Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1623 E. 2022/1309 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1623
KARAR NO: 2022/1309
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/599 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 26/08/2022
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, davalı şirket tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan ihale kapsamındaki, müze ve ören yerlerine ilişkin bütün saha işlemlerini, bilişim sistemleri, kamera ve güvenlik sistemleri, turnike ve geçiş kontrol sistemleri, elektrik sistemleri, bilişim sistemleri donanımları ve tüm proje hizmetlerini sağladığını ve bunların bakımlarını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket tarafından 2019, 2020, 2021 ve 2022 yılları arasında sistemin canlı tutulması ve periyodik bakımları için toplamda KDV dahil 7.493.585,56 TL … numaralı bakım faturası kesildiğini ve hizmet verildiğini, bu tutardan bir kısmı ödenmiş ve kalan bakiye üzerinden ödeme taahhüdünde bulunulmasına rağmen ödeme yapılmadığını bunun üzerine icra takibine geçildiğinden bahisle dava konusu icra takibi için davalı tarafın kötü niyetli olarak haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğinden, dava sonuçlanana kadar, gerekirse uygun görülecek teminat karşılığında, İİK 257. Maddesi uyarınca davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı ile birlikte davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin faizi ile birlikte devamına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. Mahkemenin 26/08/2022 tarihli ara kararında, dosyadaki iddiaların bu aşamada soyut iddialar olduğu, iddiaları destekler mahiyette dosyaya somut bir delil de sunulmadığı, iddiaların yargılamayı gerektirdiği bu haliyle yaklaşık ispat koşuluğunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen ara karara karşı davacı vekilince yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup, istinaf nedenleri olarak: dava dilekçesini tekrarla bu hususta sunulan fatura, görüntüler, e-posta yazışmaları, sisteme dair açıklamaların yer aldığı kitapçık ve diğer bilgiler ve imzalanması talimatı verilen sözleşme metni çerçevesinde, ihtiyati hacze ilişkin olarak yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğini, Bunun yanında davalı firmanın asıl amacı, borçlarını ödemeksizin Türkiye pazarından çekilmek olup bu nedenle kötü niyetli bir şekilde borçlarını ödememekte ve bütün takiplere haksız ve mesnetsiz itirazlar gerçekleştirdiğini belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkemenin ara kararının kaldırılmasını, gerektiğinde uygun görülecek teminat karşılığında, talep tutarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir (İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl yargılamadan ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut olayda, talebe konu alacağın, davalı şirket tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan ihale kapsamındaki, müze ve ören yerlerine ilişkin bütün saha işlemlerini, bilişim sistemleri, kamera ve güvenlik sistemleri, turnike ve geçiş kontrol sistemleri, elektrik sistemleri, bilişim sistemleri donanımları ve tüm proje hizmetlerin temini ve bunların bakımına ilişkin verildiği iddia olunan hizmet ilişkisinden kaynaklanan hizmet bedeli alacağı olduğu görülmüştür. Talep eden dilekçesinde bir kısım e-posta yazışmaları, fotoğraflar, fatura ve davalı tarafça imzalanması yönünde talimat verildiği iddia olunan imzasız sözleşme metni vs. bir takım belgeler sunulmuş ise de taraflar arasında iddia olunan hizmet ilişkisi kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise tarafların sözleşmeden doğan edimlerini yerini getirip getirmediği ve alacak miktarının tespiti hususunda ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden yaklaşık ispat koşulu ve İİK’nın 257.madde ön görülen koşullar oluşmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararı yerindedir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının iadesine,4-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/11/2022