Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1249 E. 2022/999 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1249
KARAR NO: 2022/999
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/554
KARAR NO: 2022/374
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sicilden terkin edilen … Kooperatifinin ortağı olduğunu, … Kooperatifinin ise davalı birliğin eski üyelerinden olduğunu, davalı üst birliğin 22/06/2017 tarihinde gerçekleştirdiği genel kurul toplantısında … ada … parselde yapımına yıllar önce karar verilen otoparkın yapımından vazgeçilerek üye kooperatiflerin genel kurullarında aldıkları veya alacakları karara istinaden yönetim kurulunun hazırlayacağı listedeki tutarların birlik yönetim kurulu tarafından ilgili kooperatiflerin banka hesabına aktarılmasına oy birliği ile karar verildiğini, müvekkilinin üst birliğe olan tüm parasal yükümlülüklerini, bu arada otopark yapımı için istenen 3.000,00 USD katılım payını ödedikten sonra kooperatif dairesine 20/11/2008 tarihinde sahip olabildiğini, 16/10/2009 tarihinde ise daireyi … isimli kişiye sattığını, üyesi olduğu kooperatif terkin edildiği için genel kurul kararı gereği davalıdan ödediği bedelin iadesini istediğinde, davalının ise daireyi satın alan 3.kişinin onayı olmaksızın ödeme yapılamayacağını bildirdiğini ancak üst birliğin yapacağı otoparkın … ada … parselde bulunduğunu ve davacının halen bu parsel üzerinde 2/1700 payının olduğunu, devrettiği dairesinin ise … ada … parselde yer aldığını, bu nedenlerle ödenen bedelin müvekkiline iadesi gerektiğini belirterek bu bedelin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın 3.000,00 USD üzerinden iptali ile davalının %15’ten aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili birliğin üyesi olmadığını, müvekkili ile doğrudan doğruya hukuki bağ kurmasını sağlayacak bir statüsünün olmadığını, müvekkilinin hesabına ödeme yapıldığı kabul edilse dahi bu ödemenin üyesi olduğu kooperatifin nam ve hesabına yapıldığını, davacının üyesi olduğu kooperatifin tasfiye edildiğini, üyesi olduğu kooperatifin kapalı otopark ve diğer alt yapı giderleri için müvekkiline yapılan ödemeyi talep eden davacının aktif taraf ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle HMK 114. Madde gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kooperatif üyesi iken edildiği daireyi …isimli şahsa satmış olması sebebiyle işbu davada menfaatinin bulunmadığını, davacının ilgili parselde sahip olduğu 2/1700 arsa payının DOP kesintisi olup, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından bu alana park düzenlemesi yapılmasının düşünüldüğünü, davacının DOP kesintisini otopark hissesi olarak lanse etmesinin doğru olmadığını, alınan genel kurul kararının açık olup, kararın kesinleştiğini alınan kararın üye kooperatiflere yönelik olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/361 E. 2020/756 K. sayılı 30/11/2020 tarihli kararı ile; “…Davacı yan sicilden terk edilen … Kooperatifinin üyesi olup, sicilden terkin edilen bu kooperatifin de davalı … Kooperatifler Birliği’nin üyesi olduğu, Davalı üst birlik kooperatifinin otopark yapım kararı aldığı, henüz yapımı gerçekleşmeden davalının üyesi olduğu kooperatifin sicilden terkin edildiği, davalı üst birlik kooperatifinin otopark yapımından vazgeçmesi sebebi ile üye kooperatifler hesabına alınan tutarların iadesi yönünde karar aldığı ancak üye kooperatifin sicilden terkin edilmesi sebebi ile paranın iade edilemediği anlaşılmakla; Davacı yanın dilekçe ekinde fotokopisini sunduğu senetler ve senet alım bordrosu incelendiğinde 3 adet senedin 1.000 USD tutarlı olup davacı tarafından davalı birlik lehine tanzim edildiği ve de 07/12/2006 tarihinde senet alım bordrosu ile davacının üyesi olduğu … Yapı Kooperati tarafından … Kooperatifler Birliği’ne tevdi edildiği anlaşılmakla, Davalı birliğin 22/06/2017 tarihli genel kurul toplantısında “belediyenin uhdesinde bulunan park alanı olan … ada … parseldeki otopark için otopark yapım parasını ödeyen üye kooperatiflerin paralarının iadesinin” karara bağlandığı, ortak kooperatiflerin banka hesaplarına ödeme yapma görev ve yetkisi verildiği, Davacı ile davalı üst birlik arasında doğrudan ilişki bulunmadığı, davacının davasını sicilden terkin edilen … Kooperatifi’ne yöneltmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın pasif husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 27/05/2021 tarih ve 2021/276 E. 2021/557 K. sayılı ilamıyla; “…Emsal ilamda belirtildiği gibi, somut dosyada da, davalı birliğin ortağı davacının ortak olduğu terkin edilen kooperatif ise de, davacının ödemeleri davalı birlik lehine keşide ettiği senetlere istinaden davalı birlik hesabına yaptığı, davalı birliğin davacı ile aynı konumda olan ancak yeni daire maliklerinden muvafakat getiren kooperatif ortaklarına, genel kurul kararı uyarınca iadeleri yapmış olduğu da tespit edilmekle, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Yine ödemeler davacı tarafından yapıldığı için, iade işleminin de davacıya yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, aynı dava konusuna ilişkin Dairemizin 2020/2126 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda yaptığı ödemeleri iade edilen ortaklardan ana arter bedeli ile daire aidat ve okul katkı payı adı altında bir kısım kesintilerin yapılmış olması sebebiyle, davalı birlik kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının ödediği bedelden, davalı birliğin tahsil etmesi gereken bir bedel olup olmadığının tespiti ile ödemenin davacı tarafından bizzat davalı birliğe yapılmış olması sebebiyle kalan kısmın davacıya iade edilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılması ve Dairemiz kararı doğrultusunda yargılama yapılarak karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine” karar verilmiştir. Kaldırma kararının ardından mahkemece yapılan yargılama neticesinde; “…Bölge Adliye Mahkemesi karar ilamı uyarınca dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ,davacının yaptığı ödemeden kesnti yapılması gerekip gerekmediği husunda rapor tanzimi istenilmiş; 15/01/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda; “Davacıya ödeme yapılması durumunda davalı adına yapmış olduğu ödemeler tutarı olan 4.000,00 USD den (Altyapı için 700,00 USD, ada içleri peysaj ve çevre düzenlemesi için 300 USD, okul yapımı için 500,00 TL (o günkü kur olarak 100,00 USD hesaplanmış) ve 300,00 USD olmak üzere toplam 1.400,00 USD kesilerek (4.000,00 USD – 1.400,00 USD =) 2.600,00 USD ödeme yapılabileceği kanaati ile rapor düzenlenmekle; Davacının sorumluluğu olan ve de ödemesi gereken tutarın mahsubu sonrasında yaptığı ödemeden bakiye alacak tutarının 2.600,00 USD olduğu anlaşılmakla bu tutar üzerinden takibin iptali ile asıl alacak bilirkişi incelemesi ile hesaplanmakla likit olmadığı bu hali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafça ödendiği iddia edilen otopark ücreti, dava dışı … ‘nın hesabına ödendiğini ve yevmiye defterine alacaklı olarak dava dışı yapı kooperatifinin kaydedildiğini, müvekkili birliğin hesabına ödediğini iddia ettiği bedelin banka hesabının 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle davacı tarafça ispatlanamadığını, bu nedenle müvekkili birliğin yevmiye defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ödemelerin dava dışı yapı kooperatifine yapıldığı ve alacaklı sıfatı olarak dava dışı yapı kooperatifinin yer aldığının tespit edildiğini, dava dışı yapı kooperatifi tarafından müvekkili birliğin hesabına aktarılan ödemelerin otopark ücretine ilişkin olduğuna dair yevmiye defterinde bir ibare yer almadığını, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, davacının daha önce üyesi olduğu … Kooperatifinin 2008 yılında tasfiye edildiğini, davacının ise kooperatife üye olmasına neden olan daireyi üçüncü şahsa devrettiğini, TMK’nın 683 ve devamında yer alan mülkiyetin içeriği hakkındaki hükümlere göre aksi yönde bir anlaşma yoksa, taşınmaz üzerinde yapılacak tasarruf işlemi asıl şeyin bütünleyici parça ve eklentilerini de kapsadığı için davacının asıl şeyin eklentisi konumunda olan hak ve alacağını da üçüncü kişiye devrettiğini ve buna karşı bir menfaati olduğunu ileri sürerek hak iddia edemeyeceğini, otopark yapım parasının iadesi için genel kurulda alınan karara göre, birliğe üye olan kooperatiflerin genel kurullarında alacakları karar üzerine yönetim kurullarının hazırlayacağı liste ve listedeki tutarın tespiti yükümlülüğünün yapı kooperatiflerine verildiğini, ödeme yükümlülüğü getiren işbu kararın bizatihi muhattabının dava dışı yapı kooperatifi olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, sicilden terkin edilen … Kooperatifinin ortağı olan davacının, otopark yapımı için davalı üst birliğe ödediği bedellerin, otopark yapımının iptal edilmesi sebebiyle tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Büyükçekmece … İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyası ile davacı tarafından 4.000,00 USD’nin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin, davalıya 14/02/2018 tarihinde tebliği üzerine, davalı vekilinin 15/02/2018 tarihli dilekçesiyle borca itiraz ettiği, davanın İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı belirlenmiştir. Davacıya kooperatif ortaklığı nedeniyle tahsis edilen 10 no’lu bağımsız bölümün adına tescil edildiği ve davacının bu daireyi 3.kişiye satarak devrettiğini hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. … Kooperatifinin 28/06/2007 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, tasfiye işlemlerinin tamamlanarak 02/01/2009 tarihinde 2007 olağan genel kurul toplantısının yapıldığı, toplantıya ortaklar listesine kayıtlı 20 ortaktan 15 tanesinin asaleten 5 tanesinin vekaleten katıldığı, davacının da toplantıya katılan ortaklar arasında yer aldığı, yapılan toplantı sonucunda kooperatifin tasfiyesinin sonuçlandırılarak sicilden terkinine karar verildiği, sicile 09/01/2009 tarihinde tescil edilerek, 15/01/2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır. Sicilden terkin edilen … Kooperatifi, davalı S.S. Gürpınar Konut Yapı Kooperatifler Birliğinin eski ortağıdır. Birliğin 22/06/2017 tarihli 2016 hesap yılı olağan genel kurul toplantısındaki 5 no’lu gündem maddesi; “Belediyenin uhdesinde bulunan park alanı olan … ada … parseldeki otopark için otopark yapım parasını ödeyen üye kooperatiflerin paralarının iadesinin görüşülüp karara bağlanması” olup, “Üye kooperatifin genel kurullarından aldıkları veya alacakları karara istinaden, yönetim kurulunun hazırlayacağı listeye ve listedeki tutar birlik yönetim kurulu tarafından ilgili kooperatifin banka hesabına aktarılmasına oy birliği ile karar verildi.” şeklinde karara bağlanmıştır. Dairemizin kaldırma kararının ardından alınan 15/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı Birliğin 01/09/2004 tarihli genel kurul toplantısında ortak tüm kooperatiflerden daire başına 700,00 USD altyapı, … ada … parselde bulunan kooperatiflerden de daire başı 300,00 USD ada içi peyzaj ve 3.000,00 USD otopark inşaat bedeli ödeme istenildiği, davacının ortağı olduğu S.S. Özyeni Gürkent Konut Yapı Kooperatifi adına, davalı Birlik hesabına 1.000,00 USD ve üç senet karşılığı 3.000,00 USD olmak üzere toplam 4.000,00 USD ödeme yaptığı, davalı Birliğin 22/06/2017 tarihli genel kurul toplantısında 633 ada 5 parseldeki otopark için otopark yapım parası ödeyen kooperatiflerin paralarının banka hesaplarına aktarılmasına karar verildiği fakat S.S. Özyeni Gürkent Konut Yapı Kooperatifi terkin edilmesinden dolayı Birliğin iade için belirlediği işlemlerin yerine getirilemediği, davacının sattığı konutunun 633 ada 2 parselde, otopark yerinin ise … ada … parselde bulunduğu, davacıya ödeme yapılması durumunda davalı adına yapmış olduğu ödemeler tutarı olan 4.000,00 USD’den (altyapı için 700,00 USD, ada içleri peysaj ve çevre düzenlemesi için 300 USD, okul yapımı için ayrı ayrı 500,00 TL (o günkü kur olarak 100,00 USD hesaplanmış) ve 300,00 USD olmak üzere toplam 1.400,00 USD kesilerek (4.000,00 USD-1.400,00 USD) 2.600,00 USD ödeme yapılabileceği yönünde kanaat bildirilmiştir. Ek raporda davacının 1.000,00 USD ile üç senet karşılığı 3.000,00 USD olmak üzere toplam 4.000,00 USD’yi birlik hesabına ödediği bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Bedellerin tahsil sebebi alt yapı, peyzaj/çevre düzenlemesi, okul yapımı ve otopark katılım payı olup, otoparkın yapılmasından vazgeçildiği için otopark yapım bedelinin davalı Birliğin 22/06/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararla iadesine karar verildiği açıktır. Dairemizin kaldırma kararında davalının pasif husumet ehliyetinin olduğu kabul edilerek, otopark yapımı için yapılan ödemenin davacıya iadesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece bu doğrultuda yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, otopark yapımı için davacı tarafından ödenen bedelin 2.600,00 USD olduğu, bu ödemenin bizzat davacı tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçeler yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından yatırılan 181,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 100,30 TL’nin davalı tarafa ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 28/09/2022
MUHALEFET ŞERHİ 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 2. maddesinde “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu ” belirtilmiştir. Harçlar Kanunu Genel Tebliği , (1) Sayılı Tarife Yargı Harçlarının III- karar ve ilam harcı başlıklı 1/a maddesinde “Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı”, 1/e maddesinde ” (değişik:5235/m. 52) yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı” belirtilmektedir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 27.12.2021 tarih ve 2021/9035 E 2021/7367 K sayılı ilamında da ”… Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan temyiz başvurusu üzerine HMK’nın 344 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilen muhtıra kapsamında 1 haftalık kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince HMK’nin 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344/1 maddesi uyarınca davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen 05/11/2021 tarihli ek kararda hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nin 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi 05/11/2021 tarihli ek kararının onanmasına ”dair karar verildiği nazara alındığında; nisbi değere tabi bulunan davalarda, davanın kabulüne/kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhine davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması halinde Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddi ile nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği düşüncesiyle, sayın çoğunluğun bu konuya ilişkin görüşüne katılmamaktayım. 28/09/2022