Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/891 E. 2022/523 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/891
KARAR NO: 2022/523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/979
KARAR NO: 2020/78
DAVA TARİHİ: 05/09/2017
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/272 esas sayılı dosyasından 19/10/2016 günü saat 18:46’dan itibaren iflasına karar verildiğini, tasfiye işlemlerinin İstanbul Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasından yürütüldüğünü, davalı şirketin iflas etmesi üzerine müvekkil ile aralarındaki hizmet akdinden doğan alacakları ile ilgili 23/02/2017 havale tarihli dilekçe ile iflas masasına 93 kayıt sırasında alacak kaydı yapıldığını, müvekkilin 06/10/1993 tarihinden iflas tarihi olan 19/10/2016 tarihine kadar müflis şirket personeli olarak görev yaptığını, son aldığı ücretin 15.339,02 TL olduğunu, iflas nedeniyle hiçbir ihbar yapılmaksızın müvekkilin işine son verildiğini ve alacaklarının ödenmediğini, müvekkilin 23 yıl 19 güne tekabül eden kıdemine karşılık müflis şirketten toplam 153.121,95 TL alacağın bulunduğunu, iflas idaresi kararı ile kaydedilen 153.121,95 TL alacağın izin ücreti ve maaş alacakları olarak belirtilen 36.672,24 TL’lık kısmı belgelerin alacağı tevsik edici nitelikte bulunmadığı ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedildiğini, iflas idaresinin kararının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek davanın kabulü ile müvekkilin 36.672,24 TL’lık reddedilen alacağının da iflas masasına 1. sırada kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müflis … A.Ş.’nin İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/272 esas sayılı dosyasından verilen 19/10/2016 tarihli kararı ile 19/10/2016 tarihi itibariyle iflasına karar verildiğini, davacı tarafından 153.121,95 TL olduğu iddia edilen alacağının kayıt ve kabulü için iflas idaresine başvurduğunu ve iflas masasınca 93 kayıt numarası ile kayıt edildiğini, varlığı iddia edilen alacak ile ilgili olarak müflisin sorgusu alındığını, alacaklının beyanı, belgeleri, şirket kayıtları incelendiğini ve masaya kaydedilen alacağın 36.672,24 TL’lık kısmının reddine karar verildiğini, verilen kararın hukuka uygun olduğunu, davacının 06/10/1993 – 19/10/2016 tarihleri arasında davalı şirkette çalışmış olduğunu ve iş akdinin haklı sebeplerle feshedildiğini, davacıya davalı şirket tarafından çalıştığı süre boyunca ücretleri düzenli olarak/cdenmiş olduğunu, davacının ücret alacağı bulunmadığını, davalı şirket iflas etmiş olduğundan ücret garanti fonunun işçilere geriye dönük olarak en az 3 aylık maaşları tutarında ödeme yapıldığını, bu nedenle kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte ücret garanti fonuna müzekkere yazılmasını, işçiye herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapıldıysa miktarının sorulması ve ücret alacağı hesaplanırken ücret garanti fonundan yapılan ödeme miktarlarının düşülerek hesaplama yapılması gerektiğini, davacının yıllık izin ücretine ilişkin taleplerinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ihbar olunan şirkette yıllık izinlerin hak kazanılan yıl içerisinde kullanılmakta olduğunu, şirkette çalışan hiçbir işçinin ve davacının yıllık ücreti alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Davacı vekili iflas müdürlüğüne başvurusunda, müvekkilin toplam 153.121,95 TL işçilik alacağının iflas masasına kaydının yapılmasını ve 1. sıra alacak olarak ödenmesini talep ettiği ve talebinin … kayıt numarası ile kayıt edildiği, iflas Müdürlüğü davacının 23/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile 153.121,95 TL alacağın kayıt dilekçesi ile kayıt talebinde bulunduğunu ve … kayıt numarası ile alacağın kaydedildiğini, sıra cetvelinde alacağın 116.449,71 TL’lık kısmının kabulüne, 36.672,24 TL’lık kısmının reddine karar verildiğini bildirdiği, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü … sayılı yazısında, kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, …’ye 2016 Temmuz (12 gün) Ağustos (30 gün), Eylül (30 gün, Ekim (18 gün) aylarına ait toplam 90 güne karşılık 17.870,34 TL Ücret Garanti Fonundan ödeme yapıldığını ve kişinin 01/12/2016 tarihinde …’tan çektiğini bildirildiği, davalı müflis şirket ticari defter kayıtlarına göre, davalı müflis şirketin iflas tarihi olan 19/10/2016 tarihi itibariyle davacıya 153.121,95 TL borçlu durumda bulunduğu, yapılan hesaplamalara göre, davalı müflis şirketin iflas tarihi olan 19/10/2016 tarihi itibariyle davacıya 36.672,24 TL borçlu durumda bulunduğu, davacıya, davalı müflis şirketin iflas tarihinden sonraki tarih olan 01/12/2016 tarihi itibariyle ücret garanti fonundan 17.870,34 TL ödeme yapıldığı, bu ödeme sonrasında davacının davalı müflis şirketten 18.801,90 TL bakiye alacağı kaldığı ” gerekçesiyle, “Davanın kısmen kabulüne; davacı tarafından talep edilen 36.672,24 TL’nin (izin ücreti ve maaş alacağının) 18.801,90 TL’lik kısmının müflis şirketin iflas masasına imtiyazlı olarak birinci sıraya icra iflas kanununun 206/A maddesi gereğince kayıt ve kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müflis olması sebebiyle İİK 194. maddede yer alan düzenleme uyarınca öncelikle davanın durmasına karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini, hak kazanılan izinler o yıl içinde kullandırıldığından, ücretleri düzenli olarak ödendiğinden, izin alacağı ve ücret alacağı bulunmadığını, davacıya 2016 Temmuz (12 gün), Ağustos (30 gün), Eylül (30 gün), Ekim (18 gün) aylarına ait toplam 90 güne karşılık 17.870,34 TL’lik garanti fonundan ödeme yapıldığı tespit edildiğinden, bu ödemelerin o tarihlerdeki faiz oranına göre hesaplanıp asıl miktardan mahsup edilmesi gerekirken raporda bu yönde bir hesaplama yapılmadığından bilirkişi raporunda hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … İflas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu cevabı yazısına göre, davacı .. kayıt numarası ile iflas masasına 153.121,95 TL (98.307,66 TL kıdem tazminatı, 18.142,05 TL ihbar tazminatı, 9.601,67 TL temmuz 2016 bakiye maaş, 6.123,52 TL ağustos 2016 bakiye maaş, 6.123,52 TL eylül 2016 bakiye maaş, 2.823,52 TL ekim 2016 bakiye maaş, 12.000,01 TL izin ücreti) alacak kaydı yaptırarak tebligat masrafını yatırmış, iflas dairesince düzenlenen sıra cetvelinde alacağın (98.307,66 TL kıdem tazminatı ve 18.142,05 TL ihbar tazminatı toplamı) 116.449,71 TL’si kabul edilerek kalan 36.672,24 TL yönünden alacağı tevsik edici belge sunulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Sıra cetveli 08/08/2017 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve 03/08/2017 tarihli Karar Gazetesinde ilan edilmiştir. Davacı vekiline ise 18/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından tebligat masraf avansı yatırıldığından 15 günlük yasal sürenin tebliğ tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir. Davanın 05/09/2017 tarihinde yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/272 E. 2016/764 K. sayılı kararıyla… A.Ş’nin 19/10/2016 günü saat 18:46 itibariyle iflasına karar verilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 05/03/2020 tarihli 2017/994 E. 2020/1552 K. sayılı ilamıyla kararın onanmasına ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2021 tarihli 2020/1950 E. 2021/142 K. sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi neticesinde kesinleşmiştir. İİK’nun 195/1. maddesinde “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü yer almaktadır. İİK’nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nun 206/4 maddesi ise; “Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur: Birinci sıra: A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,…” şeklinde düzenlenmiştir.Mahkemece, davacıya ait SGK kayıtları, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünden davacıya ait kayıtlar celp edilerek, davalı şirket kayıtlarının da inceletilmesi suretiyle rapor alınmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; müflis şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, müflis şirket defterlerinde davacıya ait kayıtların yapılan incelemesinde davacının iflas tarihi olan 19/10/2016 tarihi itibariyle 153.121,95 TL alacaklı olduğu, 116.449,71 TL’sinin iflas idaresince kabul edildiği, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü … sayılı yazısına göre davacıya 2016 Temmuz (12 gün) Ağustos (30 gün), Eylül (30 gün, Ekim (18 gün) aylarına ait toplam 90 güne karşılık 17.870,34 TL ücret garanti fonundan ödeme yapıldığı, davacı tarafından işbu dava ile talep edilen 36.672,24 TL’den ücret garanti fonundan ödenen 17.870,34 TL düşüldüğünde bakiye alacağının 18.801,90 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporunun müflis şirket kayıtları, SGK kayıtları, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünden celp edilen belgelerin tetkiki ile tanzim edildiği, müflis şirket kayıtlarında da davacının toplam alacağının iflas tarihi itibariyle 153.121,95 TL olduğu anlaşılmakla, bu bedelin 116.449,71 TL’sinin iflas idaresince kabul edilmiş olması ve 17.870,34 TL’nin ise ücret garanti fonundan ödenmiş olması nazara alındığında, bakiye alacağın 18.801,90 TL olduğu hesap edilmekle, bu miktarın iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde davacıya ücret garanti fonundan yapılan 17.870,34 TL’lik ödemenin, o tarihlerdeki faiz oranına göre hesaplanıp asıl miktardan mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacının talep ettiği alacak kalemleri yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilmiş olup işlemiş faiz talebi bulunmadığından, ödenen bedellere ilişkin faizin hesaplanarak alacaktan mahsup edilmesi ise söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2022