Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1198 E. 2022/1113 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1198
KARAR NO: 2022/1113
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/424 Esas
KARAR NO: 2021/918
KARAR TARİHİ: 22/11/2021
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 12/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında 2004 sayılı İİK’nin 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece “… Dosya kapsamına göre; davacıların dava açarken vermiş oldukları konkordato projesinin ve makul güvence raporunun eksik ve çelişkilerle dolu olduğu, komiser heyetince yapılan ilk inceleme sonrasında düzenlenen ön raporla davacılara süre verildiği halde ilk duruşmaya kadar bu eksiklerin tamamlanmadığı ve komiser heyetine sunulmadığı, 3 aylık geçici mühletin bitim tarihinde yapılan duruşmada revize proje başlığı altında bir kısım açıklama ve belgelerle birlikte mahkemeye dilekçe sunulduğu, ilk duruşmada rayiç değer raporlarının henüz tamamlanamamış olması ve şirketlerin öz varlık tespitlerinin yapılamamış olması nedeniyle ve ayrıca duruşma günü sunulan revize projesinin incelenmesi gerektiği kanaatiyle geçici mühletin 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilerek davacılara eksik hususlarla ilgili ayrıntılı şekilde ara karar kurulmak suretiyle süre verildiği, davacılar tarafından bir takım bilgi ve belgelerin dosyaya sunulduğu, komiser heyeti tarafından yapılan son incelemede her 3 şirketin borca batık olduklarının tespit edildiği, şirketlerin ön proje ve revize projede yer verdikleri en önemli borç ödeme kaynağının ürün satışlarından elde edilecek net kar olarak gösterilmesine rağmen gelinen süreçte hedeflenen kar marjına yaklaşmaktan uzak oldukları gibi zarar ettikleri, borçlu şirketlerin mali verilerinin, konkordato projesindeki hedeflerden çok uzak olduğu, konkordato projesindeki çelişki, eksiklik ve hataların sunulan revize projesinde de giderilmediği, makul güvence raporunun çelişki, eksiklik ve yanlış tespitlerle dolu olduğu, bu haliyle hem davacı şirketler hem de davacı şahıslar yönünden konkordato tasdik şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, davanın tüm davacılar yönünden reddine, tüm tedbirlerin kaldırılmasına,, borca batık olan davacı şirketler yönünden iflas kararı verilmesine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacı şirketinin yapısının değerlendirilmediği, davacı şirketlerin hemen hemen tüm ticari alacakları tarafından konkordato sürecine sıcak bakıldığı, soyut kavramlar üzerinden gerekçe oluşturulduğu, sunulan projede en önemli borç ödeme kaynağının ürünlerinin satılması olarak gösterildiği ancak bunun dışında taşınmazların satılması, şirketlerin birleştirilerek tek şirket olarak devam edilmesi, bu şekilde giderlerinin azaltılması, şirket birleşmesinin ardından sermaye artırımı yapılmasının öngörüldüğü, davacı şirketin hiçbir malvarlığının bulunmadığı, stokta bulunan malların ise değerinin bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin en önemli hatasının davacı şirketlerin eğitim sektöründe faaliyetlerini bilebilecek değerlendirebilecek bir komiserin heyeti atanmaması olduğu, şirketlerin kar hedefine ulaşmadığı noktasında bir değerlendirmenin ise eksik olduğu, hedeflenen kar marjına ulaşma yolunda ciddi aşamalar kaydedildiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Talep, İİK’nin 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacıların konkordato tasdik talebinin reddi ile şirketler yönünden iflasına dair karar verilmiş olup davacılar vekilince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dairemizin 29.06.2022 gün ve 2022/156 Esas 2022/806 Karar sayılı ilamı ile istinafa konu dava dosyasının HMK’nin 352 maddesi uyarınca geri çevrilmesine dair karar verilmiştir. Dairemizce verilen geri çevirme kararında davacılar vekilince tüm davacılar (5) yönünden istinaf yasa yoluna başvurulduğu belirtilmiş ise de tek (1 adet) istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar haricinde yatırıldığı ve HMK 344 maddesi uyarınca anılan eksikliğin tamamlanması gerektiği belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen geri çevirme kararından sonra mahkemece 18.07.2022 tarihli istinaf harç ve masraf tamamlatılması hakkındaki muhtıra uyarınca davacılar vekilinin ilgili eksikliği tamamladığı ve düzenlenen 25.07.2022 tarihli sayman muhtemeli alındısının arasına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin bebek – çocuk oyun malzemeleri, çocuk şarkıları, aktivite kitapları gibi materyallerin pazarlamasını sağladığı, iş bu şirketin tek ortağının … olduğu, şirket sermayesinin 50000 TL olup tamamının ödendiği, -…. Şti’nin özellikle çocuk kitapları, sudoku kitapları ve bulmaca kitapları gibi çeşitli basım ve yayın ile kitap satışı faaliyetleri işiyle iştigal ettiği, şirketin tek ortağının … olup 1.866.000 TL şirket sermayesinin tamamının ödendiği -… Şti’nin ana … A.Ş.’nin ürünlerinin pazarlanması için çağrı merkezi hizmetleri faaliyeti ile iştigal ettiği şirketin tek ortasının … olup 50.000 TL sermayesinin tamamının ödendiği ve davacılardan …’ın yukarıda belirtilen şirketlerin müdürü ve yönetim kurulu başkanı olduğu, diğer davacı …’ın ise …’ın annesi olduğu, 750.000 TL rayiç değerde taşınmazın malik olduğu ve mülkiyetindeki taşınmazın o doğrultuda talep eden şirketlerin bankalardan kullanmış oldukları krediler nedeniyle banka lehine ipotek tesis edildiği ve ipotek nedeniyle borç sorumluluğunun bulunduğu, pandemi sürecindeki satış daralmasının davacı firmalara etkilediği ve ekonomik darboğaza girdiğini iflas halinde imtiyazsız alacaklarının alacaklarının büyük kısmına kavuşamayacağı, teklif edilen vade konkordatosu uyarınca ise alacaklıların alacaklarını tahsil etme oranının %100 olduğu, konkordatonun tasdiki ile birlikte alacakların tamamının kesin mühletin sonra erdiği tarihten 1 yıl sonra başlamak üzere 60 ayda eşit miktarda ödenmesinin teklif edilmiştir. Ön projede; şirketin iflası halinde alacaklarını alabileceği tutarın yaklaşık %26 civarında kaldığı, faaliyet konusuyla ilgili kar getirecek yeni iş bağlantılarının 3. Kişilerle kurulduğu ve kurulacağı, bazı iş yerlerinin kapatılacağı ve buradaki işçilerin çıkarılacağı, bazı sosyal tesislerin kapatılacağı, borçların yeniden yapılandırma yoluyla temsil edilip yeni vadelere bağlanacağı, şirketin mali durumunun iyileştirilmesi amacıyla finansal ve yapısal bakımdan uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılacağı, 3. şahıs ipoteklerin satışının yapılacağı mali yük teşkil eden birimlerin kapatılacağı, alınması muhtemel sorumluluk davalarının açılacağı belirtilmiştir. Mahkemece davacılar ilgili olarak 22.06.2021 tarihinden başlamak üzere 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş ve geçici mühlet kararı 2 ay süre ile uzatılmıştır. 10.08.2021 tarihli konkordato geçici komiser heyeti raporunda özetle; şirketler tarafından hazırlanan rayiç bilançolara göre …. Şirketinin öz varlığının – 847. 690,07 TL … Şti.’nin -1.882.565, 57 TL , … Şti’nin -10.399, 35 TL olduğu, her 3 şirketin de rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu ve projedeki ve her bir şirket yönünden müstakil olarak hazırlanan makul güvence veren denetim raporlarındaki çelişki, eksiklik ve hataların bulundu, bu nedenle yeniden rapor düzenlenip dosyaya sunulması gerektiği belirtilmiştir. Davacılar vekilinin düzeltilen konkordato projesine ilişkin beyan dilekçesinde; teklifin konkordato tasdik kararın kesinleştiği tarihten 1 yıl sonra başlamak üzere 60 ayda eşit miktarlarda ödeme yapılmasının taahhüt edildiği, ön projenin hazırlanması sırasında davacı …’ın bütün kredilere kefil olduğu yönündeki ifadenin maddi hata olduğu, 750.000 TL değerindeki davacı …’a ait taşınmazın ipotek verildiği, hem ön projede hem de güvence raporundaki hatalı tabloların düzeltildiği beyan edilmiştir. Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda: Kahramanmaraş ili Afşin ilçesi … mahallesinde bulunan 3 adet taşınmazın toplam değerinin ipotek ve şerhlerin yansıtılmaması sonucunda 2.983, 88 TL tespit edilmiştir. Makina yüksek mühendisi bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda; duran varlıklar icmal; … A.Ş.’nin tesis makine cihazlar, demirbaşlar, haklar, kuruluş ve örgütlenme ile özel maliyetler toplamının 30.06.2021 tarihi itibari ile kaydi tutarının 1.580.596,06 TL, rayiç tutarın 99.406 TL, … A.Ş.’nin kaydi tutarının 3.192. 761,71 TL rayiç tutarın 748.944 TL, .. Şti.’nin kaydi tutarının 9.800 TL dair tutarının 12.936 TL, – hesaplar-tesis- makine- cihazlar yönünden: … A.Ş.’nin rayiç tutarın 5.931 TL, demirbaşlar 89.109 TL, … A.Ş.’nin rayiç tutarın 9.097 TL demirbaşlar 393.969 TL, hesap ve varlıklar 347.607 TL diğer maddi olmayan varlıkların 117.092,13 TL ve …. A.Ş. yönünden 12.936 TL olarak belirtilmiştir.Konkordato komiser heyetince düzenlenen 17.09.2021 tarihli raporda özetle; borçlu şirketler yetkilisinin ön raporda belirtilen hususlar çerçevesinde çalışma yaptıklarını beyan ettiği, ancak yeni hazırlanan ön proje ve makul güvence veren denetim raporunun dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla bu aşamada borçluların konkordatoyu başarıya ulaşması mümkün olup olmadığı hakkında değerlendirme yapılamadığı, bu projelerin sunulması ve değerlendirme yapılabilmesi için geçici mühlet in 2 ay süreyle uzatılabileceği belirtilmiştir. Stok değerleme raporunda … A.Ş.’nin 31.08.2021 tarihli stokların toplam rayiç değerinin 7.456. 470,56 TL ve … Şti.’nin 2.078.732,34 TL olarak tespiti yapılmıştır. Prof Dr … Tarafından düzenlenen marka değerleme raporunda; … A.Ş.’nin 01.07.2021 tarihi itibari ile isim hakkından kurtulma yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada marka değerinin 704.000 TL olduğu, davacılardan … Şti.’nin ise marka değerinin 195.320 TL olduğu görüş ve tespitinde bulunulmuştur. Konkordato komisyon heyetince düzenlenen 08.11.2021 tarihli raporda özetle … A.Ş.’nin 01.01.2021- 30.09.2021 tarihli göre arasında 13.764. 856,52 TL net satışa karşılık 777.549, 57 TL net zarar raporladığı, … Şti’nin 3. 496.948,61 TL net satışa karşılık 3.207.063,58 TL net zarar raporladığı, … Şti.’nin 695.104, 40 TL net satışa karşılık 495. 854, 02 TL net zarar raporladığı ve bu haliyle; -… A.Ş.’nin 30.09. 2021 tarihli kaydi bilançoya göre 6.096.917,82 TL borca batık durumda iken komiser heyetince hazırlanan 30. 09.2021 tarihli rayiç bilançolara göre 10.174.749, 67 TL borca batık durumda olduğu, diğer bir anlatımla kaydi değerli özkaynaklarının -6.096.917,82 TL, rayiç değerli özkaynaklarının -10.174. 749,67 TL olarak hesaplandığı -… Şti’nin 30.09. 2021 tarihli kaydi bilançoya göre 8.211.656,38 TL borca batık durumda iken komiser heyetince hazırlanan 30. 09.2021 tarihli rayiç bilançolara göre. 3.156.498,07 TL borcu batık durumda olduğu, diğer bir anlatımla kaydi değerli özkaynaklarının – 8.211.656,38 TL, rayiç değerli özkaynaklarının -3.156.498,07 TL olarak hesaplandığı ….Şti’nin 30.09. 2021 tarihli kaydi bilançoya göre 682.463,89 TL borca batık durumda iken komiser heyetince hazırlanan 30. 09.2021 tarihli rayiç bilançolara göre 1.379.783,92 TL borcu batık durumda olduğu, diğer bir anlatımla kaydi değerli özkaynaklarının -682.463, 89 TL, rayiç değerli özkaynaklarının -1.379.783,92 TL olarak hesaplandığı (şirketlerin pandeminin başladığı 2020 yılında satış satışlarını azaltmadığı, bilakis satışlarını arttırdığı, ancak pandemi nedeniyle kağıt fiyatlarının ve eğitici diğer materyallerin fiyatların artmasını satış fiyatlarını yansıtılamadığı ve bu durumun şirketlerin karlılığını düşürdüğü ,yine müşterilerin kredi kartıyla yaptıkları taksitli harcamaların vadesi gelmeden tahsil edilebilmesi için ödenen POS komisyonlarında karlarını düşürdüğü, bu kapsamda 2021 yılının 9 aylık döneminde …. A.Ş.’nin ödediği komisyon tutarı 1.655.417,59 TL iken … Şti.’nin ödediği komisyon tutarının ise 541.751,72 TL olduğu ve şirketlerinin satışlardan elde ettiği karların aslında bankalara ödenen POS komisyonları ile birlikte eridiği ,ayrıca şirketin nakit akışının bozulmasında şirket ortağının şirketten çektiği paraların da etkisinin bulunduğu, şirketlerin ortağından toplam 3.093.386,17 TL alacağının bulunduğu, eğitici setlerinin Türkiye’deki kitap mağazalarında ve …, …, … gibi e ticaret sitelerinde satıldığı) şirketlerin SGK borcunun yapılandırıldığı ve yapılandırma borçlarının ilk taksitini ödendiği, net kar hedefinde iken net zararın raporlandığı, borçlu şirketlerin mali verilerinin konkordato projesindeki hedefleri yakalamaktan uzak olduğu, her ne kadar kamu borçlarının yapılandırarak vadesi gelen 1. Taksit ödenmiş ise de her 3 şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda bulunmaları nedeniyle ve iflas kararını belirleyecek olması halinde ise alacakların alacaklarını kavuşma oranının en fazla %20 civarında olması nazara alındığında her 3 şirkete de kesin mühlet verilerek faaliyetlerinin bir süre daha izlenmesinin uygun olacağına kanaat getirildiği, …’ın geliri ve maddi durumu nazara alındığında sadece konkordatonun sağladığı koruma kalkanından faydalanmak amacıyla başvuruda bulunulduğunun anlaşıldığı, yine …’ın konkordatoya tabi herhangi bir borcunun bulunmadığı, sadece ….Şti’nin borçlarının teminatı amacıyla ipotek tesis ettirdiği taşınmazın paraya çevrilmesi engellemek amacıyla konkordatoya başvurulduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir Konkordato komiseri … duruşmada beyanında; “Şirket kaynak olarak stoklarını ve bir miktar alacağı ile ileride elde edeceği karlarını göstermiştir, mevcut mali tabloların durumu olumsuz olup raporda belirttiğimiz şekilde hedeflenen karın elde edilmesi çok zor görünmektedir, stokları heyetimizce değerlendirilmiştir bu stoklarda daha önce paraları tahsil edilmiş olan bir kısım aboneye gönderilecek malzeme mevcut olup, bir kısım stoklarda üretimde kullanılabilecek durumdadır, şirketin mevcut kaynak yapısı ile konkordato projesinde ön görülen geliri elde edebileceğini düşünmüyorum, iflası halinde paraya çevrilebilecek mal varlığı olmayıp elindeki stokları ne şekilde paraya çevrilebileceği belli değildir” beyanında bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 22.06.2021 tarihli geçici mühlet kararının kaldırılmasına ve kesin mühlet taleplerinin reddi ile davacı şirketlerin iflasına, davacı gerçek kişiler yönünden ise konkordato taleplerinin reddine dair karar verilmiş olup davacılar vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde, davacı borçlu şirketlerin barca batık olduğu, yapılandırılan vergi borçlarının 1. taksitinin davacılar tarafından ödendiği (… Şti.’nin 69.160,50 TL, ….Şti nin 19.145,48 TL ve … Şti.’nin 30.801,91 TL) anlaşılmaktadır. Borçlu şirketlerin tedarikçilerinden temin ettikleri belirtilen olumlu yazılar, şirketler hakkında iflas kararı verilmesi sonucunda borca batık olmaları nedeniyle olası bir iflas halinde adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranının en fazla %20 civarında olabileceğine dair konkordato komiser heyetinin tespiti, olası bir iflas halinin alacaklıların lehine durum yaratmayacağı, şirketlerin pandeminin başladığı 2020 yılından satışlarını azaltmaması ve satışlarını artırması, şirket karlılığının düşmesinin nedeninin ise şirketlerin dışında gelişen durumlar (pandemi nedeniyle kağıt fiyatlarının artması, eğitii diğer materyallerin fiyatının artması ve müşterilerin kredi kartıyla yaptıkları taksitli harcamaların vadesi gelmeden tahsil edilebilmesi için ödenen POS komisyonları) ve komiser heyetinin her 3 şirkete de kesin mühlet kararı verilerek bir süre daha faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğini belirtir 08.11.2021 tarihli raporları nazara alındığında; davacılara kesin mühlet kararı verilerek ekonomik sürecin takip edilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği açıktır. Varılan sonuç itibariyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçelerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde işlem yapılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2021/424 Esas, 2021/918 Karar sayılı ve 22/11/2021 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 220,70’er TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacılara İADESİNE, 5-Davacılarının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/10/2022