Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1282 E. 2022/959 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1282
KARAR NO: 2022/959
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/402 esas (derdest)
ARA KARARTARİHİ: 21/06/2022
DAVA TARİHİ: 26/04/2022
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davalı ile fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilince katılım ücretinin ödediğini, ancak davalı tarafından pandemi gerekçe gösterilerek fuarın Eylül 2021 tarihine ertelendiğini, fuara yaklaşık 10 gün kala davalı tarafından tekrar fuaarın mayıs 2022 tarihine ertelendiğini, taraflarınca sözleşmeden döndüklerinin ihtar edilerek ödedikleri ücretin iadesinin talep edildiğini, davalının iade etmediğini, TBK 136/2 uyarınca davalının ücreti iade etmesi gerektiğini, başlatılan takibi itirazın haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca HMK 406/2 m. uyarınca İİK 257 m. gereğince alacaklarının ödenmesinin güvence altına alınması için davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul tüm malvarlığı ile 3. Kişilerdeki tüm alacaklarına öncelikle teminatsız olarak aksi takdirde teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili 27/05/2022 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin borcu ödeyebilecek güçte olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketi zor durumda bırakmak amacıyla ihtiyati haciz talep ettiğini, müvekkili şirketin kaçma gibi bir ihtimalinin olmadığını, şirketin yerleşim yerinin belli olduğunu, ticari faaliyetlerine devam ettiğini, fuarın uzak bir tarihe ertelenmesinde müvekkilinin kusurunun olmadığını, son iki yılda pandemi sebebiyle tüm fuarların ertelenmesi sebebiyle TOBB fuar takviminin sıkışması, fuar alanlarında yer bulunulamaması, aynı sektöre ilişkin 1 ay içerisinde aynı fuarların yapılamaması kuralı sebebiyle mecburen fuarın 10-14 Eylül 2022 tarihinde ertelendiği, 1 ay kuralı sebebiyle de katılımcıların daha fazla mağdur olmaması adına İstanbul içerisinde yakın vir tarihte yapılamayacak olması nedeniyle fuarın Antalya’ya alındığını, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir. İİK’nun 265/1 maddesi uyarınca “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” İİK 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacze itirazın süresi ve koşulları aynı yasanın 265. Maddesinde açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itiraz sebepleri sınırlı olup, şekli niteliktedir. Somut olayda, itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, itiraz edenin ileri sürmüş olduğu sebeplerin yasal düzenlemede belirtilmemesi, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkeme nezdinde yaklaşık ispat oluşmasının yeterli olması, davacı tarafça sunulan senet suretleri karşısında fuarın düzenlenmediğinin belli olması karşısında yerinde olmayan itirazın reddi gerekmektedir” gerekçesi ile itirazın reddi kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine verilmiş olan iş bu ihtiyati haciz kararı ile müvekkili şirketin Türkpatent nezdinde hak sahibi olduğu marka hakkına ve birçok malvarlığına haciz konulduğunu, tamamen işleyen ve yaklaşık 250 kişiye istihdam sağlayan müvekkilinin ticari itibarı zedelendiğini İİK madde 257’de belirtildiği üzere söz konusu alacağın, muayyen – kesin olması gerektiğini, müvekkili şirketin fuar organizasyonu hizmeti karşılığında davacı yandan bir bedel aldığını ancak mücbir sebeplerle fuarı düzenleyemediğini, fuarı 10-14 Eylül 2022 tarihine ertelendiğini, davacı yanın sözde feshinin haklı olup olmadığı, müvekkil şirketin fuarı ertelemekte haklı olup olmadığı hukuki bir ihtilaf olup yargılama neticesinde bu husus ortaya çıkacağını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ikinci şartın, borçlunun mal kaçırma ihtimalinin yaklaşık ispatla ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerine devam etmek olduğunu, muayyen bir adresinin bulunmadığını, davacı tarafın bu hususa ilişkin herhangi bir delil ortaya koyamadığını beyanla ihtiyati haciz talebinin kabulü talebine karşı itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece 29.04.2022 tarihli tensip zaptı ile davacının talebi kısmen kabul edilerek 40.000TL alacağın temini için ihtiyati haciz kararı verildiği, 29.04.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının yazıldığı, davacı vekilinin 06.05.2022 tarihli beyan dilekçesi ile alacağın tamamına yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği yönünde itiraz ettiği, davalı vekilinin 19.05.2022 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati hacze itiraz ettiği mahkemece davacının itirazı duruşmalı olarak değerlendirilerek 24.05.2022 tarihli karar ile davacı itirazı kısmen kabul edilip 87.051,00TL alacak yönünden talebin kabul edildiği, davalının 27.05.2022 tarihli itiraz dilekçesi sunduğu, davalının itirazının 21/06/2022 tarihli duruşmada reddedildiği, davalının itirazın red kararına karşı 04.07.2022 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir.İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 T. 2023/18723 E.-2014/1804 K.)Dosya kapsamına göre, davalı tarafın organizasyonunda 21-25 Nisan 202 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan 26. İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarına, davacının katılımı konusunda taraflar arasında 16.12.2019 tarihli sözleşme imzalandığı, ibraz edilen muhtelif tarihli banka dekontlarına göre, ihtiyati haciz isteyen davacı tarafça, karşı tarafa bir miktar fuar katılım ücreti ödediği, fuarın pandemi koşulları nedeniyle belirlenen tarihlerde gerçekleştirilemediği, 20-24 Eylül 2021 tarihine ertelenen fuarın tekrar Mayıs 2022 tarihine ertelendiği, davacı tarafça, tarih değişikliği kabul edilmediğinden sözleşmeden dönüldüğü karşı tarafa bildirilerek, karşılıksız kalan katılım ücret bedeli kadar ihtiyati haciz kararı kararı verilmesi talep edilmiştir. Bu hususlar dosyaya sunulan sözleşme, banka dekontları, ihtarnameler vb. belgeler ile sabittir. O halde, uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de dikkate alınarak 6098 sayılı TBK’nın 136. maddesi uyarınca taraflarca ön görülemeyen olağanüstü durum nedeniyle sözleşme ifasının imkansız hale gelip gelmediği ve davacının sözleşmeden dönme hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu itibarla, davacının, iddialarının ispatlamasının yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne dair verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haczin kabulü için İİK.’nın 258/1. maddesindeki yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle davalının ihtiyati haczin kabulü kararına karşı yapmış olduğu itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken, itirazın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulüne ve anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi ara kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince KABULÜ ile; istinaf incelemesine konu yerel mahkemenin 21.06.2022 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 2-Davalı vekilinin, ihtiyati haczin kabulüne dair ara karara yapmış olduğu İTİRAZININ KABULÜ İLE; 24.05.2022 tarihli ara kararla verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA 3-İhtiyati haczin kaldırılmasına yönelik işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 4-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esasa ilişkin verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2022