Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1561 E. 2022/1300 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1561
KARAR NO: 2022/1300
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/590 Esas
KARAR NO: 2022/428
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı …’ın kiracısı olduğu işyerinde, 30.10.2019 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunan ana su tesisatının patlaması sonucu dahili su hasarı meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeniyle müvekkil şirket tarafından sigortalısına 14.000,00 TL tutarında tazminat ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini ancak davalının itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu beyanla; fazlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının takibe yapmış olduğu tüm itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; söz konusu arızaya kısa sürede müdahale edilerek onarımının tamamlandığını, hasarın meydana geldiği yerde mevzuat hükümlerine ve fen kurallarına uyulup uyulmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı şirketin sigortalısının tamamen veya müterafik kusuru nedeniyle, olaydan zarar görmesi ve zararın artması sonucunu doğurmuş olma durumunun ve davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait hasar ve zararın olduğunu iddia ettiği yerin resmi inşaat ruhsatı ve iskân ruhsatı, yapı inşaat projelerinde ne olarak belirlendiğinin tespiti, işyeri olması halinde çalışma ruhsatının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca hasar gören eşyalarla ilgili ayrıntılı ve belirli bir eşya listesi sunulmadığı gibi tam veya kısmen hasar gördüğü ileri sürülen eşyalarla birlikte tekrar kullanılabilirlik durumunun açıkça belirtilmediğini, ayrıca sigortalının sigorta şirketine ödediği toplam prim tutarının da zarar miktarından tenzili ile toplam zararın tespitinin gerektiğini, toplam hasar miktarına itiraz ettiklerini, icra inkâr tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “…Hasarın meydana gelmesinde davalı İSKİ’nin kusursuz sorumluluğunun yanında dava dışı sigortalıya ait binanın eski ve bakımsız olması, arka cephede herhangi bir su baskını veya kaçağını önleyecek tedbir ve önlem alınmaması, bodrum kat duvarlarına izolasyon yapılmaması, binanın bodrum katının su sızması veya su baskını riskine her zaman açık olması nedeniyle dava dışı sigortalının da zararın artmasında etkili olduğu ve müterafik kusurlu olduğu, meydana gelen zarar 14.000,00 TL olup, tarafların durumuna, sigortalı yerin şartlarına göre tazminat da %50 oranında indirim yapılmasının uygun olacağı sonucuna varılmakla asıl alacak hesaplamasının 7.000,00 TL olduğu, işlemiş faizin ise 132,90 TL(77*7000*9/36500) olduğu tespit edilmiş olmakla ” davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının, 7.000,00-TL asıl alacak, 132,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.132,90-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, asıl alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, sigortalı işyerinde meydana gelen su basması nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin, 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmini istemine ilişkindir. İstanbul … İcra müd. … sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 14.000,00 TL asıl alacak, 234,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.234,74 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde sunmuş olduğu ödeme emrine itiraz dilekçesinde, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “ Parasal sınırların artırılması “ üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu ilk derece mahkemesi kararının, davalı tarafından istinaf edilen kısmı, toplam 14.234,74 TL takip tutarından mahkemece, itirazın kısmen iptaline karar verilen 7.132,90-TL olduğu, HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca dava değeri bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 8.000,00 TL olduğundan davalının istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Bu durumda, davalı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılaması için davalı tarafça yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/11/2022