Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1774 E. 2023/20 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1774
KARAR NO: 2023/20
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/13 Esas
KARAR NO: 2022/534
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı kooperatifin 12.06.1996 tarih ve 9 numaralı karar ile ortak kayıt defterinin 308 sıra numarasında kayıtlı üyesi olup, davacıya tahsis edildiği belirtilen 13 numaralı bağımsız bölümün davacı tarafça kiraya verildiği ve davacıya tahsisi edildiği ancak geçersiz ve hukuka aykırı olacak şekilde davacı adına tapuya kayıt ve tescilden imtina edildiği belirtilerek İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mah. … Sanayi Sitesi, … Cad. … Blok … numaralı taşınmazın davalı adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 26/02/2021 tarihli 2021/286 Esas-2021/353 Karar sayılı ilamı ve 19/12/2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. madddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş ve 7155 Sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A (2) maddeleri gereğince “Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmü ile 6100 Sayılı HMK’nın 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu davanın arabuluculuğa tabi olmadığı ve davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının yasaya, usule ve emsal içtihatlara aykırı olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı, davalı kooperatifin 12.06.1996 tarih ve 9 numaralı karar ve ortak kayıt defterinin 308 sıra numarasında kayıtlı üyesi olduğu, tapuda davalı kooperatif adına tescilli İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mah. … Sanayi Sitesi, … Cad. … Blok … numaralı işyerinin davacı adına tahsis edildiği, davacı tarafından 01.03.2019 tarihinde kiraya verildiği belirtilerek, iş bu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı bulunan tapunu iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmesi karar verilmesi talep edilmiş olup, mahkemece zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davaya konu uyuşmazlıkta, davanın mahiyeti nazara alınarak arabuluculuğa tabi olup olmadığının mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir.19/12/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesine ek düzenleme getiren 5/A maddesinde “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü getirilmiştir. 6325 sayılı HUAK’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş, 6325 sayılı HUAK’nin 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenlemelere göre 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde, herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilecektir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11.05.2022 tarih ve 2020/8443 E 2022/3737 K sayılı ilamında ”…7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir. Söz konusu düzenleme ile konusu sadece para alacağı olan eda davaları zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmış olup, olumlu veya olumsuz tespit davaları zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmamıştır. Bu hususta madde metni herhangi bir tereddüte ve yanlış anlamaya yer vermeyecek şekilde açık yazılmıştır. TTK’ye bu maddenin eklenmesini sağlayan 7155 sayılı Kanun’un genel gerekçesinin bu konuyla ilgili kısmı ve madde için özel olarak yazılan gerekçe de bu açık anlamı desteklemektedir.” belirtilmektedir. Davaya konu somut olayda, kooperatif üyesi olduğu belirtilen davacının, davalı kooperatif adına kayıtlı ve davacıya tahsis edildiği iddia olunan 13 no lu bağımsız bölüme ilişkin olarak tapu iptal ve tescil istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı nazara alınarak mahkemece işin esasına girilip inceleme yapılması gerekirken arabuluculuğa başvurulmadığından bahisle davanın usulden reddine dair karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi ve esasa dair inceleme yapılması için 6100 sayılı HMK’nin 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/13 Esas, 2022/534 Karar sayılı ve 22/09/2022 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/01/2023