Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/998 E. 2022/25 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/998
KARAR NO: 2022/25
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2021
NUMARASI: 2019/510 E. 2021/417 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …, müvekkili … Yapı Kooperatifi’nin … no.lu üyesi olduğunu, davalının üyeliğine karşılık kendisine, … Caddesi No:…’deki 140 m2’lik ikiz bahçeli ev tahsis edildiğini, müvekkilinin kooperatifin 07.10.2018 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulunda alınan kararla, kooperatif ortaklarına verilecek ferdi tapuların 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesi uyarınca imar barışı yoluyla alınmasına karar verildiğini, davalının konutunun da bulunduğu … Caddesindeki 140 m2’lik ikiz bahçeli evlerin ödemesi gereken imar barışı ödeme tutarı 45.147.-TL olarak belirlendiğini, yapı kayıt müracaatı sonrasında yapılan ölçümler neticesinde, avans olarak belirlenen 45.147.-TL’ye ilave olan borç olarak işlendiğini, Kooperatif Genel Kurulunun almış olduğu 07.10.2018 tarihli karar gereğince 15.12.2018 tarihine kadar yükümlülüklerini yerine getirmesi gereken davalının, yapılan tüm şifahi uyarılara rağmen borcunu ödemediğini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından hakkında icra takibi başlatıldığını, İcra takip dosyasından Davalıya gönderilen ödeme emri 26.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ancak borçlunun 27.02.2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir edilecek bir icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatiflerin kıt ve dar gelirli ailelerin zorunlu ihtiyaçları arasında bulunan barınma ihtiyaçlarını karşıladığını, kooperatifin her ay aldığı aylık aidatlar üzerine imar barışı olan miktarın fahiş olması kooperatif ortaklarını ekonomik olarak zor durumda bıraktığını, davacı kooperatifin ortakların ekonomik yükünün hafifletmesi için herhangi bir çabada bulunmadığını, kooperatif işletmelerinin güven ve dayanışma esası üzerinde olması gerektiğini, imar barışı ödemelerini 31/12/2019 tarihine kadar 4 defa uzatmasına rağmen ve taksit imkanlarını sunmasına rağmen imar barışı ödemelerini tek seferde ve 15/11/2018 tarihinde almak istemesi kooperatif amaç ve ortaklarının yardım ve dayanışma ilkelerinden uzak olduğunu, kooperatif yönetimi devletin vatandaşına tanıdığı ödemeyi kooperatifin tanımadığını, sanal ortamdan davacının kooperatif ortaklarını zor durumda bırakan yalan ve dedikodularla ödeme zorluğu çeken ortaklarını kooperatif düşüncesine zıt düşen bir yaklaşım sergilediğini, davacının 45.147,00 TL imar barışı için para istediğini daha sonra 47.848,00 TL’ye çıkartıldığını, bitmek bilmeyen maliyet artışının kötü niyetli olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı mazeretinin kabulünü talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…Davacı kooperatifin 07/10/2018 tarihli genel kurulunda 3. gündem maddesinde, “…imar barışı yasası kapsamında ferdi tapuların alınması için belirlenen, zorunlu mali yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kooperatifin yapılaşmaya ilişkin ortaklık aidat gideri adı altında, aşağıda detaylandırılan ve EK-1’de bütçe olarak da eklenen tutarların kooperatifin yapılaşma ve imalat giderleri olarak 08/10/2018-15/12/2018 tarihleri arasında ödenmesi, 15/12/2018 tarihinden sonra yapılacak ödemelere o tarihte geçerli olan yasal aylık gecikme faizi uygulanması, fassılar arası aktarma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi, beyanname sonrası bakanlıkça yapılacak tespitlerden sonra farklılık oluşması halinde oluşan farkın ilgili kooperatif ortağına yansıtılması, bu bütçe ile belirlenen rakamların avans niteliğinde olup, işlem sonunda kesinleşen rakamlar ile mahsuplaştırılacağı ve ortaklık aidatı tahsili için yönetim kurulunun yetkilendirilmesine” oy çokluğu ile karar verildiği görülmüştür. Anılan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açıldığı yolunda herhangi bir iddia veya savunma ileri sürülmediği gibi, dosyaya bu hususta herhangi bir delil de sunulmamıştır. Genel kurula bakanlık temsilcisinin katıldığı, toplantı ve karar nisaplarının oluştuğu, bir başka anlatımla genel kurul kararlarının yokluk sebeplerinin bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca, bir kooperatif ortağının bağımsız bölümüne ait tapu kaydının adına tescil edilebilmesi için, ortağın taşınmazına yönelik olarak kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olması gerekmektedir. Davacı kooperatifçe, bu ilkeye uygun olarak, davalı ortağın bağımsız bölümünün adına tescili öncesinde, o tarih itibariyle borçları belirlenmiş, bu borçların ödenmemesi üzerine kooperatif üyesi davalı hakkında icra takibi başlatılmıştır. Davanın dayanağı olan icra takibinde, genel kurulca kararlaştırılan 45,147,00 TL imar barışı ödemesi ile yıllık %9 oranı üzerinden belirlenen 790,38 TL. gecikme faizinin ve 2.701,17 TL imar barışı ödemesi ölçüm farkı talep edildiği, davalının genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen imar barışı gideri olduğu anlaşılan ödemeden sorumlu olduğu, davalının itirazında haksız olması ve alacağın likid olması nedeniyle İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca %20 icra inkâr tazminatı talebi yerinde görülmüştür. Davanın dayanağı olan icra takibinde, genel kurulca kararlaştırılan 45.147,00 TL. ile yıllık %9 oranı üzerinden belirlenen 790,38 TL. gecikme faizinin talep edildiği, davacı kooperatifçe üyenin ayrıca bir ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan borcun ifası istenebileceğinden, gecikme faizinin, takip tarihi öncesi 71 gün için işletildiği, davacı tarafın işlemiş faiz talebine ilişkin olarak bilirkişi raporunda hesaplama yapılmamış ise de, faiz hesabının basit bir hesaplamayı gerektirmesi ve bu talep bakımından yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı kanaatiyle; aşağıda belirtilen formül uygulanmak suretiyle Mahkememizce hesaplama yapılmıştır. İşlemiş Faiz=(Asıl Alacak)x(Takip Tarihi-Ödeme Tarihi)x(%9)/365 Temerrüt tarihi Takip tarihi Gün Faiz Oranı Asıl Alacak İşlemiş Faiz 16/12/2018 25/02/2019 71 9 45.147,00 TL 790,38 TLolarak hesaplanmıştır. Davacı tarafça talep edilen işlemiş faizin mahkememizce hesaplanan faiz tutarı ile aynı olduğu görülmekle işlemiş faiz talebi yerinde görülmüştür. Davanın KABULÜ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tarafça yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin tapu alım masrafını sürekli olarak artırdığını ve tapu gideri için ödeme yapıldığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 07/10/2018 tarihli kooperatif olağanüstü genel kurulu kararı uyarınca imar barışı ödemesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davalı tarafça 02.06.2021 havale tarihli istinaf dilekçesi, 14.01.2022 havale tarihli istinaf yasa yoluna başvurma hakkından feragat dilekçesi sunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 349.maddesinde; “(1) Taraflar, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemez. (2) Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” HMK’nun 348/2 maddesinde; “İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir.” hükümleri yer almaktadır. Bu durumda davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 349/2 maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-6100 sayılı HMK’nun 349/2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına ve artan gider avansının iadesine, 5-Kararın tebliği ile harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2022