Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/903 E. 2021/1310 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/903
KARAR NO: 2021/1310
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1052 Esas
KARAR NO: 2020/327 Karar
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı olan mahalde meydana gelen hırsızlık hadisesi neticesinde oluşan zararın rücuen tazmin edilmesi amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket aleyhinde ilamsız icra takibine girişildiği, davalı şirket süresi içerisinde borca itiraz ederek takibini durdurduğu borçlunun iş bu itirazının haksız ve dayanaksız olduğu, davacı sigorta şirketine sigortalı bulunan olay yeri adreste İnşaat (…) Bütün Riskler Sigorta Poliçesinde 21.04.2017 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiği, hırsızlık olayın davacı şirkete ihbar edilmesi üzerine, hasar dosyası açılmış olduğu ve ekspertiz raporunun sonucunda … Ltd. Şti. firmasına rücu imkânı olduğu değerlendirmesi yapıldığı, ekspertiz raporu doğrultusunda hırsızlık hasar poliçe teminatı ile davacı şirkte tarafından, dava dışı sigortalısına 20.04.2018 tarihinde 3.291,70 USD hasar tazminatı ödendiği dekont eki ile beyan edildiğini, doğan rücu hakkını, dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği sigortalı mahalin güvenlik ve emniyet hizmetlerinin davalı tarafça üstlenilmiş olduğu hususu ekspertiz raporunda belirtildiğinin dava konusu hasardan davalı güvenlik şirketinin sorumlu tutulması gerekliliği, davacı şirketin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu hasar tazminatının rücuen tahsili amacıyla önce davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, bu takibe borçlu şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine huzurdaki “itirazın iptali davasını” açma zaruretinin hasıl olduğunu açıklanan nedenlerle davalının(borçlunun) haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe itirazın sonucu itirazın iptali davasının açıldığını söz konusu davanın reddinin gerekliliği, usule ile ilgili; … Gayrimenkul Geliştirme … A.Ş ile … A.Ş’nin davaya taraf olmadığı kanaatinde olduklarını, ek olarak sunulan “Şantiye Danışmanlık ve Gözetim Hizmetleri” sözleşmesinde sözleşmenin taraflarının … A Ş ile … Limited Şirketi olduğu, … Limited Şirketi ile … Limited Şirketi’nin birbirinden bağımsız şirketler olduğunu, hususun ticaret sicil kayıtlarından araştırılması gerektiğini, bu nedenlerden davanın usulden reddinin gerektiğini, esas ile ilgili; … ile … Gayrimenkul arasında 11.06.2015 imzalanan ve bu tarihe kadar uzatılan Şantiye Danışmanlık ve Gözetim Hizmetleri sözleşmesinin 3.1 maddesinde sözleşmenin konusunun açıkça belirtildiği özellikle bu maddede olay yeri güvenliği değil gözetmenlik ve olay bildirimi olduğu, bir firmanın özel güvenlik hizmeti veren bir şirket olabilmesi için; 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna dayanarak kurulması ve yükümlülüklerini bu doğrultuda yerine getirmesi gerektiği, Ancak … Gayrimenkul tarafından satın alınan hizmetin, 5188 sayılı yasa kapsamında bulunan bir güvenlik hizmeti olmadığının sözleşme maddesinden de açıkça görüldüğü, dava dışı … Temizlik firmasının yüklendiği iş danışmanlık ve çevre gözetme hizmeti vermesi işi olduğu, … tarafından hazırlanan Olay Durum Raporun, …’u tehdit eden 5 kişinin fiziksel müdahelesi, bir kişinin personele bıçak çekerek hırsızlık olayı sona erene dek etkisiz hale getirilmesi, …’un önce olayı kolluk kuvvetlerine haber verdiği ve şirket merkezinden …’ı arayarak durumu rapor ettiği, bu sebeplerden … Temizlik tarafından istihdam edilen danışman personelin, sözleşme kapsamında yer alan sorumluluğunu eksiksiz olarak yerine getirdiği, ekspertiz Raporunda hizmetin bir güvenlik hizmeti olduğu varsayımında bulunularak rücu imkanının bulunduğu tespit edildiği, ilgili raporda sözleşmenin tarafı olan şirketin yanlış tespit edildiği, davanın öncelikle usulen reddinin gerektiği, aksi kanaatle ise, davanın yapılan yargılama neticesinde esastan reddedilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” … Davada sıfat; tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. İşbu uyuşmazlıkta Dava dışı …’un Nisan 2017 hasar tarihi itibarıyla … Temizlik Hizmetleri İnşaat … Limited Şirketi’nde gerçekleşen olay sırasında “Destek Personeli” olarak çalıştığı, davalı … Limited Şirketi’ne husumet düşmediğinden, davalı hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle reddine ” karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; … Özel Güvenlik ve … Temizlik şirketlerinin bağlı grup şirketler olduğu ve sigorta ile yapılan şantiye danışmanlık ve gözetim hizmetleri sözleşmesinde … Özel Güvenlik şirketinin açık bir şekilde sözleşmeyi sahiplendiği, bu hususun mahkemece değerlendirilmediği, şirketlerin ortakları ve yetkililerini, adres bir iletişim bilgilerinin aynı olduğu mahkemece HMK’nun 297. Maddesine aykırı olarak çekişmeli vakılara ait delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin kararda gösterilmediği, davalı şirketin tüzel kişilik hakkını kötüye kullanarak davacının haklarını almasına engel olma amacıyla hareket ettiği, davalı tarafın sözleşmenin konusunun yalnızca suç teşkil eden adli olayların idari birimlere ve kolluk kuvvetlerine bildirilmesi iddiasının gerçek olmadığı, … Güvenlik şirketi ve … Temizlik şirketi arasında organik bağ bulunduğu , … güvenlik şirketinin sigorta ile yapılan sözleşmede yüklenici olduğu, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirilmediği ve bu nedenle oluşan zararın rücu edilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği ancak mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak pasif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan 6102 Sayılı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından 3.291,70 USD asıl alacak ve 72,30 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.364,00 USD alacağın tahsili istemiyle 04 /09/2018 tarihinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya 06/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince 10/09/2018 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş ve dava yasal süre içerisinde açılmıştır. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davalı şirketin dava dışı şirketler arasında düzenlenen sözleşmede taraf olmamasına rağmen, sözleşmede grup şirketler arasında yer verilmiş olması veya dava dışı sözleşmenin tarafı şirkette sigortalı olarak çalışan ve hazırlık ifadesinde şantiyede güvenlik elemanı olduğunu belirten çalışanın ifadesi gereğince, fiilen hizmet verip vermediği ve hasar bedelinden sorumlu olup olmayacağıdır .Davacı sigorta şirketiyle dava dışı … Gayrimenkul … A.Ş. arasında düzenlenen inşaat bütün riskler sigorta poliçesinin incelenmesinden 08.04. 2015 başlangıç 08.04.2016 bitiş tarihli olmak üzere riziko mahallinin … mahallesi … sokak No: … Kağıthane/ İstanbul olarak belirlendiği ve inşaat bütün riskler, şantiye tesisi ve malzeme depoları, terör, bakım devresi ve 3. Şahıs mali mesuliyet ile deprem ve yanardağ patlamalarına karşı inşaatın sigortalandığı , 21.04.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının sigorta sözleşmesinin 31.12.2016-30.04.2017 dönemini kapsayan şekilde düzenlenen zeyil tarihine denk geldiği anlaşılmaktadır…. projesi şantiye danışmanlık ve gözetimi hizmetleri sözleşme dosyasının incelenmesinden (sözleşmenin ilk kapağında … antetinin yer aldığı görülmekle) ; işverenin dava dışı … Gayrimenkulü.. A.Ş. , yüklenicinin … Temizlik….Ltd Şti olarak belirtildiği ve sözleşmenin konusunun belirtildiği 3. maddeye göre….” yüklenicinin İstanbul ili Beyoğlu ilçesi … mahallesi … pafta … ada … parselde yer Net … projesi inşaat işi şantiye alanına danışmanlık ve gözetim hizmetlerinin danışma personelleri ile danışmanlık ve çevre gözetme hizmeti vermiş olduğu ayrıca işverenin sabotaj , hırsızlığa, soyguna, yağmaya, yıkıma, yangına, çalışanların işten alıkonmasına karşı korunması, işveren dahilindeki can, mal, adalet, edevat, ekipmanın güvenliği ve korunması, işveren giriş ve çıkışlarında araç, insan, malzeme ve her türlü faaliyetin kontrolü ile ilgili tüm kayıtların tutulması ve muhafazası, işveren dahilinde meydana gelecek her türlü haksız fiilin önlenmesi, işverenin güvenliği ve huzuru için gerekli olan her türlü önlemin alınması, güvenlik ile ilgili her türlü faaliyet ve güvenliği tehdit eden veya zedeleyen her türlü vaka ve olgunun, suç teşkil edilen adli olayların işlenene, adli ve idari birimlere, kolluk kuvvetlerine bildirilmesidir. ” yer almaktadır. Riziko mahalinde gözetmen olarak çalışan dava dışı …’un savcılık aşamasında alınan ifade tutanağında, … mahallesi … sokak no: … şantiyesinde gözetme olarak çalıştığı, 21.07.2017 günü saat 06:30 sularında şantiyede gürültü sesini duyduğunu ve sesin olduğu yere gittiğinde 3 tane tanımadığı kişinin inşaata girdiğini görüp bu kişilerin yanına gittiğinde kendisine bir bıçak gösterilerek tehdit edildiği ve bu kişileri önceden tanımadığını, inşaatın içerisinde bulunan elektrik malzemeleri, bilgisayarların çalınarak inşaatın dışında bekleyen … marka ve plakasını görmediği bir otoya yüklenerek kaçtıklarını beyan etmiştir . Mahkemece olay mahallinde gözetmen olarak çalışan dava dışı …’un olay tarihinde hangi şirkette çalıştığını tespiti amacıyla sosyal güvenlik kurumuna müzekkere yazılmasına ve gelen yazı cevabında 21.04.2017 tarihinde destek personeli olarak çalıştığının hizmet dökümü cetvelinde belirtildiği ve dosya arasında UYAP sisteminden alınan bilirkişi raporunda da tespit edilen bilgilere göre 17.07.2019 tarihli işyeri konulu evrakta da belirtildiği üzere, …’un bu dönemde çalıştığı şirketin … Temizlik …Limited Şirketi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili tarafından sunulan olay durum raporu başlıklı 21.07.2017 tarihli belgede ;… şantiyesi danışman personelinin ile sadece gece nöbet tutulan bir proje olduğu ve projede görevli danışman personellerin nöbet saatleri ve sadece gece görevlilerinin projenin başlama tarihinden bu yana projenin taşeron firması … İnşaat tarafından belirlendiği ve belirtilen saatlerde 1. personelin 18:00-06:00 arası, 2. Personelin ise 20.00 ile 08.00 arası olması konusunda mutabık kalındığı, 20.04.2017 tarihinde … projesinde danışman personeli …’in saat 18:00′ da ve … isimli danışma personelinin saat 20:00′ de görevlerinin başladığı, 21.04.2017 tarihinde saat 06:00’da görev süresini tamamlayan … isimli danışma personelinin şantiyeden ayrıldıktan 10 dakika sonra beyaz renkli… kapalı bir araç ile kimliği belirsiz 5 kişinin şantiyeye girdiği ve görevli danışman personel …’u alıkoyarak tehdit ettiği, hırsızlık olayının gerçekleştirdiği, daha sonra olay yerinden uzaklaştığı, olay yerinden kaçan hırsızların uzaklaşmasına binaen danışman personel tarafından 16.40 da önce emniyetin ve daha sonra da şirket merkezinden dava dışı …’ın aranarak durumu bunun rapor edildiği belirtilmiştir. İTO kayıtlarına göre; 01.07.200 odaya kayıt tarihli ve … sicil numaralı … Temizlik Hizmetleri … Limited Şirketinin iş adresini ”Tarabya mahallesi Çamlık caddesi Karanfil sokak … sitesi no … Sarıyer /İSTANBUL ve meslek grubunun işletme destek hizmetleri olarak belirtildiği, şirket temsilcilerinin münferiden … ve … olarak belirtildiği görülmektedir. Bilirkişi heyet raporunda belirtildiği üzere davalı şirketin tek ortağının … olup ana sözleşme tescil tarihi 01.11.2009 tarihinde kurulan şirketin aktif yetkilileri … ve …dir. Düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda özetle; sözleşmede yüklenici olarak … temizlik firmasının adının geçtiği nitekim sözleşmenin üst kısmında … – … Güv kısaltmasının geçmesi, … temizlik firması kayıtlarında da gözetim ve danışmanlık veya benzeri bir konu olmaması gibi olguları davalı firmanın açıklaması gerektiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin anlaşmayı istinaden sigorta şirketinin durumu göze alınarak son kararı mahkemenin olmak kaydıyla sigorta şirketine rücu hakkı doğduğu sözleşmede … temizlik dışında … Güv kısaltmasının geçmesi ve poliçedeki taraflar, teminatlar ve olay karşılaştırması yapıldığında poliçe teminatları ve karşılığı ödemelerinde olağandışı bir hal görünmediği, … temizlik firmasının ticaret sicil gazetesi incelendiğinde karşılığı olmadığı görüşleri hakim olmakla birlikte firmanın tüzel kişiliklerinin irade muafiyetiyle ilgili son takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir . Sıfat, dava konusu subjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın tarafların kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Bir subjektif hak dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı da o hakkın sahibine aittir. (aktif husumet) Bir subjektif hak kendisinden davalı istenebilecek olan kişi o hakkı uymakla yükümlü olan kişidir ( Davalı sıfatı, pasif husumet) Alacak davası, o alacağın borçlusundan başka üçüncü kişiye karşı açılırsa, dava konusu alacağın mevcut olmadığından dolayı değil davalının davalı sıfatına sahip olmadığından ( sıfat yokluğundan, husumetten) dolayı reddedilir .(Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, Yetkin Yayınları, cilt I , Mart-2020, s 105) Taraf sıfatı( husumet) ‘na ilişkin emsal yargıtay ilamı; ”… Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davacıların davanın devamı sırasında hisselerini devrettiği, TTK’nın 555. maddesine göre davanın sonucunda elde edilecek tazminat doğrudan şirkete ödenmek durumunda olduğu, dolayısıyla tazmin edilecek zararın da şirketin zararı olduğu, şirketteki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan davacılar paylarına karşılık bir bedel alarak paylarına bağlanan tüm haklarını tazmin etmiş durumunda bulunduğu, bu durumda paya bağlı kâr ve zarar da karşılanmış olacağı, hisse senetlerini devretmek suretiyle pay sahipliği sıfatını kaybeden kişinin sorumluluk davası açma hakkı da ortadan kalkacağı, açılmış dava yönünden ise taraf sıfatı sona ereceği, (Yargıtay 11. HD.23/02/1989 tarih 1988/4114 esas 1989/1057 karar) buna durumda sorumluluk davasına devam edebilmek için pay sahipliği sıfatının davanın sonuna kadar korunması gerekmekte olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı, birleşen davalarda davacılar vekilleri temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleşen davalarda davacılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.”(Yargıtay 11.HD 5.6.2018, 13448/4280) Davaya konu somut olayda; yukarıda belirtildiği üzere davacının aktif dava ehliyetinin olduğu, … projesi Şantiye Danışmanlık ve Gözetim Hizmetleri sözleşmesinin dava dışı sigortalı … Gayrimenkul … A.Ş.’nin işveren, dava dışı … Temizlik … şirketinin yüklenici olarak düzenlediği,davalı vekili tarafından sunulan olay durum raporunda dava dışı …’un olay gün ve saatinde danışman personel olarak yer aldığı, bu kişinin hizmet döküm cetvelinin Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğünce mahkemeye gönderilmesi sonucunda yapılan tespit ile çalıştığı firmanın … Temizlik … A.Ş. olduğu ve bu haliyle destek personelini çalıştıran şirketin SGK kayıtlarında da görüleceği üzere dava dışı şirket olduğu, davalı … Güvenlik … Şti. ile dava dışı … Temizlik … A.Ş.’in grup şirketler içerisinde yer almış olsa dahi tüzel kişiliklerinin farklı olduğu ve ayrı tüzel kişiliğe sahip grup şirketler arasında alt-işverenlik ilişkisi dahi bulunduğunun ispatlanamadığı ve iş bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla; HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 59,30 TL’nin istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2021