Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1639 E. 2023/315 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1639
KARAR NO: 2023/315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2022
ESAS NO: 2022/130
KARAR NO: 2022/653
DAVA: Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ: 26/01/2022
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA İstanbul 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1148 Esas 2020/550 Karar sayılı dosyasında davacı şirket olan … Ticaret A.Ş. hakkında konkordatonun tasdikine “.. Alacak miktarı 30.000 TL ve 30.000 TL’den fazla olan alacaklılara 28/11/2021 tarihinden başlamak üzere 48 ay eşit taksitle ödemesine” kararının verildiğini, ödeme projesine göre ilk taksit olan ödemenin 28.12.2021 tarihinde ödenmesi gerekirken müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlu şirketin üzerinde anlaşılmış olan ödeme projesine en başında uymamasının, buna aykırı davranmasının konkordato taleplerinin alacaklıların alacaklarına ulaşmalarını geciktirip engelleyebilecek bir araç olarak kötü niyetli şekilde kullanıldığını beyanla müvekkili açısından konkordatonun kısmen feshine ve müvekkilinin alacağını tahsil işlemlerine başlayabilmesi için icra takip işlemleri başlatma yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yanın talebinin hukuki mesnetten yoksun olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin tasdik edilen konkordato projesine uygun olarak borçlarını ödemeye başlayacağını, bilindiği üzere dünya genelinde ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle birçok iş yerinde faaliyetlerin durdurulduğunu, üretim yapılamadığını, salgının etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla idari otoriteler tarafından alınan kararlar nedeniyle birçok sektörde ciddi anlamda daralmalar olması, hammadde fiyatlarının artması, döviz kurunun aşırı yükselmesi ve sair nedenler dünyada ve ülkemizde ekonomik krize yol açmıştır. Halihazırda dünya çapında yaşanan ekonomik kriz, konkordato sürecinde olan müvekkili şirketi de etkilediğini, müvekkili şirketin ödemelerini yapacağını, konkordato kurumunun ekonomik kriz anlarında nakit dengesi bozulan şirketlerin iyileşmesini sağlayan bir yasal hak ve düzenleme olduğu gözetildiğinde müvekkili şirket hakkında verilen konkordato tasdiki kararının kısmen feshedilmesi kanunun amacına aykırı olacağını, davacı yanın müvekkili şirket hakkında icra takibi başlatma yetkisine karar verilmesini talep etmişse de talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Dava, İİK. m. 308/e uyarınca, tasdik edilen konkordatonun kısmen feshine ilişkindir. YMM bilirkişi …’e tevdi ile konkordatonun feshi koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verildiği ve bilirkişi … tarafından sunulan 11/03/2022 tarihli raporda özetle, mahkemenin 2018/1148 E. 2020/550 K. sayılı dosyasında; …’nin şirketinin konkordato projesinin İİK m. 305 hükmü uyarınca tasdik edildiği, alacak miktar 30.000,00-TL ve 30.000,00-TL’den fazla olan alacaklılara 28/12/2021 tarihinden başlamak üzere 48 ay eşit taksitle ödenmesine karar verildiği, Kesin Mühlet Konkordato Komiser Heyeti tarafından mahkemeye sunulan “Alacaklılara Yapılacak Ödemelerin Gösterildiğine Dair Rapor”da ve Davalı Şirket yetkililerinden temin edilen “30.000 TL’den Büyük Alacaklılara, Ödemesiz Dönemden Sonraki İlk 12 Aylık Dönemde Yapılacak Detay Ödeme Tablosu”nda davacı …’nın davalı şirketten 297.159,34 TL alacaklı olduğu ve aylık taksit tutarının da 6.190,82 TL olduğu, mahkemenin yerinde inceleme yapılması görevlendirmesi uyarınca davalı şirket merkezine gidilerek şirket merkezinde yapılan incelemeler sonucunda konkordato ödeme planına göre 28.12.2021 ve 28.01.2022 tarihlerinde alacaklıtara ödenmesi gereken tutarların ödenmediği, konkordato projesi ödeme planı uyarırca 28.12.2021 tarihinden davalı şirket ticari defterlerinde herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, bu kapsamda davalı şirket tarafından davacıya konkordato ödeme planı çerçevesinde 28.12.2021 ve 28.01.2022 tarihlerinde yapılması gereken ödemelerin yapılmadığı, davalı şirket tarafından konkordato projesi ödeme planı kapsamında alacaklılara herhangi bir ödeme yapılmadığını tespit eden bir tutanak düzenlendiği ve şirket yetkilisi ile birlikte imza altına alındığı, tutanağın ekte Mahkemenin bilgisine sunulduğu, Mahkememizin 2018/1148 E. 2020/550 K. sayılı dosyasında tasdik kararı ile görevlendirilen … tarafından sunulan 02.02.2022 tarihli Kayyım Raporunda; tasdik edilen proje kapsamında 28.12.2021 ve 28.01.2022 tarihlerinde yapılması gereken ödemelerin yapılmadığı belirtilmiştir. Mahkememizin 2018/1148 E. 2020/550 K. sayılı dosyasında; …’nin şirketinin konkordato projesinin İİK m. 305 hükmü uyarınca tasdik edildiği,30.000 TL den az olan alacaklılara 28/10/2021 tarihinde tek seferde, geriye kalan ve alacak miktarı 30.000,00 TL ve 30.000,00 TL’den fazla olan alacaklılara 28/12/2021 tarihinden başlamak üzere 48 ay eşit taksitle ödenmesine, adi konkordatoya tabi alacaklıların faiz alacaklarından vazgeçmiş sayılmalarına karar verildiği, kararın 27/05/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu, dosyasına sunulan kayyım raporu ile davalı savunmasından anlaşıldığı üzere tasdikine karar verilen konkordato projesi kapsamında alacaklılara ve davacıya 28/12/2021 tarihinde ilk taksit ödemesinin yapılması gerektiği, davacının davalı şirketten 297.159,34 TL alacaklı olduğu ve davalı tarafından davacıya ilk taksit ödemesinin yapılmadığı, davacı yönünden konkordatonun kısmen fesih koşullarının oluştuğu dikkate alınarak davanın kabulüne, mahkememizin 2018/1148 E. 2020/550 K. kararıyla 03/12/2020 tarihinde tasdikine karar verilen konkordatonun İİK 308/e maddesi uyarınca davacı yönünden feshine dair” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava konkordatonun kısmen feshine ilişkindir.Konkordatonun bir alacaklı tarafından feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Alacaklının konkordatonun feshini isteyebilmesi için borçluya yeni bir mühlet vermesine gerek olmadığı gibi, borçluyu ayrıca temerrüde düşürülmesine de gerek yoktur. Öte yandan, ödeme, konkordato şartları çerçevesinde tam yapılmalıdır. Eksik ödeme y ada borcun takside bağlanmış olması halinde, borçlunun bir taksidi zamanında ödememiş olması başlı başına fesih sebebidir. ( Konkordato ve İflas, Mahmut Coşkun, Seçkin Yayınları 2.baskı, sayfa 250) Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde düzenlenmiştir.Konkordatonun bir alacaklı tarafından kısmen feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerekmektedir. Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını ve doğal olarak borçlusunu aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece derhâl bağlamaktadır. Konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. .(Yeni Konkordato Hukuku 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 ) Somut dosyamızda, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1148 E. 2020/550 K. sayılı 03/12/2020 tarihli sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı …’nin konkordato projesinin İİK’nun 305 maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla tasdikine karar verildiği, kararın 27/05/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Tasdik edilen konkordato projesinde davacının toplam alacağının 297.159,34 TL olduğu, proje gereği alacak miktarı 30.000,00-TL ve 30.000,00-TL’den fazla olan alacaklılara 28/12/2021 tarihinden başlamak üzere 48 ay eşit taksitle ödenmesine karar verildiği, bilirkişi raporuna göre 28.12.2021 ve 28.01.2022 tarihlerinde alacaklılara ödenmesi gereken tutarların ödenmediği görülmektedir. Davalı borçlunun, davanın açıldığı tarihe kadar oluşan taksit borçlarını gününde ödememesi konkordatonun davacı açısından feshi için yeterli bir sebeptir. Davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında yapmaması sebebiyle, davacının konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmesi yerindedir. Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeple, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 361/1. fıkrası ve 2004 sayılı İİK’nın 308/e maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/03/2023