Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/887 E. 2021/1311 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/887
KARAR NO: 2021/1311
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/91 Esas
KARAR NO: 2020/147
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
DAVA: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plaka … şase no’lu … aracın trafikte seyir esnasında 01/09/2016 tarihinde Baskı Plaka/Şanzıman hatası verdiğini aracın Van … servisine çekildiğini arızanın giderildikten sonra 29/04/2019 tarihinde aynı arıza uyarısının tekrarlandığını, garanti kapsamında olan aracın Van… servisine çekildiğini, bu arızaların 27.000Km ve 54.000 Km’lerde olduğunu, masrafların garanti kapsamından karşılandığını, 03/10/2019 tarihinde seyir halindeyken aracın aynı hatayı vermesi üzerine müvekkilinin aracı en yakın Fiat bayine çektiğini, bayinin aracın 60.000 km sınırını geçtiği için garanti kapsamına girmediğinin söylendiğini, aynı arızanın 3 defa tekrarladığını, 3. arızanın müvekkili tarafından karşılandığını, arızanın kronik bir hal aldığını, müvekkili açısından araçtan beklenen menfaati sağlanamayacağından aracın Van … Noterliği’nin 08/10/2019 tarih … yevmiye no’lu ihtarname çekildiğini beyanla dava konusu aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesini, değişimin mümkün olmaması durumunda aracın bedel iadesinin hesaplanarak ihtarname tebliğ tarihindin itibaren yasal faizi ile iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 6502 sayılı yasa anlamında “tüketici” sıfatının bulunmadığını, … plaka … şase no’lu … aracın ticari araç niteliğinde olduğunu bu nedenle dava yönünden tüketici mahkemelerinin görevsiz olduğunu, beyanla dava konusu aracın ticari nitelik taşıması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, ticari nitelik taşıyan satım ilişkisi uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, hak düşürücü nitelikteki yasal ihbar ve muayene yükümlülüğüne uyulmamış olması nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” … Dava ilk olarak İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi’nde açılmış, adı geçen mahkeme 02/01/2020 tarih ve 2019/1211 Esas 2020/1 Karar sayılı kararıyla davaya bakmaya görevli mahkemelerin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine davacı vekilinin talebi doğrultusunda dosya mahkememize tevzi olmuştur. Dava, 21/10/2019 tarihinde açılmış olup, davacı vekili tarafından dosyaya sureti sunulan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlenme tarihi 17/01/2020’dir. Davanın konusu TAZMİNAT istemi olmakla, davacı yan davalıdan mal takası terditli olarak ise bedel iadesi talebinde bulunmaktadır. Dosyanın görevsizlik kararıyla mahkememize gelmiş olmasının dava tarihine ve yargılama usulüne bir etkisi bulunmamakla, dava tarihi itibariyle yukarıda anılan yasa maddeleri kapsamında dava şartı olan arabuluculuk faaliyetine ilişkin süreç tamamlanmadan dava açılmış olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Görevli mahkeme aşamasında arabuluculuk dava şartı eksikliğinin giderildiği ve görevli mahkeme olan asliye ticaret mahkemesinde davanın esasını girilmeden , hatta mahkemesinde tevzi bile olmadan arabuluculuk işleminin tamamlandığı, İstanbul 8 Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iş bu dava dosyasının 06.02.2020 tarihli tevzi almış olduğu ve tevzi tarihinden çok önce arabuluculuk son tutanağının 17.01.2020 tarihinde düzenlendiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, … plakalı ticari aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmaması durumunda araç bedelinin 08.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ile davacıya iadesi istemine ilişkindir Davacı tarafça öncelikle İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi nezdinde dava açıldığından yargılamanın bu mahkemece yapıldığı ve 2019/1211 E 2020/1 K sayılı ilam ile H.M.K.114- 115 maddelerine göre dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair 02.01.2020 tarihinde karar verilmiş ve davacı vekilince 03.02.2019 tarihinde dosyanın kesinleştirme işlemlerinin yapılarak görevsizlik kararı gereği görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesi yönünde talep dilekçesi sunulmakla dava dosyasında verilen hükmün tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 28.01.2020 tarihinde kesinleşmiştir.Davacı vekilince dosyaya sunulan dava şartı arabuluculuk son tutanağın incelenmesinde, arabuluculuk süresinin başladığı tarih 06.01.2020, arabuluculuk süresinin bittiği tarih 17.01.2020, sonuç tutanağı düzenlendiği tarih 17.01.2020 olarak ve tutanakta ticari satım konusu malın ayıp nedeniyle aynı nitelikte sahip yenisi ile değişimi veya bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesi istemiyle isti,nafa konu olan uyuşmazlık konusunda arabuluculuk sonucu da tarafların anlaşamadığı belirtilmiştir Yukarıda belirtilen görevsizlik kararından sonra dava dosyasının İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesine 06.02.2020 tarihinde tevzi edildiği anlaşılmakla, Mahkemece yapılan yargılama ile ”Dava, 21/10/2019 tarihinde açılmış olup, davacı vekili tarafından dosyaya sureti sunulan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlenme tarihi 17/01/2020’dir. Davanın konusu TAZMİNAT istemi olmakla, davacı yan davalıdan mal takası terditli olarak ise bedel iadesi talebinde bulunmaktadır. Dosyanın görevsizlik kararıyla mahkememize gelmiş olmasının dava tarihine ve yargılama usulüne bir etkisi bulunmamakla, dava tarihi itibariyle yukarıda anılan yasa maddeleri kapsamında dava şartı olan arabuluculuk faaliyetine ilişkin süreç tamamlanmadan dava açılmış olduğundan ‘ gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiş olup istinafa iş bu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davadan önce arabulucuya başvuru şartı, davanın mahkemelerde açılıp görülmesine yönelik olarak düzenlenen özel bir dava şartıdır. Mahiyetleri gereği özel dava şartları 6100 Sayılı HMK.nun 114. maddesinde düzenlenen genel dava şartlarından önce incelenmesi gerekmektedir. TTK’nun 5/A maddesindeki düzenlemeye göre, “Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. “6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A/2. maddesinde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’ nun 4. maddesinde belirtilen uyuşmazlıklardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.Somut olayda; ticaret satım konusu malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmaması durumunda satış bedelinin faiziyle birlikte iadesi istemli davada, davacının davasını görevsiz mahkemede (Tüketici Mahkemesi ) açtığı, mahkemece Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesinden sonra, dosyanın görevli mahkemeye tevzi edilmeden önce (06.02.2020 tarihinden önce) 17.01.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağı düzenlenmiştir. Bu haliyle 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin Birinci fıkrası uyarınca ticari davalarda aranan, arabulucuya başvuru şartının yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/3187 Esas, 2021/762 Karar sayılı ilamında; “… dava açılmadan önce arabuluculuğa hiç başvurulmamış olması ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup arabuluculuğa başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır. Somut olayda istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesince davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk yasası gereklerini “anlaşmazlık tutanağının getirilmesi” istemek yasanın uygulanmasındaki amaca da uygun düşmeyeceği ve HMK.’nun 115/3 maddesine göre dava şartı yokluğundan red kararı verilmesinin yerinde olmadığı …” şeklinde bozma ilamı nazara alındığında, davanın esasına girilmeden önce görevsiz mahkemede sunulan arabuculuk tutanaklarının ilk derece mahkemesince nazara alınmadan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermesi yerinde görülmemiştir. HMK.nun (Değişik:22/07/2020-7251/35md.)353/1-a6 maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2020/91 Esas, 2020/147 Karar ve 20/02/2020 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye Gelir Kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya İadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2021