Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1361 E. 2022/1422 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1361
KARAR NO: 2022/1422
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/371 Esas
KARAR NO: 2021/675
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis … A.Ş.’nin mahkememizin 2018/583 Esas sırasında görülen dava neticesinde iflasına karar verildiği, tasfiye işlemlerine İstanbul … İflas Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası ile başlandığı, faaliyet süresinin iflas tarihi olan 02/11/2018 tarihinden başladığı ve bu tarihte İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden haciz yapıldığını iddia ederek davanın kabulü ile iflas dosyasında bilirkişi raporu ile tespit edilen sıra cetvelindeki alacaklarının esasına ve miktarına itirazlarının kabulü ile alacaklarının yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… iflas kararı kaldırılmış olup, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar 6100 sayılı HMK’nun 331/1 maddesi gereğince davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekmekte ise de davanın niteliği gereği uyuşmazlık konusu alacağın varlığının ve miktarının müflis şirketin iflas tarihi itibari ile tespiti gerekmekte olup, bu nedenle davanın HMK 331/1 maddesi uygulamasına elverişli olmaması nedeni ile davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmeyerek” gerekçesiyle İflas kararı kaldırılmış olduğundan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iflas kararının bekletici mesele yapılması gerektiği, iflas dosyasında alınana bilirkişi raporunun miktar ve süre yönünden gerçeği yansıtmadığı, anılan bilirkişi raporunda 33 günlük kira bedeli olarak belirlenen meblağın neye göre belirlendiğinin raporda belirtilmediği, 02.11.2018-12.03.2019 tarihleri arasında müflis şirketin taşınmazda faaliyet gösterdiği ve faaliyet süresince kira alacağının oluştuğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. Davalı müflis şirket hakkında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/583 Esas 2018/1067 Karar sayılı ilamı ile iflasına dair verilen karara yönelik yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/857 Esas ve 2020/786 Karar sayılı ilamı ile değerlendirildiği ve HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine dair karar verildiği, iş bu karara yönelik temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2020/1165 Esas 2021/123 Karar sayılı ilam ile temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verildiği yapılan incelemeden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığa konu işbu davada davalı müflis şirket hakkında verilen iflas kararının yargıtay temyiz incelemesi sonucunda bozulmasına dair verilen kararı nazara alınarak davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 05.04.2012 tarih ve 459/2652 sayılı ilamında iflas sıra cetveline itiraz davası devam ederken iflasın kaldırılmasına karar verilmesi sonucu davanın konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken reddine dair karar verilmesi doğru olmadığı belirtilmiştir. Yargıtayın iş bu ilamının incelenmesinde, yargılama sırasında müflis şirketin iflasının kaldırılmasına karar verildiği bu kararın da kesinleştiği, bu haliyle iflas idaresinin taraf ehliyetinin son bulması ve müflisin davayı takip etmemesi nedeniyle konusuz kaldığı belirtilmiştir. Bu haliyle iş bu ilamın davaya konu olayda uygulanamayacağı açıktır. Zira istinafa konu edilen iş bu davada müflis şirket hakkında verilen iflas kararı kaldırmış olup yargılaması devam etmektedir. Emsal nitelikte yer alan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21.11.2018 tarih ve 2016/2027 E., 2018/5433 K. sayılı ilamında ise ”… Dosya incelendiğinde, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/57 Esas 2013/340 Karar sayılı dosyasında, iflas kararı verildiği, iflas kararının Dairemizin 2014/880 Esas 2014/3851 Karar’ıyla bozulmuş olması nedeniyle davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı hakkında verilen iflas kararının bozulduğu ve iflas davasının derdest olduğu gözetilerek, derdest davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” belirtilmektedir. Mahkemece, davalı hakkında verilen iflas kararının kaldırıldığı ve iflas davasına ilişkin yargılamanın devam ettiği gözetilerek, derdest davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/2027 E., 2018/5433 K. sayılı ve 2016/1045 E. 5403 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, iflas davasının derdest olduğu gözetilerek, derdest davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada sair husular incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmesi gerektiği cihetiyle kararın kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2021/371 Esas, 2021/675 Karar sayılı ve 11/11/2021 tarihli kararının HMK’nin 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022