Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1386 E. 2022/1207 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1386
KARAR NO: 2022/1207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/805 Esas
KARAR NO: 2022/377
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; rekabet kurulu tarafından 12 Bankanın 8 Mart 2013 tarihinde kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun tespit edildiği ve bu tespit sonucu verilen para cezası kararının Danıştay tarafından onandığından bahisle davacının kartel faizi sebebiyle oluşan zararının fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’nin tahsili talep edilmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…rekabet yasağına aykırı davranan davalı bankanın eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemlidir. Açılan davanın 05/02/2020 tarihli duruşmasında; davacı ve vekili hazır bulunmadığından HMK’nin 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 09/02/2020 tarihinde Av. … davacı adına yenileme dilekçesi ibraz etmiştir. 09/02/2020 tarihli davacı vekilinin yenileme talebi kabul edilmiş ise de, davanın 27/04/2022 tarihli duruşmasına davacı taraftan gelen olmadığı, duruşma saatine kadar, süresi içinde mazeret de bildirilmediği, davalı tarafça da davanın takip edilmediğinin beyan edildiği, davanın basit usule tabi olduğu, basit usule tabi olan davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır, hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece mazeret dilekçesi değerlendirmeksizin karar verildiği, oysaki dosyaya sunulan dilekçede mesleki mazeretin bildirildiği ve bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılamaya ilişkin duruşma tutanakları incelenmesinde, 05.02.2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeret bildirmediği, huzurda bulunan davalı vekilinin davayı takip etmedikleri yönündeki beyanı nazara alınarak mahkemece HMK’nin 150. maddesi uyarınca yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına dair karar verildiği belirtilmiştir. Davacı vekilince yenileme dilekçesi nazara alınarak yeni duruşma günü taraflara bildirilmiş ve 27.04.2022 tarihli celsede davacı vekilinin duruşma günü ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmadığı, mazeret bildirmediği ve davalı vekilinin davayı takip etmedikleri yönündeki beyanı uyarınca 2. kez takip edilmeyen davanın HMK’nin 150 ve 320 maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına dair karar verildiği anlaşılmaktadır. 19.01.2022 tarihli celsede ise, davacı vekilinin mazeret dilekçesi gönderdiği ve mahkemece davacı vekilinin mazeretinin kabulüne, duruşma gün ve saati UYAP üzerinden öğrenilmesine ve duruşmanın 27.04.2022 günü saat 11:30 a bırakılmasına dair karar verildiği ve davacı vekili tarafından 27.04.2022 günlü duruşmaya gönderilen mazeret dilekçesini Uyap sisteminde yapılan incelemede havale tarihi olarak 27.04.2022 12:20:43 olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, davacı vekilince sunulan mazeret dilekçesi üzerine duruşma saatinden sonra gönderildiğine dair şerh düşülmüştür. 6102 sayılı TTK’nun 4/2 maddesi “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” şeklinde düzenlenmişken 28/02/2018 tarihli 7101 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu madde “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş ve bu değişiklik 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İş bu nedenle davaya konu uyuşmazlıkta, basit yargılama usulüne tabi bir dava olduğu anlaşılmaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320/4 bendi; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” hükmü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, HMK’nin 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Ne var ki, anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nin uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu’nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dâhil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.Somut olayda;19.01.2022 tarihli celsede davacı vekilinin yeni duruşma gün ve saatinin UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiş ve 27.04.2022 tarihli celse de davacı vekilinin hazır bulunmadığı ve mazeret dilekçesi sunmadığı belirtilerek ”…2. Kez takip edilmeyen davanın HMK 150 ve HMK 320 maddeleri gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA” dair karar verilmiş ise de; öncelikle mahkemece davacı vekiline duruşma gün ve saatini bildirir tebligat çıkarılmadığı ve duruşma gününden usulünce haberdar edilmediği anlaşılmaktadır. Nitekim yukarıda da belirtildiği üzere, duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmakla davacı vekilinin 27.04.2022 tarihli duruşma gün ve saatinden usulünce haberdar edildiği söylenmez. Açıklanan nedenlerle; mahkemece, mazeret sunan davacı vekiline duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat yapılmadan davanın açılmamış sayılmasına dair kararı verilmesi hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK 353/1.a.5 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/805 Esas, 2022/377 Karar sayılı ve 27/04/2022 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022