Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/99 E. 2021/267 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/99
KARAR NO: 2021/267
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/597 Esas
KARAR NO: 2021/70
KARAR TARİHİ: 11/11/2020 tarihli Ara karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan gerçek kişi tacir olduğunu, bu köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte olduğunu, aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde ise 15 günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalının … ve … plakalı araçları ile 30.01.2019-17.06.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin işletme hakkı müvekkili şirkette olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolundan ihlali geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.Kanun m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ise takibe haksız itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu belirterek, öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesine, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, İcra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 20.393,75 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz (1.018,39 TL) ve KDV (183,31TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 11.11.2020 tarihli Ara karar ile; ”1-Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre, tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan deliller gözetildiğinde, istem kanuna uygun görülmüş olmakla, 21.595,45-TL alacağın %15’ine tekabül eden 3.239,32-TL teminat karşılığında İİK. m.257/1 hükmü gereğince borçlunun adına kayıtlı araçların, taşınmaz malların, menkullerin ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, 2-Teminat yasal sürede yatırılırsa, kararın infazı için İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yazı yazılmasına,” dair karar verilmiştir.,
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı ancak teminatlı olarak verilen arar kararın teminat kısmına itiraz edildiği belirtilerek ihtiyati haciz kararın teminatsız şekilde verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalı tarafından geçiş ücretleri ödenmeksizin yapılan ihlalli geçişler nedeniyle, geçiş ücreti, para cezası, faiz ve KDV’nin tahsili için davacının başlattığı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava açılırken, davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, davacı vekili tarafından teminat alınmasına itiraz edilerek, ihtiyati haciz kararının teminatsız verilmesi talep edilmiş, mahkemece teminata ilişkin itirazın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. madde de ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin talep eden kişi yönünden şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur.Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır.İhtiyati haciz kararı başlıklı İİK 258. maddesinin son bendinde “İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”, İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz başlıklı İİK 265. maddesinde “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. Yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; alacaklının ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurabileceği, ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde borçlunun ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, ihtiyati haciz kararı nedeniyle menfaati ihlal edilen üçüncü kişilerin ise ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata karşı itiraz edebilecekleri, borçlu ve üçüncü kişilerin itirazı halinde mahkemece duruşma açılarak itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz talebi kabul edildiğine göre yasal düzenlemeler ışığında alacaklının bu karara karşı istinaf yoluna başvuru hakkı yoktur. Teminat yönünden borçlu ve menfaati ihlal edilen üçüncü kişilerin itirazı üzerine ilk derece mahkemesince verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiş ise de, alacaklının kanun yoluna başvurabileceğine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/06/2013 tarihli 2013/9964 E. 2013/13661 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararının teminatla kabulüne dair karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesince itirazın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulabilir nitelikte olmadığından istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 352/1.b maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/597 E. sayılı 11/11/2020 tarihli ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun HMK’nun 352/1.b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/03/2021