Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1047 E. 2022/1054 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1047
KARAR NO: 2022/1054
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/298 Esas
KARAR NO: 2022/378
TARİHİ: 27/04/2022
DAVA TARİHİ: 16/05/2019
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … Ticaret Anonim Şirketi/… Ticaret Anonim Şirketi ile müvekkili şirket arasında 2010 yılında 1 yıl süreli yetkili servis sözleşmesi imzalandığını iş bu sözleşmenin sürekli olarak yenilenmiş olduğunu, davalı şirketin, imzalanan sözleşmenin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmemiş olduğunu, müvekkilimiz ile … Yetkili Servisleri arasında haksız rekabet ortamı yaratmış, güven ve dürüstlük ilkesine aykırı olarak sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, … şirketi ve … şirketi, müvekkili ile yapılan sözleşme yürürlükteyken müvekkilinin haklarını yok sayarak yetkili olduğu servis hizmetlerini yapmasını engellediğini, bu işlerin … şirketlerine gördürülmesi konusunda anlaşmış olduklarını, müvekkil ile aralarındaki sözleşme henüz feshedilmemişken, … A.Ş. ile … A.Ş. gizli olarak anlaşma yapmış olduklarını dolayısıyla Rekabet Kanunu m.57 uyarınca; … A.Ş., dava konusu yetkili servis sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle müvekkilin uğradığı tüm zararlardan … A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Davalı … Ticaret A.Ş., 31.10.2018 tarihinde Türkiye yerel satış operasyonundan çıkma kararı aldığını duyurduğunu, bu duyuruda süreç tamamlanana kadar, müvekkilin de sözleşeme ilişkisinin devamı konusunda güven uyandırıldığını, Ankara … Noterliği aracılığıyla … yevmiye numaralı ve 18.12.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeye aykırı davranışların sona erdirilmesi ve müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan haklarının teslim edilmesi ihtar edildiğini, davalı … A.Ş, genel işlem koşulu niteliği taşıyan 38. maddeyi gerekçe göstererek müvekkilimize sözde fesih bildiriminde bulunmuşsa da söz konusu maddeye dayanılarak geçerli bir fesih yapılabilmesinin mümkün olamayacağını, davalı … A.Ş’nin … A.Ş. ile yapmış olduğu gizli anlaşma çerçevesinde yedek parça temin etmemesinden kaynaklı olarak müvekkilinin, müşterilerine olan borçlarını yerine getiremediğini, müşterilerin müvekkile duyduğu güven zedelendiğini, ödemelerini geç alan müvekkilinin bankalara olan kredi borçlarını ödeyemediğini, davalıların haksız rekabet teşkil eden fiilleri sebebiyle, taraflarınca Rekabet Kurumu’na şikayet edildiğini ve incelemenin devam ettiğini, davalı şirketlerin haksız fesih ve haksız eylemleri nedeniyle müvekkil şirketin uğradığı tüm zararların uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını ve zararın davalı şirketlerden tazminini gerektiğini belirterek davalıların ortak kusuruna dayanan haksız rekabet teşkil eden eylemleri sonucunda müvekkiliminin taraf olduğu sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle doğan şimdilik 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi zararın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirket tarafından yapılmış/yapılacak tasfiye taleplerin reddi gerektiğinin, herhangi bir işlem yapılmışsa durdurulmasının zorunlu olduğunun bildirilmesine, davalı şirketin menkulleri, gayrimenkulleri, banka hesapları ve sair tüm alacakları üzerinde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle;Davacı iş bu davayı müvekkil … Ticaret A.Ş. İle … şirketlerinin ortak kusuruna dayandığı gerekçesiyle müvekkili Şirkete yönelttiğini, ancak davacının temelde sözleşmeye aykırılık iddialarına dayandığı anlaşılan tazminat taleplerinin sözleşmenin tarafı olmayan müvekkil şirkete yöneltmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin gerek davacı ile gerekse … ile arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki söz konusu olmadığını, huzurdaki davanın … Ticaret A.Ş. ile tamamen ayrı tüzel kişiliklere sahip olan müvekkil şirket bakımından husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmamakta olduğunu, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince, davacı ile … arasında akdedilmiş olan yetkili servis sözleşmesinin feshine ilişkin iddia ve beyanlarının 3. kişi konumundaki müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, davacının huzurdaki davanın talep sonucu yönündeki müvekkil şirkete husumet yöneltmesi hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek, huzurdaki davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Davacı vekili 02/02/2022 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. ‘nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmıştır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde ”ilk derece mahkemesinin 2019/298 Esas 2022/378 Karar No’lu kararının kaldırılarak tarafımız lehine, davacının maddi tazminat ve manevi tazminat istemi yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, haksız rekabet sebebine dayanan maddi manevi tazminat davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalılardan 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davacı vekili, 02/02/2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek davalı vekili lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap olunan 5.100,00-TL. maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı vekili, reddedilen davada maddi ve manevi tazminat yönünden iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesini istinaf sebebi olarak belirtmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunana Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ”Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret” başlıklı 6/1. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir: ”Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10. Maddesi ise ” (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklindedir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince; davacı taraf, maddi ve manevi tazminat davasını birlikte açtığından maddi ve manevi tazminat açısından avukatlık ücretinin ayrı kalemler olarak hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece davanın feragat sebebi ile reddine karar verildiğine göre reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davanın feragat sebebi ile reddine karar verildiği halde maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmeyip tek vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kaldırılarak, yargılamada eksiklik olmaması nedeniyle yeniden aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABULÜ ile,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/298 Esas, 2022/378 Karar sayılı ve 27/04/2022 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak;3-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 341,55-TL’den 80,70-TL başvuru harcının mahsubu ile bakiye 260,85-TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,b-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmügereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine, c-Maddi tazminat yönünden; davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 9.200,00 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,d-Manevi tazminat yönünden; davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 9.200,00 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,e-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, f-Davalı tarafından yapılan 66,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, g-HMK’nın 333. Maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye GELİR KAYDINA,b-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının Hazineye GELİR KAYDINA,c-Davalı tarafından yapılan 301,40 TL istinaf yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya İADESİNE, ç-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 05/10/2022