin özel düzenleme yapılmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd.maddelerinin uygulanması gerekmektedir. HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir “. Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacı haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Toplanan delillere, iddia ve savunmalara göre ihtiyati tedbirin şartlarından olan yaklaşık ispat koşulu mevcut aşamada tamamlanmamıştır. Somut olayda ihtiyati haciz talep edenin sunduğu belgeler alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir. İİK 257. Maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadığından talep eden vekilinin talebi hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle “Davacı vekilinin İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; kamu alacağının 6183 sayılı Kanun hükümlerince muaccel hale geldiği görüldüğünden ve yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı düşünüldüğünden ihtiyatı haciz talebinin reddi kararının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF TALEBİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ KARARI Mahkemece; “…24/05/2022 tarih 2022/442 Esas sayılı ara karara ilişkin davacı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı vekili Av. … tarafından 16/06/2022 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, istinaf defterinin … sırasına kaydı yapılan dilekçenin istinaf harçlarının ve gider avansının yatırılmadığı, tamamlanması gereken harç ve avans hususunda Mahkememizin 21/06/2022 tarihli muhtırasının davacı vekili Av. …’a 01/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren muhtıra gereği bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılması gereken istinaf harç ve masrafının yatırılmadığı anlaşılmakla, HMK’nun 344/1 maddesi uyarınca davacı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı vekili Av. …’ın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına” karar verilmiş olup … tarihinde tebliğ edilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf talebinin reddi kararı üzerine davacı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; muhtıranın taraflarına 01/07/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, kesin süresi içinde 07/07/2022 tarihinde harç ve masrafların yatırıldığını buna rağmen mahkemece harç ve masrafların yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Mahkemece davacının istinaf masraf ve harçlarını yatırmadığı gerekçesiyle 24/05/2022 tarih 2022/442 Esas sayılı ara karara ilişkin HMK 344/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de davacı kurum 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi (Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri) uyarınca harçtan muaf olup mahkemece harç yönünden muhtıra düzenlenmesi hatalı olduğu gibi, gider avansının ise muhtıranın tebliğ edildiği 01/07/2022 tarihinden itibaren kesin süre içerisinde 07/07/2022 tarihinde yatırıldığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi neticesinde verdiği istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararı hatalı olduğundan kaldırılmasına karar verildikten sonra istinaf sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir. Davacı tarafça kayıt kabul istemiyle açılan davada, ihtiyati tedbir talep edilmiştir, davacının ihtiyati haciz yönünden bir talebi ise yoktur. Mahkemece gerekçede ihtiyati tedbire yönelik bir kısım açıklamalara yer verildikten sonra, kararın sonuç kısmında ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilerek çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK’nın 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK’nın 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”, HMK’nın 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. İflas açıldığı zaman müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer (İİK m.184). İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflas açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mahcuz mallar masaya girer (m.186). Borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür (m.191). İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer. İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz (m.193). İflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesi müflisin mallarının defterini tutmağa başlar ve muhafazaları için lazımgelen tedbirleri alır (m.208). Masanın kanuni mümessili iflas idaresidir. İdare masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir (m.226). Davacı vekili dava dilekçesinde “telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilebilmesi ve hak kaybı yaşanmaması açısından ihtiyati tedbir kararı verilmesini” talep etmiş ise de, aleyhinde tedbir talep edilen şirket iflas etmiş olup malları üzerinde herhangi bir tasarruf hakkı bulunmadığı gibi hakkında takip de yapılamayacağı, davacının isteminin alacağın teminat altına alınması amacıyla ihtiyati tedbir istemine yönelik olduğu ancak kayıt kabul istemine konu eldeki dava yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olup, davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile kararın 6100 sayılı HMK’nın 355 ve 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/442 E. sayılı dosyasında verilen 23/05/2022 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,3-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,4- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/01/2023