Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1615 E. 2022/1239 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1615
KARAR NO: 2022/1239
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/753 Esas
KARAR NO: 2022/384
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı … Üniversitesi’nin “… Mah. … Cad. … Hastanesi Güney Kampüsü No… Beykoz/İstanbul” adresinde bulunan hastane binası, müvekkil … Sigorta A.Ş. tarafından, müşterek sigorta esasına göre, 13.04.2019 – 13.04.2020 tarihleri arasında gerçekleşmesi muhtemel rizikolar için, … no.lu Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Müvekkil … Sigorta A.Ş.’nin poliçedeki payı %30 olduğunu, sigortalı hastane binasında, 09.09.2019 tarihinde, davalı tarafından üretilen, piyasaya sürülen ve servis hizmeti sağlanan “…” marka klimadan çıkan yangın sonucunda yangına bağlı hasarlar meydana geldiğini dava konusu olay nedeniyle sigortalısına 23.09.2019 tarihinde 30.000,00.-TL sigorta tazminatı ödediğini, müvekkili … Sigorta A.Ş. TTK. mad. 1472 gereğince ödemiş olduğu tazminat nedeniyle sigortalısının haklarına halef olduğundan davalı tarafın sorumluluğunu karşılayan 30.000,00.-TL alacak için davalı/borçluya rücu hakkına sahip olduğunu, davalı/borçluya yapılan rücu ihtarlarından herhangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takibine haksız şekilde itirazda bulunularak icra takibi durdurulduğunu belirtilerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Birleşen 2021/754 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Sigorta A.Ş. dava konusu olay nedeniyle sigortalısına 16.06.2021 tarihinde 257.983,84.-TL sigorta tazminatı ödediği, davalı/borçlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ise de davalı/borçlu tarafından icra takibine haksız şekilde itirazda bulunularak icra takibi durdurulduğu belirtilerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
CEVAP Davalı vekilince asıl ve birleşen dava dosyasında ayrı ayrı sunulan cevap dilekçelerinde özetle; davaya konu yangının çıkış sebebi müvekkili şirketin tedarikçisi olduğu klima olmadığını ve bu durumun bağımsız bilirkişilerden alınan sayısız rapor ile tespit edildiğini, davaya konu yangın olayının hemen sonrasında yangının gerçekleşme şekil ve sebebinin tespiti maksadıyla delil tespiti başvurusu yapıldığını ve bu başvuru neticesinde İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/109 D. İş sayılı dosya kapsamında inceleme yapılarak rapor alındığını, yangın olayında davalı şirkete izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, dolayısıyla davacının sigortalıya ödediği tutarın müvekkili şirketten rücuen tazminin hukuken mümkün olmadığından, huzurdaki bu davanın tüm kalemleriyle reddine, davacının haksız nitelikte davasının reddine, haksız ve kötüniyetli takibi nedeniyle davacı aleyhine yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “… Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, gelen müzekkere cevapları, davacı ile dava dışı sigortalısı arasındaki poliçe, hasar dosyası ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin halef olduğu … Üniversitesi’nin tacir olmadığı sabittir. (İstanbul BAM 45. HD. 2020/155 Esas 2021/229 Karar sayılı ilamı) Dava dışı/sigortalısı … Üniversitesi ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin ise dava konusu yangın sebebine dayalı haksız fiil hükümlerine dayandığı anlaşıldığından eldeki dosya bakımından mahkememizin görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki davanın ticari dava olduğu ve görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin savunmalar saklı kalmak kaydıyla asliye ticaret mahkemesinin bir an için görevli olmadığının kabul edildiği ihtimalde dahi tüketici mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (T.T.K.) 1472 (6762 sayılı T.T.K.’nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asıl dava dosyasında, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyası (258.575,79 TL), birleşen dava dosyasında ise İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyası (34.868,84 TL) dava konusunu oluşturmaktadır. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı ile dava dışı … Üniversitesi arasında düzenlenen … poliçe numaralı yangın sigorta poliçesinin incelenmesinde, faaliyet alanı üniversite ve yüksekokul olarak belirtilen dava dışı sigortalının ”… mahallesi … caddesi no:.. D:.. Beykoz İstanbul” faaliyet alanının 13.04.2019-2020 dönemine ilişkin olarak poliçe düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yangın ekspertiz raporunda; sigortalı … Üniversitesinin riziko konusu binanın kullanım amacının üniversite olduğu, 09.09.2019 tarihinde başlayan yangının itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldüğü belirtilmiştir.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda, yangının çıktığı şeyin kullananların adları kısmında … Üniversitesi Güney Kampüsü olarak ve yangının çıkış sebebi olarak klima dış ünitede elektrik aksamında sebebi de tespit edilemeyen bir nedenden dolayı oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturulması ile yangın olayının başladığı ve yapay ağaca sirayet etmiş üzerine geliştiği belirtilmiştir. Görev yönünden inceleme: 6100 sayılı HMK’nin 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında re’sen incelenir. Dava dışı vakıf üniversitesinin kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzel kişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğinde, gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesinin 30.05.1990 günlü ve 1990/2 E. 1990/10 K. sayılı kararı uyarınca kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu tartışmasızdır (HGK’nin 13.05.2015 günlü ve 2014/13-566 E. 2015/1339 K. sayılı kararı da aynı yöndedir). TTK m 16/2 ‘ye göre Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısın dan fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuk hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzelkişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar. Vakıf üniversiteleri tacir sıfatına haiz değildir. (Yargıtay HGK, T.12.12.2007, E 2007/11-965,K 2007/961 aynı yönde Yargıtay 20. H.D. 22.10.2015 T. 2015/9631E. 2015/10002 K sayılı ilamları) Dava dışı sigortalı … Üniversitesi bir vakıf üniversitesi olup, Türkiye Eğitim Sağlık ve Araştırma Vakfı tarafından kurulmuştur. 7 Temmuz 2009 tarih ve 27281 sayılı Resmi Gazetede üniversitenin kurulmasına dair karar yayınlanmıştır. Davalı tarafın Tüketici mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki istinaf sebebinin incelenmesi: Zira, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde düzenlenmiş, 3. maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, tüketici işlemi ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73/1 bendinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 73/4 bendinde tüketici mahkemelerinde görülecek davalarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun altıncı kısmında yer alan basit yargılama usulüne göre yürütüleceği belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine işaret edilmiştir. Uyuşmazlığa konu iş bu davada dava dışı sigortalının 6502 sayılı yasa kapsamında, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı açık olup, 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisinde olup mahkemece verilen kararın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verildi.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 220,70 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 80,70 TL’nin istinaf karar harcının hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/11/2022