Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/154 E. 2022/483 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/154
KARAR NO: 2022/483
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/516 Esas
KARAR NO: 2021/475
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının, her türlü açık hava ve kapalı alanlar ile diğer her türlü mecrada reklam ve ilanı ve plato kiralama işleri ile iştigal etmekte olduğunu, davalı borçlunun da davacı şirkete ait Ümraniye Film Platosunda plato alanı kiraladığını, karşılığında 04/02/2020 düzenleme tarihli ve 09/03/2020 düzenleme tarihli iki faturanın davacı şirketçe arşiv fatura olarak düzenlendiğini, davaya konu fatura borcu ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi usulüne uygun davalıya tebliğ edilmiş olup davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, ” Davalının davacıya ait Ümraniye Film Platosunda plato alanı kiraladığı, karşılığında davacı tarafından 04/02/2020 tarihli 29.500,00TL bedelli ve 09/03/2020 tarihli 17.110,00TL bedelli olmak üzere toplam iki adet faturanın düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafından düzenlenen iki adet fatura karşılığı olan alacağın davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinde davalının itirazı noktasında toplandığı, davacı tarafından düzenlenen iki adet fatura bedeli 46.610,00TL karşılığında hizmet verildiği, faturaların davalı tarafa elektronik ortamda teslim edildiği, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davaya konu faturaların kanuni süre içinde Bs formlarının verildiği, davacı tarafından davalı yana kesilen 2020 yılına ait hizmet faturaların Bs formlarında yer aldığı, davacının toplam 46.610,00TL tutarlı fatura alacağı bulunduğu, davalı tarafından 12.500,00TL ödeme yapıldığı, davacının davalıdan kaydi olarak 34.110,00TL tutarında alacaklı göründüğü, davalı tarafından borcun ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, bu nedenle davacının alacağın tahsili için başlattığı icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu ” gerekçesi ile davanın kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına, İcra İflas Kanununun 67/2 maddesi uyarınca (34.110,00 TL’nin) %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Verilen karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde içerisinde istinaf edilmiş ancak istinaf yasa yoluna başvurulurken sadece başvurma harcı yatırıldığından mahkemece, eksik kalan 582,51 TL istinaf karar harcının 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması için davalı vekiline çıkartılan muhtıra 14/09/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal 1 haftalık kesin süre içerisinde gerekli harcın yatırılmadığı gerekçesiyle mahkemenin 28/09/2021 tarihli ara kararı ile HMK 344 maddesi uyarınca davalının istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin, davalının istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ara kararından sonra aynı gün davalı vekilce eksik istinaf karar harcı yatırılmış, yasal süresi içerisinde mahkemenin ek kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup istinaf nedeni olarak; Yargıtay Genel Kurulu 2013/1231 Esas, 2014/1013 Karar, 10.12.2014 tarihli kararında harç yatırılması için verilen sürelerin makul olması gerektiği ifade edildiğini, tarafımıza verilen 1 (bir) haftalık kesin süre hukuken hak kaybına sebep olacak nitelikte bir süre olduğunu ileri sürmüştür. Harç ve giderlerin yatırılması başlıklı 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gerektiği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması halinde kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağının başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemenin başvurunun yapılmamış sayılmasına dair karar vereceğini, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmünün kıyas yoluyla uygulanacağını düzenlenmiştir. 6100 sayılı Yasanın istinaf dilekçesinin reddi başlıklı 346. maddesi “(1)İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. (2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” düzenlemelerini içermektedir. Somut olayda; davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulurken sadece istinaf başvurma harcı yatırılması üzerine mahkemece eksik istinaf karar harcın yatırılması için davalıya muhtıra çıkartılmış, bir haftalık kesin süre içerisinde eksik harcın yatırılmadığı takdirde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmesine rağmen bir haftalık kesin süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı anlaşılmakla HMK 344 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 352-1.ç bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 352/1.ç Maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcın davalıya iadesine 3-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/04/2022