Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1775 E. 2023/249 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1775
KARAR NO: 2023/249
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/471
KARAR NO: 2021/602
KARAR TARİHİ: 11/06/2021
DAVA: Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı Kooperatife 1091 ortaklık numarası ile yönetim kurulunun 23/02/1994 tarihli 78 sayılı kararı 23/02/1994 tarihinde üye olduğunu, … Ada … Blok 3 nolu dairenin kendisine tahsis edildiğini, kooperatif üyeliği nedeni ile üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dairenin kendisine tahsis edilen daireyi bir süre kiraya vererek kullandığını, davacının dairesini kiraya vermiş olduğu ve kiracılar vasıtası ile kullanımda bulunmuş olduğunu, kiracının tahliyesi sonucu dairenin boş olduğunu, daire tapusunun davacıya verilmediğini, davacının tapu taleplerinin sürekli geri çevrilmiş olduğunu, davanını yaptığı araştırmada kooperatif yöneticilerinin yolsuzlukları nedeni ile İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/272 Esas sayılı dosyası ile yargılandıklarını öğrendiğini belirterek, dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, taşınmazın tapu kaydının iptali ile üzerindeki her türlü şerhten ari olarak davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… İş bu davanın 09/03/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, İş bu dava 09/03/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, yasal süre içerisinde yenilenmediğinden davanın HMK 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; 09.03.2021 tarihli celsede davayı takip ettiklerinin belirtildiği ve mahkemece davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği halde dosyanın işlemden kaldırılmasına ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesinin hatalı olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İstanbul ili Kartal İlçesi … Mahallesi … pafta … ada … blok … numaralı bağımsız bölümün kooperatif üyeliğinden kaynaklı olarak davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, iş bu talebinin kabul edilmemesi halinde dava tarihindeki rayiç bedelin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, 21.10.2020 tarihli 4 numaralı celsede huzurda bulunan davacı vekiline arsa değerine göre belirlenen 3.265 TL nispi harcın mahkeme veznesine yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, söz konusu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde Harçlar Kanunu uyarınca 16, 30 ve 32 maddeleri göz önünde bulundurularak dosyanın işlemden kaldırılacağı ve süresi içerisinde harç yatırılmaz ve yenileme talebinde bulunmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu davacı vekiline ihtar edilmiştir. 09.03.2021 tarihli 5 nolu celsede davacı vekilinin duruşmada hazır bulunmadığı ve mazeret sunmadığı, aynı zamanda nisbi harç eksikliğinin de tamamlanmadığı belirtilmiştir. Duruşmada hazır bulunan davalı vekili beyanında davayı takip ettikleri ancak gider avans eksikliğini tamamlamayacaklarını zira ispat yükünün davacı olduğu, özellikle harç yatırılmamış olması sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve süresi içerisinde harç eksikliği giderilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bir önceki celsede ara kararda belirtilen harç eksikliğinin tamamlanmamış olması sebebiyle 09.03.2021 tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına, 11.06.2021 tarihli kararda ise davanın HMK’nin 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği belirtilmiş, iş bu karara yönelik davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun uyuşmazlığa konu somut olayda uygulanması gerekli kanun maddeleri incelendiğinde: 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi “(1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir. a) (Değişik: 23/7/2010-6009/18 md.) Karar ve ilam harcı; Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir…”, 30. maddesi “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.”, 32. maddesi ise “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yani nispi harca tabi davalarda, dava değeri üzerinden hesap edilen harcın 1/4’ünün peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın, Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve 6100 sayılı Yasanın 150. maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Öncelikle belirtilmesi gerekir ki Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde tespit edilen değer üzerinden harcının ödenmesi açıklanmış olup buna göre muhakemesi sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı belirtilmiştir. Mahkemece her ne kadar harcın tamamlanması için harçlar yasasının 30. maddesi gözardı edilerek 2 haftalık kesin süre verildiği anlaşılmış ise de, bu husus istinaf sebebi yapılmamıştır. Yukarıda belirtilmiş olduğu üzere Harçlar Yasası’nın 30 ve 32. maddeleri uyarınca eksik harcının tamamlanmaması halinde dosya işlemden kaldırılacağı ve 6100 Sayılı Yasa’nın 150. maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği kanunun amir hükmünden anlaşılmaktadır. Davaya konu bu somut uyuşmazlıkta ise, mahkemece 09.03.2021 tarihli celsede harç eksikliğinin tamamlanmamış olması sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, 11.06.2021 tarihli kararda yasal süre içerisinde dava dosyasının yenilenmemesi nazara alınarak HMK’nin 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair karar verildiği anlaşılmakla, dairemizce yapılan incelemede Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde de belirtildiği üzere duruşmayı takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcının tamamlanması için duruşmayı takip eden bir sonraki celseye kadar süre verilmesi gerektiği ancak mahkemece iki haftalık süre verildiği görülmüştür. Harçlar Kanunundaki bu süre kanuni bir süre olup, hakimin takdir edeceği bir süre değildir. Kanuni süreler hakim tarafından kısaltılamaz ve uzatılamaz. Bu durum dikkate alındığında; HMK 355 maddesi uyarınca kamu düzeninden olan bu süreye aykırı süre takdir edilip, davanın açılmamış sayılmasına dayanak kılınan bu husus davacı tarafça istinaf konusu edilmemiş olmasına rağmen kanuni süre kısaltılarak verilen harç tamamlama ara kararına uyulmamış olmasına dayalı olarak verilen işlemden kaldırma ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 355 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.5 maddesi gereğince kaldırılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/471 Esas, 2021/602 Karar sayılı ve 11/06/2021 tarihli ilamının HMK’nin 353/1-a.5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 3-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.15.02.2023