Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/878 E. 2021/718 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/878
KARAR NO: 2021/718
KARAR TARİHİ: 30/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/426 Esas
KARAR NO: 2020/447
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 30/06/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin … sicil no ile kayıtlı olduğu, 01/10/1999 tarihinden beri İkitelli … Mahallesi … …Kısım … Blok No:… İkitelli/Başakşehir/İstanbul adresinde faaliyet gösterdiğini, şirketin sermayesinin 6.260.000,00 TL olduğunu, şirket hissedarlarının … ve … oldukları ve …’in münferiden yetkili olduğunu, ülkede son birkaç yıldır meyana gelen olumsuzluklar ve oluşan genel ekonomik kriz nedeniyle pek çok firmanın finansal açıdan sıkıntı yaşaması sonucu faaliyetine devam edemez hale gelerek iflas ettiğini, müvekkilinin de alacaklı olduğu ticari ilişkisinin devam ettiği şirketlerin aynı sıkıntıları yaşaması nedeniyle alacak tahsilatlarında meydana gelen güçlük ve gecikme, müvekkilinin de finansal açıdan sıkıntı yaşamasına ve borç ödemelerinde temerrüde düşmesine yol açtığını belirterek İİK.287.maddesi uyarınca şirket hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, konkordato teklifine ilişkin olarak prosedürün işletilmesi kapsamında şirkete bir yıl süre ile kesin mühlet verilmesini, komiser tayinine ve sürecin yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” … Tüm dosya kapsamına göre borçlunun projedeki ödeme teklifinin iflasa nazaran alacaklılar açısından daha avantajlı olduğu ve ayrıca teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklan ile ziyadesiyle orantılı olduğu kanısına varıldığı, ilgili (firmalara olan borçlar toplamı 2020/2021/2022 yıllan arasında toplamda 3 yılda 2020 yılının Nisan ayında başlamak üzere her yıl eşit taksitlerle ödeneceği belirtildiği, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 33 olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 33 alacağın 10.211.436,72 TL olduğu, 16/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısında alacaklıların 19 alacağın toplamı 9.339.090,59 TL olduğundan İİK m. 302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu dikkate alınmış Konkordato talep edenin İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, İİK. m. 206 birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçların ifası bakımından yeterli teminat sağlandığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden Harçlar Kanununa ekli bir sayılı tarifeye göre, konkordatonun tasdikine karar verilmesi halinde davacı şirketin, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,27 oranında, yapılandırma sonunda rehinli alacaklara ödenmesi gereken para üzerinden binde 1,13 konkordato tasdik harcı yatırıldığı konkordato sonrası oluşan borçlar için de taşınmazın teminat olarak gösterildiği dikkate alınarak şirketin mevcut durumuna göre konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştirildiği, böylelikle konkordato projesinin gerçekleşmesi için İİK’nun 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu nazara alınarak, mahkememizce konkordato projesinin tasdikine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Asli Müdahil … Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; alacaklılar toplantısı sırasında konkordato projesini kabul etmeyen aralarında iş bu bankanında bulunduğu çekişmeli alacağı bulunan alacaklıların gerçek alacak tutarlarının nisapta dikkate alınması halinde çoğunluğun sağlanmayacağı, İİK 305 maddesi uyarınca adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması gerektiği, borçlunun iflası halinde ise alacaklı konumundaki bankanın eline geçebilecek meblağın fazla olacağı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. Konkordato yapılış biçimine göre tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato olarak üçe ayrılmaktadır. Somut dosyada talep, vade- tenzilat konkordatosu olup, alacaklardan alacaklarından % 20 tenzilat yapmaları ve tenzilat yapılan %80 alacaklarını da konkordatonun mahkemece onaylanmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl içinde 3’er aylık eşit taksitler halinde ödemeyi talep etmektedir. 2004 sayılı İİK’nun 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154.maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda; konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nun 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu Başakşehir/İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olup, dava görevli mahkemede açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi, 114/1.f bendi, 6098 sayılı TBK’nun 504. maddesi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Dava dilekçesine ekli Bakırköy … Noterliği’nce düzenlenen … yevmiye 06.03.3018 tarihli vekaletnamede davacı vekili Av. …’ın yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Dairemizce 31.03.2021 tarihli karar ”… İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına ilişkin dosyada 27.07.2020 tarihli gazete ilanı bulunmasına rağmen, Basın İlan Kurumuna mahkemece yazı yazılmış ise de; resmi ilan portalında ilan yapıldığına dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Gerekçeli karar Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında ilan edilmiş ise evraklarının dosya içerisine konulması, aksi halde gerekçeli kararın İİK’nun 306/son maddesi uyarınca anılan yerlerde ilan ettirilmesi, istinaf süresinin beklenmesi, bu arada istinaf dilekçe/dilekçeleri sunulması halinde dosyaya eklenmesi gerekmekle; HMK m. 352/1,ç uyarınca dosyanın İlk derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilerek belirtilen eksikliğin giderilmesi ” amacıyla HMK’nun 352.maddesi gereğince dosyanın Mahkemesi’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE” dair karar verilmiştir. Mahkemece, dairemizce verilen karar sonrasında 27.07.2020 tarihinde Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilanların yapıldığına dair gazete ilan bilgileri dosya arasına alındığı belirtilmiş ve bu yönüyle eksikliklerin tamamlandığı anlaşılmıştır. Davacı/borçlu şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … ticaret sicil numarasında işlem görmekte olup, davacı şirketin esas sermayesi 5.634.000,00 TL olup, faaliyet konusunun elektrik devrelerinin anahtarlanması, korunması ve elektriğin kontrol ve dağıtımına ilişkin cihazların imalatı şeklinde olduğu belirtilmektedir. Davacı şirket hakkında 07.05.2018 tarihinde 3 ay süreyle geçici mühlet kararı, 07.08.2018 tarihinden başlamak üzere geçici mühlet kararı 2 ay süre ile uzatılmasına dair 02.08.2018 tarihinde karar verilmiş, 04.10.2018 tarihli karar ile davacı şirket hakkında 04.10.2018 tarihinden itibaren bir yıl süre ile kesin mühlete, 20.09.2019 tarihinde 04/10/2019 tarihinde sona erecek olan 1 yıllık kesin mühletin 04/10/2019 tarihinden başlamak üzere 6 ay süre ile uzatılmasına ve 14/07/2020 tarihinde yapılan duruşmada ise konkordatonun tasdikine karar verilmiştir.Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir.2004 sayılı İİK’nun alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. maddesi:”Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir.Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.Konkordato projesi;a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya
b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298. madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.”Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. maddesi;”302. madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır.a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).c)Konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması,d)206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302. maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334).İİK’nun 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./ Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.)Konkordato komiser heyeti tarafından 07/11/2019 tarihli çekişmeli alacak raporu sunulmuş, mahkemece çekişmeli alacaklar yönünden ; 03.03.2020 tarihli ara karar ile ”…. maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecek şekilde sınırlı inceleme ile tespit edilen veriler doğrultusunda münhasıran alacaklının konkordatoya katılım sürecine ilişkin olarak, İİK’nun 302/6 maddesi gereğince çekişmeli alacaklara ilişkin; Alacaklı … A.Ş.’nin konkordato nisabında alacağının 11.335,80 TL olarak HESABA KATILMASINA,” 18.02.201 tarihli arar karar ile ”…Alacaklı… A.Ş.’nin konkordato nisabında alacağının 242.794,12 TL olarak HESABA KATILMASINA, 28.01.2020 tarihli arar karar ile ”..Alacaklı … A.Ş.’nin konkordato nisabında alacağının 42.721,46 TL olarak,” .hesaba katılmasına dair karar verilmiştir. İstinaf yoluna başvuran alacaklının istinaf hakları olup olmadığına ilişkin inceleme; 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. …, Doç. Dr. … Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. Davaya konu somut olayda ise; 19.02.2020 tarihli alacaklılar toplantısına 38 alacaklının katıldığı, 23 alacaklının olumlu oy kullandığı, 1 alacaklının (… Bankası) red oyu kullandığı, iltihak süresi ve sonrasında rapor tanzim edilene kadar İİK 302 maddesi uyarınca alacakların toplam sayısının %52, alacaklarının yarısını aşan çoğunluk sayısının 77 ,toplam kabul nisap sayısının 91 adet olduğu ve alacakların toplam miktarı 30.079.552,85 TL, alacaklıların toplam miktarının yarısını aşan miktarın 15.039.778 TL, gerçekleşen alacak miktarının 15.862.975,94 TL olup bu haliyle İİK 302 /3 maddesi uyarınca belirlenen çoğunun gerçekleştiği yönünde 04.03.2020 tarihli heyet raporu mahkemeye sunulmuş ve istinaf yasa yoluna başvuran alacaklının red oyu kullandığı belirtilmiştir. Konkordato ilanı tarihinden itibaren 15 gün içinde kaydettirilen alacaklılara borçlu tarafından itiraz edildiğinde bu alacaklar çekişmeli alacak sıfatını almaktadır. Konkordatonun tasdikine karar veren ticaret mahkemesi, borçlu tarafından kabul edilmeyen ve çekişmeli alacak olarak kabul edilen alacaklıların haklı olup olmadığına karar veremez (Kale, Öztek -Konkordato şerhi m.308 /b,s.574;Akil, Adi Konkordato s.220) Asliye ticaret mahkemesi çekişmeli alacağa ilişkin yapacağı inceleme sonucunda alacak nisabının dahil edilip edilmeyeceğini, dahil edilecek ise miktarının belirlenmesine ilişkin yaklaşık ispat düzeyindeki ölçü ile karar verecek olup alacağın ihtimal dahilinde değerlendirirse çekişmeli alacağı nisaba dahil edilmesine karar verip bu yönden hesaplama yapılıp inceleme yapılacağı gibi aksi durumda ise çekişmeli alacak nisaba dahil edilmeyecektir. Mahkemece atanan Komiser Heyeti tarafından ibraz edilen 13/03/2020 tarihli tasdike ilişkin nihai raporda ,şirketin 31.12. 2019 tarihi itibarı ile mevcut ve alacak toplamının 52.288.709,30 TL, şirketin kısa ve uzun vadeli borçları toplamının 39.269.281,28 TL olup şirketin kayıtlı değerlere göre öz varlığının 13.019.428,08 TL olduğu, 31. 12.2019 tarihi itibarı ile rayiç belirlemelere göre özvarlık (+)4.164.911,394 TL olarak hesaplanarak alacaklardan %20 tenzilatı yapması ve bu tenzilat yapılan %80 alacaklının da konkordatonun mahkemece onaylanmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 15.06.2020 tarihinden başlamak üzere 4 yılda 3’er aylık eşit taksitlerle ödeme teklifinde bulunulduğu, şirketin özel sektöre yapılan satışlarda 2018 yılında oranla 3,5 kat artış gerçekleştirerek daha hızlı nakit akışı sağlandığı, satışın artırılması için yurtdışı ve yurt içinde bayilikler verildiği, mevcut 18.057.375TL tutarında alacak ve sipariş avansının bulunduğu bu alacaklarının tahsili için ivedilikle hukuki yollara başvurulacağı, şirketin halihazırda 18.057.375 TL alacağının bulunduğu şirket verilerine göre toplam patent değerinin 2.500.000 Euro olduğu, yabancı ülkedeki şirketlerle teknoloji transferi sözleşmeleri imzalandığı, şirket hakkında iflas kararı verilmesi halinde şirketin stoklarının ve duran varlıklarının da rayiç değerlerinin açık artırma ile %50’si oranında satılacağına muhtemel olduğu, patent ile ilgili yaptığı çalışmaların ederinin iflas halinde şirketin çalışarak elde edeceği faydadan çok daha az bir tutar ile paraya çevrileceğini muhtemel göründüğü, dolayısıyla borçlunun muhtemel bir iflası halinde mal varlığının daha düşük değerden satılması söz konusu olacağından şirketin borçlunun projedeki ödeme teklifinin iflasa nazaran alacaklar açısından daha avantajlı olduğu ve konkordato projesi’nin 302 maddesinde öngörülen çoğunluğu sağladığı belirtilerek projenin tasdiki konusunda olumlu görüşlerinin bulunduğuna dair komiser heyet raporu tespiti bulunmaktadır. Alacaklının alacağının konkordato nisabına eksik dahil edildiği itirazı yönünden; borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nun 302/6. maddesinde; gereği çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Diğer bir ifade ile mahkemece çekişmeli alacaklar hakkında verilecek karar, çekişmeli olan alacağında projeye dahil edilip edilmemesi ve konkordato kapsamında alacaklıya oy hakkı tanınıp tanınmayacağını dolayısıyla İİK’nun 302 maddesinde yer alan nisapların sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi için önem arz etmektedir. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamına göre müdahil alacaklının alacağı ile birlikte bir kısım alacaklıların alacakları, borçlunun talep edilen miktarların tamamını yada bir kısmını kabul etmemesi sebebiyle çekişmeli hale gelmiştir. Mahkemece çekişmeli alacaklara ilişkin olarak 14.06.2019 ve 03.03.2020 tarihleri arasında taleplerle ilgili olarak ara kararlar ihdas etmiştir. Raporda kısmen yada tamamen kabul edilmeyen alacaklıların alacakları çekişmeli hale geldiğinden raporda öngörülen alacakların nisaba dahil edilip edilmemesi yönünde karar verilmesi için müdahil alacaklılar ile birlikte bir kısım alacaklılar tarafından mahkemeye talepte bulunulması üzerine mahkemenin verdiği ara kararı ile maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek üzere bu hususta karar verildiği anlaşılmakla İ.İ.K’nın 302. maddesinde yer alan nisapların kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sonuç olarak; İİK 305. Maddesinde düzenlenen tasdik şartları incelendiğinde; projenin kabulü için İİK’nun 302. maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunu gerçekleştiği, komiser heyeti tarafından hazırlanan tasdik raporunda, alacaklılar yönünden teklif edilen tutarın, iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, tasdik için İİK 305. maddesindeki tüm koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla mahkemenin davacı şirket yönünden konkordatonun tasdiki kararında bir isabetsizlik görülmemiş ve alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınan 148,60 TL’nın başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınan 54,40 TL’nın istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İİK 308/a maddesi gereğince kararın tebliğinden on günlük süre içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30.06.2021