Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1033 E. 2022/1052 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1033
KARAR NO: 2022/1052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/361 Esas
KARAR NO: 2022/337
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
DAVA TARİHİ: 12/04/2022
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Yangının çıktığı taşınmazın 2 katlı zemin katı yaklaşık 22000 m2; alt katı ise 14700 m2 alan olduğu, alt katta … kiracı olarak bulunmakta iken üst katta önlü ve arkalı olacak şekilde … ve … kiracı olduğunu, … Şti. İse … ŞİRKETİNİN alt kiracısı olduğunu, 06.08.2021 tarihinde “… Mah. … Cad No:… Esenyurt/İSTANBUL” adresinde kain mülkiyeti … A.Ş’e ait iş bu taşınmazda … Ltd.Şti.nin alt kiracı olarak ve … LTD. ŞTİ’nin üst kiracı olarak kullandığı zemin katta ki depoda yangın çıktığı çıkan yangın, davalılar tarafından yeterli önlemlerin alınmamış olması, söndürmeye yönelik yeterli ekipman ve teçhizatın olmaması, aynı zamanda taşınmazın yangına karşı dayanıksız olması vb. sebeplerle büyümüş ve müvekkile ait malların da içinde bulunduğu Kiracı …/…’in birlikte kullandığı depoya sıçramış, sonucunda da müvekkile ait malların tamamı yanarak zayi olduğunu beyan ederek müvekkilinin uğradığı zararın kapsamı ve miktarı ve de sorumluları tam olarak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik 500 EURO’nun yangının meydana geldiği (haksız fiilin gerçekleştiği) 06.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince EURO cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Mahkemece davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde görevsizlik kararı verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; ”Somut olayın incelenmesinde; Davacı tarafın kendisine ait malların davalı … firmasının kiracı olarak bulunduğu ve grup şirketi … şirketi ile birlikte kullandığı taşınmazın zemin kat alt tarafındaki antrepoda iken aynı taşınmazı aynı katında zemin kat yukarı tarafta kiracı olarak bulunan … deposunda alt kiracı … Şirketinden çıkan yangının davacıya ait ürünlerin bulunduğu depoya sıçramasında ve tamamen zayi olduğu iddiası ile yeterli önlemlerin alınmadığı, taşınmazın yangına karşı dayanıklı olmaması ve diğer sebeplere dayanarak dava açtığı, davalıların malik, kiracı, alt kiracı oldukları, davacının ürünlerinin bulunduğunu belirttiği yerin davalı tarafça da kiralanarak kullanıldığı, davacının malların depoya bırakılmasına ilişkin ayrı veya farklı konulu sözleşme sunmadığı, gerek taraf ehliyeti gerekse yangının çıkışına ilişkin kiralanan yerlerin kira sözleşmelerine uygun kullanıp kullanılmadığı hususlarınında kira sözleşme ilişkisinin incelenmesi gerektiği, dava içeriğinde kiralama hususunun önem teşkil ettiği, kira sözleşmeleri de dahil olmak üzere kira ilişkisinde kaynaklı tüm uyuşmazlıklarda HMK 4. Madde uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerekmektedir. Zira kiralanan yerlerin kira sözleşmelerine uygun kullanılıp kullanılmadığı hususu bu davada incelenmesi gereken ana mesele değildir. Ana mesele davalılardan …’in antrepo işletmecisi olarak kendi üzerine düşen özenle muhafaza yükümlülüğünü yerine getrmemesidir. Tüm davalıların gerek yangının oluşmasında gerek geç müdahale edilmesinde ve netice olarak müvekkil şirketin mallarının zayi olmasında kusurları bulunmaktadır. Ancak burada müvekkil şirketle doğrudan ilişki içerisinde bulunan ve ana sorumlu olan davalı … firmasıdır. Nitekim müvekkil şirkete ait olan mallar antrepo işletmecisi olan …’e ait depoya boşaltılmıştır. Davalı … firması antrepo işletmecisidir ve Gümrük Kanunu uyarınca teslim alınan malların muhafaza edilebilmesi için gereken önlemleri almak zorundadır. Davalı … firması kendi üzerine düşen bu yükümlülükleri yerine getirmemiş olup yangından korunma ile ilgili gerekli yangın önleme ve söndürme tedbirlerini almadığı, çağdaş tekniğe uygun yangın söndürme düzenine sahip tesisat donanım ve düzenekleri bulundurmadığı için müvekkil şirkete ait mallar zayi olmuştur. Davalı … ile müvekkil şirket arasında depolama sözleşmesinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunmaktadır. Davalı şirket bu sözleşme uyarınca gümrüklü malı muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müvekkil şirketi zarara uğratmıştır. Taraflar arasındaki bu ilişkinin TTK m.4/e gereği ticari davaya konu olacağı izahtan varestedir. Yine TTK m.5 gereği de ticari davalar asliye ticaret mahkemeleri bu davalara bakmakla görevlidir. Dolayısıyla usul ve yasaya aykırılık teşkil eden ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması amacıyla istinaf yoluna başvurma gereği hasıl olmuştur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davalı … Sigorta A.ş vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; ”Yerel mahkemece yukarıda esası sayılı dosyada dava dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmeksizin ve dilekçeler teatisi tamamlanmadan dosya üzerinden verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırıdır. Dava dilekçesi henüz tarafımıza tebliğ edilmediğinden davaya karşı tüm cevap, itiraz ve defi haklarımız saklı kalmak kaydıyla yerel mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurmamız gerekmiştir. Şöyle ki; 6100 Sayılı HMK’nın 122., 137., 138. ve 27 madde hükümleri gereği mahkemece öncelikle dava dilekçesinin tebliği ve dilekçeler teatisi tamamlanmadan dosya üzerinde bir inceleme yapılarak görevsizlik kararı verilmesi hukuki dinlenilme ve diğer emredici usul hükümlerine aykırıdır. Ayrıca davanın tarafları incelendiğinde davacı ve davalıların tamamının tacir olduğu, davanın davalıların ticari işletmesi ile ticari nitelikteki haksız fiil eylemlerine dayalı olarak ikame edildiği, dahası davalılar arasında Sigorta Şirketlerinin de bulunduğu, Sigorta Hukuku’na dair hükümlerin TTK 1401 vd. maddelerinde düzenlendiği dikkate alındığında anılan kanun maddeleri gereği TTK’da düzenlenen ve ticari dava niteliğindeki huzurdaki uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu açıktır. Kararın kaldırılması gerekmektedir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, davacıya ait ve davalılardan … A.ş’nin deposunda bulunan malların, davalı … Ltd.şti’nin kiracı olarak bulunduğu işyerinde çıkan yangında zarar görmesi sebebi ile bina malikine, yangın çıkan işyerine, diğer kiracılara, aralarında malların muhafazası için sözleşme ilişkisi olduğu iddia edilen … A.ş ve bu davalıların sigorta şirketlerine karşı açılan tazminat davasıdır. Uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK’nın 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği ve mahkemenin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava şartları ve ilk itirazların karara bağlanması için, tarafların açıklamaları yeterli ise hâkim, dosya üzerinden karar verebilir. Verilen karar (görevsizlik veya yetkisizlik kararı gibi) davayı (o mahkemede) sona erdirici nitelikte ise, hâkim tarafları ön inceleme duruşmasına davet etmeden (dosya üzerinden) gerekli kararı verebilir. Bu hâlde ön inceleme duruşması yapılmasına, tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesine ve tahkikat aşamasına geçilmesine gerek kalmaz (Kuru B., s 286). Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 138. madde gerekçesinde de, usule ilişkin hususların, şekli nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabileceği ancak mahkemenin kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyması hâlinde bunu tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacağı, böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanmasının amaçlandığı belirtilmiştir. Anılan düzenleme ile hâkime dava şartlarına ilişkin olarak hangi aşamada karar verilmesi noktasında takdir hakkı tanınmış olup, hâkim tarafların dinlenmesine ihtiyaç duymaması hâlinde gerekli gördüğü takdirde dosya üzerinden de karar verebilecektir.6100 sayılı HMK’nın 30. maddesi uyarınca hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olup, dava şartlarına ilişkin bir sorunun yargılamanın başında çözülmeyip sonrasında dava şartı sebepiyle davanın reddine karar verilmesi usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2017/15-2141 Karar No: 2019/442 11.04.2019 tarihli) Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi, 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür. Davalı … Sigorta A.ş’nin bu hususa yönelik itirazı yerinde görülmemiştir. Görev hususunun incelenmesine gelince; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1. Maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda; dava, tacirler arası haksız fiil sebebi ile tazminat istemine ilişkindir. Her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesince uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı,gerek taraf ehliyeti gerekse yangının çıkışına ilişkin kiralanan yerlerin kira sözleşmelerine uygun kullanıp kullanılmadığı hususlarınında kira sözleşme ilişkisinin incelenmesi gerektiği, dava içeriğinde kiralama hususunun önem teşkil ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davacı ile davalılar arasında kira ilişkisi bulunmadığı,TTK 4 ve 16. maddeleri dikkate alındığında tarafların tacir olduğu gibi uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olduğu sonucuna varılmış olup, tacirler arası haksız fiil söz konusu olduğunda ve uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticaret mahkemesinin görevli olacağı, (Yargıtay 17. HD’nin 2021/2391 esas 2021/2537 karar sayılı ilamı da bu yöndedir) uyuşmazlık konusu olayda davalı … A.ş’nin malik olduğu binada kiracı olan davalı … Ltd.şti’nin ticari işletmesi ile ilgili faaliyette bulunurken yangına sebebiyet verdiği, diğer davalı kiracıların ise yangına gerekli müdahaleyi yapmadığı, sonuç olarak antrepo işletmecisi olan davalı … A.ş’nin deposunda bulunan davacıya ait malların zarar gördüğü iddiası ile davalılardan ve davalıların sigorta şirketlerinden tazminat talep edildiği, dolayısıyla uyuşmazlık konusunun ticari işletmeyle ilgili olduğu, kiracılık ilişkisine dayalı olmadığı sonucuna varılmakla uyuşmazlığın TTK hükümleri çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan sebeplerle mahkemenin görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi yönündeki kararı hatalı olup, davacı ve davalı … Sigorta A.ş vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca kaldırılmasına ve davanın esasına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemenin 2022/361 E. 2022/337 K. sayılı 15/04/2022 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Taraflarca ayrı ayrı yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, taraflarca ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince taraflara ayrı ayrı iadesine, 4-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022