Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1712 E. 2023/116 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1712
KARAR NO: 2023/116
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/46 Esas
KARAR NO: 2021/1090
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müflis borçlu şirketin, davacı bankadan krediler kullandığını, müflisin, müvekkil bankaya ödenmeyen kredi borçları nedeniyle iflas masasına nakit ve gayri nakit toplam 7.956.598,98 TL alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, ancak alacağın tamamı iflas masasınca haksız şekilde reddedilmesi nedeniyle alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacı taraf duruşmaya gelmediğinden davanın 02/06/2021 tarihinde takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı ve yasal 3 aylık süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin 08/06/2021 günlü duruşmasına mazeret dilekçesi gönderdiğini, mazeretinin kabul edilmesine rağmen yeni duruşma günü tarafımıza tebliğ edilmeksizin yeni duruşma günü 09/12/2021 tarihine tehir edildiğini ve tehir edilen duruşmaya davalı tarafın mazeret bildirmiş olmasına rağmen ve davacıya yeni duruşma günü tebliğ edilmemiş olması nedeniyle hatalı olarak HMK 150 uyarında dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve dosyanın yeniden işleme konulmasını talep etmiştir. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”, 5. fıkrasında “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre; 28/04/2021 tarihli duruşmaya davacı vekili mazeret dilekçesi sunduğu, mahkemece, davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşma gün ve saatinin UYAP üzerinden öğrenilmesine, duruşmanın 02/06/2021 tarihine bırakılmasına karar verildiği, 02/06/2021 tarihli duruşmada, davacı vekilinin duruşma gün ve saatini bildiği halde gelmediği, kendisini de başka vekil ile temsil ettirmediği gerekçesiyle takip edilmeyen davanın HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre içinde yenilenmemesi nedeniyle HMK 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20/04/2021 tarihli 2017/10-1824 E. 2021/520 K. sayılı ilamında; “…Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mazeret dilekçesinde duruşma gününü UYAP’tan öğreneceğine ilişkin talebi bulunan ve mazereti kabul edilen davacı tarafa yeni duruşma gün ve saatini gösterir tebligatın gönderilmesinin gerekli olup olmadığı, duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesine yönelik ara kararın tebliğ mahiyetinde kabul edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukukî dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerek karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hak sahibinin kendisi ile ilgili yargılama ve yargılamanın içeriği hakkında tam bir şekilde bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Tarafın bilgi sahibi olmadığı işlemler, belge ve bilgiler yargılamada esas alınamaz. Bilgilenmenin şekli bakımından, hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalı, ilgilinin bilgilenmesi şeklen değil, gerçek anlamda sağlanmaya çalışılmalıdır. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren hukukî dinlenilme hakkının ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkânı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O hâlde duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da yargılamaya devam edilmesine karar verilecektir. Anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda tebligat, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılmasının zorunlu unsurudur. Savunma hakkının temelini teşkil eden hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma ilkesinin en önemli görünümlerinden biridir. Bu hakkın ihlal edilmemesi için yapılan bildirimin Tebligat Kanununa uygun olması gerekir. Muhatap usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile açılan davadan zamanında ve tam olarak haberdar olur. Bu nedenle tebligat, yapıldığı tarihte yürürlükteki tebligat mevzuatına aykırı yapılmışsa, sadece tebligat hukukuna aykırı davranış söz konusu olmaz; aynı zamanda hukukî dinlenilme hakkı da ihlal edilmiş olur. Yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan 03/04/2012 tarihli ve 28253 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi ile 06/08/2015 tarihinde 29437 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2012 tarihli Yönetmeliği yürürlükten kaldıran Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 212. maddesi gereğince tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu (Tebligat Kanunu) ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fizikî ya da elektronik ortamda yapılacağı düzenlenmiştir. …Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dahil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat Yönetmeliği hükümleri incelendiğinde duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 17/01/2018 tarihli ve 2017/14-1760 E., 2018/43 K.; 19/03/2019 tarihli ve 2017/12-343 E., 2019/323 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir… …Bu durumda yukarıda yapılan açıklamalar ile somut olaya ilişkin maddi ve hukukî olgular bir arada değerlendirildiğinde; duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin usulüne uygun davetiye ile duruşma gününden haberdar edilmediğinin kabulüyle, davacı vekiline yeniden duruşma günü tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır…” şeklindeki kararı ile duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi yönünde talepte bulunulması halinde dahi, duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmaması nedeniyle hak arama hürrüyeti, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkı çerçevesinde, duruşma gününün tebliğ edilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin mazeret dilekçesi kabul edilmesine rağmen duruşma günü kendisine tebliğ edilmeksizin “duruşma gününden haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmadığı” gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılması ve yasal süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi adil yargılanma hakkının ihlali mahiyetinde olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.5 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/46 E. 2021/1090 K. sayılı 07/10/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Davacı tarafça yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023