Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/97 E. 2021/1087 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/97
KARAR NO: 2021/1087
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/664 Esas
KARAR NO: 2020/800
KARAR TARİHİ: 02/12/2020
DAVA: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı … şirketine karşı müvekkili … tarafından İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/34 Esas Sayılı dosyasıyla dava açıldığını, yargılama sonucunda İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi 26.09.2018 tarih ve 2015/34 E.- 2018/463 K. Sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verildiğini ve tarafların kararı istinaf etmemesi nedeniyle 28.11.2018 tarihinde karar kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi üzerine davalı hakkında Adana …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla ilama dayalı takip başlatıldığını, borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini ancak davalı taraf müvekkiline olan borcunu halen ödemediğini, borçlu şirket ile yapılan görüşmeler ve borçlu şirketin genel merkezine yapılan hacizden de bir sonuç elde edilemediğini, borçlu şirket, ilama dayalı alacağı ödememek amacıyla müvekkili şirketi oyalamakta ve ilama dayalı alacağın tahsilini sürüncemede bıraktığını, bu nedenle İcra ve İflas Kanununun 177/4 fıkrası uyarınca davalı Denizciler Birliği şirketinin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin müflis durumda olmadığını, müvekkili şirketin bir mağduriyet süreci yaşadığını ve bu sürecinde yargıda olduğunu, uzun yargılama sürecinin doğal olarak beklentilerinde uzamasına sebebiyet verdiğini, son yargı kararlarının müvekkili lehine sonuçlar verdiğini ve bu gelişmeler neticesinde şirketin ilk kaldığı yerden faaliyetlerine devam etme kararlılık ve niyetini ortaya koyduğunu, davacı şirketin iflas istemi doğal olarak alacağına kavuşma olanağının tamamen ortadan kaldıracak nitelikte olduğunu, bu sebeple kendi zararına iflas isteminin iyi niyete dayanmadığını, özellikle müvekkil şirket ile dava dışı … T.A.Ş arasındaki hukuki süreç ve derdest davaların önemli olduğunu, … Fabrikası şirketi tarafından haksız fesih ve sözleşme konusu tesisi usul ve yasaya aykırı tahliye ettirmesi sebebi ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20l9/594 Esas dosyası ile oluşan zararın tazmini talepli açtıkları davanın akabinde akabinde huzurdaki davanın açılması aslında bu davadan beklenen hukuki varan ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu, Kasım 2019 ayı başında davacı şirket yetkilisi …, müvekkili şirket merkezinde ziyarette bulunduğunu, konu tüm ayrıntıları ile kendisine izah edildiğini, ancak davacı şirket yetkilisi “dava açması halinde kendisine … A.S.nin madalya vereceğini” net bir şekilde müvekkili şirket yetkilisi …’a bildirdiğini, bu vesile ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/594 Esas dosyası ile talep edilen dava konusu müvekkil şirketin İskenderun Sarıseki Tesisleri İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi ve İskenderun Sarıseki Konteyner Liman Tesisleri Kiralama Suretiyle İşletme Ek Sözleşmesi 2 ile devraldığı fabrika ve tesisten beklenen yararın hukuka aykırı surette engellediğinden oluşan zararının tazmin davasının her halükarda sonucu huzurdaki dava dosyasının sonucunu etkileyeceğinden bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, aleyhe verilecek kararların müvekkilin yargı önündeki hak arama sürecine olumsuz etki edeceğinden ve ileride beklenen hukuki yararı ortadan kaldıracağından bu aşamada davacının iflas isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının davalı aleyhine giriştiği ilamlı icra takibine rağmen borcun ödenmediği, tehiri icra kararı da bulunmadığı, ilanların yapıldığı ve iflas avansının da yatırıldığı, borçlu şirket yetkilisinin dinlenmek için çağrıldığı, şirket yetkililerin alınan beyanları ile bu durumun doğrulandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı borçlunun İİK’nın 177/4 maddesi uyarınca iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … A.Ş, mühadil … A.Ş. vekillerin yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde, huzurdaki davada İİK 166/2 maddesi uyarınca usulüne uygun ilanların yapılmadığını, gazete ilanların eksik olduğunu, şirket merkezinin bulunduğu yerel gazetede de ilanın yapılması gerektiğini, davalı … ile dava dışı … arasındaki tazminat davası devam ederken, dava dışı … şirketinin yönlendirmesi ile iş bu iflas davasının kötüniyetle açıldığını, davacının iflas isteminin doğal olarak alacağına kavuşma olanağını tamamen ortadan kaldıracak nitelikte olduğunu, bu nedenle tazminat davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, yargılamanın davalı lehine sonuçlanması halinde tüm alacaklıların alacağını tahsil imkanı doğacağını, aksi durumda davalının söz konusu borçları ödeme imkanı olmayacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. Müdahiller … ve … Ltd. şirketi vekilince yasal süresi geçtikten sonra sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde; İİK 166/2 maddesi uyarınca usulüne uygun ilanların yapılmadığını, müvekkillerinin alacaklarına kavuşmalarının tek yolu davalı şirketin faaliyetine devam ederek dava dışı … Fabrikalarından alacağının tahsil edilmesine bağlı olduğunu, bu nedenle … Fabrikalarına yöneltilen tazminat davasının bekletici mesele yapılmasını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK’nın 177. maddesi uyarınca ilama dayalı alacağının icra emri ile istenmesine rağmen ödenmemesi iddiasına dayalı iflas istemine ilişkindir. HMK.’nın 346.maddesinde “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” düzenlemesine yer verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi, “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır” düzenlemesini içerdiğini, İİK 164/2 maddesinde iflas kararların karşı tebliğden itibaren 10 gün içinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Verilen karar Davalı … A.Ş, mühadil … ve … A.Ş. Vekilleri dışında , müdahil … ve … LTD şirketi vekilince de istinaf edilmiş ise de mahkeme kararı …’ye 28/12/2020, … Sigorta şirketine 17/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 10 günlük istinaf başvurusu geçtikten sonra … vekilince 08/01/2021, … Sigorta vekilince 06/01/2021 tarihinde istinaf yasa yoluna başvurulduğu, ayrıca … Sigorta vekiline istinaf başvuru ve karar harcını yatırması için kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde harcın yatırılmadığı anlaşılmıştır. İİK’nın 177/1.4 bendi uyarınca ilama dayalı alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse, alacaklının talebiyle, iflasa tabi borçlunun iflası istenebilir. Türkiye’de bir yerleşim yeri veya temsilcisi bulunan borçlunun iflas talebi üzerine dinlenmesi gerekir. İİK’nın 178/2 maddesi yollaması ile İİK’nın 166/2 maddesi uyarınca iflas talebi ilan edilmeli, ayrıca İİK’nın 181 maddesi yollaması ile İİK’nın 160 maddesi uyarınca mahkemece, ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesi istenmelidir. Dosya kapsamından İİK 154/son maddesi uyarınca iflas davasının borçlu şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açıldığı, İİK 160. Maddesi gereği masrafların mahkeme veznesine depo edildiği, her ne kadar ilanların usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülmüş ise de 166/2 maddesindeki ” …Dair, ayrıca kararı, karar tarihinde tirajı ellibinin ( 50.000 ) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinde bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan eder. Tirajı ellibinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz” hükmü uyarınca ayrıca mahalli gazetede ilana gerek olmadığı, 29/12/2020 tarihinde … Gazetesinde, 09/03/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Gazetesinde yapılan ilanların usulüne uygun olduğu, Adana … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip sayılı dosyası ile, davacı alacaklı … şirketi tarafından davalı borçlu … Şirketi aleyhine İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/09/2018 tarih 2015/34 Esas 2018/483 Karar sayılı kesinleşmiş ilamına istinaden toplam 5.179.051,05 TL alacağın tahsili için ilama dayalı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin 14/11/2018 tarihinde borçlu şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmediği, dosyaya sunulan icranın geri bırakılması kararı da bulunmadığı, davalı şirket yetkililerin dinlenmek üzere duruşmaya çağrıldığı, beyanlarının alındığı, İİK 177/4 maddesindeki iflas koşullarının oluştuğu, davalı borçlu şirketin dava dışı … Fabrikaları ile aralarındaki tazminat davasının işbu davanın sonucunu etkilemediği anlaşılmakla davalı şirketin iflasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davalı şirket vekili ile mühadil … ve … A.Ş. vekillerin tüm istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan , müdahil … vekilinin istinaf başvurusu süresinde yapılmadığından HMK’nın 352/1.c maddesi gereğince süreden reddine, … LTD şirketi vekilinin istinaf başvurusunun verilen kesin süre içerisinde istinaf harçları yatırılmadığından HMK 344 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Asli müdahil … vekilinin istinaf başvurusu süresinde yapılmadığından HMK’nın 352/1.c maddesi gereğince süreden REDDİNE, 2-Asli müdahilve … LTD şirketinin vekilinin istinaf başvurusunun verilen kesin süre içerisinde istinaf harçları yatırılmadığından HMK 344 maddesi uyarınca istinaf başvurusun yapılmamış sayılmasına, 2-Davalı şirket vekili ile mühadil … ve … A.Ş. tarafların istinaf başvurularının HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince esastan REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler davalı şirket vekili ile mühadil … ve … A.Ş. tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının ayrı ayrı hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davalı şirket vekili ile … A.Ş. tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’ nin istinaf edenler mühadil … taraflarından ayrı ayrı tahsili ile hazineye gelir kaydına, mühadil … tarafının istinaf karar harcını peşin yatırmış olması sebebiyle bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, 5-Asli müdahil … tarafından yatırılan istinaf başvurma ve karar harcının iadesine,6-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Temyiz Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/10/2021