Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1246 E. 2022/1066 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1246
KARAR NO: 2022/1066
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/72
KARAR NO: 2022/109
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … şirketinin sermayesinin 13.568.000,00 TL, toplam borcunun 40.352.085,16 TL olduğu, şirketin borçlarının konkordato teklifinin kabulü ile vadeler halinde ödeneceği, şirketin iflası halinde ise borcun ancak 22.482.268,95 TL’sinin ödenebileceği, … şirketinin sermayesinin 9.066.000,00 TL, toplam borcunun 29.453.675,83 TL olduğu, şirketin borçlarının konkordato teklifinin kabulü ile vadeler halinde ödeneceği, şirketin iflası halinde ise borcun ancak 17.348.290,83 TL’sinin ödenebileceği, konkordato tasdik kararı verilmesi halinde tasdik tarihine göre 2020 yılı sonunda başlamak kaydıyla 3 yıl vade ile aylık taksitler halinde ödeme yapılacağı, İİK 287.maddesi uyarınca verilecek 3 ay geçici mühlet, 2 ay geçici mühlet uzatma, 1 yıl kesin mühlet ve 6 ay kesin mühlet uzatma süreleri toplamı olan 23 aylık süre boyunca konkordatoya tabi alacaklar için ödeme yapılmayarak işletme sermayesi birikimi sağlanacağı, önceki dönemlerle orantılı olarak kar hedeflendiği, her iki şirket yönünden ayrı ayrı 3.000.000,00 TL sermaye ödenmesi sonucu oluşacak kaynak ile şirketin kriz ortamından kurtulmasının kuvvetle muhtemel olduğu, belirtilerek öncelikle geçici mühlet kararı ve şirket malvarlığının korunması yönünde tedbir kararı ardından kesin mühlet kararı verilmesini ve konkordatonun tasdiki ile tasdik kararının ilan edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/08/2020 tarihli 2019/6 E. 2020/315 K. sayılı kararı ile; “..davacı şirketler yönünden konkordatonun başarı şansının bulunmadığı, borçlunun mal varlığının korunması açısından iflasın açılmasında bu yönüyle yarar bulunduğu konkordato komiser heyetinin raporlarından anlaşılmaktadır…” gerekçesiyle, her iki şirketin de iflasına karar verilmiştir. Dairemizin 20/01/2021 tarihli 2020/1958 E. 2021/8 K. sayılı kararı ile; “…İİK 305. maddesinde yer alan tasdik şartlarının oluşmadığı, her iki şirket yönünden sunulan projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla … AŞ’nin (-) 77.111.229,38 TL, … AŞ’nin ise (-) 52.431.528,07 TL borca batık olduğundan mahkemece davacı şirketler hakkındaki konkordato tasdik taleplerinin reddi ile şirketlerin iflasına karar verilmesi yerindedir.” gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2021 tarihli 2021/2772 E. 2021/1831 K. sayılı ilamı ile; “…1-İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/ son fıkrası gereğince “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder” hükmünü içermektedir. Somut olayda, konkordato talep eden borçlu şirketlerin yetkili temsilcilerinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, mahkemece bu hükmün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda, konkordato talep eden borçlu şirketlerin yetkililerinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma sebebine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.” karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 29/11/2021 tarihli kararı üzerine dosya İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/72 E. sırasına kaydedilerek, bozma ilamına uyulması suretiyle yargılamaya devam olunmuştur. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2022 tarihli 2022/72 E. 2022/109 K. sayılı kararı ile; “…Konkordato komiser heyetinin ayrıntılı raporlarında belirttikleri üzere davacı şirketlerin dayanmış oldukları projenin gerçekleşemeyeceği ve konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşıldığı, davacı şirketlere sermaye ve kaynak sağlanması konusunda somut ve ciddi bir adımlar atılmamış olduğu, komiser heyetince projenin revize edilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen projenin revize edilmediği ve her iki şirketin borca batık durumda olduğu anlaşılmaktadır.Mahkememizce davacı şirketlerin tasdik taleplerinin reddine ,davacı şirketlerin iflasına dair verilen karar İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/ son fıkrası gereğince “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder” hükmüne uygun şekilde davetiye tebliğ edilmeden ve borçlu şirket yetkilileri dinlenmeden karar verildiği gerekçesiyle bozulan karar yeniden esasa alınarak ve bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.Borçlu şirket yetkilisinin duruşmada hazır bulunması amacıyla borçlu şirketlere de ayrıca duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiştir.Bu haliyle davacı şirketler yönünden konkordatonun başarı şansının bulunmadığı, teklifin borçlunun malvarlıkları ile orantılı olmadığı, borçlunun mal varlığının korunması açısından iflasın açılmasında bu yönüyle yarar bulunduğu konkordato komiser heyetinin raporlarından anlaşılmaktadır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308. maddesinde, konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflası başlığı ile konkordatonun tasdik edilmemesi halinde mahkemenin konkordato talebinin reddine karar vereceği ve bu kararın 288’ci madde uyarınca ilan edilerek ilgili yerlere bildirileceği, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkemenin borçlunun iflasına karar verileceği belirtilmiştir.Komiser heyeti görüşü ve bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere davacı şirketlerin konkordato projesinde başarı şansının bulunmadığı, İİK 308. maddesi gereği iflas kararı verilebilmesi için doğrudan iflas sebeplerinden birinin mevcut olmasının yeterli olduğu…” gerekçesiyle davacıların konkordatonun tasdiki taleplerinin reddi ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin imtiyazsız alacaklılarının büyük bir bölümünü yurt dışında yerleşik şirketlerin oluşturduğunu ve İİK. 301 md uyarınca yapılan alacaklılar toplantısının yapıldığı 22/06/2020 tarihinde ülkeye girişler ve uçuşlar pandemi nedeniyle kapalı durumda bulunduğundan toplantıya kimsenin katılamadığını, kesin mühletin bitimine henüz iki ay varken imtiyazsız alacaklıların toplantıya katılmasına olanak tanınmadığını, olağan dışı durumun varlığı karşısında müvekkili şirketlere ilave süre verilmediğini, nihai kararı verecek olan mahkeme olmasına rağmen 17/08/2020 tarihli duruşmada komiserlerin görüşlerine başvurularak o doğrultuda iflas kararı verildiğini, aynı tarihli duruşmada benzer durumdaki diğer dosyalar hakkında başka firmalar ile ilgili pandemi nedeniyle tamamlanamayan işlemler için kesin mühlete ilave ek 2 ay daha hak tanınmış iken müvekkili şirketler hakkında komiserlerin beyanları ile iflas kararı verilmesinin hakkaniyetli olmadığını, müvekkili şirketlerin iflas etmesi halinde alacaklıların alacaklarını tahsil etme kabiliyetinin büyük oranda kaybolacağı gözetilerek konkordato talebinin son aşamasına kadar imkan sağlanması gerekirken aksi yönde karar verilmesinin hakka ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca dosya kapsamında usuli işlemlerin tam olarak yerine getirilmediğini, İİK. 288 md.’si uyarınca, Deniz Ticaret Odası’na ve Liman Başkanlığı’na bildirimde bulunulmadığını, müvekkil şirketlerin faaliyet alanı gereği bağlı olduğu odalara gerekli bildirimlerin yapılmamış olması nedeniyle şekli yükümlülükler yerine getirilmediğinden dosyanın hüküm tesisine elverişli olmadığı belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Talep, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato istemine ilişkindir. Davacı şirketlerin konkordato talebi üzerine, verilen kesin süre içerisinde davacılar vekili tarafından eksik belgelerin ve İİK 285/4 maddesi uyarınca gider avansının ikmal edilmesi akabinde mahkemece 10/01/2019 tarihinde İİK 287/1 maddesi uyarınca üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş, 28/03/2019 tarihinde geçici mühlet 2 ay süre ile uzatılmış, 23/05/2019 tarihinde her iki şirket yönünden 1 yıl kesin mühlet verilmiştir. … Sanayi AŞ yönünden sunulan ön projede; konkordato projesinin kaynaklarının 97.767,41 TL dönem başı nakit mevcudu, 3.000.000,00 TL sermaye artışı, 17.500.000,00 TL şirkete yeni ortak alınması, 4.067.367,71 TL eski dönemden alacaklar, 17.293.144,44 TL hedeflenen net kar ile oluşacak kaynak olmak üzere toplam 41.958.279,56 TL olduğu, konkordato tasdik kararı verilmesi halinde 2020 yılı sonunda başlamak kaydıyla 36 ay içinde aylık eşit taksitler halinde borçların ödenmesinin öngörüldüğü belirtilmiştir. … AŞ yönünden sunulan ön projede; konkordato projesinin kaynaklarının 1.357.588,43 TL dönem başı nakit mevcudu, 3.000.000,00 TL sermaye artışı, 12.500.000,00 TL şirkete yeni ortak alınması, 97.629,41 TL eski dönemden alacaklar, 17.730.036,11 TL hedeflenen net kar ile oluşacak kaynak olmak üzere toplam 34.685.253,95 TL olduğu, konkordato tasdik kararı verilmesi halinde 2020 yılı sonunda başlamak kaydıyla 36 ay içinde aylık eşit taksitler halinde borçların ödenmesinin öngörüldüğü belirtilmiştir.Konkordato komiserleri …, … ve … tarafından sunulan 13/03/2020 tarihli raporda özetle; … AŞ yönünden 31/12/2019 tarihli kaydi değerlere göre toplam varlıklarının 64.357.930,49 TL, toplam borçlarının 43.145.871,85 TL, özvarlığının 21.212.058,64 TL borca batık olmadığı, rayiç değerlere göre varlıklarının 41.200.008,25 TL, yabancı kaynaklarının (-) 132.286.164,47 TL, özvarlığının (-) 91.086.156,22 TL ile borca batık olduğu, şirketin … Bankasına olan borcunun yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde güncellenmesi ile borç tutarının 123.587.712,28 TL olarak tespit edildiği, şirketin konkordato projesinde öngörülen kaynak miktarı 41.958.279,56 TL olduğundan, bu kaynak ile bankaya olan borcun dahi ödenmesine imkan olmadığı, konkordato teklifinin mevcut haliyle İİK 305/b’de yer alan koşulun sağlanması mümkün olmadığından konkordato projesinin revize edilmesi gerektiği ve bu kanaatin şirket yetkililerine sözlü olarak bildirildiği belirtilmiştir. … Ticaret AŞ yönünden 31/12/2019 tarihli kaydi değerlere göre toplam varlıklarının 47.223.621,68 TL, toplam borçlarının 34.495.014,53 TL, özvarlığının 12.728.607,15 TL borca batık olmadığı, rayiç değerlere göre varlıklarının 51.587.276,52 TL, yabancı kaynaklarının (-) 98.698.753,66 TL, özvarlığının (-) 47.111.477,14 TL ile borca batık olduğu, şirketin … Bankasına olan borcunun yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde güncellenmesi ile borç tutarının 86.673.234,84 TL olarak tespit edildiği, şirketin konkordato projesinde öngörülen kaynak miktarı 34.685.253,95 TL olduğundan, bu kaynak ile bankaya olan borcun dahi ödenmesine imkan olmadığı, konkordato teklifinin mevcut haliyle İİK 305/b’de yer alan teklif edilen tutarın kaynakları ile orantılı olması koşulun sağlanması mümkün olmadığından konkordato projesinin revize edilmesi gerektiği yönünde kanaat sunulmuştur. Konkordato komiserleri tarafından sunulan 06/07/2020 tarihli raporda özetle; Basın İlan Kurumu ilan portalında yapılan ilan gereğince alacaklılar toplantısının 22/06/2020 tarihinde şirket merkezinde yapıldığı, … AŞ’nin 78, … AŞ’nin 142 alacaklısı bulunduğu, toplantıya sadece alacaklı … AŞ’nin katıldığı, bu alacaklının … AŞ yönünden rehine konu geminin rayiç değeri üzerinden kalan 91.540.512,28 TL, … AŞ yönünden rehine konu geminin rayiç değeri üzerinden kalan 57.296.634,84 TL alacağının adi alacak tutarı içerisinde dikkate alındığı ve bu alacaklının her iki şirket yönünden de red oyu kullandığı, iltihak süresi içerisinde de alacaklıların kabul veya red yönünde herhangi bir beyanda bulunmadıkları, konkordato teklifinin hiçbir alacaklı tarafından kabul edilmediği bu nedenle İİK 305/c maddesinde yer alan tasdik şartının sağlanamadığı, … AŞ’nin konkordato kaynağının 41.958.279,56 TL, konkordatoya tabi borçlarının (rehinli borç hariç) 93.531.020,45 TL, … AŞ’ninkonkordato kaynağının 34.685.253,95 TL, konkordatoya tabi borçlarının (rehinli borç hariç) 58.636.158,01 TL olup her iki şirketin konkordato kaynağı, konkordatoya tabi borçlarını ödemeye yetmediğinden ve revize proje sunulmadığından tasdik şartının bu yönden de oluşmadığı, şirketlerin borca batıklık durumuna ilişkin teknik bilirkişi raporunun ardından ek rapor sunulacağı belirtilmiştir. Bilirkişi gemi inşa ve gemi makineleri mühendisi … tarafından sunulan 07/07/2020 tarihli raporda; … AŞ’nin maliki olduğu … isimli geminin rayiç piyasa değerinin 4.125.000,00 USD, … AŞ’nin maliki olduğu … isimli geminin rayiç piyasa değerinin 3.675.000,00 USD olduğu belirtilmiştir. Konkordato komiserleri tarafından sunulan 20/07/2020 tarihli raporda özetle; … AŞ yönünden 30/04/2020 tarihli rayiç değerlere göre toplam varlıklarının 56.600.146,18 TL, yabancı kaynaklarının (-) 133.711.375,56 TL, özvarlığının (-) 77.111.229,38 TL ile borca batık olduğu, şirket sermayesinin 18.048.000,00 TL olup ödenmiş sermayenin 16.511.098,74 TL, ödenmemiş sermayenin 1.536.901,26 TL olduğu, konkordato tasdik şartlarını sağlayamayan ve borca batık olduğu tespit edilen şirketin iflasına karar verilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir. … AŞ yönünden ise 30/04/2020 tarihli rayiç değerlere göre varlıklarının 47.585.386,25 TL, yabancı kaynaklarının (-) 100.016.914,32 TL, özvarlığının (-) 52.431.528,07 TL ile borca batık olduğu, şirket sermayesinin 13.186.000,00 TL olup ödenmiş sermayenin 12.100.676,59 TL, ödenmemiş sermayenin 1.085.323,41 TL olduğu, konkordato tasdik şartlarını sağlayamayan ve borca batık olduğu tespit edilen şirketin iflasına karar verilmesinin uygun olacağı ifade edilmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir.İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.)Davacıların konkordato projesinde vade konkordatosu ile borçlarını konkordato tasdik kararı verilmesi halinde 36 ay içinde eşit taksitler halinde ödemeyi teklif ettikleri, davacı şirketlerin borçlarını ödeyebilmek için gerekli mali kaynağın; şirkete nakit aktarımı, üretimin ve satışların artışı, sermaye artırımı, yeni ortak temini ile sağlanacağı belirtilmiştir. Alacaklılar toplantısına … Sanayi AŞ’nin 78, … AŞ’nin 142 alacaklısından, sadece … AŞ’nin katılarak red oyu kullandığı, … AŞ’nin konkordato kaynağının 41.958.279,56 TL, konkordatoya tabi borçlarının (rehinli borç hariç) 93.531.020,45 TL (91.540.512,28 TL’si … AŞ’nin alacağı), … AŞ’nin konkordato kaynağının 34.685.253,95 TL, konkordatoya tabi borçlarının (rehinli borç hariç) 58.636.158,01 TL (57.296.634,84 TL’si … AŞ’nin alacağı) olup her iki şirketin konkordato kaynağının, konkordatoya tabi borçlarını ödemeye yetmediği, revize proje sunmadıkları, konkordato teklifinin hiçbir alacaklı tarafından kabul edilmediği, davacılar vekili tarafından alacaklılar toplantısının yapıldığı tarihte uçuşların ve ülkeye girişlerin pandemi nedeniyle kapalı durumda bulunduğundan toplantıya kimsenin katılamadığı, kesin mühletin bitimine henüz iki ay varken imtiyazsız alacaklıların toplantıya katılmasına olanak tanınmadığı iddia edilmiş ise de toplantıya katılan …AŞ’nin konkordatoya tabi alacak miktarı ve red oyu kullanmış olması dikkate alındığında, başka alacaklıların katılması ve kabul oyu vermesi halinde de İİK 302. maddesinde yer alan çoğunluğun sağlanamayacağı açık olup İİK 305. maddesinde yer alan tasdik şartlarının oluşmadığı, sunulan projelerin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, her iki şirket yönünden konkordato tasdik isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Şirketin konkordato talebi reddedildikten sonra incelenmesi gereken husus ise doğrudan iflas şartlarının oluşup oluşmadığına yöneliktir. Zira İİK 308.maddesinde konkordato tasdik edilmezse borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan iflas şartlarının oluşması halinde, borçlu hakkında iflas kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.Doğrudan iflas halleri İİK’nın 177, 178 ve 179.maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 177.maddesinde; “Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.1-Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;3-308 inci maddedeki hal varsa;4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse; Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.”,İİK 178.maddesinde; “İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez…”, İİK 179.maddesinde ise; “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir…” hükümleri yer almaktadır. Mahkemece davacı şirketlerin iflaslarına karar verilmiş ise de hükme esas alınan rayiç değer raporu 20/07/2020 tarihli olup, kararın 10/02/2022 tarihinde verildiği görülmekle, rayiç değer raporunun düzenlendiği tarihten sonra 1,5 yıl gibi bir sürenin geçtiği, bu nedenle güncel olmadığı anlaşıldığından, şirketlerin varlıklarının rayiç değerleri güncel fiyatlar üzerinden yeniden hesaplanarak borca batık olup olmadığının tespiti gerekirken, dosyaya daha önce sunulan raporun hükme esas alınması hatalıdır. İİK’nın 308.maddesinde; “Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir. (Ek fıkra:9/6/2021-7327/6 md.) Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır.” hükmü yer almaktadır. 19/06/2021 tarih ve 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7327 sayılı yasanın 6.maddesi ile İİK’nın 308.maddesine eklenen fıkra gereğince, iflasa karar verilmesi halinde tasfiye usulünün de mahkemece belirlenmesi gerektiğinden, somut dosyada iflasa karar verilmesine rağmen tasfiye usulünün belirlenmemiş olması da hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksiklikler ikmal edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2022 tarihli 2022/72 E. 2022/109 K. sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.a.6. bendi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemiz kararı uyarınca işlem yapılarak yeniden karar verilmesi için ilk derece mahkemesine iadesine,3-Davacılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/10/2022