Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/101
KARAR NO: 2022/241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/480
KARAR NO: 2021/36
DAVA TARİHİ: 07/05/2010
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
DAVA: Alacak (Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerine Karşı Açılan)
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin su ürünleri kooperatifi ve üyelerinin balıkçı olduğunu, üyelerin balıkçı tekneleri için gerekli yakıtın kooperatif tarafından anlaşmalı olduğu petrol istasyonlarından sağlandığını, akaryakıt bayiine üyeler için alınan toplam mazot bedeli için 30 gün veya 45 günlük kooperatif çeki verilmek suretiyle ödeme yapıldığını, kooperatifin çek olarak yaptığı mazot ödemesinin karşılığını her bir üyeden ürün bedelinden mahsup etmek suretiyle aracı bir rol üstlendiğini, 10/04/2009 tarihinde kooperatif üyelerine ait 23 adet balıkçı teknesi için … Ltd. Şti’ne 15.707 litre mazot alımı yapıldığını, davacılarca keşide edilen … Bankası Şarköy Şubesinin … seri nolu 19.913,00 TL bedelli 12/05/2009 tarihli kooperatif çeki alınan mazot bedeline karşılık … Ltd. Şti’ne verildiğini, davalıların firmaya mazot karşılığı verilen bu çek bedelini üyelerin 10/04/2009 tarihi itibariyle kooperatif hesaplarından kestiğini, 1 ay vadeli verilen çek bedelinin 1 ay öncesinden kooperatif yönetimi tarafından üyelerden tahsil edildiğini, verilen bu çek karşılığı davalılar tarafından bedeli üyelerden tahsil edildiği halde gününde ödenmediği için vade farkı eklenmek suretiyle çek yenilemesi yapıldığını, bu sefer de … Bankası Şarköy Şubesi’nin … seri nolu 05/11/2009 tarihli 21.000,00 TL bedelli çekini davalılar keşide ederek … Ltd. Şti.’ne verdiklerini, 02/06/2009 tarihinde kooperatif genel kurulu yapıldığını ve yeni yönetim seçildiğini, görevi sona eren davalıların ise kooperatife ait hesapları ve belgeleri yeni yönetime teslim etmeye yanaşmadıklarını, 2009 yılı olağan genel kuruluna sunulan devir mizanına göre kooperatif devir alındığını, 10/07/2009 tarihli devir mizanında da kooperatifin 21.000,00 TL’lik bir çek borcu gözüktüğünü, kooperatifin ticari itibarı düşünülerek yeni yönetimin 06/11/2009 tarihinde bu çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 21.000,00 TL’nin 06/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin görevinden dolayı görev süresi içerisinde herhangi bir kusurunun kastının ya da ihmalinin olmadığını, dava şartı oluşmadığını, davacı tarafın kooperatifi zarara uğratıldığını iddia ettikleri dava konusu çekin ertelenmesinin kooperatifin yararına olduğunu mazot ihtiyacı olan tüm üyelerinde bireysel olarak yararına olduğunu, müvekkiline ait sorumluluk bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Dava Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/09/2021 tarihli 2010/82 E. 2021/265 K. Sayılı kararı ile; “Kapsamı itibariyle TTK m.4 uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görevi dahilinde bulunan işbu dava dosyasına ilişkin yargılama, dava tarihinde ve sonraki süreçte mahkememiz yetki çevresinde müstakil bir asliye ticaret mahkemesi bulunmaması sebebiyle mahkememizce asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yürütülmekte iken, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifi konulu 30/06/2021 tarihli yazısı üzerine HSK tarafından alınan 07/07/2021 tarih ve … numaralı karar ile bu yeni mahkemelerden olan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi Tekirdağ ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiş, akabinde yine HSK’nın 08/07/2021 tarih ve … numaralı kararı ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçirilmesi kararlaştırılmıştır. Yargıtay 23. HD’nin 06/12/2018 tarih 2018/2293 esas 2018/5694 karar, 08/10/2018 tarih 2016/968 esas 2018/4574 karar ve 16/10/2017 tarih 2016/881 esas 2017/2697 karar sayılı ilamları gibi pek çok kökleşmiş Yargıtay içtihadında da vurgulandığı üzere; bu gibi hallerde yani esasında özel bir mahkemenin görev alanında kalmasına rağmen görüldüğü yerde bu özel mahkemenin kurulmamış olması sebebiyle asliye hukuk mahkemelerince yargılamaları yürütülen dava dosyalarında yargılama devam ederken görevli özel mahkemenin kurulmuş ve faaliyete geçmiş olması hallerinde, asliye hukuk mahkemesince ilgili dava dosyaları hakkında gönderme kararı verilerek dosyaların yeni kurulan ilgili mahkemeye devredilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mahkememizce de somut dava dosyasının Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Gönderme kararı esasen nihai bir karardır ve mahkemece bu karar ile dosyadan el çekilmiş olur. Bununla birlikte yine Yargıtay 11. HD’nin 29/03/2017 tarih 2015/14317 esas 2017/1917 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere diğer nihai kararlardan farklı olarak gönderme kararı, verildiği anda kesin kararlardan olup yalnız başına kanun yoluna taşınamaz. Mahkememizce de bu doğrultuda işbu gönderme kararına karşı yasa yolları kapalı tutulmuştur.” gerekçesiyle gönderme kararı verilmiştir. Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen gönderme kararının ardından dosya Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/480 E. sırasına kaydedilmiştir.Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/480 E. 2021/36 K. sayılı kararı ile; “…08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı Kararı ile kurulmasına karar verilen ve yargı çevresi tüm Tekirdağ ilinin mülki sınırları olarak belirlenen Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi ile ilgili kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş, Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/82 Esas 2021/265 Karar sayılı dosyası görevsizlik kararı gereğince mahkememize gönderilmiş ve Mahkememizce 2021/480 Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin görev değil işbölümüne ilişkindir. Dava tarihinde Tekirdağ ilinde ayrı ticaret mahkemesi bulunmayıp Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı Kararı ile Tekirdağ’da müstakil asliye ticaret mahkemesi kurulmasına karar verilerek 01/09/2021 tarihinde faaliyete geçmiştir. Dava tarihinde müstakil asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından iş bölümü itirazından söz edilemez. Dosyaya davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde de iş bölümü itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 9. maddesinde yer alan ” Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir.” hükmü gereğince, 07/05/2010 dava tarihi itibariyle Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, Mahkememizin görevli olmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile gönderme kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun114/1-c. maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/1. maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi gereğince” karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin belirlenmesi için istinaf yoluna başvurduklarını beyan ederek, görevli mahkeme Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ olduğundan, bu mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.Dava, kooperatif yönetiminde görev alan davalıların mazot alımı karşılığı … Ltd. Şti’ne verdikleri çek bedelinin üyelerden tahsil edilmesine rağmen ödemedikleri ve bu nedenle vade farkı eklenmek suretiyle şirkete yeni bir çek verildiği, bu çek bedelinin ise yeni yönetim tarafından ödendiği iddiası ile ödenen bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararının, önceki tarihte açılan davalar yönünden uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde mahkemelerin görevlerinin ancak kanunla düzenleneceği, görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. TTK’nun 5/4. maddesinde ise, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyeceği düzenlendiğinden yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin ticaret mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak işin esasının görülmesi gerekmektedir. 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1.a ve 7/2.f düzenlemelerine göre; Adalet Bakanlığı’nın bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak Hakimler ve Savcılar Kurulu genel kurulunun görevleri arasındadır. Yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirleyecektir. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yeni kurulan asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifine ilişkin 30/06/2021 tarihli ve E.21646783-668/13369 sayılı yazısının görüşülmesi neticesinde alınan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında “…Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Tekirdağ ilinin mülki sınırları …. Olarak belirlenmesine, İş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından yargı çevresi belirlemesine ilişkin kararı 07/07/2021 günü alınmış ancak yürürlük tarihi 01/09/2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davalara ilişkindir. Karar tarihinden önce açılmış dava dosyalarının devredileceğine ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir. Bu durumda davanın Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; Hakimler ve Savcılar Kurulu kararında görülmekte olan davaların devri ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, genel kurul kararının görülmekte olan davaların da devredilmesi gerektiği şeklinde yorumlanarak kapsamının genişletilemeyeceği, bu haliyle 01/09/2021 tarihinden önce açılan eldeki davada görevli ve yetkili mahkemenin Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğu, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/480 E. 2021/36 K. sayılı görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf 162,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/03/2022