Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/945 E. 2021/805 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/945
KARAR NO: 2021/805
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2020
NUMARASI: 2020/636
DAVA KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …Ltd.Şti’nin işleteni ve davalı … şirketinin zmm sigortacısı olduğu … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin davalı … idaresindeyken, davacı şirket çalışanlarının içinde bulunduğu … plakalı araca çarparak çalışanların yaralanmasına sebebiyet verdiğini, çalışanların tedavi masraflarının Grup Sağlık Sigortası poliçesi kapsamında … Sigorta AŞ tarafından karşılandığı, davacı şirketin … Sigorta Şirketine tedavi giderlerini ödemesi üzerine düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi ile ödenen bedelleri temlik aldığı belirterek, ödenen bedellerin davalılardan tahsilini ve … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin satışının engellenmesi amacıyla araç kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 12/12/2020 tarihli kararı ile “HMK 390. maddeye göre davanın esası yönünden iddiasının kendisini haklılığını yaklaşık olarak ispat etmekle yükümlü olduğundan, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, şartlar oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek tedbir talebinin kabulünü, bu talebin reddi halinde ise ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi masraflarının, kazada kusurlu olduğu iddia edilen davalılardan tahsili, istinafa konu talep ise kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen araçlara ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/2 maddesinde; “Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir.” 390/3 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Yasal düzenleme uyarınca, tedbir konulması talep edilen araçlar dava konusu olmadığından mahkemece bu nedenle tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtilen gerekçeyle tedbir isteminin reddi kararı hatalıdır. Ayrıca davacı vekili istinaf dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ise de, bu talebin öncelikle ilk derece mahkemesine sunulması ve mahkemece karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemenin vereceği karara karşı istinafı yoluna başvurulması halinde Dairemizce inceleme yapılabileceğinden, bu aşamada Dairemizce ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi ise mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddi yönündeki kararı sonuç itibariyle doğru ise de, talebin ihtiyati tedbir konulması talep edilen araçlar dava konusu olmadığından 6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği şeklindeki gerekçesi hatalı olup, davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine karar verilerek, ihtiyati tedbir isteminin reddine dair 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 200/636 Esas sayılı dosyasında verilen 12/12/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararının HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, a-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin 6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesi uyarınca REDDİNE, 2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan, başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, 3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/07/2021