Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2022/1013 E. 2022/917 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1013
KARAR NO: 2022/917
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS: 2022/2
KARAR: 2022/372
DAVA TARİHİ: 01/03/2009
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Her üçü de aile şirketi olan davacı şirketlerin birbirleriyle ilişkileri bakımından grup şirket vasfında olduğunu, yine bu şirketlerin ortakları olmanın yanısıra kişisel kefaletleri dolayısıyla borçlardan sorumlu olan davacı aile bireylerinin de ekonomik olarak içine düştükleri ödeme güçlüğü olgusu karşısında şirketlerle bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, neredeyse davacıların tümünün kredi borçlarından ortaklaşa sorumlu olmalarının hem davacı tüzel kişiler hem de davacı gerçek kişiler bakımından ortak olan ana unsur olduğunu, davacı şirketlerin döviz krizi, bu krizden sonra kredi faizlerinin yükselmesi, daralan piyasa koşulları, ürün maliyetlerinin artması nedeniyle nakit akışının zayıfladığını ve finansal yapısının bozulduğunu belirterek, tüm davacılar yönünden 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince verilecek geçici ve kesin mühlet neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarihli 2019/136 E. 2020/548 K. sayılı kararı ile; “1-Konkordato talep edenler; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİNE, 2-Konkordato talep eden şahıslar; davacı şahıs … (T.C….)’in, davacı şahıs … (T.C….)’in, davacı şahıs … (T.C…)’in konkordato taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, 3.1-Davacı … San. ve Tic. A.Ş.’nin konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 01/12/2021 tarihinde başlamak üzere, Her bir alacak tutarının 1. yıl % 2,08, 2. yıl % 25, 3. yıl % 25, 4. yıl % 25, 5. yıl %22,92’sini 48 ayda ve eşit taksitle ÖDENMESİNE, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararının eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE…” karar verilmiştir. Karara karşı bir kısım alacaklılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 08/12/2021 tarihli 2021/1761 E. 2021/1276 K. sayılı kararı ile; “…mahkemece tasdik duruşması öncesi usulüne uygun olarak ilanların yapılmamış olması, mahkemece hükme esas alınan komiser heyeti raporunun eksik olması, denetime açık ve elverişli olamaması, Dairemizin geri çevirme kararı ardından düzenlenen raporda hataların bulunması, istinaf yoluna başvuran alacaklı … Ticaret A.Ş.’nin alacağı ilama dayalı olmasına rağmen nisaba dahil edilmemesi, … Bankası A.Ş.’nin nisapta dikkate alınmaması, … Bankası A.Ş.’nin alacağı adi alacak olmasına rağmen rehinli alacak olarak işlem yapılması hatalı olup açıklanan nedenlerle sair istinaf itirazları şimdilik incelenmeksizin istinaf yoluna başvuran alacaklılar … A.Ş., … Bankası A.Ş., … bank A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … Ticaret A.Ş.’nin istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine” karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararının ardından dosya, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/2 E. sırasına kaydedilmiştir. Mahkemece 27/01/2022 tarihinde yapılan duruşmada, Dairemizin kaldırma kararı uyarınca gerekli incelemelerin yapılması için rapor alınmasına ayrıca davacı şirkete denetim ve onay kayyımı olarak …’nun atanmasına, şirketin her türlü karar ve tasarruf işleminin kayyımın onayına bağlanmasına karar verilerek, duruşma 10/03/2022 günü saat 14:00 ertelenmiştir. Mahkemece celse arası 28/01/2022 tarihinde oluşturulan “Tefrik Kararı” ile; davacı … vekili tarafından dosyaya sunulan 17/01/2022 tarihli dilekçe ile müvekkilinin … şirketinin azınlık hisse sahibi olduğu, davacı taraflar arasında çıkar çalışması bulunduğu, davacılardan …’in şirketin içini boşalttığı, … ve …’nin davalarının birlikte görülmesinin hem müvekkili hem de alacaklıların zararına neden olacağı belirtilerek tefrik kararı verilmesini talep ettiği, tefrik talebine ilişkin duruşmada sehven karar verilmediği, … yönünden eksiklikler bulunduğu, dosyaların birlikte görülmesini gerektirir zorunluluk olmadığı ayrıca uzayan süreç, tasdik sonrası ödeme planına göre taksit ödemesini bekleyen alacaklılar aleyhine işlememesi dikkate alınarak, …, …, …, ……AŞ, …Ltd. Şti yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş, tefrik kararı verilen davacılar yönünden dosya mahkemenin 2022/94 E. sırasına kaydedilmiştir. Davacı … şirketi yönünden ise Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/2 E. dosyası ile yargılamaya devam olunmuştur. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2022 tarihli 2022/2 E. 2022/372 K. sayılı kararı ile; “…Konkordato komiseri tarafından ibraz edilen rapor ve alacaklıların itirazları çerçevesinde mahkememizce tasdik şartları bakımından İİK 305. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede; Duruşma gününden 3 gün önce olacak şekilde ilanlar yapılarak duruşma günü ilan yoluyla taraflara yasa gereğince bildirilmiştir. Borçlu Şirketin … AŞ’ye olan borcu, … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, borçlu şirket adına, aylık 63.458,45 TL taksit karşılığı, … Gıda‘nın … AŞ’ye olan Konkordato Taksit borçlarına mahsuben ödendiği tespit edilmiş olup … Tekstil tarafından keşide edilen …İcra dairesinden keşide edilen 89/1 ödeme emrine karşılık … Gıda tarafından … AŞ’ye olan 63.458,45 TL taksit ödemeleri … Tekstil AŞ’ye yapılmakta olup Mart / 2022 dönemi itibarı ile toplam 10 taksit karşılığı 634.584,50 TL ödendiği, ibraz edilen banka dekontlarından görülmüştür. Konkordato Nisabına dahil olması gereken borcun 64.587.515,78 TL ve Alacaklı sayısının ise 241 olması gerektiği tespit edilmiştir. Bankalar yönünden ise dosya münderecatı ve dosyaya sunulu Gayrimenkul Değer Tespiti Hakkındaki Bilirkişi Raporu ve Eki Takyidatlı Tapu kayıtlarından ve Kayyım Raporlarından anlaşıldığı üzere Borçlu Şirket’in …, … Bankası ve … Bankasına ait olan borçlarının Şirket ortağı … adına ve yine Borçlu Şirket ortaklarının Grup Şirketi olan … Gıda aktifine kayıtlı Gayrimenkul Rehinleri ile teminatlandırıldığı, … Bankası A.Ş.’ye olan borcun ise Tasdik Kararı sonrasında tamamının ödendiği ibraz edilen dekontlardan tespit edilmiştir. Yukarıda ayrıntılı olarak arz edildiği üzere, takdiri ve tensibi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; … Bankası A.Ş., …, … Bankası ‘na ait borçların rehinli alacak olarak kabul edilmesi gerekmiştir. Üçüncü şahıs ipoteği ile teminat altına alınan bu alacağın adi alacaklılar toplantısı nisabında yer alıp yer almaması gerektiğinin de üzerinde durulması gerekmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, üçüncü şahıs ipoteği ile teminat altına alınmış alacakların rehinli alacak sayılıp İİK.m.308/h hükmünde öngörülen prosedüre mi dahil edileceği yoksa adi alacak sayılıp adi alacaklılar toplantısı haziruna mı eklenmesi gerektiği hususunda yargı mercileri arasında farklı yönde uygulamalar bulunmaktadır. Mahkememizin kabul ve uygulamasının üçüncü şahıs ipoteği ile teminat altına alınan alacakların rehinli alacak sayması nedeniyle, heyetimiz bu alacakları rehinli alacak olarak kabul etmiş ve rehinli alacaklara ilişkin prodesürel işlemleri gerçekleştirmiştir. Neticede borçlu ile rehinli alacaklı arasında da İİK.m.308/h hükmü çerçevesinde 25.09.2020 tarihli yapılandırma protokolü de akdedilmiştir… Tüm bu açıklamalar ışığında sonuç olarak, konkordato komiseri tarafından ibraz edilen rapor ve alacaklıların itirazları çerçevesinde mahkememizce tasdik şartları bakımından İİK 305. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede; İstinaf sonrası ilk bilirkişi istinaf kararı kapsamında güncel bakiye alacağı ve şirketin durumunu yerinde tespit edememiş ve hatalı sonuca ulaştığı yetersiz hükme esas alınması mümkün olmayan mali verilere dayanmamış hukuki açıdan da hatalı sonuç ortaya çıkmıştır. Bu sebeple ikinci birlikişi heyet hükme esas alınmış ve borçlu şirketin tasdik sonrası dönemde yaptığı ödemelerin oranının yüksek oluşu şirketin aktif olarak faaliyetine devam ettiği hali hazırda çalışan sayısı ve şube sayıları kaynakları dikkate alındığında İİK 177.madde anlamında ödemelerini tatil ettiğine dair ilk bilirkişi heyetindeki tespitler yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak yukarıdaki tespitler ve ilkeler ışığında … Tic. A.Ş.yönünden; … Bankası A.Ş.,…,… Bankası ‘na ait borçların rehinli alacak olarak kabul edilmesi ve … bank A.Ş’ye ilişkin 12.462.427,75 TL bedelli Konkordato Nisabına dahil edilmesi gereken borcun tamamının ödenerek kapandığı göz önüne alınarak söz konusu borcun ve … bank A.Ş.’nin Projede tasdik edilen 12.462.427,75 TL bedelli kabul oyunun nisaba dahil edildiği konkordatoya tabi olduğu tespit edilen 47.102.702,01 TL borç miktarı ve 238 (241-3 Rehinli Kabul Edilen Banka) Alacaklı sayısı üzerinden hesaplandığında; projenin Alacaklı sayısı yönünden %59 ve Borç Miktarı yönünden %63 oranında kabul oyuna sahip olduğu ve 238 alacak sayısı ile 47.102.702,01 TL alacak tutarı bakımından İ.İ.K. md. 302/III (a) bendi çerçevesinde, borçlu … A.Ş.’nin konkordato teklifinin yeter çoğunluk şartlarını yukarıda anılan gerekçelerle sağlamış olduğu Borçlu şirketin Konkordato kapsamında 30.03.2020 dönemi itibarı ile ödemesi gereken adi borç miktarı 47.102.702,01 TL olduğundan ve tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden 106.923,13 TL harç ödenmesi gerekmekte olduğu, 06.08.2020 Tarihli Gerekçeli Tasdik Raporuna bağlı olarak Borçlu Şirketin 78.348,19 TL harç ödediği dolayısı ile kalan (106.923,13-78.348,19 TL =)28.574,94 TL harç ödemesi gerektiği görüldüğü, 28.574,94 TL harcın yatırıldığı ve sonuç olarak konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği, nazara alınarak, mahkememizce şirketler yönünden konkordato projesinin tasdikine karar vermek gerekmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİNE karar verilmesi gerekmiş olup, davacı … SAN. VE TİC. A.Ş.’NİN konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 15/04/2022 tarihinde başlamak üzere, her bir alacak tutarının 4 yılda 48 ayda ve eşit taksitle ödenmesine, 1.yıl taksidinin 2021 aralık ayı olduğu dikkate alındığında tasdik kararının kaldırıldığı dikkate alınarak 1.yıl taksitinin 15/04/2022 tarihinde ödenmesine, 2.yıl taksitinin de 2022 aralık ayında ödenecek şekilde ödeme planının düzeltilmesine…” ayrıca İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim denetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli tasdik kararından itibaren göreve başlamak üzere gözetim kayyımı olarak hukukçu komiser …’in görevlendirilmesine, şirkete atanan denetim ve onay kayyımı …’nun görevinin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. Tavzih talebi ve karar; Alacaklı … Bankası A.Ş. vekili tarafından verilen 15/04/2022 tarihli tavzih dilekçesinde; 31/03/2022 tarihli nihai tasdik kararının tereddütlere yol açtığı, kararın ifadesinden ne zaman ne kadar ödeneceğinin anlaşılamadığı, dosyaya borçlu şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğuna karar verilmişse de bu takvimin dosyaya sunulan hangi takvim olduğu ve ne zaman sunulduğunun tespit edilemediği ifade edilerek hükmün açıklanmasını talep edildiği anlaşılmıştır. Gerek tavzih talebi gerekse tavzih kararı fiziki olarak dosya kapsamında mevcut olmamakla birlikte UYAP sistemi üzerinden incelememiştir. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/04/2022 tarihli tavzih kararı ile; “…Dosyaya yansıyan ödeme belgeleri istinaf kararı öncesi oluşturulan ödeme tablosu da dikkate alındığında açık şekilde her alacak tutarının 48 ayda eşit taksitle ödenmesi kararlaştırılmış olup İstinaf kararının kaldırılması nedeniyle ilk taksitin ödenmesinin ertelenmek zorunda kalması esasen taksit tarihlerinde aksama oluşmasını önlemek amacıyla mahkememizce ilk taksit tarihi ile birlikte 15/04/2022 tarihinde yapılacak ödemelerin 4 aylık (Aralık 2021- Nisan 2022) toplam ödemeyi kapsayacak şekilde sonuç doğurduğu dikkate alınarak hükmün bu şekilde açıklanması gerekmiştir.” gerekçesiyle, “Mahkememizin 31/03/2022 tarih ve 2022/2 Esas, 2022/372 Karar sayılı kararının 2 nolu ara kararında verilen; “1-Davacı … San. ve Tic. A.Ş.’nin konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 15/04/2022 tarihinde başlamak üzere, Her bir alacak tutarının 4 yılda 48 ayda ve eşit taksitle ÖDENMESİNE, 1.yıl taksidinin 2021 Aralık ayı olduğu dikkate alındığında tasdik kararının kaldırıldığı dikkate alınarak 1.yıl taksitinin 15/04/2022 tarihinde yapılacak ödemelerin 4 aylık (Aralık 2021- Nisan 2022) toplam ödemeyi kapsayacak şekilde ödenmesine, 2.yıl taksitinin de 2022 Aralık ayında ödenecek şekilde ödeme planının düzeltilmesine, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararının eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE” şeklinde TAVZİHİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı … Bankası T.A.O. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 26/01/2022 tarihli ek bilirkişi raporu ve 21/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda konkordato nisabına dahil edilmesi gereken müvekkili Banka alacağının tamamının (12.462.427,75 TL) ödenerek borcun kapatıldığı hususlarına yer verilmiş ise de, akdedilen protokol gereğince ödeme planı taksitlerine göre borçlu davacının müvekkili Bankaya olan borcunun tamamının henüz tahsil edilmediğini, protokolde belirtilen ödeme tablosu ile firmanın henüz vadesi gelmemiş 1.949.451,59 TL taksit ödemesi bulunduğunu, ayrıca mahkemece verilen ilk tasdik kararından sonra yapılan ödemelerle ilgili bir hüküm tesis edilmediğini, banka alacağı rehinle teminat altına alındığından (… adına kayıtlı, 1.dereceden 12.000.000 TL, 2.dereceden 1.300.000 USD, 3.dereceden 6.500.000 TL ve 4.dereceden 2.600.000 TL bedelle müşterek ipotekli; İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … Mah., … Ada, … Parsel de kayıtlı ve Büyükçekmece İlçesi, … Mah., … Ada, … Parselde kayıtlı taşınmaz) faiz işlemeye devam ettiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili Banka alacağı tamamen tahsil edilmemiş olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi ve kayyım raporunda hatalı olarak tamamen tahsil edildiği belirtildiğinden, müvekkili yönünden alacak miktarının hatalı ve belirsiz olması sebebiyle tasdik kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen ilamın kaldırılması öncesinde davacı şirketin ödemelerini 01/12/2021 tarihinde başlamak üzere yapması gerekmekte iken müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine kaldırma kararının ardından verilen kararda ilk derece mahkemesince her kadar 1.yıl taksitin 15/04/2022 tarihinde ödenmesine karar verilmişse de bugüne kadar müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, projenin gerçeklikten uzak olup uygulanabilirliğinin bulunmadığını, 2019 yılından bugüne kadar konkardato kurumunun getirdiği güvencelerden faydalanan davacı şirketin hiçbir finansal gelişme göstermediğini, alacaklıların menfaatlerini güvence altına almadığını, konkordato tasdik kararı borçlu tarafa aşırı avantaj sağlarken alacaklıları ciddi zarara uğrattığını, alacaklılar yönünden en uzun vade ile ödenmesine yönelik tasdik edilen konkordato projesinin borçlu şirket ile alacaklılar arasında eşitlik ilkesini bozduğunu, davacı tarafça bir ödeme yapılmadığı nazara alındığında kararın İİK hükümlerine ve konkordato müessesesinin amacına aykırılık teşkil ettiğini, konkordatonun temel amacı dürüst borçlunun korunarak mali durumunun iyileşmesi ve alacaklıların alacaklarına kavuşmalarının sağlanması iken dürüstlük kuralını ihlal eden davacı borçlunun akdetmiş olduğu konkordatonun tasdik edilemeyeceğini, açıklanan hususlara ek olarak davacı yan tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesi ile aile şirketi olan davacı şirketlerin birbirleriyle ilişkileri bakımından grup şirket vasfında olduğu, aile bireylerinin şirketlerle bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini beyan ve ikrar edilmekle basında çıkan haberlere göre davacı şirket ve grup şirket yetkilerinin satın almış oldukları yüzüğün fiyatının 3 Milyon Türk Lirası, saatin fiyatının 3 Milyon Türk Lirası olduğu da dikkate alındığında davacı şirket ve şirket yetkilerinin konkordatoyu gerektirecek nitelikte ödeme güçlüğü içerisinde bulunmadığını, ilk derece mahkemesince konkordato projesinin uygulanabilirliği, konkordato ilan eden borçlu firmanın reel mali durumu, projenin alacaklıların menfaatlerine uygun olup olmadığı konularında yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmadığını, bilirkişiler ve konkordato komiserleri tarafından düzenlenen raporların denetime elverişli olmadığını, kaldırma ilamındaki hususlar ve maddi gerçeklikler dikkate alınmayarak hüküm tesis edildiğini, borçlu şirketin ödeme yapmaya başlaması gereken 01/12/2021 tarihinden itibaren ödemelerin neden yapılmadığı konusunda ne davacı şirket yetkililerinin beyanlarında ne de komiserlerin raporlarında bir açıklık bulunamadığını, İİK’nın 305. Maddesinde yer alan şartların sağlanamaması sebebiyle konkordato tasdik talebinin reddi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve tasdik isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Davacı tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, öncelikle geçici mühlet, süreç içerisinde kesin mühlet verilerek nihayetinde Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarihli 2019/136 E. 2020/548 K. sayılı kararı ile davacı şirket yönünden konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. Tasdik kararı Dairemizin 08/12/2021 tarihli 2021/1761 E. 2021/1276 K. sayılı kararında ifade edilen gerekçelerle kaldırılması üzerine mahkemece yargılamaya yeniden devam olunmuştur. Davacı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin konkordato nihai projesinde; sermayesinin 12.000.000 TL olduğu, döviz kuru ve faizlerdeki artış ile pandemi süreci nedeniyle şirketin ön proje hedeflerini tutturamadığı, 2019 yılı 9. ayı itibariyle ciro hedefinin % 60 oranında, kar hedefinin ise %88 oranında gerçekleştiği, 11 şubenin kapatıldığı istihdam edilen personel sayısı 850 iken 500 kişinin işten çıkartıldığı ancak maaş ve tazminatlarının ödendiği, finansman giderlerinde büyük ölçüde azalma meydana geldiği, konkordato sürecinde müşteri kaybı yaşamadığı ancak pandemi süreciyle birlikte 2020 hedeflerinin uzağında kaldığı, alacaklılara gönderilen davet mektuplarına verilen cevaplarla birlikte teyit edilmiş borç miktarının 60.837.066,02 TL, vergi ve SGK borçlarının 9.515.664,50 TL olmak üzere toplam 70.352.730,52 TL borcu olduğu, 24.252.212,84 TL’sinin piyasa borcu, 36.584.853,18 TL’sinin ise banka kredi borcu olduğu, 4 adet bankaya ortakların ve 3.kişilerin gayrimenkullerinin ipotek olarak verildiği bu taşınmazların 2019 yılı rayiç değerinin ise 35.000.000,00 TL olduğu, şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçecek tutar alacaklarının % 41’i oranında iken, 60.837.066,02 TL adi borçların tamamının 12 ay ödemesiz 2021 yılı Aralık ayından başlayarak 48 ay vade ile eşit olarak ödenmesinin planlandığı, 2020 yılında 27.680.794,91 TL net satış ve 981.365,60 TL net kar, 2021 yılında 84.976.351,80 TL net satış ve 7.595.462,76 TL net kar, 2022 yılında 89.225.169,39 TL net satış ve 6.405.554,71 TL net kar, 2023 yılında 93.686.427,86 TL net satış ve 6.856.446,08 TL net kar, 2024 yılında 98.370.749,26 TL net satış ve 7.318.008,04 TL net kar öngörüldüğü, şirketin mevcut hali ile borca batık olmadığı belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti finans uzmanı Dr. …, hukukçu Prof. Dr. …, … tarafından tanzim edilen 06/08/2020 tarihli konkordatonun tasdiki hakkındaki gerekçeli raporunda; Davacı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin 31/03/2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre varlıklar toplamının 114.337.245,89 TL, borçlar toplamının 97.238.398,32 TL, özvarlığının 17.098.847,57 TL ile borca batık olmadığı, aynı tarihli rayiç değerlere göre ise varlıklar toplamının 84.823.882,57 TL, borçlar toplamının 97.238.398,32 TL olup özvarlığının (-) 12.414.515,75 TL ile borca batık olduğu, şirketin 34.514.621,26 TL konkordatoya tabi borçları olduğu, rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamadığı, projenin tasdik olması halinde ve projede belirtilen nakit akım tablosu ve kaynaklarında yer alan gayrimenkullerin satılması halinde borçlarının tamamını ödemesinin mümkün olabileceği (aksi takdirde yıllar itibariyle ortaya konulan karlılık tutarlarıyla şirketin borçlarını ödeyebilmesi mümkün olmayacağı), borçlu şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alındığı ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının 235 ve konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş alacak miktarının 34.514.621,26 TL olduğu, 23/07/2020 tarihli toplantıda 75 kişi ve bilahare iltihak süresi içinde 66 kişi olmak üzere olumlu oy veren toplam 141 adet alacaklının, alacak toplamı 21.946.018,63 TL olduğu ve İİK 302.maddenin öngördüğü çoğunluk koşulunun gerçekleşmiş bulunduğu, şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİK 206.maddenin birinci sırasındaki 12 imtiyazlı alacaklının 295.893,00 TL işçi alacağı olup bu alacak tutarında teminat yatırılması gerektiği, 78.348,19 TL konkordato tasdik harcı yatırılması gerektiği, konkordatonun tasdiki için İİK 305.maddede öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği ve konkordatonun tasdiki konusunda olumlu kanaate varıldığı bildirilmiştir. Komiser heyetinin 16/11/2021 havale tarihli konkordatonun tasdikine ilişkin açıklama ve düzeltme raporunda (Dairemizin kaldırma kararından önce, geri çevirme kararına istinaden düzenlenen); Davacı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının 235 ve toplam alacak tutarının 34.514.621,26 TL olduğu, toplantıda 75 alacaklı ve iltihak süresi içinde 66 alacaklı olmak üzere olumlu oy veren toplam 141 adet alacaklının, alacak toplamı 21.938.367,38 TL olduğu, toplantıda 24 alacaklının, iltihak süresi içerisinde 3 alacaklının red oyu verdiği, toplantıya katılmasına rağmen oy kullanmadığı için red oyu vermiş sayılan 5, toplantıya katılmayarak red oyu vermiş sayılan 69 alacaklının bulunduğu, İİK’nun 302.maddesinde yer alan koşulun 1/2’den fazla alacaklı sayısı ve 1/2’den fazla alacak miktarı ile oluştuğu belirtilmiştir. Dairemizin kaldırma kararının ardından mahkemece bilirkişi Prof. Dr…. ve …’tan alınan 24/01/2022 tarihli raporlarında özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dikkat çekilen 7 sayılık farkın, alacaklılar toplantısına katılıp toplantıda ret oyu verdikten sonra iltihak süresi içerisinde oyunu kabule döndüren alacaklılardan kaynaklandığı, yani Komiser Heyetinin hazırladığı listelere göre, kabul oyu veren alacaklıların sayısının 141, ret oyu veren alacaklıların sayısının ise 94 olduğu, Mahkemenin İİK m.302, f.6 uyarınca tesis edilen 03/07/2020 tarihli “çekişmeli alacaklar hakkındaki” kararında, … Bankası A.Ş.’nin 9.871.721,17 TL, Türkiye … Bankası Türk Anonim Ortaklığı’nın 12.462.427,75 TL, … Bankası A.Ş.’nin 6.273.240,80 TL, … Bankası A.Ş.’nin 1.339.851,80 TL, … Bankası A.Ş.’nin 2.424.122,39 TL, … Bankası A.Ş.’nin 438.767,12 TL, … bank A.Ş.’nin 410.165,00 TL, … bank A.Ş.’nin 174.792,52 TL, … A.Ş.’nin ise 1.424.481,51 TL üzerinden konkordato nisabına dahil edilmesine karar verilmesine rağmen Komiser Heyetinin bu alacaklıları nisaba dahil etmediği, Komiser Heyeti mülkiyeti üçüncü kişiye ait mallarla güvence altına alınan alacakların da rehinli alacak olduğu kanaatini taşımış olsa dahi ortada Mahkemenin çekişmeli alacakların konkordato nisabına ne şekilde dahil edileceğine ilişkin kararı varken, aksi yönde hareket edilmesinin hatalı sonuçlara sebebiyet verdiği, Bölge Adliye Mahkemesinin kararı gereğince alacağı İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2015/1108 E., 2019/788 K. sayılı kararıyla ilama bağlanan … Ticaret A.Ş.’nin nisaba dahil edilmesi gerektiği, bu doğrultuda nisap cetvellerinde gerekli düzeltmeler yapıldığında, … şirketinin teklifinin alacaklı çoğunluğu bakımından %58,26 alacak çoğunluğu bakımından ise %31,58 oranıyla kabul edildiğinin ortaya çıktığı, bu durumda … şirketinin 302. maddede alternatifli olarak öngörülen çoğunluklardan hiçbirini sağlayamadığı, 01/12/2021 tarihinde (ki BAM kararı sonraki tarihlidir) gerçekleştirilmesi gereken ilk konkordato taksitinin dahi gerçekleştirilmemesi, nihai projede 2020 ve 2021 yılının ilk 9 aylık döneminde 6.677.962,67 TL kâr hedeflenmesine rağmen bu iki dönemde toplamda 11.431.604,50 TL zarar edilmesi, nihai projede öngörülenin aksine stok seviyesinin azaltılması ve alacakların tahsili suretiyle kaynak sağlanamaması ve konkordatonun tasdikinden sonraki süreçte “Kasa” hesabında 3.445.996,78 TL fiktif bakiye oluşması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şirketin konkordato nisabını sağlayıp sağlayamadığı konusu bir kenara konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin de bulunmadığı, İİK m.308 hükmüne göre konkordatonun tasdiki koşullarının oluşmaması durumunda mahkemenin, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin bulunması halinde, tasdik talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflasına da karar vereceği, İİK’nın 179. maddesine göre borca batıklık sebebiyle doğrudan doğruya iflas koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilmek istenmişse de şirketin malvarlıklarının rayiç değerlerine ilişkin bilirkişi raporları güncelliğinin yitirdiği anlaşıldığından bu yönde bir tespit yapılamadığı, şirketin yaklaşık 1 yıl, 6 ay, 12 gün konkordatonun imkanlarından faydalandığı ve neticede 10/09/2020 tarihinde konkordatonun tasdiki yönünde karar verildiği, Mahkemece 10/09/2020 tarihinde verilen tasdik kararına göre borç ödemelerinin ilkinin 01/12/2021 tarihinde gerçekleştirilmiş olması gerektiği fakat şirketin 01/12/2021 tarihinde gerçekleştirilmesi gereken konkordato ödemelerini dahi gerçekleştirmediği, eldeki verilerin konkordatonun tasdiki kararı kaldırılmamış olsaydı, diğer taksit ödemelerinin de zamanında gerçekleştirilmeyeceğini gösterdiği, dolayısıyla borçlu şirketin vadesi gelen borçlarını ödeyemediğini belirterek konkordatoya başvurduğu 01/03/2019 tarihinden bu yana likitide sorununu aşamamış olduğu, heyet kanaatine göre bu tablonun ödemelerin tatil edildiğinin spesifik bir örneği olduğu, mahkemece … şirketi yönünden doğrudan doğruya iflas koşullarının oluştuğuna kanaat getirilirse 308. maddenin 2. fıkrasına göre, iflas kararıyla birlikte, tasfiyenin basit mi yoksa adi tasfiye usulüne göre mi yapılacağına da karar verilmesinin gerekeceği şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir. Tesis, makine, cihaz, taşıt ve demirbaşların değerinin tespiti için makine mühendisi Prof. Dr. … tarafından tanzim olunan 02/03/2022 tarihli raporda; Şirketin sahip olduğu, 31/12/2021 tarihli mizan ve bilanço kayıtlarına göre inceleme değerlendirmesi yapıldığı, şirket yetkililerinin beyanlarında şirketin daha önce sahip olduğu imalathanesi (fabrikası) kapatılarak devir edildiği, şirketin şu an itibarıyla kendisine ait imalat fabrikası bulunmadığı ve imalatını fason şeklinde yaptırdığı, 31/12/2021 tarihi itibariyle 18 şubesi var ise de keşif tarihinde (28/02/2022) şirketin sahip olduğu şube sayısının 11 olduğu, bu nedenle 11 şubesinde bulunan demirbaşların tespit edildiği, şirketin taşıtları 3.410.000,00 TL ve demirbaşları 8.294.285,73 TL olduğu, üretim fabrikası kapatılmış olduğu için tesis makine ve cihazların bulunmadığı ifade edilmiştir. Marka değerleme uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/03/2022 tarihli raporda; davacı şirketin sahip olduğu markaların toplam değerinin 892.100,00 TL olduğu belirtilmiştir. Stok durumunun tespiti için bilirkişi … tarafından düzenlenen 07/03/2022 tarihli raporda; -Keşfen yapılan incelemelerde davacı şirketin kendilerine ait merkezi imalathanelerinin ve merkez depolarının bulunmadığı, mamullerini başka bir firmaya ürettirdiği, bu bağlamda da tüm stoklarının şubelerinde bulundurdukları ürünler ve hammaddeler olduğu, davacı şirket yetkilileri beyanlarında şirketin merkezi imalathanesini 31/12/2021 tarihi itibariyle devrettiklerini, merkez depolarında bulundurdukları bir miktar ürünü devir yapılan firma olan … Tic. A.Ş.’ye sattıklarını, bir miktarının da çöpe atıldığını ve imha edildiğini, davacı şirketin 31/12/2021 tarihinde 18 şubeleri olduğunu, 31/01/2022 tarihinde 13 şube ve sayım günü olan 28/02/2022 tarihinde ise 11 şubeleri olduğunu ifade ettikleri, İstanbul’un muhtelif semtlerinde bulunan 11 şubede bizzat sayım yapıldığı, davacı şirketin şubelerinde gerçekleştirilen incelemelerde firma yetkililerinden 31/12/2021, 31/01/2022 ve 28/02/2022 tarihi itibariyle stok listeleri talep edildiği, 28/02/2022 tarihli stok listeleri, stok cinsi ve adetleri, örnekleme yöntemiyle, sayıma ve doğruluk denetimine tabi tutulduğu, davacı şirket bünyesindeki şubelerde Fast Food ürünleri haricinde herhangi bir imalat yapılmadığından ve ellerinde bulunan ambalaj malzemeleri ve ticari ürünler (kola, meyve suyu, çikolata vb.) dışında tüm ürünlerin dayanıksız tüketim malzemesi olarak adlandırabilecek, raf ömürleri birkaç günü geçmeyecek ürünler olması ve stokların dönemsel olarak pek de farklılık gösteremeyeceği düşüncesiyle, 28/02/2022 tarihinde 11 şubede fiili olarak yapılan sayımlara bağlı olarak bir şubede ortalama ne kadarlık stok bulundurulduğu tespit edilerek, 31/01/2022 tarihinde beyan edilen stoklarla uyumluluğu karşılaştırılıp, 31/12/2022 tarihinde 18 şubede bulunan stokların değerlendirilmesinin yapılabileceği kanaatine varıldığı ayrıca merkezi imalathane devredildiğinden ve değerleme yapılabilecek herhangi bir dayanak bulunmadığından 31/12/2021 tarihindeki merkez depolardaki stokların rayiç değerlendirmesinin yapılabilmesinin mümkün olamadığı, -Davacı şirketin sunduğu stok listelerine göre merkezi imalat depolarında ve 18 şubede 31/12/2021 tarihi itibariyle toplamda 50.240.258,55 TL lik stokları olduğu, Stokların rayiç değerleri hesaplanırken herhangi bir iflas durumunda stokların gerek raf ömürleri, gerek saklama koşulları, gerek ambalaj bozulmaları, gerekse de ivedilikle elden çıkarılma zaruretine bağlı olarak oluşacak değer kayıplarının da göz önünde bulundurulması gerektiği, mevcut stoklarda bulunan hammadde ve mamullerin raf ömürleri, doğru saklama koşullarında unlu mamuller açısından birkaç günle sınırlı olmakla beraber, ambalaj, fast food ve çikolata ürünleri için de maksimum birkaç ayla sınırlı olup bütün bunlar ışığında, stok değerlerinde, kaydi değerlere göre %25 lik bir değer kaybını öngörmenin doğru olacağı ve bu bağlamda 31/12/2021 tarihi itibariyle beyan edilen stokların yaklaşık rayiç değerinin 37.680.193,91 TL olabileceği, -Davacı şirketin keşif tarihi itibariyle 11 şubesi olduğu, bu şubelerdeki tezgahları ve depolarının fiilen sayıldığı, yukarıda açıklanan nedenlerle %25 lik bir değer kaybını öngörmenin doğru olacağı ve bu bağlamda 28/02/2022 tarihi itibariyle beyan edilen stokların yaklaşık rayiç değerinin 295.357,30 TL olabileceği, -Gerek 28/02/2022 tarihinde 11 şubede fiilen yapılan sayımlar, gerek 3/01/2022 tarihinde 13 şube için beyan edilen stok listeleri göz önünde bulundurulduğunda, 31/12/2022 tarihinde davacı şirketin 1 şubesinde bulundurduğu stokların rayiç değerinin yaklaşık 295.357.30 TL /11 = 26.850.66 TL civarında olabileceği, davacı şirketin 31/12/2021 tarihi itibariyle 18 şubesindeki stoklarının rayiç değerinin yaklaşık 26.850.66 TL x 18 = 483.311,94 TL civarı olabileceği, 31/12/2021 tarihinde Merkezi İmalathanelerindeki stokların varlığı ise fiziken görülmediği ve değerlendirme yapılabilecek herhangi bir dayanak olmadığından bir değerlemeye tabi tutulamayacağı belirtilmiştir. Mahkemece 27/01/2022 tarihinde yapılan duruşmada davacı şirkete denetim ve onay kayyımı olarak …’nun atanmasına, şirketin her türlü karar ve tasarruf işleminin kayyımın onayına bağlanmasına karar verilmesi üzerine kayyım tarafından düzenlenen raporlar incelenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama aşamasında kayyım … tarafından sunulan 09/03/2022 tarihli 1.kayyım raporunda; Şirketin 28/02/2022 tarihi itibariyle 11 şubeyle mağazacılık faaliyetine devam ettiği, üretim tesisinin olmadığı, 31/01/2022 tarihi itibariyle 185 kişi istihdam etliği, şirket hesaplarının incelenmesi ve yapılan toplantılar sonucunda; şirketin mal varlıklarının devrine ilişkin usulsüz olarak değerlendirilebilecek ve/veya ihmal edilmiş işlemlerin olduğu, şirket şubelerinin ve üretim tesisinin devrinde herhangi bir değerleme yaptırılmadığı, devre ilişkin satışların TTK 408 maddesi çerçevesinde değerlendirilmesinin mahkemenin takdirine ait olduğu, şirket üretim tesisinin … San. ve Tic. A.Ş.’ye devredildiği, bunun yanı sıra adı geçen şirkete muhtelif şubelerin devrinin yapıldığı, üretim tesisinin satışına ilişkin 750.909,99 TL + KDV tularında 30/12/2021 tarih ve … numaralı fatura kesildiği, 31/12/2021 tarihli mizanda ve bilançoda kasa bakiyesinin 4.255.673,76 TL olduğu, bu durumun ticaretin ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şirketin 31/12/2021 tarihi itibariyle İlk Madde Malzeme, Mamul ve Ticari Mal toplamının 50.240.318,50 TL olduğu sunulan bilanço ve mizandan tespit edilmekle a) Şirket aktifinde kayıtlı stokların … A.Ş.’ye devredildiği varsayıldığında (ki kesilen laturalarda bu şekilde bir açıklama görülmemiştir) satış bedelinin stokların kaydi değerlere oranının %1.5 olduğu, b) Şirket aktifinde kayıtlı stokların …A.Ş.’ye devredilmediği varsayıldığında bahse konu stokların akıbetinin ne olduğunun araştırılması gerektiği, …A.Ş.’nin tüm gelirlerinin grup şirketi olan … Lid.Şti.’nin banka hesabına yatırıldığı, şirkete ait ödemelerin bu hesaplardan, şirket faaliyetinin aksamaması açısından ödeme taleplerinden uygun görülenlere onay verildiği ancak görev ve yetki kapsamının dışında olması sebebiyle … şirketinin hesaplarının incelenemediği, diğer yandan … şirketinin davacı … A.Ş.’ye 31/12/2021 tarihi itibariyle 5.673.746,26 TL borçlu olduğu, Şirket Kayyım atama kararından sonra ilki 08/02/2022 sonuncusu 15/02/2022 tarihinde olmak üzere 3 adet şubenin kapatılmasına / devrine ilişkin karar alındığı, şube kapanışları/devirleri için Kayyımdan onay alınmadığı, alınan kararların e-posta yoluyla iletildiği, yapılan işlemlerin geçerliliğinin Mahkemenin takdirine ait olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu (Prof. Dr… ve … tarafından düzenlenen) ve komiser raporları arasında çelişki olması nedeniyle ve borca batıklığın tespiti yönünden yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Dr…, … ve … ‘den alınan 21/03/2022 tarihli raporlarında özetle; -… San.ve Ticaret A.Ş.’nin Konkordato Tasdik tarihinden itibaren Rapor tarihine dek toplam 27.578.716,73 TL ödeme yapıldığı, söz konusu ödemelerin nisapta yer alan 26.330.122,99 TL borca karşılık geldiği, bazı banka borçlarının nisapta belirlenen borç miktarının üzerinde ödendiği, bazı bankalara ise iskontolu tutarlar üzerinden ödenerek borçların kapandığı, neticeten yapılan 27.578.716,73 TL ödemenin nisapta belirlenen karşılığının 26.330.122,99 TL olduğu, -Borçlu şirketin … Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ’ye olan borcunun … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, borçlu şirket adına aylık 63.458,45 TL taksit karşılığı, …’nın … AŞ’ye olan Konkordato Taksit borçlarına mahsuben ödendiği, … Tekstil tarafından … İcra Dairesinden keşide edilen 89/1 ödeme … Gıda tarafından … AŞ’ye olan 63.458,45 TL taksit ödemelerinin … Tekstil AŞ’ye yapıldığı ve Mart/2022 dönemi itibarı ile toplam 10 taksit karşılığı 634.584,50 TL ödendiği, -Konkordato Nisabına dahil olması gereken borcun 64.587.515,78 TL ve Alacaklı sayısının ise 241 olması gerektiği, Komiser heyeti tarafından hazırlanan Gerekçeli Tasdik Raporunda projeye kabul oyu veren alacaklı sayısının 141 (toplantı ve iltihak ile süresi dahil) ve kullanılan kabul oyu tutarının ise 21.938.367,38 TL olarak tespit edildiği, Gerekçeli Tasdik Raporu ekleri olan Oylama Listelerinden ve Kabul Beyanlarından tespit edildiği üzere Komiser Heyeti tarafından olumlu oy kullandığı kabul edilen …bank A.Ş.’nin Nisaba dahil edilen Kabul oyu tutarının 4.960.132,20 TL olduğu oysa Çekişmeli Alacaklara ilişkin Mahkeme’nin kararında söz konusu miktarın 12.462.427,75 TL olması gerektiği, bununla birlikte yine … bank A.Ş. tarafından Konkordato Komiser Heyetine sunulan Kabul dilekçesinin şarta bağlı olduğu dosya münderecatından tespit edilmekle … bank’ın Kabul oyunun geçersiz sayılması gerektiği ancak … bank A.Ş’ye ilişkin Konkordato Nisabına dahil edilmesi gereken borcun tamamının ödenerek kapandığı göz önüne alındığında Kabul oyunun geçersiz sayılmasında hukuki bir yararın mevcut olmadığı -Diğer Bankalar incelendiğinde ise Çekişmeli Alacak Raporu ve Gerekçeli Tasdik Raporlarında … A.Ş’nin Banka borçları yönünden Rehinli/Rehinsiz ayrımına ilişkin tasnif yapılmadığı, dosya münderecatı ve dosyaya sunulu gayrimenkul değer tespiti hakkındaki bilirkişi raporu ve eki takyidatlı tapu kayıtlarından ve kayyım raporlarından anlaşıldığı üzere Borçlu Şirket’in …, … Bankası ve … Bankasına ait olan borçlarının Şirket ortağı … adına ve yine Borçlu Şirket ortaklarının Grup Şirketi olan … Gıda aktifine kayıtlı gayrimenkul rehinleri ile teminatlandırıldığı, … Bankası A.Ş.’ye olan borcun ise Tasdik Kararı sonrasında tamamının ödendiği, yapılan açıklamalar uyarınca; a) … Bankası A.Ş., …, … Bankası’na ait borçların rehinli alacak olarak kabul edilmesi ve … bank A.Ş’ye ilişkin 12.462.427,75 TL bedelli Konkordato Nisabına dahil edilmesi gereken borcun tamamının ödenerek kapandığı göz önüne alınarak söz konusu borcun ve … bank A.Ş.’nin Projede tasdik edilen 12.462.427,75 TL bedelli kabul oyunun nisaba dahil edildiği durumda Konkordatoya tabi olduğu tespit edilen 47.102.702,01 TL borç miktarı ve 238 (241-3 Rehinli Kabul Edilen Banka) Alacaklı sayısı üzerinden hesaplandığında; projenin Alacaklı sayısı yönünden %59 ve Borç Miktarı yönünden %63 oranında kabul oyuna sahip olacağı ve alacak sayısı ile TL alacak tutarı bakımından İ.İ.K. md. 302/III (a) bendi çerçevesinde, borçlu … A.Ş.’nin konkordato teklifinin yeter çoğunluk şartlarını sağlamış olacağı, b) … Bankası A.Ş., …, … Bankası’na ait borçların rehinli alacak olarak kabul edilmeyerek nisaba dahil edilmesi ve … bank A.Ş’ye ilişkin 12.462.427,75 TL bedelli Konkordato Nisabına dahil edilmesi gereken borcun tamamının ödenerek kapandığı göz önüne alınarak söz konusu borcun ve … bank A.Ş.’nin Proje tasdikinde kullandığı kabul oyunun 12.462.427,75 TL bedelli tüm borç üzerinden nisaba dahil edildiği takdirde ise Konkordatoya tabi olduğu tespit edilen 64.587.515,78 TL borç miktarı ve 241 Alacaklı sayısı üzerinden; Borçlu Şirket’in projesi Alacaklı sayısı yönünden %59 ve Borç Miktarı yönünden ise %46 oranında kabul oyuna sahip olacağı ve alacaklı sayısı ile TL alacak tutarı bakımından İ.İ.K. md. 302/III (a) bendi çerçevesinde, borçlu … A.Ş.’nin konkordato teklifinin yeter çoğunluk şartlarını sağlayamamış olacağı, -… A.Ş. tarafından konkordato projesinde teklif edilmiş bulunan ödeme tutarlarının 30/03/2020 ve 31/12/2021 itibariyle Şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği, kaynaklarının borçlarını ödemekte yeterli olduğu ancak 01/01/2021-31/12/2021 döneminde beklenen karlılıklara ulaşamadığı, -… A.Ş.’nin hakkında verilebilecek olan iflas kararı ardından alacaklıların tahsil edebileceği bedele oranla borçlu şirketin konkordatoda teklif ettiği ve kabul edilen tutarın daha fazla miktara tekabül ettiği, -… Ticaret A.Ş.’nin Gerekçeli Tasdik Raporuna dayanak 31/03/2020 tarihli Rayiç mali verilerine göre (-) 12.414.515,75 TL borca batık durumda olduğu tespit edildiği ancak söz konusu rayiç bilanço tespitlerinde 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin (borca batıklık durumu) Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ çerçevesinde değerlendirme yapılmadığı, Heyetçe işbu rapora dayanak 31/12/2021 Mali verilerinin analizi neticesinde Borçlu … A.Ş. bakımından 31/12/2021 tarihi itibariyle oluşturulan rayiç değerli bilançoya göre, şirketin özkaynaklarının toplamının (-) 40.408.922,01 TL olduğu diğer taraftan Borçlu Şirket Ortağı … tarafından Mahkeme’ye sunulan beyan ile Şirket Ortağının Borçlu Şirketten 31/12/2021 itibarı ile olan 15.968.185,51 TL alacağından feragat ettiğine ilişkin beyanı ile “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin (borca batıklık durumu) Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki tebliğ çerçevesinde Borçlu Şirketin Öz kaynakları değerlendirildiğinde Şirketin 31/12/2021 itibarı ile tespit edilen özkaynaklarının (+) 8.787.577,47 TL olduğunun tespit edildiği yönünde görüş sunmuşlardır. Bilirkişi heyetinden alınan 30/03/2022 tarihli ek raporda özetle; Teminat Koşulu bakımından davacı şirketin 31/03/2020 itibarı ile ticari kayıtları ile gerekçeli tasdik raporu karşılaştırmalı olarak irdelendiğinde; İİK m. 206 /lI bağlamında imtiyazlı alacaklılarının Kıdem Tazminatı Karşılığı ve Personel Maaşları ödemeleri olup Şirketin bu kapsamdaki borçlarına ilişkin 295.893,00 TL imtiyazlı alacaklı açısından teminat yatırılması gerektiğinin raporlandığı ve Şirketin mühlet içinde Komiserin izni ile yaptığı tedarik alımlarının, elektrik ve doğalgaz gibi üretim giderleri açısından teminata bağlanmasına gerek olmadığı, Yargılama Giderleri ve Konkordato Harcı bakımından ise Borçlu şirketin Konkordato kapsamında 30/03/2020 dönemi itibarı ile ödemesi gereken adi borç miktarı 47.102.702,01 TL olduğundan ve tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden 106.923,13 TL harç ödenmesi gerektiği, 06/08/2020 tarihli gerekçeli tasdik raporuna bağlı olarak Borçlu Şirketin 78.348,19 TL harç ödediği dolayısı ile kalan (106.923,13-78.348,19 TL) 28.574,94 TL harç ödemesi gerektiği belirtilmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334) İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.) İlk derece mahkemesinde tasdik koşullarının oluştuğu kabul edilerek davacı şirket hakkında konkordatonun tasdikine karar verilmiş ise de; ilk bilirkişi heyet raporu, kayyım raporu, şirket tarafından kayyım izni olmadan yapılan işlemler, muhasebe kayıtları yönünden tespitler nazara alınarak şirketin projesinin kaynaklarıyla orantılı olup olmadığı ve uygulanabilirliği, şirketin borç ödeme yönünden dürüst olup olmadığı hususlarında hükme esas kabul edilen bilirkişi heyet raporu yeterli olmadığından yeni bir rapor alınması gerekmesine rağmen bu yönde bir işlem yapılmamıştır. Kaldırma kararının ardından oluşan süreçte şirketin zarar ettiği anlaşılmış, şirketin mali durumunun düzeldiğine dair bir veri elde edilememiş ve ilk tasdik kararının ardından mahkemece verilen hükme göre alacaklılara ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/04/2022 tarihli 2022/1481 E. 2022/2121 K. sayılı ilamında; “…Konkordato talepleri yargılama sırasında değişen ekonomik parametrelere göre değerlendirilebileceğinden bu haliyle dava teorisinden ayrılır. Komiser raporları ve atanmış kayyım raporları çerçevesinde konkordato tasdiki sonrası gelişmeler de dahil olmak üzere borçlunun davranışları verilecek karar üzerinde etkili olacaktır. Projede kaynak olarak gösterilen bir işletmenin elden çıkarılması, yapılarak borçların ödeneceği işin terkedilmesi, somut olayda olduğu gibi internet alışverişlerinin hiç rağbet görmemesi tasdik edilen konkordato projesinin daha faaliyete geçmeden sonuç doğurmayacağının anlaşılması manasına gelirki böyle bir konkordatonun tasdikinin mümkün olmadığına karar vermek gerekir. Somut olayda yargılama sonrası dosyaya ibra edilen 12/01/2022 tarihli kayyum raporuna göre konkordatosu tasdik edilen …A.Ş.’nin en büyük 2 mağazasının kapatıldığı, internet satış biletlerine erişim bulunmadığı rapor edilmiştir. Asıl şirketin faaliyetine devam etmemesi nedeniyle tedarikçi şirket olan …A.Ş.’nin de herhangi bir faaliyette bulunması mümkün görünmemektedir. Ayrıca konkordato talebinde bulunmalarına rağmen gerek … A.Ş.’nin gerekse …’ın ayrı bir projeleri bulunmamaktadır. Bu durumda başarıya ulaşma şansı bulunmayan konkordato talebinin her üç davacı açısından reddine karar verilmekle birlikte iflasa tabi olan davacılar açısından şartları bulunması halinde iflasa karar verilmelidir…”, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 27/06/2022 tarihli 2021/6408 E. 2022/3612 K. sayılı ilamında; “…Konkordato talepleri yargılama sırasında değişen ekonomik parametrelere göre değerlendirilebileceğinden bu haliyle dava teorisinden ayrılır. Komiser raporları ve atanmış kayyım raporları çerçevesinde konkordato tasdiki sonrası gelişmeler de dahil olmak üzere borçlunun davranışları verilecek karar üzerinde etkili olacaktır. Bu durumda mahkemece, konkordato projesinin uygulanabilirliği ve başarıya ulaşma ihtimali noktasında borçlu şirketin tasdik kararı sonrası davranışları ile alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket edip etmediği kayyım raporları nazara alınarak değerlendirilip sonuca göre bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir…” denilerek, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı ve projenin uygulanabilirliğinin, borçlunun tasdik kararından sonraki davranışları da nazara alınarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece verilen tasdik kararı ile birlikte İİK 306/2 maddesi uyarınca kayyım olarak …’in atanmasına karar verildiği aynı zamanda yargılama aşamasında davacı şirkete denetim ve onay kayyımı olarak atanan …’nun görevinin ise karar kesinleşinceye kadar devamı yönünde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Karar tarihinden sonra tanzim edilen kayyım raporları UYAP sistemi üzerinden incelenmiştir. Kayyım … tarafından 10/06/2022 tarihinde sunulan 2.kayyım raporunda; Şirketin 30/04/2022 tarihi itibariyle 11 şubeyle mağazacılık faaliyetine devam ettiği, üretim tesisinin olmadığı, 30/04/2022 tarihi itibariyle 73 kişi istihdam ettiği, rapor tarihi itibariyle çalışan sayısının net olarak tespit edilemediği, işletmenin faaliyetinin devamı konusunda ciddi riskler olduğu, bilgi ve belgelerin zamanında ve tam olarak Kayyıma sunulmadığı, Şirket hesaplarının incelenmesi ve yapılan toplantılar sonucunda şirketin mal varlıklarının devrine ilişkin usulsüz olarak değerlendirilebilecek ve/veya ihmal edilmiş işlemlerin olduğu, mali tabloların ve işlemlerin incelenmesinde ticaretin ve hayatın olağan akışına aykırı işlemlere ve varlık kaybına ilişkin bulgulara rastlanıldığı, mali tabloların incelenmesi, konkordatoya tabi taksit ödemelerinin zamanında ve tam olarak yapılmaması, toplantılarda ve şirket merkezi ziyaretlerindeki durum tespiti ve gelen ihbar/şikayet telefonları neticesinde oluşan kanaate göre Şirketin faaliyetinin devamı konusunda ciddi riskler ve buna ilişkin bulgular olduğu, borçlarını ödeme kabiliyetini kaybettiği, mevcut kaynaklarıyla borcunu ödeyemeyeceği, yapılan işlemlerin usulüne tam olarak uygun bir şekilde yapılmadığı, yapılan işlemlerin şirket ortaklarının ve 3.kişilerin hak ve menfaatlerine aykırı bir durum yarattığı ifade edilmiştir. Kayyım … tarafından düzenlenen 23/06/2022 tarihli 1.kayyım raporunda; -İlk tasdik kararından sonra oluşturulan ödeme planına göre 235 alacaklının toplamda 34.514.621,26 TL alacağı bulunduğu, ikinci tasdik kararından sonra ödeme planının revizesinin gerekip gerekmediğini tespit edebilmek amacıyla Şirket’ten güncel bir tablo talep edildiği, bu tabloya göre toplamda 205 alacaklının toplamda 23.654.937,27 TL alacağı olduğu, ilk tasdik kararında oluşturulan liste ile son liste karşılaştırıldığında 20 alacaklı için ödeme yapıldığı, mahkemenin 15/04/2022 tarihli tavzih kararına göre 15/04/2022 tarihinde yapılacak ödemenin Aralık 2021 ile Ocak, Şubat ve Mart 2022’yi de kapsayacağı, buna göre Nisan 2021 ödemesi de dikkate alındığında ilk ödemenin beş taksit için yapılacağı, Mayıs itibariyle normal ödeme takviminin (her bir alacaklının alacağının 1/48’i oranında taksit ödemesi) devam edeceği ancak şirket tarafından bugüne kadar sadece bir taksit ödemesi yapıldığı, diğer bir ifadeyle tavzih kararına göre Nisan/2022’de beş taksit için ödeme yapılması gerekirken sadece bir taksit ödemesi yapıldığı, ayrıca ilk taksit 06/05/2022’de ödenmiş olup 27 alacaklıya ise bir ödeme yapılmadığı, şirket tarafından bazı alacaklıların IBAN bilgilerinin olmadığının ifade edildiği, bunun üzerine blokeli bir hesap açılarak IBAN bilgisi olmayan alacaklılarının alacaklarının taksit karşılığı tutarlarının blokeli hesaba aktarılması talep edilmişse de henüz hesap açma işleminin tamamlanmadığının Şirket tarafından bildirildiği, -Şirketin konkordato öncesi 38 şubesinin olduğu, Aralık 2021 sonu itibariyle bu sayının 19’a, Şubat 2022 itibariyle 11’e düştüğü, Şubat 2022 döneminden sonra bilinen bir şube kapanışı ve/veya devri olmadığı ancak son dönemde sözlü olarak gelen ihbar telefonları ve duyumlar neticesinde şubelerin işlevlerini yitirdiği, şubelerden demirbaş taşımalarının olduğu, işçilerin alacaklarını alamadıkları ve şubelerin kapatılma noktasına geldiği, -Şirketin tasdike konu projesinin üretim tesisini kendi uhdesinde tuttuğu ve şube sayısı ile çalışan personel sayısının çok fazla olduğu bir şirket organizasyon yapısına dayandığı ancak işbu rapor tarihi itibariyle Şirket’in şubesi sayısı sayısı 11’e düşmüş olup ilk tasdik kararı ile hazırlanan ödeme planı ile ikinci tasdik kararından sonra hazırlanan ödeme planı karşılaştırıldığında yaklaşık 11 milyona yakın borç ödendiği görülse de, şirket organizasyon yapısının ciddi şekilde küçüldüğü, projedeki kaynak öngörülerinin proforma nakit akış ve gelir tablolarının mevcut durumla kıyas yapılabilecek bir durumu bulunmadığı, ciddi yapısal değişiklikler sebebiyle projedeki mali verilerle kıyas yapmak yerine fiili olarak hem ticari faaliyetin devamından doğan borçların hem de konkordato borçlarının ödenip ödenmediğine bakmak gerekeceği, kayyım … tarafından hazırlanan ikinci kayyım raporuna göre şirketin 2022 yılı ilk 4 ayında 13.307.697,72 TL zarar raporladığı, personele olan ödemelerin son dönemde yapıldığı, 31/12/2021 tarihli mizanda ve bilançoda kasa bakiyesinin 4.255.673,76 TL olduğu, bu durumun ticaretin ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şirketten kasa hesap muavini ve fiziki olarak kasada ne kadar para olduğunun bilgisi istendiği ancak bilgi ve belge sunulmadığı, bu defa 30/04/2022 tarihi itibariyle kaydi kasa bakiyesinin 1.715.726,56 TL’lik artışla 5.971.400,32 TL olduğunun görüldüğü, stoklarda 20.963.502,84 TL tutarında (verilen sipariş avansları kalemi hariç) azalış olduğu, stokların akıbetinin net olarak bilinmediği, hızlı tüketim mallarının 31/12/2021 tarihi itibariyle kısıtlı sayıdaki şubelerde 50.240.318,50 TL tutarında (verilen sipariş avansları kalemi hariç) stok olarak tutulması, 4 aylık süreçte 7.601.920,81 TL tutarındaki net satışa karşılık satışların maliyetinin 12.160.040,50 TL olması, stoklardaki azalışla satışların maliyeti arasında 8.803.462,34 TL fark olmasının hayatın olağan akışına ve muhasebe prensiplerine aykırılık teşkil ettiği, bu veriler uyarınca Şirket’in mali ve muhasebesel yapısının sağlıklı olmadığı ve mevcut durum itibariyle ödeme kabiliyetini muhafaza etmediği ifade edilmiştir. Kayyım … tarafından düzenlenen 30/08/2022 tarihli 2.kayyım raporunda; -İlk raporda ifade edilen ödemeler dışında Şirket tarafından başkaca ödeme yapılmadığı, 01/08/2022 tarihli toplantıda … tarafından açıkça beyan edildiği üzere Şirket’in faaliyetlerine tamamen son verdiği ve borçlarını ödeme kabiliyetinin olmadığının açık bir şekilde tespit edildiği, neticeten Şirket’in ödeme planına göre sadece bir kere ödeme yaptığı, bu ödemenin dahi tüm alacaklılara yapılamadığı, şubelerin tamamen kapatıldığına yönelik yazılı beyan da nazara alındığında Şirket’in borçlarını ödeme kabiliyetinin bulunmadığı ifade edilmiştir. 01/08/2022 tarihli kayyım toplantı tutanağında …’in; “2022/2 Esas sayılı dosyasında tasdik kararı verildiği tarih itibariyle 11 şubemiz bulunmakta olup şubeler şunlardır: Bağcılar, Başakşehir, Beşyol, Bizimkent, Büyükçekmece, Dörtyol, Kocasinan, Kozaşehir, Kuleli, Sefaköy, Sultangazi. Ancak, işlerin beklenen düzeyde gitmemesi ve işçilerin işi bırakmaları sebebiyle ticari faaliyet durmuş ve bütün şubeler kapatılmak zorunda kalmıştır. Bütün şubeler kapalı olup sadece Bağcılar, Kozaşehir ve Sultangazi şubeleri malikleri alacaklarından feragat etmişlerdir ve bu sebepten kendilerine anahtar teslimi yapılmıştır. Şirket ticari faaliyeti tamamen durmuş olup borçlarını ödeyebilecek durumda değildir. Halihazırda Şirket’te çalışan muhasebeci vs. kimse bulunmamaktadır, bu sebepten mali veri göndermek de mümkün değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin emsal ilamlarında da ifade edildiği gibi konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimali olup olmadığına ilişkin Dairemizce yapılacak inceleme ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle sınırlı olmayıp, karar tarihinden sonraki sürecinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Kayyım raporları ve şirket yetkisinin beyanları incelendiğinde; davacı şirketin faaliyetlerine devam etmediği, tüm şubelerin kapatıldığı, faaliyetin tamamen durduğu, alacaklılara ödeme yapılmadığı sabittir. Bu durumda davacı şirketin konkordato projesinin uygulanabilirliği ve başarı ihtimali bulunmamaktadır ve tasdik kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından konkordato isteminin reddine karar verilmelidir. Şirketin konkordato talebi reddedildikten sonra incelenmesi gereken husus ise doğrudan iflas şartlarının oluşup oluşmadığına yöneliktir. Zira İİK 308.maddesinde konkordato tasdik edilmezse borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan iflas şartlarının oluşması halinde, borçlu hakkında iflas kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Doğrudan iflas halleri İİK’nın 177, 178 ve 179.maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 177.maddesinde; “Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. 1-Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddedeki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse; Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.”, İİK 178.maddesinde; “İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez…”, İİK 179.maddesinde ise; “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir…” hükümleri yer almaktadır. Bilirkişiler Dr…., … ve … tarafından düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan 21/03/2022 tarihli raporda şirketin 31/12/2021 itibarı ile tespit edilen özkaynaklarının (+) 8.787.577,47 TL olduğu tespit edilmiş ise borca batıklık hesabında nazara alınan ve bilirkişi … tarafından tanzim edilen raporda şirketin 28/02/2022 tarihi itibariyle 11 şubesinin bulunduğu, diğer şubelerin kapatıldığı, 11 şubede fiilen sayım yapıldığı ve stokların rayiç değerlerinin 259.357,30 TL olduğu belirtilmiş aynı raporda 31/12/2021 tarihi nazara alındığında ise şirket kayıtlarına göre stokların değerinin 37.680.193,91 TL olduğu ifade edilmiştir. Bilirkişi heyetince borca batıklık hesabında 31/12/2021 tarihi şirket verileri dikkate alınmış ise de fiili durum itibariyle şirketin 11 şubesi dışında diğer şubeleri kapatılmış olup stoklar hakkında ise herhangi bir bilgi yoktur. 28/02/2022 tarihli veriler nazara alındığı takdirde şirketin borca batık olduğu açıktır. Bu durumda rayiç değer ve borca batıklık hesabının hatalı olduğu anlaşılmakla, yeniden rapor alınarak, İİK 177 ve 179.maddeleri uyarınca doğrudan iflas sebeplerinin tartışılması gerekmektedir. İİK’nın 308/2 maddesinde; “(Ek fıkra:9/6/2021-7327/6 md.) Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır. ” hükmü yer almaktadır. Yani iflas kararı verildiği takdirde mahkemece ayrıca tasfiye usulünün de belirlenmesi gerekmektedir. İİK’nın 218.maddesinde “İflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılırsa basit tasfiye usulü tatbik olunur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aksi takdirde ise adi tasfiye usulü uygulanacaktır. Şirketin güncel verileri nazara alınarak tasfiye usulü de tespit edilmelidir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 11/04/2022 tarihli 2021/3989 E. 2022/2012 K sayılı; “…İlk derece mahkemesince, İİK 308.maddesi uyarınca konkordato talebinin reddine karar verilmesi halinde borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkemenin resen borçlunun iflasına karar verebileceği, İİK 177/1-3 maddesinde “308.maddedeki halin bulunmasını” bendinin doğrudan iflas sebebi olduğu, Konkordatonun tasdiki koşullarını gösteren İİK 305.maddesinin 1.fıkrasının b bendinde belirtilen “teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması” koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle konkordato talebinin reddine karar verilen davacının İİK 308 maddesi yollamasıyla İİK 177/3 maddesi uyarınca iflasına karar verilmiştir… 1-İİK’nın 292. maddesi uyarınca konkordato talep eden şirketin konkordato talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup, İİK. 292/ son fıkrası “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder” hükmünü içermektedir. Somut olayda, konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” kararı gereğince ayrıca şirket yetkilisinin beyanı alınmalıdır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksiklikler ikmal edildikten sonra konkordato isteminin reddi ile doğrudan iflas şartları tartışılarak ve tasfiye usulü belirlenerek ayrıca şirket temsilcisinin beyanı alınarak iflasına karar verilmesi gerektiğinden istinaf yoluna başvuran alacaklı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklılar … Bankası T.A.O. ve … Ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/2 E. 2022/372 K. Sayılı ve 31/03/2022 karar tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,3-Alacaklılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına,4-Alacaklılar tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2022