Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1571 E. 2022/1367 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1571
KARAR NO: 2022/1367
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/271
KARAR NO: 2022/1045
KARAR TARİHİ: 07/07/2022
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı şirket ile davalı şirketin Kamu İhale Kanunu uyarınca açılan ihale sonucunda Kırklareli-Edirne-Keşan-Lüleburgaz işletmeleri sayaç okuna hizmetlerinin görülmesine ilişkin 09/04/2010 tarihinde sözleşme ve 30/04/2013 tarihinde ek protokol imzalandığı, müvekkili şirketin görevlerini eksiksiz olarak ifa etmiş olmasına rağmen 28/02/2014 tarihinde faturaya bağlanan hakedişlerinden bakiye kalan 10.000,00-TL alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini ve faturaya itiraz edilmediğini, hakedişin ödenmeme gerekçesinin Tredaş’ta asıl işçi olarak çalışan …’ın Edirne İş Mahkemesinde 2013/599 Esas sayılı dosyası ile açtığı kıdem tazminatı davasının sonuçlanmamış olduğunu gösterdiği, davalının kendi sorumluluğundaki kıdem borcunu gerekçe göstererek istihkak alacağını geciktirmesi ve ödenmemesinin hukuka aykırı olduğu, eksik ödenen 10.000,00-TL istihkak bedelinin faturaya bağlandığı 28/02/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin hizmet alımlarını kamu ihaleleri yöntemiyle değil, özel hukuk sözleşmeleri ile aldığını, taraflar arasında 09/04/2014 tarihinde sözleşme akledildiğini, davalı şirketin özelleştirilmesinden sonra taraflar arasında iki ay süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, çalışan işçilerin açtığı davaların ödeme yapılmaması için haklı sebep teşkil ettiğini, davalardan bahsederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” davacının talep ettiği 10.000,00.TL istihkak bedelinin davalı tarafından davacı bünyesinde çalışan isçilerin açmış oldukları davalar neticesinde kıdem tazminatı alacakları gerekçesiyle ödemesi gereken l0.000,00TL bedeli ödemediği anlaşılmakla; 4734 sayılı kamu mevzuatı ve 6552 sayılı yasa kapsamında kamu ihale yasasındaki değişiklik ile asıl işveren sorumlu olduğundan, kıdem tazminatı yönünden sorumluluğun davalı kuruma ait olduğu, bu çerçevede davalı kurum tarafından davacıya ait l0.000,00TL istihkak bedelinin ödenmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek, 28/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 10/02/2021 tarih 2020/400 E. 2021/117 K. Sayılı ilamı ile ” …Tacir oldukları çekişmesiz olan taraflar arasındaki ihtilafın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu dosya kapsamıyla sabit olduğu uyuşmazlığa konu dava, ticari dava niteliğindedir. Bu durumda söz konusu uyuşmazlıkla ilgili davada görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Bu itibarla, yerel mahkemenin yargı çevresi içerisinde ayrıca Asliye Ticaret Mahkemesi var ise, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi yok ise, ara kararıyla davaya Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakılarak işin esasının incelenip karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davanın görülmesi ve karara bağlanması doğru görülmemiş ve kararın kaldırılmasını gerektirmiştir. (Benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/09/2019 tarihli ve 2017/115 esas, 2019/8416 karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/14564 Esas, 2019/6020 Karar sayılı ilamları ). Kabule göre de; uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi, hizmet alım tip sözleşmesi, teknik şartname ve hizmet işleri genel şartnamelerinin sorumluluğa yönelik hükümlerinin tatbiki gerekir. Bu nedenle tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümlerinde işçi alacaklarından kimin ne kadar sorumlu olduğuna ilişkin hüküm varsa bu hükümler tarafları bağlar. Hizmet sözleşmelerinde, ihale evraklarında teknik ve idari şartnamelerde ve diğer taraflar arasında karşılıklı düzenlenen belgelerde yüklenici şirketin sorumluluğuna ilişkin açık hüküm olan hallerde, asıl işveren ödemiş olduğu miktarın tamamını, ilgili alt işverenden rücuen tahsilini talep edebilirken alt işverenin, asıl işverenden rücu imkanı yoktur. Sözleşme değerlendirilirken işçinin çalıştığı dönemlere ilişkin sözleşme hükümleri dikkate alınmalıdır. Buna göre, son alt işverenin alacağın tamamından sorumlu tutulamayacağı, tamamından sorumlu olmasının İş Kanunu gereği yalnız işçiye karşı olduğu, işçiyi çalıştırmış olan alt işverenlerin her birinin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de alt işverenlere rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının alt işverenlerden bu alacak kalemi ile ilgili talep edebileceği miktar da açıkça belirlenmelidir. (Y.13. HD. 24/05/2018 T, 2015/38873 E.-2018/6205 K. ve yine aynı Dairenin 31.5.2018 T, 2016/2779 E.- 2018/6452 K. ve 11/05/2017 tarih, 2016/7790 E. 2017/5936 K. sayılı ilamları) Yüklenici şirketlerin her birinin sorumlulukları tam olarak belirlendikten sonra bu miktarlar itibariyle tazmin kararı verilirken yargılama gider ve vekalet ücretinden sorumluluklarda alacağın tamamı üzerinden hisselerine düşen miktar kadar olacağından bu miktarlarında hükümde açıkça gösterilmesi gerekir. O halde mahkemece öncelikle dava dışı işçilerin açtığı işçi alacaklarından hangi tarafın sorumlu olduğu belirlenmesi gerekir. Dosyaya sadece hizmet alım sözleşmesi sunulmuştur. Ancak teknik şartname ve hizmet işleri genel şartnamelerinin sorumluluğa yönelik hükümlerinin de tatbiki gerekeceğinden taraflardan sorularak eksiklik tamamlandıktan ve sorumluluğa ilişkin değerlendirme yapıldıktan sonra davacının, açılan işçi alacakları davasında sorumluluğu bulunmadığının tespiti halinde davanın kabulüne aksi halde açılan davaların ( davalının cevap dilekçesinde dayandığı Keşan l. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20l5/24 E., Kırklareli İş Mahkemesinin 2014/24 E., Kırklareli İş Mahkemesinin 20l4/83 Esas) sonucu beklenerek dava dışı işçilere ödenecek tazminat tutarından davacının sorumluluğu dava miktarını aşması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu ” gerekçesiyle mahkeme kararının kaldırılmasına dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece, ” Tekirdağ Adliyesinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş olduğundan, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi’nin 08/07/2021 tarih 568 Karar nolu kararına istinaden yargı çevremiz dahilinde Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçirildiği” gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevsizlik kararı üzerine Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesince ” emsal yargıtay kararları uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edildiği ve içtihat farklılıkları giderilmiş olduğundan dava tarihi itibariyle devreden asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu” gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın görevli Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; taraflar tacir olduğundan görevli mahkeme Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, davanın 24/06/2015 tarihinde açıldığı görülmüştür. 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1.a ve 7/2.f düzenlemelerine göre; Adalet Bakanlığı’nın bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurulunun görevleri arasındadır. Yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirleyecektir. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yeni kurulan asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifine ilişkin 30/06/2021 tarihli ve … sayılı yazısının görüşülmesi neticesinde alınan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında “…Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Tekirdağ ilinin mülki sınırları …. olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olup söz konusu kararda, karar tarihinden önce açılmış dava dosyalarının devredileceğine ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir. O halde, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleştiği tarihinden önce açılmış olan işbu davada doğal hakimlik ilkesi gereğince uygulama yeri olmadığı, bilakis Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ilgili kararında da açıkça iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına denilmek suretiyle bu tarihten önce açılmış ticari davaların bu belirleme kapsamı dışında tutulduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine İlişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarih 2022/509 E. 2022/2410 K. , Sayılı ilamı ile Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 21/03/2022 tarih 2022/4258 E. 2022/5003 K sayılı ilamında ” davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin, derdest dava dosyalarını yeni kurulan veya yetki çevresi genişletilen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararıyla gönderilmeksizin ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilmesine” hükmolunmuştur. Bu durumda davanın Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi gereğince REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362-1-c maddesi uyarınca oy birliğiyle ve kesin olmak üzere karar verildi.30/11/2022