Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1384 E. 2022/1056 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1384
KARAR NO: 2022/1056
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/1068
KARAR NO: 2022/1079
TARİHİ: 07/07/2022
DAVA: İflas (İflas Erteleme Süresinin Uzatılması)
DAVA TARİHİ: 08/06/2017
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında 17.11.2003-23.04.2003 tarihli … nolu 8.046.074,50 Euro limitli Kredi sözleşmesi akdedilerek kredi kullandırıldığını, davalı şirket, 23.11.2003 tarihli Garanti Taahhüdü ile işbu borcu garantör sıfatıyla ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, belirtilen kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi, borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle kat edildiğini, borçlulara Beyoğlu …Noterliğinden 28.10.2016 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek borcun ödenmesi talep edildiğini, alacağın tahsili mümkün olmadığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Çorlu … İcra Müdürlüğü’nün … İcra sayılı dosyası ile borçlular aleyhine genel iflas yoluyla takip başlatılarak ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takip durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının kaldırılarak depo kararı çıkarılmasına, depo kararına rağmen borcun ödenmemesi durumunda davalı şirketlerin iflaslarına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esasdan reddini, takip tutarının %40’ı nispetinde icra tazminatına davacının mahkumiyetini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Dava, iflas yolu ile takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davası istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında 17.11.2003-23.04.2003 tarihli … nolu 8.046.074,50 Euro limitli Kredi sözleşmesi akdedilerek kredi kullandırıldığını, davalı şirket, 23.11.2003 tarihli Garanti Taahhüdü ile işbu borcu garantör sıfatıyla ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, belirtilen kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi, borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle kat edildiğini, borçlulara Beyoğlu …Noterliğinden 28.10.2016 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek borcun ödenmesi talep edildiğini, alacağın tahsili mümkün olmadığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Çorlu … İcra Müdürlüğü’nün … İcra sayılı dosyası ile borçlular aleyhine genel iflas yoluyla takip başlatılarak ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takip durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının kaldırılarak depo kararı çıkarılmasına, depo kararına rağmen borcun ödenmemesi durumunda davalı şirketlerin iflaslarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili davasını Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 08/06/2017 tarihinde açmış, daha sonra mahkeme ise yapmış olduğu yargılama neticesinde davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış ve 16/11/2021 tarih 2017/230 Esas 2021/327 Karar sayılı kararı uyarınca mahkememizin faaliyete geçtiğinden dava dosyasını mahkememize devredilmesine karar vermiştir. Mahkeme gerekçe olarak Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli … numaralı kararı ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Tekirdağ ili mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiğinden ve faaliyete de 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçmesine dayanmıştır. Ancak Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararı ile yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin karardan sonra kurulan asliye ticaret mahkemeleri ile yargı çevresi içerisindeki asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan asliye hukuk mahkemeleri arasında dosyaların yeni kurulan ticaret mahkemelerine devir edilip edilemeyeceği veyahut görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği yönünden farklı kararlar çıkmış, bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasında da içtihat farklılıkları oluşmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun başvurusu üzerine Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarih 2022/1574 Esas 2022/2411 Karar sayılı ilamında ”Yukarıda tespit edilen uyuşmazlık bakımından dava tarihinde henüz asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından, dava doğru yerde dava tarihi itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinde açılmıştır. Genel görevli asliye hukuk mahkemelerinin baktığı işlerin tür ve sayısının çoğalması üzerine zaman zaman uzman mahkemeler kurulmakta, asliye hukuk mahkemeleri bünyesinden ayrılan bu uzman mahkemelere mevcut dosyaların devrine yönelik geçiş hükümleri konulmaktadır (Örneğin 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da bu devri sağlamak için özel olarak geçici 1 ve 2. maddeler öngörülmüştür). Bu halde halen asliye hukuk mahkemelerinde görülmekte olan dava dosyalarının yeni kurulan uzman mahkemelere devredilmesi gerektiği izahtan varestedir. Ancak Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarihli, 608 sayılı kararında bu yönde bir düzenleme bulunmadığı gibi mahkemelerin görevini düzenleyen hükümlerde de bu yönde bir düzenleme yer almamaktadır. Yeni uzman mahkemenin kurulmasıyla birlikte işin, başka bir deyişle derdest dava dosyalarının devrine veya görevsizlik kararıyla gönderileceğine ilişkin özel hüküm bulunmaması halinde, dava tarihi itibariyle görevli mahkemelerin elindeki dosyaları göndermeksizin esastan karara bağlaması T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim ilkesinin doğal bir sonucudur. Açıklanan nedenlerle, davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin, derdest dava dosyalarını yeni kurulan veya yetki çevresi genişletilen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı vererek göndermeden yargılamasını yapması gerektiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle aynı uyuşmazlık konusunda Dairemizin 2022/509 esas ve 2022/2410 karar sayılı ve 25.03.2022 tarihli kararı ile davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin, derdest dava dosyalarını yeni kurulan veya yetki çevresi genişletilen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı vererek göndermeden yargılamasını yapması gerektiğine, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş olduğundan aynı nitelikteki uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. 5. SONUÇ İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 2022/12 sayılı ve 11.02.2022 tarihli kararı ile talep edilen konuda, Dairemizin 2022/509 esas ve 2022/2410 karar sayılı ve 25.03.2022 tarihli kararı ile davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin, derdest dava dosyalarını yeni kurulan veya yetki çevresi genişletilen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı vererek göndermeden yargılamasını yapması gerektiğine, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş olduğundan aynı nitelikteki uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına 25.03.2022 gününde oybirliğiyle ve 5235 sayılı Kanun’un 35/4 maddesi gereğince kesin olarak karar verildi…” denilerek davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin ellerindeki derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir veyahut görevsizlik kararı veremeyecekleri şeklinde karar verilerek bölge adliye mahkemeleri arasındaki içtihat farklılıklarının giderilmesine karar verilmiştir. Yine aynı şekilde Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi bölge adliye mahkemelerinin hukuk daireleri arasındaki görev yönünden uyuşmazlığı gidermek üzere 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasındaki aynı nitelikteki uyuşmazlık yönünden uyuşmazlığın giderilmesi yönünde karar verilmiş, söz konusu kararda davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin ( asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edilmiş ve içtihat farklılıkları giderilmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkta da davacı taraf davasını 08/06/2017 tarihinde açmış, Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/230 Esas 2021/327 Karar sayılı dava dosyasında davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yargılamasını yaparak 16/11/2021 tarihli karar ile dava dosyasının mahkememize devrine karar verilmiştir. Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasındaki aynı nitelikteki uyuşmazlık yönünden uyuşmazlığın giderilmesi yönünde karar verilmiş, söz konusu kararda davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin ( asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edilmiş ve içtihat farklılıkları giderilmiş olduğundan dava tarihi itibariyle Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görevli olduğundan Mahkememizin görevsizliğine, davanın görev nedeniyle usulden reddine kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ”İşbu dava Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 08.06.2017 tarihinde açılmış, mahkeme davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakmış ve 16.11.2021 tarih 2017/230 E. 2021/327 K. Sayılı kararı uyarınca Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçmesinden dolayı yetkisizlik kararıverilerek dosyayı Tekirdağ ATM’ye göndermiştir. Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi gerekçesinde HSYK’nın 07.07.2021 tarihli 608 nolu kararı uyarınca Tekirdağ ATM’nin yargı çevresinin Tekirdağ ili mülki sınırları olmasına dayandırmıştır. Usule ilişkin değişiklikler yürürlüğe girdikleri andan itibaren tüm uyuşmazlıklara uygulanır. İşbu dosya için karar veren Tekirdağ ATM gerekçesinde birçok farklı farklı BAM kararlarını ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin kararını gerekçe göstererek, görev yönünden yetkisizlik gerekçesine dayanarak davayı usulden reddetmiştir. Bu karar hukuka aykırıdır. Tekirdağ ATM’nin görevli ve yetkili olması sebebiyle tesis edilen kararın bozulmasını ve TEKİRDAĞ ATM’NİN görevli ve yetkili olduğuna ilişkin hüküm tesis edilmesini talep ediyoruz. ” beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, iflas yolu ile takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davası istemine ilişkindir. Dava konusu uyuşmazlıkta; davacı taraf, davasını 08/06/2017 tarihinde açmış, Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/230 Esas 2021/327 Karar sayılı dava dosyasında 16/11/2021 tarihli karar ile dava dosyasının Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine devrine karar verilmiştir. Mahkeme gerekçe olarak Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararı ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Tekirdağ ili mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiğine ve mahkemenin de 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçmesine dayanmıştır. Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi, istinaf incelemesine konu kararında davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş, görevli mahkemenin Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu tespit etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri arasındaki aynı nitelikteki uyuşmazlık yönünden uyuşmazlığın giderilmesi yönünde karar verilmiş, söz konusu kararda davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu ifade edilmiş ve içtihat farklılıkları giderilmiştir. Bu bağlamda; dava tarihi itibariyle Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022