Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1781 E. 2022/1486 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1781
KARAR NO: 2022/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/230 Esas
KARAR NO: 2022/509
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, 19/01/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu, müvekkili şirkette sigortalı olarak çalışan …’ın vefat ettiğini, müteveffanın hak sahipleri tarafından müvekkili işverene karşı Amasya İş Mahkemesi’nde tazminat davası açıldığını, bu davadan sonra müvekkili ile hak sahipleri arasında feragat sözleşmesi imzalanarak sözleşme ile hak sahiplerine toplam 180.000 TL değerinde 2 adet daire verdiğini, 25.000 TL nakit olmak üzere toplam 205.000 TL ödeme yapıldığını, hak sahiplerinin açtığı davadan feragat ettiklerini, müvekkil tarafından … mirasçılarına ödenmiş olan maddi ve manevi tazminat tutarlarının sigorta teminatı kapsamında davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000 TL’nin tahsili talep etmiş, 14.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 107.322,93 TL’nin ibraname tarihi olan 16.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun davacı şirketin sorumluluğu ve işveren mali sorumluluk sigorta poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, SGK’ dan alınan ödemeler nazara alınarak mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 19/01/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu davacı şirkette sigortalı çalışan …’ın vefat ettiği, müteveffanın hak sahipleri tarafından işveren davacıya karşı Amasya İş Mahkemesi’nde tazminat davası açıldığı, bu davadan sonra işveren ile hak sahipleri arasında feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile hak sahiplerine toplam 180.000 TL değerinde 2 adet daire verildiği, 25.000 TL nakit olmak üzere toplam 205.000 TL ödeme yapıldığı, vefat eden işçinin hak sahiplerinin nihai ve gerçek zararının 57.322.93 TL maddi tazminat ve 50.000.00 TL manevi tazminat olmak üzere 107.322,93 TL olarak hesaplandığı, manevi tazminatın da teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 107.322,93 TL’nin 18/04/2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11/05/2017 tarih 2016/13674 Esas 2017/2828 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş olup ilk derece mahkemesince, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 107.322,93-TL nin 18/04/2011 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 373/4 maddesinde “Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, yerel mahkemece Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yargılama yapılıp yeniden karar verildiğinden HMK’nın 373/4. maddesi gereğince, mahkemece verilen bu hüküm istinaf kanun yoluna değil, temyiz kanun yoluna tabi olacaktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 373/4 madde ve fıkrasının amir hükmü gereği bozma üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabilecek olup, temyiz incelemesini yapma görev ve yetkisi Yargıtay ilgili hukuk dairesine ait olduğu, ilk derece mahkemesinin kanun yolunu istinaf olarak göstermesinin başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, daha önce dosya incelemesinin Yargıtayca yapılması nedeniyle dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarı açıklandığı üzere;6100 sayılı HMK’nun 373/4.maddesi dikkate alınarak Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,Dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmek üzere mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 352/1 maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/12/2022