Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1757 E. 2022/1353 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1757
KARAR NO: 2022/1353
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/543 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 12/09/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01/08/2019 tarihli Proje Finansmanı ve Kurumsal Yönetim Sistemi Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında, müvekkili şirket tarafından İzmir ili, Aliağa İlçesi, … Mah. … ada, … parselde mukim natamam konut projesinin, uluslararası markalı bir otel olarak geliştirilmesi ve ayrıca sözleşmede belirtilen diğer hususlarda hizmet ve danışmanlık verileceği hususunda anlaştıkları, müvekkilinin sözleşme gereği verdiği hizmet karşılığında 13/03/2021 tarihli, 1.059.926,01 TL bedelli fatura kesildiği fakat fatura bedelinin ödenmediği, davalıya ihtarname keşide edildiği, dava sonuna kadar davalı şirketin ticari ve ekonomik durumunun belirsizliğini bertaraf etmek ve halihazırdaki tahsil kabiliyetlerinin dava sonunda ortadan kalkması riskini bertaraf etmek adına davalıya ait taşınır, taşınmaz malları ile banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya ve icra takibine konu faturalarının usulsüz şekilde dava şekilde tebliğ edildiği, ilgili faturaların yasal süresinde itiraza uğradığı ve iade edildiği ,davalı şirketin davacıdan sözleşme kapsamında herhangi bir hizmet almadığı, sözleşmenin dava şirket tarafından imzalanmadığı belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece “… ihtiyati haciz talebinin dosyaya yazılı bir sözleşme sunulmaması, davacı tarafça hizmetin verilip verilmediği hususunun mevcut dosya durumuna göre anlaşılamaması, buna dair taraflarca imzalı bir belge veya mutabakat da sunulmadığı, bu aşamada yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı belirlenmekle talebin reddine ” karar verilmiştir.Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin alacaklı olduğu ve alacağının muaccel hale geldiği, taraflar arasında 01.08.2019 tarihli Proje Finansmanı ve Kurumsal Yönetim Sistemi Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi düzenlendiği, iş bu sözleşme gereğince davacı tarafça davalıya hizmet verildiği, belirlenen ve muaccel hale gelen dosya kapsamındaki alacak tutarının sunulan belgelerle yaklaşık ispatın üzerinde bir şekilde ispatlandığı belirtilmiştir.Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nin 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir (İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar ya da kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır.Yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut talebin değerlendirilmesi durumunda; taraflar arasında düzenlendiği iddia olunan hizmet sözleşmesi uyarınca davacı tarafça davalı lehine kesilen faturadan kaynaklı olarak davacının alacağının bulunup bulunmadığı, davalı tarafın yaptığı itirazın haklılık durum ve oranı taraflarının sunacağı deliller ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşacağı, ayrıca bu aşamada alacak konusunda yaklaşık ispatında sağlanamadığı nazara alındığında ihtiyati haciz talebin reddinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/11/2022