Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1359 E. 2022/1013 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1359
KARAR NO: 2022/1013
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/647 Esas
KARAR NO: 2018/1109
BİRLEŞME KARAR TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
BİRLEŞEN İSTANBUL 8 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2017/631-759 E.K. SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıların, davalı kooperatifin ortakları olup, binaların yapımının tamamlandığını ve 29.05.2011 tarihinde Beyoğlu … Noterliğinin … Yevmiye nolu düzenleme şeklinde tutanağı ile kura çekildiğini ve konutların sahiplerini bulduğunu, ana sözleşmenin 61-63-64 maddelerinde konutların dağıtımından itibaren uygulanması gereken prosedürün gösterildiğini, buna göre kesin maliyet hesabının yapılması ve her ortağın payına düşen borcun kesin bir şekilde tespit edilerek bildirilmesi gerektiğini, nitekim kura çekimi sonrasında 30.07.2011 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını ve bu toplantıda üyeler … ve …’ın arzusu ile fizibilite çalışması yaptırılıp kesin maliyetler hesaplanarak 18 ayda eşit taksitler ile ödenmesine karar verildiğini, ancak davalı kooperatif yönetiminin, bu genel kurul kararını ilan etmekten kaçındığını ve ardından mahiyeti bilinmeyen aidatlar ile süreklilik arz eder şekilde üyeleri borç altına sokmayı sürdürdüğünü, davalı kooperatif yönetimi sürekli olarak aidat toplamaya devam ederken, toplanan aidatların akıbetleri meçhul kaldığını, bu hususta GOP CBS.’nin 2016/7140 soruşturma nolu dosyasından şikayet edildiğini, tahkikatın devam ettiğini, kooperatif yönetiminin ortaklar arasında farklı davranışlar sergilediğini, bir kısım ortaklara tapuların verilerek kooperatifin aradan çekildiğini, kooperatif yönetimininin, ortaklar arasında farklı davranışlar sergilemesinin hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasındaki ihtilafın başladığı dönemden itibaren toplanan aidatlar ile harcamalar karşılaştırıldığında yöneticilerin kooperatifi zarara uğrattığı, 31 üyesi bulunan kooperatifte 9 ortak hazır olup, 13 kişinin vekaleten katılımı ile 22 ortak sayısına ulaşıldığını, öncelikle vekaleten katılan şahısların vekaletnamelerinin usulüne uygun bulunup bulunmadığının denetlenmesi, vekil marifetiyle temsil edilen üyelerin toplantı genel nisabı itibariyle geçerli vekaletnameyi haiz olup olmadıklarının belirlenmesi gerektiğini, hal böyleyken gündemin 6 nolu maddesinde yönetim ve denetim kurullarının ibrasına karar verildiğini, geçmiş dönem harcamalarının usulüne uygun bir şekilde kooperatif üyelerine her bir kalem için açıklamasını içerir şekilde bildirimde bulunulmadığını, bu nedenle denetçi ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasının yasallığını yitirdiğini, ayrıca yönetim kurulu asil ve yedek üyeleri ile denetim kurulu asil ve yedek üyeleri arasında aynı soyadını taşıyan şahıslar bulunmasının Kooperatifler Kanunu’nun aykırılık teşkil ettiğini, Kooperatifler Kanun’un emredici hükümlerine göre yönetici ve denetçileri arasında kan bağı bulunan kişilerden oluşmaması gerektiğini, vekiledenlerinin yanı sıra kooperatif üyelerinden …, …’ın da vekiledenleri gibi gibi zarara uğradığını, 2016 yılı yönetim kurulu yıllık çalışma raporuna bakıldığında faaliyet dönemi ile alakalı olarak kooperatif arsasındaki binaların çevre düzenlemeleri, elektrik ve istinat duvarları yönünden işlemlerin tamamlandığının kayıtlandığı görülmekte ise de, bu işlemlerin hiçbirisinin tamamlanmadığını, mahkemece yerinde keşif yapılarak incelendiğinde toplanılan aidat ile harcanan paranın birbiri ile örtüşmediğinin, villaların halen oturulamaz durumda alt yapısı tamamlanmamış atıl bir vaziyette bırakılmış olduğunun tespit edileceğini, zira istenilen aidat ve geçen yıllarda toplanılan aidat ile kesin maliyet hesabının yapılması ve ödenmesi kararlaştırılan meblağın uygunluğunun denetlenmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, bu incelemenin özellikle ibraya ilişkin gündem maddesi yönünden önem arz ettiğini, faaliyet raporunda hukuki fâaliyetler başlığı altındaki kısımda GOP C.Başsavcılığı nezdindeki soruşturma dosyasından bahsedilmekte ise de, hiçbir şekilde anılan dosyada alınmış olan bilirkişi raporuna yer verilmediğini, hal böyle olunca kooperatif üyelerinin bilgilendirilmediğini ve gidişat hakkında en ufak bir fikirleri olmamasına rağmen sırf aralarındaki özel ilişkilerden kaynaklı olarak halen seçilen yöneticiler yararına oy kullanıldığını, işletme ayrıntılı bilançosunun matbu bilgileri içerdiğini, oysa toplantıya esas olarak sunulan bilanço içeriğinde aidatlar ile alakalı bîr muhasebeleştirmeye rastlanmadığını, sırf bu belgenin dahi bütün kooperatif genel kurul kararlarını geçersiz kıldığını, gündemin 9.maddesinde tahmini bütçe görüşülerek oylandığını ve çoğunlukla kabul edildiğini, her ne kadar vekiledenlerinin bir kısmı genel kurul toplantısına katılarak oy kullanmamış iseler de, toplanmasına karar verilen aidatın kendilerini yakından ilgilendirdiğinden bilanço ile ilgili çekincelerini her zaman ortaya koymak ve bu yönden yasal süresi içerisinde dava açmak ehliyetini haiz olduklarını, tahmini bütçe görüşmeleri sırasında, kooperatifin zararda bulunduğu, su saatlerinin ve trafoda bulunan tellerin çalındığı izah edildiğine göre, bütçenin onaylanması mümkün olmadığını, zira kooperatif zararının sebebi, yönetimin basiretsizliği olduğundan bu hususta ayrıca vekiledenlerine düşen zarar miktarı tespit edilerek zarar ziyan davası açılacağını, her ay 500 TL aidat alınmasına karar verilmiş ise de, bu aidatın açılımı, nerelere harcanacağı ve oluşan zararla alakalı net bir miktarın bilinememesi nedeni ile hangi hizmetlerde kullanılacağının meçhul bulunduğunu, bu durumda tahmini bütçenin onaylanmasının tamamen hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında devam eden davaların tümü incelenerek önceki yıllarda alınmış genel kurul kararlarının da iptali ile, ilgili talepler karara bağlandığında ancak yeni yapılmış olan genel kurul yürürlük kazanabileceğini beyanla, Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmenin 61-63-64 maddeleri ile iyi niyet kurallarına aykırı olan 18.06.2017 tarihli genel kurulda alınan kararların 6,7,9,10 ve 11. nolu maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacılardan …, … ve … kardeş olup, davalı kooperatifin kuruluşundan itibaren 2012 yılına kadar 5 yıllık süreçte, … ve … yönetim kurulu üyesi, … de kendilerine yardımcı olarak kooperatifi bil fiil yönettiklerini, 2012 yılında yapılan Olağan Genel Kurul öncesinde, üyelerin çoğunluğunda yönetime karşı bir güvensizlik oluştuğunu, hesap tetkik komisyonu kurulması ve ibranın geriye bırakılması için genel kurul öncesinde önergeler verildiğini, Genel kurulda üyelerin, hesap tetkik komisyonu kurulmasından vazgeçtiklerini, yöneticileri ibra ettiklerini, ancak yönetim kurulu üyelerinde değişikliğe gittiklerini, … ve pasif olarak yönetim kurulu üyeliği yapan … yerine, … ve …’ın seçildiğini, …’ den ise yönetimle ilgili mevcut belgeleri ve bilgileri edinmek maksadıyla adı geçen davacının yönetim kurulu üyeliğinin devamına karar verildiğini, bu genel kurul sonrasında, adı geçen davacılar, …, … ve … kendileriyle birlikte hareket eden eş, kayınvalide gibi iki yakın akrabaları (davacılar … ve …) ve iki yakın arkadaşları (davacılar … ve …) dışında kalan kooperatifin 24 üyesine karşı husumet beslemeye başladıklarını, davacıların 2013 yılından bugüne kadar hiçbir aidat borcu ödemediklerini, davacıların her birinin kooperatif aidat borçlarının gecikme faizi hariç 175.000,00-TL yi aştığını, davacılar hakkında mevcut borçlarından dolayı icra takipleri başlatıldığını, ancak kötüniyetle borca itiraz ederek icra takiplerini durdurduklarından herbiri hakkında ayrı ayrı itirazın iptali davası açıldığını, davacıların dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaların haksız ve gerçek dışı olduğunu, davacıların kooperatifin diğer ortaklarını zarara uğratmak ve kooperatif alacağının tahsilini alabildiğince geciktirmek ve bu arada kendilerinin de hiçbir aidat ödemeden diğer üyelerden toplanacak aidatlar ile inşaatların tamamlanmasını bekleyerek haksız menfaat temin etmek gayesinde olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “… Somut olayda iptali istenen genel kurul kararları davalı kooperatifin 18/06/2017 tarihinde yapılmış olan genel kurulunda alınmış bulunan kararlardır. 18/06/2017 tarihli genel kurul, kooperatife kayıtlı 31 ortaktan, 9 ortağın asaleten ve 13 ortağın vekaleten katılımı ile toplam 22 ortakla yapılmış, ortak sayısı itibariyle toplantı nisabı temin edilmiş bulunmaktadır. Gündemde görüşülen 2 numaralı gündem maddesi ile oybirliği ile karar verilmiş, 3-4 ve 5 no.lu gündem maddelerinde herhangi bir karar alınmamıştır. Gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu ve denetim kurulunun İbraları görüşülmüş, sonuçta ibralar oyçokluğu ile kabul edilmiş olup, bu maddenin sonunda ortaklar tarafından herhangibir muhalefet şerhi verilmemiştir. Gündemin 7.maddesinde yönetim kurulu seçimi yapılmış olup, bu seçimler sonucunda alınmış bulunan karara karşı herhangi bir muhalefet şerhi verilmemiş ve yönetim kurulu oyçokluğu ile seçilmiştir. Aynı şekilde denetim kurulu üyeleri de 2 yıl süre için seçilmişlerdir. Gündemin 8. maddesinde huzur hakkı ödenmemesi konusunda karar alınmış ve alınan karara karşı herhangi bir muhalefet şerhi verilmemiştir.Gündemin 9.maddesi tahmini bütçe görüşmeleri ile ilgili olup, bu maddenin görüşülmesinde …, …, …, … ve … muhalefet şerhi vermiş olup, davacılar arasında muhalefet şerhi veren … olmadığı gibi esasen muhalefet şerhinde …’ın da imzası bulunmamaktadır. Asıl davada davacılar arasında … da bulunmamaktadır. …, mahkememizin birleşen dosyasında davacı olup, gündemin 11. Maddesi ile ortaklıktan çıkarılma kararına ilişkin şahsi dava açmıştır. Dolayısıyla davacılar …, … ve …’ın genel kurula katılmamış olmaları sebebiyle iptal davası açmaları olanaklı değildir. Açılmış bulunan davada, sadece …, …, … ve … tarafından geçerli bir genel kurul iptal talebi mevcuttur. Ayrıca açılan dava, yapılmış bulunan muhalefet şerhi ile sınırlı olarak incelenebilecektir. Muhalefet şerhinde yazılı bulunmayan hususların ilavesi ve incelenmesi söz konusu olmayacaktır. Gündemin 9.maddesi aslında tahmini bütçe ile ilgili olup, sonuçta tahmini bütçe 16 kabul oyu ile kabul edilmiş ve buna göre de her ay için 500 TL üye aidatı alınmasına karar verilmiştir. Muhalefet şerhinde alınmış bulunan aidat kararı ile ilgili olmadan, elektrik kabloları ve trafonun içindeki kabloların bekçi olmadığından dolayı çalınmış olduğu, binaların güvenliğinin bulunmadığı, konutların tamamlanıp teslim edilmesinin mümkün görülmediği, yapılan işlerin korunmasının sağlanamadığı aynı işlerin tekrar aynı maliyetlerle ortakların önüne çıkarılmasının doğru olmayacağı şeklinde beyanlar olup, kooperatifin amacının gerçekleştirilemeyeceğinin tesbit edilerek tasfiye kararı verilmesi istenmiştir. Anasözleşmenin 85. maddesi kooperatifin dağılma sebeplerini tadadi olarak saymış olup, Anasözleşme 85.maddesi 7 no.lu bendi ile, amacına ulaşma imkanının kalmadığı hususunun tesbitini ve bu sebeple kooperatifin feshini sadece Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca bu hususun tesbit edilmiş olması haline inhisar ettirmiştir. Dolayısıyla ortaklar herhangibir şekilde kooperatif amacına ulaşma imkanının kalmadığını ve bu sebeple kooperatifin feshini ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca bu hususun tesbîti halinde talep edebileceklerdir. Dava konusu olayda bu şart gerçekleşmemiş olduğundan muhalefet şerhi veren davacıların kooperatifin fesih ve tasfiyesi için gerekli şartları yerine getirmiş oldukları söylenemeyecektir. O halde muhalefet gerekçesinde dayanılan kabloların ve trafo içindeki kabloların bekçi olmadığından çalınmış olması, kooperatifte aylık üye aidatı alınmasını engelleyen bir durum olmayıp bilakis kooperatifte aidat alınması Kooperatifler Kanunu, Anasözleşme hükümleri ve kooperatif uygulamalarında mutlak olması gerekendir. Gündemin 10. maddesi ile bütçe ve fasıllar arasında aktarma yetkisi verilmiş olup, bu maddede de herhangi bir muhalefet şerhi verilmemiştir.Gündemin 11.maddesi ile ortaklıktan çıkartılan …’ın ortaklıktan çıkartma kararına itirazı müzakere edilmiş ise de, bu husus sadece ortak ile kooperatif arasında ortaklık ilişkisinden kaynaklanan bir husus olup, çıkartma kararına karşı çıkartılan ortağın şahsi dava açma hakkı her zaman mevcut olduğu, birleşen davanın konusunun da … tarafından ihraç kararının iptali istemine ilişkin olduğu, ancak bu davanın asıl davanın konusu olan Genel Kurul kararlarının iptali istemiyle açılan iş bu dava ile birlikte görülüp karara bağlanamayacağı anlaşılmakla, birleşen davanın HMK 167 madde uyarınca ayrılmasına karar verilmiştir. Açıklanan tüm nedenlerle; öncelikle iş bu davanın genel kurul toplantı kararlarının iptali talebine ilişkin olup, yöneticilerin sorumluluğuna dayalı tazminat davası olmadığı nedenle, davacılar vekillerinin dava dilekçesinde ileri sürdükleri hususların ve evveliyat genel kurul kararlarının iptali taleplerinin bu dava ile birlikte incelenemeyeceği, her genel kurul için hak düşürücü süreler içinde dava açılması gerektiği, dava konusu edilen genel kurul kararları yönünden ise; mahkememiz kararı gerekçesine göre açılmış dava neticelerinin beklenmesine de gerek duyulmadığı, genel kurula katılıp muhalefet şerhini tutanağa geçirtmeyen davacıların dava açma haklarının bulunmadığı, davanın konusu itibarıyla butlan sebeplerinin de bulunmadığı anlaşılıp kabul edilmekle; 18/06/2017 tarihli genel kurul toplantısında davacılar …, … ve … hazır bulunmadığından, dava açma haklarının bulunmadığına, dava konusu edilen gündemin 6,7,10 maddeleri yönünden kararlara muhalefet edilip, muhalefet şerhini tutanağa geçirtmemiş olmaları sebebiyle dava açma koşulları olmadığına, 9. Gündem maddesine davacılar …, …, … ve … tarafından muhalefet edilip, muhalefet şerhi yazılı olarak verilmiş ise de, 9 nolu gündem maddesinin iptalini gerektirir nedenler mevcut olmadığına, 11 nolu gündem maddesinin ise davacılar ile ilgili olmadığı ve bu madde ile ilgili davacı … tarafından şahsi dava açılmış olmasına göre haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın tümden reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, davalı kooperatif olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.İptali talep edilen genel kurul kararları, davalı kooperatifin 18/06/2017 tarihli olağan genel kurulda toplantısında alınan 6-7-9-10 ve 11 nolu gündem maddelerine ilişkin kararlar olup uyuşmazlık; iptali talep edilen kararların kanun, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, iptal şartları gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır.1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 .maddesinde, kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine bir ay içinde iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Bir aylık süre hak düşürücü süredir.Bu nedenle mahkemece doğrudan dikkate alınması gerekmektedir. Somut dava bu anlamda değerlendirilmiş ve 18/06/2017 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için 14/07/2017 tarihinde, bir aylık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti üzerine işin esasının incelenmesi uygun görülmüştür.Toplantıya çağrılanları ihtiva eden hazirun cetvelinde 31 ortağın toplantıya çağrıldığı, 9 ortağın asaleten 13 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 22 ortağın toplantıya bizzat veya temsilen katıldığı tespit edildiği, toplantının açılması için gerekli çoğunluğun mevcut olduğu görülmüştür. Genel kurul kararının iptali için aranan koşullar, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. İstinafa konu iptaline karar verilen gündem maddeleri incelendiğinde; Gündemin 6-7-10 ve 11. maddelerine karşı davacıların herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığı, gündemin 6. maddesinde, yönetim kurulu faaliyet raporu, denetleme raporu ile bilanço gelir gider tabloları müzakere edildiği, yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibraları görüşüldüğü, gündemin 7. maddesinde yönetim kurulu seçimi yapıldığı, gündemin 10. Maddesinde, bütçede fasıllar arasında aktarma yapma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi görüşüldüğü, gündemin 11. maddesinde, ortaklıktan çıkartılan …’ın ortaklıktan çıkartma kararına itirazı müzakere edildiği, mahkeme kararında ifade edildiği gibi bu husus sadece ortak ile kooperatif arasında ortaklık ilişkisinden kaynaklanan bir husus olup, çıkartma kararına karşı çıkartılan ortağın şahsi dava açma hakkı her zaman mevcut olduğu, birleşen davanın konusunun da … tarafından ihraç kararının iptali istemine ilişkin olduğu, ancak bu davanın asıl davanın konusu olan Genel Kurul kararlarının iptali istemiyle açılan iş bu dava ile birlikte görülüp karara bağlanamayacağı gerekçesiyle birleşen davanın HMK 167 madde uyarınca tefrikine karar verildiği, kararların oy çokluğu ile alınarak karar yeter sayısına ulaştığı görülmüştür. Söz konusu iptali talep edilen kararlar butlanla batıl olmayı gerektirir nitelikte kararlar olmadığı, diğer bir ifade ile kararlarda yoklukla malul olmasını gerektirir bir husus bulunmamaktadır.Gündemin 9. Maddesinde, tahmini bütçenin görüşülmesine geçildiği, yönetim kurulu tarafından hazırlanıp üyelerin oyuna sunulan tahmini bütçe genel kurula okunduğu, buna göre 01/07/2017 tarihinden başlamak üzere her ay için 500 TL üye aidatı alınmasına oy çokluğu ile karar verildiği, karara davacılardan …, …, … ve …’in dava dilekçesindeki nedenlere dayanılarak muhalefet şerhi konulduğu anlaşılmıştır. Davacıların sunmuş olduğu muhalefet şerhinde; kooperatif kura çekimini tamamladığından hazırlanan fizibilite raporuna göre maliyet hesabı çıkartılarak kooperatifin feshine ve tapuların çıkartılmasına karar verilmesi talep edildiği ve bu nedenle aidat toplanmasına gerek olmadığı, bununla birlikte kooperatif yönetim kurulunun görevini gereği gibi yerine getiremediği, eksik, ayıplı işler yaptırıldığı, yapılan işlerin yeterince korunamadığı, kooperatifin güvenliğini sağlayamadığı, zararın artmasına ve bu şekilde aidat toplanmasına sebebiyet verdiği, kooperatifin amacına gerçekleştiremeyeceği ileri sürülmüştür. Dairemizce, iptali talep edilen 2017 yılı olağan genel kurulun 9. Maddesine konu, yönetim kurulu tarafından hazırlanıp üyelerin oyunu sunulan tahmini bütçe raporu getirtilmiş, 2017 yılı tahmini bütçesinin giderlerinin; sitenin bakım ve giderleri, sonuçlanan dava tazminatı, iskan harç ve masrafları, yapı denetim ücretinden oluşan tahmini 930.000,00 TL olarak oluşturulduğu, giderlerin aidat ve gecikme faizinden karşılanması hedeflendiği görülmüştür. İncelenen, tahmini bütçe gelir, gider hesabında yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık tespit edilmediğinden davacıların bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacıların diğer bir istinaf nedeni olarak; “kooperatif yönetim kurulunun görevini gereği gibi yerine getiremediği, eksik, ayıplı işler yaptırıldığı, yapılan işlerin yeterince korunamadığı, kooperatifin güvenliğini sağlayamadığı, zararın artmasına ve bu şekilde aidat toplanmasına sebebiyet verdiği, kooperatifin amacını gerçekleştiremeyeceği” şeklindeki iddialar, ayrı bir dava konusu olup kooperatif yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat ve kooperatifin feshi ve tasfiyesi yoluna gidilmesi mümkün olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafların istinaf başvurularının esastan REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacılar tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacılarca yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL’ nin istinaf eden davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28/09/2022