Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1286 E. 2023/383 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1286
KARAR NO: 2023/383
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
ESAS NO: 2021/281
KARAR NO: 2022/28
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 28/08/2018
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı şirketlerin ülkemizin ve dünyanın ekonomik daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde bir konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etme kararını aldıklarını, bu sayede aktif pasif dengesini düzeltmek suretiyle mevcut borçlarını, şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğünden kurtularak ödeme imkânına kavuşacağını, davacı … Mühendislik A.Ş.’nin 31/07/2018 tarihi itibariyle tescilli sermayesi 17.050.000.00 TL olup ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçları bulunmadığını, davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 20/06/2017 tarihi itibariyle tescilli sermayesi 10.500.000.00 TL olup ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçları bulunmadığını, davacı şirketlerin faaliyetlerine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için geçici mühlet kararı verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP Asli müdahiller vekillerince konkordato talebine karşı beyan dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece Konkordato komiser heyetinin Mahkememizin 18/01/2022 tarihli duruşmadaki beyanlarında; raporlarını tekrar ettiklerini, gerekli tespitleri yaptıklarını ve beyanlarını sunduklarını, 15/12/2021 tarihli tapu devirlerinin İcra ve İflas Kanunu’nun 292. ve 297. madde kapsamında kaldığını dosyaya sunduklarını, olası iflas kararı verilecek ise 301. maddeye göre adi tasfiye usulünün uygulanmasını, ayrıca heyet olarak da iflas idare memuru olarak atanmamalarını talep ettiklerini, diğer türlü karar verilecek ise firmaların borca batık olmadıklarını beyan etmişlerdir.Davacılar vekilinin 11/01/2022 havale tarihli beyan dilekçesi ile davacıların alacaklıların hemen hemen tamamı ile anlaşma sağladığını, borç tasfiye protokollerinin imzalandığı, bu nedenlerle davadan feragat ettiklerini, bu nedenlerle davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan 11/01/2022 havale tarihli davadan feragatlerine yönelik beyanları kapsamında feragat talebinden önce davacı şirketlerin İcra ve İflas Kanunu’nun 292. ve 297. maddelerine aykırılık teşkil eden eylemleri kapsamında feragat talebi ile Mahkememizin bağlı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle ve konkordato komiser heyetinin 10/01/2022 havale tarihli raporunda da tespit edildiği üzere davacı şirketler tarafından kesin mühlet kararından sonra ve istinaf kaldırma ilamından sonra kendi üzerlerine kayıtlı olan taşınmazların Mahkememizin kararı olmaksızın taşınmazları ipotek alacaklılarına veya dava dışı şirketlere devrettikleri tespit edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 297. maddesi kapsamında borçlunun Mahkemenin izni dışında taşınmazını devredemeyeceği, aksi halde yapılan işlemlerin hükümsüz olduğu, yine borçlunun taşınmazını devretmesini istemesi halinde Mahkemenin karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorunda olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 292. maddesi kapsamında borçlunun 297. maddeye aykırı davranması halinde konkordato talebinin reddine karar verileceği ifade edilmiştir. Konkordato talebinin reddine karar verileceğinin ifade edildiği, ancak iflas yönünden özel bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 297. maddeye aykırı davranmanın sonucu kapsamında konkordato talebinin reddedileceği ve iflas açısından da genel düzenlemeler bakımından borca batıklık yönünden değerlendirme yapılacağı anlaşılmaktadır. Öncelikle burada durulması gereken hususlardan birisi de konkordatonun tasdik edilebilmesi veya konkordato aşamasında borçlunun dürüst olması gerekip gerekmeyeceğidir. Konkordato mühletinin verilmesi ve konkordatonun tasdik edilebilmesi için borçlunun dürüst olma koşulu 4949 sayılı Kanun ile İcra ve İflas Kanunu’ndan çıkarılmıştır. Konkordato müessesinde kapsamında değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede dürüstlük koşulu konkordatoda geçici mühlet veya projenin tasdiki için şart olarak düzenlenmemiştir. Ancak gerek öğretide gerekse de Bölge Adliye Mahkemelerinin içtihatlarında geçici mühlet kararından sonra borçlunun konkordatonun tasdiki amacıyla dürüstlük kuralına aykırı eylem ve işlemlerine sonuç bağlanması gerektiği ifade edilmektedir. Yani muvazaalı alacaklılar yaratılması, borçların kabartılması, bazı alacaklılara projede ön görülenden farklı ödeme taahhütlerinde bulunulması, geçici mühlet kararından önceki alacaklılar bakımından alacaklılar arasında eşitliği bozacak bir şekilde ödemeler yapılması, taşınmazların gerek vefa hakkı gerekse de alacağa mahsuben Mahkeme kararı dışında rayiç değerin altında devredilmesi gibi hususların dürüstlük kuralına aykırı eylemler olduğu ifade edilmektedir. İşte borçlunun dürüstlük kuralına aykırı eylem ve işlemlerin mühlet kararının kaldırılması sonucunu doğurabileceği gibi konkordatonun tasdik edilmesine engel olabilecek veya tasdik edilmiş konkordatonun feshine karar verilebilecektir. (Bknz; Kale, Serdar, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 5, 2018, sayfa 265; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 24/11/2021 tarih 2021/608 Esas 2021/1198 Karar sayılı ilamı)Konkordato komiser heyetinin 10/01/2022 havale tarihli raporu, dosyaya celp edilen tapu kayıtları, asli müdahil … Bankası vekilinin dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesi kapsamında davacı borçlu şirketlerin kesin mühlet kararından sonra Mahkememizin iznini almaksızın vefa hakkı kapsamında veya alacağa mahsuben ödemeler kapsamında kendi üzerlerine kayıtlı olan dava konusu taşınmazların bir kısmını asli müdahillere devrettiği, yapılan devirler kapsamında Mahkememizin izni bulunmadığı gibi konkordato komiser heyetinin haberinin olmadığı, söz konusu devirlerin bir kısmının proje tasdik edildikten sonra karar kesinleşmeden önce istinaf incelemesi aşamasında yapıldığı tespit edilmiş ise de; dosyaya konkordato komiser heyetinin sunmuş olduğu 06/01/2022 tarihli rapor kapsamında istinaf kaldırma ilamından sonra verilen kesin mühlet aşamasında davacı borçlu şirketlerin dava konusu taşınmazları asli müdahillerin bir kısmına devrettiğinin tespit edildiği anlaşıldığından davacı borçlu şirketlerin bu eylemlerinin İcra ve İflas Kanunu’nun 292/1-c. maddesi kapsamında 297. maddeye açıkça aykırı davranma olduğu ve bu hususun da konkordato talebinin reddine sebep olduğu sabittir.Her ne kadar konkordato talebinin reddi açısından davacı şirketlerin İcra ve İflas Kanunu’nun 292. maddesi kapsamında konkordato talebinin reddine dair sebep bulunduğu sabit ise de 292. maddenin düzenlemesi kapsamında kesin mühletin reddi halinde iflas kararının verilebileceği düzenlenmemiştir. Bu durumda genel düzenleme olan İcra ve İflas Kanunu’nun 308. maddesine gitmek gerekmektedir.Ayrıca Mahkememizce burada değerlendirilen hususlardan biri de davacılar vekilinin davacı şirketlerin İcra ve İflas Kanunu’nun 297. maddeye aykırı işlemlerinden sonra davadan feragati kapsamında feragatin değerlendirilip değerlendirilmeyeceği meselesidir. Her ne kadar konkordato davaları kamu düzeninden sayılan davalar olsa da konkordato talebinin davacı şirketler tarafından yapılması ve bunun konkordatonun her ne kadar teknik olarak dava olmasa da uygulamada ve Yüksek Dairelerin içtihatlarında karar kesinleşinceye kadar konkordato talebinden feragat edilebileceği ve feragatin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği ifade edildiğinden Mahkememizce dava dosyasında her ne kadar 292. madde kapsamında konkordato talebinin reddinin şartlarının oluştuğu anlaşılmasına rağmen davacıların feragat talebine değer verilmiştir.Davacılar vekilinin usulüne uygun davadan feragat etmesi nedeni ile davacılar … Mühendislik A.Ş. ile … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin konkordato taleplerinden feragatları nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Ayrıca davacılar hakkındaki kesin mühletlerin ayrı ayrı kaldırılmasına karar verilmiştir.İcra ve İflas Kanunu’nun 308. maddesi uyarınca konkordato talebinin reddine karar verilmesi halinde borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde Mahkemenin resen borçlunun iflasına karar vermesi gerekmektedir. Doğrudan doğruya iflas sebepleri İcra ve İflas Kanunu’nun 177., 178., 179. maddelerinde belirtilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 177/1-3. maddesinde “308. maddedeki halin bulunmasını” doğrudan iflas sebebi olarak kabul etmiştir. Bu kapsamda iflasa tabi olan davacı şirketlerin dosyaya sunulan konkordato komiser heyetinin 13/01/2022 havale tarihli nihai raporu ve bilirkişi heyetinin 17/01/2022 havale tarihli raporunda davacı şirketlerin borçlarının %100’ünü karşılayacak durumda olduğu ve davacı şirketlerin borca batık olmadığı tespit edildiğinden iflasına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Asli müdahiller … Bankası A.ş ve Gelir İdaresi vekilileri yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçelerinde davacıların iflasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir. Asli Müdahil … Bankası A.Ş. Vekili, 16/01/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat ettiklerini beyan etmiştir.Gelir idaresi vekili, 06/03/2023 tarihli beyan dilekçesinde; Müvekkil İdare ile ekte dosyaya sunmuş olduğumuz yazışmalardan da anlaşılacağı üzere Yerel Mahkeme kararının istinaf edilmesinde Hazine yararı bulunmadığı tespit edilmiştir. Hazine Vekili Olmamız nedeni ile 659 Sayılı KHK gereği görevlendirilmiş olmamız nedeni ile Özel Vekaletnamemiz bulunmamaktadır. İş bu anlatılan sebeplerle yapmış olduğumuz istinaf başvurumuzdan feragat ettiğimizi beyan ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Davacılar vekili, mahkemeye sunduğu 11/01/2022 tarihli dilekçesi ile davacı şirketler yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiş olup davacı vekilinin vekaletnamesinin incelemesinde feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. HMK.nun 309/2 madde hükmü gereğince feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değil ise de İİK’nın 292/1.d bendi gereğince konkordato isteminden feragat halinde şirketin borca batık olduğu tespit edilirse re’sen iflas kararı verileceği düzenlenmiştir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece bu hüküm doğrultusunda, konkordato komiserleri heyetinden rapor alınmış, 17/01/2022 havale tarihli rapora göre, davacı şirketlerin borçlarının %100’ünü karşılayacak durumda olduğu ve davacı şirketlerin borca batık olmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece, davacılar … Mühendislik A.Ş. ile … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin konkordato taleplerinden feragatları nedeniyle ayrı ayrı reddine, Davacılar … Mühendislik A.Ş. ile … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kesin mühletlerinin ayrı ayrı kaldırılmasına, Davacılar … Mühendislik A.Ş. ile … Ticaret Anonim Şirketi’nin borca batık olmadığı tespit edildiğinden iflasına karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur. Müdahil alacaklılardan … Bankası A.Ş yasal süresi içinde istinaf dilekçesi sunmuş ise de 16/01/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat etmiş olup alacaklı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Gelir İdaresi Başkanlığı vekili de, yasal süresi içinde istinaf dilekçesi sunmuş ise de 06/03/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat etmiş olup Çerkezköy Vergi Dairesi Müdürlüğünün 11/01/2023 tarihli yazısında hazine yararı göz önünde bulundurulduğunda istinaftan vazgeçilmesinin uygun görüldüğü bildirildiğinden feragat yetkisinin bulunduğu kabul edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 349/2. maddesi; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ise, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunn reddine karar verilir. Dosya, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeni ile reddolunur.”şeklindedir. Açıklanan nedenlerle müdahil alacaklı … Bankası A.Ş vekilinin ve Gelir İdaresi vekilinin istinaf başvurularının HMK 349/2. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-6100 sayılı HMK’nun 349/2 maddesi uyarınca Alacaklı … Bankası A.Ş vekilinin ve Gelir İdaresi vekilinin istinaf başvurusunun FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Alacaklı Gelir İdaresi Başkanlığı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, 3- Alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Alacaklı … Bankası A.Ş. Tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına ve artan gider avansının iadesine, 5-Kararın tebliği ile harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nun 361/1. fıkrası ve 2004 sayılı İİK’nın 308/a maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.