Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1728 E. 2022/1346 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1728
KARAR NO: 2022/1346
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/441
KARAR NO: 2022/774
DAVA TARİHİ: 07/09/2018
KARAR TARİHİ: 26/09/2022
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri uyarınca öncelikle tedbir kararı ile geçici ve kesin mühlet verilmesini, akabinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 05/02/2021 tarihli 2018/1044 E. 2021/144 K. sayılı kararı ile; “…Konkordato projesinin İİK’nun 305.maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla tasdiki ile, Davacı şirketin konkordatoya tabi 50.000 TL (Dahil)’ye kadar olan konkordatoya tabi borçların tamamının faizsiz bir şekilde 2021 yılı Eylül ayında tek seferde ödenmesine,50.000 TL ile 250.000,00 TL arasındaki konkordatoya tabi borçların tamamının faizsiz bir şekilde 2021 yılı Eylül ayından başlamak üzere aylık eşit taksitler halinde 12 ayda ödenmesine,250.000,00 TL ve üzerindeki konkordatoya tabi borçların ise, borçların tamamının faizsiz bir şekilde 2021 yılı Eylül ayından başlamak üzere aylık eşit taksitler halinde 24 ayda” ödenmesine, dosyaya sunulan Mahkememiz tarafından 04/02/2021 tarihinde havale edilen komiser heyeti tarafından düzenlenen ödeme listesinin kararın eki sayılmasına, tüm alacaklı ve taksitlerin bu tabloya göre izlenmesine” karar verilmiştir. Dairemizin 27/04/2022 tarihli 2022/620 E. 2022/527 K. sayılı kararı ile; özet olarak Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin alacak talebi yönünden çekişmeli alacaklara yönelik işlem yapılmamasının, alacaklı … AŞ.’nin komiser heyetinin çekişmeli alacaklara ilişkin değerlendirme raporunda 2.912.076,38 TL alacak üzerinden oy kullanması ve gayrinakit alacağı olan 2.155.261,81 TL’nin de alacaklılar toplantısında ve konkordato sürecinde esas alınması şeklinde tespitte bulunulmasına rağmen mahkemenin 14/01/2020 tarihli ara kararı ile gerekçesi açıklanmaksızın 2.155.261,81 TL’nin konkordato nisabına dahil edilmesine karar verilmesinin, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin emsal ilamları uyarınca 3.kişi ipoteği ile teminat altına alınan alacakların adi alacak olarak değerlendirilmesi ve konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınması gerektiğinden bir kısım alacaklıların adi alacaklı olarak gösterilmeden rehinli alacaklı olarak değerlendirilmesi ve adi alacaklı sıfatıyla oy kullandırılmamasının hatalı olduğu, ödeme planının alacaklıların adil ve dengeli bir şekilde tatmin edilmesi ilkesine uygun olmadığı gerekçesiyle bir kısım alacaklıların istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin 26/09/2022 tarihli 2022/441 E. 2022/774 K. sayılı kararı ile; “…Tensip ara kararı gereği davacı vekili tarafından 04/07/2022 tarihinde mahkememize revize proje sunulmuştur.Konkordato komiser heyeti tarafından mahkememize ibraz olunan 18/08/2022 havale tarihli raporu ile, davacı şirketin 31.05.2022 tarihli mali veriler doğrultusunda hazırlanan kaydi bilançoya göre şirket öz sermayesinin (+) 11.246.042 TL olduğu, rayiç değer bilançosuna göre şirket öz sermayesinin (+) 11.879.724,35 TL olduğu ve şirketin borca batık durumda olmadığının tespit edilmiştir.Konkordato komiserleri tarafından sunulan revize proje dikkate alınmak suretiyle, yeniden alacaklılar toplantısı yapılmış, bu konuda gerekçeli raporları Mahkememize sunulmuştur.Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiden tasdik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda rapor alınmıştır… Mahkememizce bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.Bu itibarla sunulan revize projenin yerinde olduğu tasdik şartlarının oluştuğu…” gerekçesiyle; konkordato projesinin İİK’nun 305.maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla tasdikine, konkordatoya tabi borçların tamamının faizsiz bir şekilde 30/09/2022, 31/10/2022, 30/11/2022, 31/12/2022, 31/01/2023, 28/02/2023, 31/03/2023, 30/04/2023, 31/05/2023, 30/06/2023, 31/07/2023, 31/08/2023 tarihlerinde olmak üzere 12 eşit taksitte ödenmesine, komiser heyeti tarafından düzenlenen ödeme listesinin kararın eki sayılmasına, tüm alacaklı ve taksitlerin bu tabloya göre izlenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 4.100.786,91 TL alacak üzerinden davacının konkordato nisabına dahil edilmesine karar verildiğini ancak kararı eki sayılan ödeme planında alacağın 1.945.522,45 TL olarak taksitlendirildiğini, İcra İflas Kanunu m. 302 ile m. 308/b hükümleri gereğince itiraza uğrayan alacakların hesaba katılmaması halinde Mahkemenin bahsi geçen alacaklara isabet eden payın bir Bankaya depo edilmesine hükmetmesi gerekirken nakdi alacaklara ilişkin usule ve yasaya aykırı olarak depo kararı verilmediğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini, müvekkili Bankanın alacaklarının tamamının ödeme planına eklenmesine aksi kanaat halinde ise müvekkili alacaklı Bankanın itiraza uğrayan alacaklarına ilişkin olarak itiraza uğrayan tutarın borçlu konkordato talep eden şirket tarafından mahkemece belirlenecek bir bankaya depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı … Bankası AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili … Bankası A.Ş. tarafından genel kredi sözleşmelerine istinaden 3.kişilerin müteselsil kefaleti ile konkordato talep eden davacı şirkete nakit kredi kullandırılarak, teminat mektubu kredisi tesis edildiğini, kredilerin teminatını teşkil etmek üzere 3.kişilere ait taşınmazlar üzerinde toplam 2.000.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, müvekkil banka ile borçlular arasında imzalanan ve konkordato komiser heyetinin de imzalayarak onaylamış olduğu 08/10/2019 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesinde 25/09/2019 tarihi itibariyle müvekkil Banka’nın toplam 3.532.322,00 TL alacaklı olduğu ve bu alacağın 3.389.322,00 TL kısmını nakdi kredi alacağı, 143.000,00 TL alacağın ise gayri nakdi kredi alacağı olduğunun kabul edildiğini ancak borç tasfiyesi sözleşmesine göre ödeme yapılmadığını, davacı borçlu şirket tarafından müvekkili Banka’ya bugüne kadar yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre 19/09/2022 tarihi itibariyle müvekkili Banka’nın toplam 4.560.834,26 TL alacağı bulunduğunu, müvekkil Banka tarafından revize konkordato projesi hakkında olumsuz oy kullanılarak karar duruşmasından önce İİK 304.maddesi uyarınca beyan ve itirazların dosyaya sunulmasına rağmen mahkeme ve komiser heyetince dikkate alınmadığını, hem davacı hem de konkordato komiser heyeti tarafından kabul edilen müvekkili Banka alacağının çok altında kalan bir tutarın ipotek teminatlı (rehinli) olmasına karşın adi alacak olarak kabul edilmiş olmasının İİK 305 ve devam eden maddelerine aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı … Bankası AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka’nın alacaklı olduğunu gösterir belgeler incelenerek konkordato nisabının buna göre hesaplanması gerekirken mahkemece 14/09/2022 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak müvekkili Bankanın 78.000,00 TL alacak üzerinden davacının konkordato nisabına dahil edilmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı … Bankası AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Konkordato projesinde müvekkil Banka’nın alacağının kaydedilen alacak tutarının çok altında kabul edildiğini, alacak kaydına ilişkin borçlunun itiraz ettiğine dair bir belgenin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle de alacağın çekişmeli alacak olarak da kayıtlara geçmediğini, Müvekkil Banka alacağı yönünden eksik inceleme ile konkordatonun tasdik edildiğini, davacı tarafından sunulan konkordato projesi ve revize projeye ilişkin alacaklılar tarafından sunulan itiraz beyanları hakkında gerekçeli ve projeyi revize edici herhangi bir iyileştirme ortaya konulmadığını, davacının sermaye artırımı taahhüdünü yerine getirmediğini, davacı şirketin üstlendiği projelerin bir kısmı feshedilmiş ya da durdurulmuş olmasına rağmen komiser heyetinin konkordatonun başarıya ulaşacağı yönündeki raporunun hatalı olduğunu, tasdik edilen konkordatonun alacaklılar arasındaki eşitliği sağlamaktan, adi alacaklılar arasındaki dengeyi bulmaktan uzak olduğunu, konkordatonun tasdiki şartlarından olan “Teklif edilen tutarın boçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağının anlaşılması” şartının gerçekleştiği raporda belirlenmiş ise de konkordato projesinde belirlenen taahhütler yerine getirilemediğinden bunun mümkün görünmediğini, şirketin borca batık olup olmadığının bilirkişilerden alınacak raporla denetlenmediğini beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 305.maddesinde yer alan koşulların oluşmadığını, konkordato projesinin gerçekleşme ihtimali bulunmadığını, tasdikine karar verilen konkordato projesine göre ilk ödemenin 30/09/2022 tarihinde yapılacağına karar verilmiş olup bu tarihin üzerinden 7 gün geçmiş olmasına rağmen müvekkil bankaya bir ödeme yapılmadığını, alacağını eksik ve faizsiz bir şekilde tahsil etmek zorunda kalacak olan müvekkili bankanın her gün daha fazla değer kaybeden TL alacağına uzun bir taksitlendirme sonucunda ulaşmak zorunda bırakılması nedeniyle uğranılan zararın arttığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı … Tic. AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın borçlu tarafından kabul edilmesine ve alacak bildirimi süresi içerisinde yapılmasına rağmen devamındaki süreçten müvekkilinin bilgilendirilmemesi ve konkordato kapsamında ödenmesi gereken alacaklar içerisinde alınmamasının hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. İstinaf yoluna başvuran alacaklıların, istinaf başvurularının süresinde olup olmadığına ve istinaf hakları olup olmadığına ilişkin inceleme;15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. Selçuk Öztek, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. İİK 304. maddesinin birinci fıkrasında, konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522 ) Konkordato tasdik kararı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 28/09/2022 ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında 29/09/2022 tarihinde ilan edilmiştir. Bu durumda alacaklılar, son ilan tarihi olan 29/09/2022 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabileceklerdir. Son gün 09/10/2022 tarihi olup pazar gününe denk geldiğinden, istinaf başvurusu için son tarih 10/10/2022 tarihidir. Alacaklı … Tic. AŞ. vekili 14/10/2022 tarihinde yasal süre geçtikten sonra istinaf başvurusunda bulunmuştur. Süresinden sonra yapılan istinaf istemleri hakkında, HMK’nın 346/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi tarafından karar verileceği gibi aynı Kanunun 352/1.c madde hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebileceği düzenlenmiştir. Alacaklı … Tic. AŞ.’nin istinaf başvurusu süresinde olmadığından, istinaf isteminin HMK’nın 352/1.c “başvurunun süresi içerisinde yapılmaması” maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir. Diğer alacaklıların ise yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurdukları tespit edilmiştir. Alacaklılar … AŞ’nin ve … Bankası AŞ’nin toplantıya katılmadıkları ve iltihak süresi içerisinde ret oyu kullanmadıkları ayrıca İİK 304.maddesi uyarınca yapılan ilan üzerine itirazlarını bildirmedikleri tespit edilmiştir. İİK 308/a maddesi uyarınca istinaf hakları olmadığından alacaklılar … AŞ’nin ve … Bankası AŞ’nin istinaf istemlerinin HMK’nın 352/1.ç “başvuru şartlarının yerine getirilmemesi” maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir. … Bankası AŞ, … Bankası AŞ ve … AŞ’nin ise toplantıya katılarak ret oyu kullandıkları tespit edilmekle, bu alacaklıların istinaf sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir. Davacı şirketin kaldırma kararından önceki konkordato nihai projesinde;-Şirketin mevcut sermayesi 7.000.000,00 TL olup şirket ortaklarının 2023 yılında 750.000,00 TL ve 2024 yılında 750.000,00 TL olmak üzere toplam 1.500.000 TL sermaye artırım bedelini nakden, kendi şahsi malvarlıklarından karşılamayı kabul ve taahhüt ettikleri, şirket giderleri azaltılarak tasarruf sağlanacağı, 2020 yılı 07-12 aylarında 18.765,119,00 TL net satış, 4.665.119,00 TL net kar, 2021 yılında 88.750.000,00 TL net satış, 34.950.000,00 TL net kar, 2022 yılında 50.853.911,00 TL net satış, 8.769.032,00 TL net kar, 2023 yılında 53.873.733,00 TL net satış, 3.046.415,00 TL net kar, 2024 yılında 12.500.000,00 TL net satış, 2.400.000,00 TL net kar öngörüldüğü, şirketin devam eden projelerinden (Ankara Etlik Şehir Hastanesi ve Ankara … binası) toplam 122.890.794,10 TL gelir elde edileceği belirtilmiştir. Komiser Heyetinin (Hukukçu …, Yeminli Mali Müşavir …, Serbest Mali Müşavir …) düzenlediği 09/10/2020 tarihli gerekçeli raporda; -Şirketin 30/06/2020 tarihli rayiç değer bilançosuna göre öz sermayesi (+) 15.673.946,00 TL olup borca batık olmadığı, şirketi iflas etmesi halinde ise öz sermayesinin (-) 12.082.548,00 TL hesap edildiği,-Şirketin konkordato sürecine başlandığından ön projesinde, borç tutarı ile karşılaştırıldığında küçük bir tutar sermaye artışı (1.500.000,00 TL) ve mevcut projeler ile yeni alınacak projelerden elde edilecek gelir beklentisini borçlarını ödemek üzere gelir kaynağı olarak beyan ettiği, süreç içerisinde sermaye artırımını gerçekleştirmediği/gerçekleştiremediği ve mevcut faaliyetler konusunda ise yurt dışı (Senegal hal binası) bir projesini tamamlamış, Ankara … işinde kesin kabul aşamasına geldiği, Kocaeli Şehir Hastanesi Projesinin karşılıklı feshedildiği, Ankara Etlik Şehir Hastanesi ise davacıdan kaynaklanmayan sebeplerle işin durduğu, dolayısı ile dosya borcunun ödenmesi konusunda ana kaynağın Etlik Şehir Hastanesi işi olduğu, şu anda Etlik Şehir Hastanesi işinin tekrar başladığı fiyat güncellemesi hariç 117 milyon civarında hasılat beklendiği, şirkete refakat edilen 23 aylık süre içerisinde mevcut projelerine başarılı bir şekilde devam ettiği ve 2 projeyi tamamladığı, Etlik Projesinin ise Sağlık Bakanlığı-Proje Müteahhidi (…-… Girişimi) ve Proje Kreditörü arasında doğan anlaşmazlık sonucu durduğu, davacı şirketin bir hatası veya eksikliği bulunmadığı, işin tekrar başlayacak olması ve projeden beklenen gelir rakamının yüksek olması mevcut borçların ödenebilmesi konusundaki olumlu kanaat oluşturduğu, -Şirket rayiç bilançosunda varlıklarının topla. değeri 107.141.038,00 TL olup muhtemel bir iflas halinde paraya çevrildiği takdirde ise 76.418.264,00 TL olacağı, bu durumda tasdik halinde alacaklıların daha yüksek oranla alacalarına kavuşacakları, şirketin nihai projesinde taahhüt ettiği sermaye artırımını yapması, tasarrufların devam etmesi, faaliyetin devamı halinde teklif edilen tutarı ödeyebileceği yani kaynaklarıyla orantılı olduğu ifade edilmiştir.Dairemizin kaldırma kararından sonra sunulan revize projede; şirketin devam eden Ankara Etlik Hastane Projesi kapsamında 46.731.704,01 TL tahsil edilmeyen hakediş bedeli bulunduğu ve 2023 yılında 1.000.000,00 TL sermaye artışı yapılacağı, ayrıca Cezayir’de konut projesi ise … elektrik mekanik işlerinin ise görüşme aşamasındaki projeler olduğu beyan edilerek, konkordatoya tabi borçları 2022 yılı Eylül ayında ödenmeye başlanarak, 12 ay vadeli ve eşit taksitlerle, faizsiz % 100 olacak şekilde 2023 yılı Ağustos ayı sonu itibariyle tamamen ödenmiş olacağı belirtilmiştir. Kaldırma kararından sonra sunulan revize projeye göre 24/08/2022 tarihinde alacaklılar toplantısı gerçekleştirilmiştir.Komiser heyetinin sunduğu 02/09/2022 tarihli tasdik raporunda; davacı şirketin sermayesi 7.000.000,00 TL olup tamamının ödendiği, halihazırda devam eden tek işi ve gelir beklentisinin Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampüsü Projesi olduğu ve bu projeden 46.731.704,01 TL tahsil edilmeyen hakediş bedeli bulunduğu, bu işteki kar beklentisi borçlarının neredeyse yarı tutarında olması nedeniyle borçların ödenmesi konusunda olumlu kanaat oluştuğu, 31/05/2022 tarihli rayiç bilançosuna göre şirket öz sermayesinin (+) 11.879.724,35 TL ile borca batık olmadığı, ilk karar doğrultusunda konkordatonun onaylanması akabinde 8 taksitin sorunsuz şekilde ödendiği, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısı 60, alacak toplamı ise 33.334.541,00 TL olup 24/08/2022 tarihinde alacaklılar toplantısı ve iltihak süresi içerisinde 36 alacaklının 22.085.877,40 TL alacak yönünden kabul oyu kullandıkları tespit edilmekle projenin İİK 302/3.a bendi uyarınca kabul edildiği, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, muhtemel bir iflas halinde şirket öz sermayesinin (-) 12.143.191,33 TL olacağı, teklif edilen tutarın şirket kaynakları ile orantılı olduğu, şirketin mevcut kaynakları ve borç durumu itibariyle artı bir faiz ödemesinin ise mümkün olmadığı, süreç içerisinde personel ve işletme giderlerini aksatmadan ödediği, teminat göstermesi gereken bir borcun olmadığı, 75.669,20 TL harç yatırılması gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi …’den alınan 14/09/2022 tarihli raporda özetle; komiser heyetinin raporunda alacaklı … AŞ’nin alacakları iki ayrı sırada gösterilerek mükerrerliğe neden olduğundan gerekli düzeltme yapıldığında alacaklı sayısının 59 olduğu, komiser heyeti raporunda konkordatoya tabi borç miktarı 33.334.541,00 TL belirtilmiş ise de alacak tutarları toplandığında 35.489.713,73 TL hesaplandığı, komiser heyeti tarafından …Ltd. Şti’nin konkordatonun kabulü yönündeki dilekçesi dikkate alınmadığından bu alacaklının kabul oyu veren alacaklılara eklenmesi ile 37 alacaklının 22.309.299,07 TL alacak yönünden kabul oyu kullandığı ve İİK 302 maddesi uyarınca gerekli nisabın sağlandığı, teminat gösterilmesi gereken bir borç bulunmadığı, harç miktarı 80.561,65 TL olup kaldırma kararından önce 22/12/2020 tarihinde 142.911,94 TL harç yatırıldığından alınması gereken bakiye harç bulunmadığı, konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bulunduğu, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, şirketin konkordato teklifinden daha iyi bir ödeme planı sunmasının mümkün görülmediği sunulan teklifin kaynaklarıyla orantılı olduğu, %20 kaynak fazlasının hedeflerde sapma ihtimali nedeniyle makul olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Çekişmeli alacak yönünden karar verilmediği itirazı;İİK’nun 288.maddesinde, mahkemece geçici mühlet kararının ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmi ilân portalında ilan olunacağı kesin olarak düzenlenmiştir.Alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet başlıklı İİK 299.maddede; “Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.” Alacaklar hakkında borçlunun beyana daveti başlıklı İİK 300.maddede; “Komiser, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302 nci madde gereğince vereceği raporda belirtir.” Alacaklılar toplantısına davet başlıklı İİK 301.maddede; “Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, 288 inci madde uyarınca yapacağı yeni bir ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet eder…” İİK’nun 302/6 maddesinde “Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu çağrının amacı borçlunun pasif malvarlığı değerlerini açıklığa kavuşturmak ve konkordato görüşmelerinde oy kullanacak alacaklıları belirlemektir. Alacaklılar listesi, konkordatonun hazırlanmasında ve tasdik edilmesinde temel rol oynamaktadır. Bildirilmeyen alacaklar, konkordato sürecine etki edebilecek bir rol oynayamayacaklardır. İlanda bulunan önemli hususlardan birisi de alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyeceklerinin ihtar edilmesidir… Başvuruları alan komiserin, alacaklıların kimlik bilgilerini, adreslerini, başvuru tarihlerini, alacak sebebini ve miktarını, rehinli alacakların rehin dışında kalmış kısmını, varsa imtiyazlarını gösteren bir liste oluşturması gerekmektedir. Yabancı para cinsinden olan alacakların Türk Lirasına çevrilerek listeye geçirilmesi gerekmektedir. Komiser, bildirilen alacakları kayıt etmeden önce borçlunun bu alacaklar hakkındaki görüşlerini de alır ve borçlunun kabul etmediği alacaklar, çekişmeli alacak olarak kayıt edilir. Borçlu, bildirilen alacakları kabul edeceği gibi, kısmen veya tamamen reddedebilir. Alacak taleplerini reddeden borçlunun, ret sebeplerini de belirtmesi gerekmektedir… Bu şekilde oluşan çekişmeli alacakların konkordatoya katılıp katılmayacakları, katılacaklarsa da hangi oranda katılacakları konkordatoyu inceleyecek mahkeme tarafından belirlenecektir (m. 302 f.6) (Kale, Serdar, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 5, 2018 s. 240,242). Alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından alacak kaydına ilişkin borçlunun itiraz ettiğine dair bir belge tebliğ edilmediği için çekişmeli alacak haline gelmediği buna rağmen bildirilen miktarın çok altında kalan kısmın projeye dahil edildiği belirtilmiş ise de komiser heyetinin alacaklıları alacaklarını bildirmeye daveti üzerine dosya kapsamında komiser heyetine … Bankası tarafından sunulan bir kaydın olmadığı belirlenmiştir. Alacakların eksik kabul edildiği yönündeki itirazlar;Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından ayrıca mahkemece hükümde bu alacaklıların “İİK’nun 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine” karar verildiğinden alacaklıların bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir.Ödeme planının adil olmadığı ve alacaklıların zararına sebep olacak nitelikte olduğu itirazı;Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülür. Konkordatoda alacaklılar arasında herhangi bir ayırım yapılmaksızın benzer durumda bulunan bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planının ortaya konulması ve alacaklıların tatmin edilmesinde de aynı ilkelerin gözetilmesi gerekir. Somut dosyada ödeme planı alacaklılar arasında eşitlik ilkesi gözetilerek, her bir alacaklının alacağının aynı oranda ödenmesi suretiyle oluşturularak konkordato projesi İİK 302 ve 305.maddesi uyarınca yeterli çoğunlukla kabul edildiğinden bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir.Alacağın ipotekle teminat altına alınmasına rağmen rehinli alacak olarak değil adi alacak olarak değerlendirildiği yönündeki itiraz;Alacaklı … Bankası AŞ vekili istinaf nedeni olarak müvekkil banka alacağının rehinli alacak olduğunu, bu sebeple konkordato nisabında adi alacaklılar listesinde yer almasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Alacaklı bankaya ait kayıtlar incelendiğinde, ipotekli taşınmazların tamamının davacı borçlu şirket adına değil 3.kişi adına tescilli olduğu, dolayısıyla alacaklı bankaların alacağının 3.kişinin rehni ile güvence altına alındığı anlaşılmıştır. Üçüncü kişi rehniyle güvence altına alacakların konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin uygulamada ve doktrinde farklı görüşler bulunsa da hakim görüş, alacağı üçüncü kişi rehniyle güvence altına alınan alacaklının, konkordato projesinin kabulüne ilişkin olarak nisaba dahil edileceği yönündedir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 150/09/2021 tarihli 2021/1792 E. 2021/100 K. sayılı ilamında; “…Uyuşmazlık 3. kişi ipoteği ile teminat altına alınan alacağın adi alacak olarak nisapta nazara alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır. İİK 295. maddesi “Mühlet sırasında rehinde temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez” şeklindedir.17/07/2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunla değişik İİK 289. maddesi de aynı ifadeleri taşımaktadır. 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı Kanun yürürlüğünden önce doktrin maddede belirlenen rehinli malın borçluya ait olması konusunda fikir birliği içindedir. (Gündoğan, Postacıoğlu, Üstündağ Kuru) Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 20/10/1993 tarih 6282/6805 karar sayılı ilamında da 3. kişi rehninin konkordato nisabında adi alacak olarak gözönünde bulundurulmasına karar vermiştir.Meseleyi konkordatonun amacı çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi alacaklarını yetkili makamın onayı ve alacaklı çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir.Bu amacın gerçekleştirilmesi yani konkordatonun başarıya ulaşması için borçlunun malvarlığının korunması gerekir. İİK.nın 295. maddesi de bu amaca hizmet eden bir hüküm içerir. Rehni 3. kişinin vermesi halinde bu rehnin paraya çevrilmesi konkordato talep eden borçlunun pasifine etki etmeyecektir. Bu haliyle 3. kişi tarafından verilen rehnin paraya çevrilmesini konkordato kapsamında engellenmesi kanun koyucunun amaçladığı bir sonuç olarak düşünülemez.İİK’nda bu ve buna benzer maddelerde amaç borçlunun malvarlığını korumak ve bu sayede konkordato projesinin başarıya ulaşmasını sağlamaktır. Alacağı 3. kişi rehni ile teminat altına alınan alacaklı kanundaki sınırlamalara bağlı kalmadan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilecek ve asıl borçlunun konkordato takibinin kabul edilmesi halinde rehinden karşılayamadığı alacak için konkordatoya tabi olarak talep edebilecektir. Malı satılan 3. kişide rücû alacağını ancak konkordato nisabına dahil edilmesi halinde talep edilebilcektir. İİK 303. maddesinde “konkordatoya hayır oyu veren alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarının muhafaza eder” hükmünü taşır. Taşınmazını borçlu lehine ipotek veren 3. kişinin borçtan birlikte sorumlu olduğunda tereddüt yoktur. Alacaklının bütün haklarını muhafaza edebilmesi ancak konkordato nisabına dahil edilerek oy kullanmasına bağlanmıştır. Bu alacak rehinli alacak olarak kabul edilerek alacaklıya oy hakkı verilmediği takdirde İİK. 303. maddenin uygulanması mümkün olmayacaktır. İİK. 298/1 maddesi “komiser görevlendirilmesini mütakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve mallarının kıymetini takdir eder” hükmünü taşır. Bu değerlendirme borçlunun malları ile sınırlıdır. 3. kişiye ait malın değeri bu aşamada belirlenmediği için alacaklının rehin dışında ne kadar alacağının kalacağı tesbit edilemeyeceğinden 3. kişi rehniyle temin edilen alacağın tamamının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi hem alacaklı hem de asıl borçluya rücû edecek alacaklı açısından gerekliliktir. Bu bağlamda taşınmazı satılan 3. kişi nisaba ve sonuç olarak konkordatoya tabi olmadan alacağını tam olarak alma hakkına sahip olacağından bu kabul diğer alacaklıların zararına olabilecektir. Yukarıda belirtildiği gibi konkordatonun başarıya ulaşması için borçlunun malvarlığının korunması amaçlanmıştır. Gerek 295. maddenin ruhunda ve gerekse 45. madde bağlamında zikredilen rehinli malların borçlunun kendisine ait mallar olduğunun kabulünde zorunluluk vardır. İİK 307. maddesi rehinli malların ve finansal kiralama konusu malların paraya çevirme ve muhafazasını erteleme hükümleri içermektedir. Hiç süphe yok ki bu madde kapsamında borçlunun konkordato projesi için gerekli olan mallar zikredilmektedir. Kanunun lafzı da bu konuda açıktır. 3. kişi ipoteklerini bu kapsamda kabul etmenin kanunun ruhuna ve konkordatonun amacına uygun olduğundan bahsedilemez.Tüm bu gerekçeler nazara alındığında 3. kişi ipoteği ile teminat altına alınan alacakların konkordato da adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi konkordato kurumunun işlerliği, alacaklının teminat dışı kalan alacağı, ipotek veren 3. kişinin rücû ilişkisi açısından gereklidir. 7101 sayılı Kanun öncesi Yargıtay uygulamalarının değiştirilmesini, gerektirir kanuni bir düzenlemede bulunmamaktadır…” denilerek sonuç itibariyle 3. kişi rehniyle teminat altına alınan alacakların, konkordatoda adi alacak olarak nitelendirilerek nisaba dahil edilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2021 tarihli 2021/4430 E. 2021/2814 K. sayılı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 16/02/2021 tarihli 2021/1389 E. 2021/275 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir. Dairemizce de üçüncü kişinin malvarlığına dahil malların rehniyle temin edilen alacakların adi alacak sayılarak bu çerçevede konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınması gerektiği kabul edilmiştir. Yapılan açıklamalar ve emsal ilamlar da değerlendirildiğinde; üçüncü kişinin malvarlığına dahil malların rehniyle temin edilen alacakların, adi alacak sayılarak bu çerçevede konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınması gerektiğinden bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir.İİK 305.maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı itirazı;Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir.İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539).İİK 305.maddesinde konkordato projesinin tasdiki için gerekli şartlar sayılmıştır. İİK’nun 305. maddesinin ilk fıkrasının (a) bendinde konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması, (b) bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir. Burada hedeflenen amaç konkordatonun, alacaklıları iflastan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır. Mahkemenin bu değerlendirmeyi yaparken, tasdik yargılamasında borçlunun karar aşamasına yakın bir dönemdeki mal varlığı değerlerini hesaba katmalıdır. Teklif edilen oranın borçlunun mal varlığı ile orantılı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu inceleme kapsamında bilirkişi tarafından ilk olarak borçlunun konkordatoya tabi aktifleri ile pasifinin belirlenmesi gerekmektedir. Borçlunun konkordato teklifi değerlendirilirken dikkate alınacak olan aktifleri, konkordatoya tabi borçları karşılaması mümkün olan net aktifleridir. Konkordatoya tabi olmayıp, tamamen ödenmesi gereken rehinli, imtiyazlı ve kamu alacaklarının borçlunun brüt aktifi kabul edilen tüm aktiflerden indirilmesi ve bu işlemin sonunda konkordato bakımından göz önünde tutulması gereken net aktife ulaşılması gerekmektedir (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 529-531). Somut dosya değerlendirildiğinde; şirketin konkordato kaynaklarının 1.000.000,00 TL sermaye artışı ve devam eden Etlik Hastane Projesinden elde edilecek 46.731.704,01 TL hakediş bedeli olduğu, konkordatoya tabi borç miktarı 35.489.713,73 TL olup teklif edilen tutarın kaynakları ile orantılı olduğu ayrıca gerek komiser heyeti gerekse bilirkişi değerlendirmesine göre davacının teklif ettiği tutardan daha fazla miktarda ödeme yapmasının mümkün görülmediği ayrıca şirketin kaldırma kararından önceki ilk derece mahkemesi kararı uyarınca tasdik edilen konkordato projesi kapsamında ödemeleri zamanında gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Konkordato nisabına esas alacak miktarı 35.489.713,73 TL, alacaklı sayısı 59 olup, 37 alacaklının 22.309.299,07 TL alacak miktarı yönünden projeye kabul oyu verdiği tespit edilmekle, teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisindeki yüzdesi % 62,71, teklifi kabul edenlerin alacak toplamının tüm alacak miktarı içindeki yüzdesi % 62,86’dir. İİK’nun 302/3 maddesine göre, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısının veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisinin sağlanması halinde konkordato projesi kabul edilmiş sayılacaktır. İİK’nun 302/3.a maddesi uyarınca alacaklı ve alacak tutarının yarısı çoğunluğun sağlandığı tespit edilmiştir. Borçlu şirketin nihai projesinde öngördüğü şekilde 12 aylık sürede borçlarının % 100’ünü ödemesi mümkün olduğundan, alacaklıların elde edeceği bedelin iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağı açıktır. Şirketin işçi ücretlerini ve elektrik, su ve doğalgaz bedeli ödemelerini süreç içerisinde aksatmadan yaptığı ve teminat alınması gereken bir borcun bulunmadığı, konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın yatırıldığı tespit edilmekle, konkordatonun tasdiki için gerekli şartların sağlandığı açık olup, İİK 305.maddesi koşullarının oluşmadığı yönündeki istinaf taleplerinin reddi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup HMK’nın 355. maddesi uyarınca re’sen yapılan incelemede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı tespit edilmekle; alacaklılar … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’nin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığından istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, Alacaklı … Tic. A.Ş.’nin istinaf isteminin HMK’nın 352/1.c “başvurunun süresi içerisinde yapılmaması” maddesi uyarınca, … A.Ş.’nin ve … Bankası A.Ş.’nin istinaf istemlerinin HMK’nın 352/1.ç “başvuru şartlarının yerine getirilmemesi” maddesi uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Alacaklılar … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’nin vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.l bendi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2-Alacaklı … Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1.c bendi uyarınca USULDEN REDDİNE, 3-… A.Ş.’nin ve … Bankası A.Ş.’nin istinaf başvurularının HMK’nın 352/1.ç bendi uyarınca AYRI AYRI USULDEN REDDİNE, 4-Taraflarca yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,5-Alacaklılar … Bankası AŞ, … Bankası AŞ ve … AŞ tarafından ayrı ayrı yatırılan 80,70 TL istinaf karar harçlarının Hazineye irat kaydına, 6-Alacaklılar … Tic. AŞ ve … AŞ’nin ve … Bankası AŞ tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harçlarının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince iadesine,7-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 8-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 361/1. fıkrası ve 2004 sayılı İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/11/2022