Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/79 E. 2021/302 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/79
KARAR NO: 2021/302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2018/1001 Esas (Derdest)
ARA KARAR TARİHİ: 11/12/2020
2018/12 İFLAS DOSYASI
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … Bankası A.Ş. vekili tarafından davalı müflis şirket aleyhine iflas idaresince red edilen 213.237.904,93 TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemli açılan davada, ikinci alacaklılar toplantısına katılma kararı verilmesini talep etmiştir.İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1001 E. sayılı 06/10/2020 tarihli ara kararı ile “Davacı vekilinin ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebinin kabulüne, davacı … Bankası A.Ş.’nin 213.237.904,93 TL alacağı ile sınırlı olmak üzere davalı müflisin yapılacak ikinci alacaklılar toplantısına katılmak üzere izin ve yetki verilmesine, kararın bir örneğinin İstanbul Anadolu … İflas Müdürlüğüne gönderilmesine ” karar verilmiştir. Ara karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2020 tarihli ara kararı ile “Her ne kadar Mahkememizce davacının talebi üzerine 06/10/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin davalı müflisin ikinci alacaklılar toplantısına 213.237.904,93 TL alacak nispetinde ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına karar verilmiş ise de, dava dosyasının incelenmesinde davalı müflisin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmelerini imzaladığı belirlendiğinden iş bu ara kararından dönülerek davacı vekilinin ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebinin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle, “Mahkememizce 06/10/2020 tarihinde verilen davacı bankanın müflis şirket ikinci alacaklılar toplantısına katılmak kararının davalı müflisin genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış bulunduğundan ikinci alacaklılar toplantısına katılma kararının kaldırılmasına,” karar verilmiştir. Bu karara ilişkin davacı vekilinin itiraz ederek ikinci alacaklılar toplantısına iştirak yetkisinin yeniden verilmesi talebi üzerine, bu kez duruşma açılarak 09/12/2020 tarihinde “davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına ilişkin mahkememizce verilen tedbir kararına itirazın reddine” karar verilmiş ve 11/12/2020 tarihli gerekçeli ara kararı ile “Kefilin iflas etmesi halinde müflisin kefil olduğu borcun vadesi gelmemiş olsa yani asıl borç muaccel olsa bile alacaklı alacağını kefilin iflas masasına yazdırabilir. Bu itibarla mahkememizce davacı bankanın dava konusu edilen alacak miktarı ile sınırlı olmak koşulu ile ikinci alacaklılar toplantısına katılması konusunda verilen karar dosya içeriğine ve usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı iflas idare vekilinin itirazının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle “Davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına ilişkin mahkememizce verilen tedbir kararına itirazın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davacının 2.alacaklılar toplantısına katılması yönünde 06/10/2020 tarihinde tedbir kararı verdiğini, bu karara itiraz edilmesi üzerine 22/10/2020 tarihli ara karar ile tedbir kararının kaldırıldığını, bu karara davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın mürafalı olarak incelenmesine karar verilip 09/12/2020 tarihli mürafa incelemesinde “davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına ilişkin mahkememizce verilen tedbir kararına itirazın reddine” şeklinde ara karar verildiğini, mahkemenin daha önce itiraz üzerine tedbirin kaldırılması yönünde bir karar verdiği halde sanki böyle bir karar verilmemişcesine “davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına ilişkin mahkememizce verilen tedbir kararına itirazın reddine” şeklinde bir karar vermesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ortada itiraz üzerine kaldırılmış yani mevcut olmayan bir tedbir kararı söz konusuyken tedbir kararına itirazın reddine karar verilemeyecek olup usulen ancak yeniden tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davacının kayıt kabul davasına konu ettiği alacağın kefaletten doğması nedeniyle ve dava dışı asıl borçlunun asıl alacak sebebiyle İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/582 E. sayılı dosyasında asıl alacağın 191.584.593,64 TL olduğuna karar verildiğinden, kefilin asıl borçludan daha ağır şartlarla ve daha yüksek tutarla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, asıl alacaklı bile 191.584.593,64 TL ile sorumlu iken kefilin 213.237.904,93 TL ile sorumlu tutularak bu miktar üzerinden ikinci alacaklılar toplantısına katılma kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İİK.202.md.si “Müflisin kefil olduğu borçlar vadesi gelmese bile masaya zimmet olarak kaydolunur.” düzenlemesi ile müflisin kefil olduğu borçların alacak olarak değil sadece zimmet olarak kayıt edileceğini, bu durumda ise İİK.235.md.sinde 1.fıkrasında düzenlenen ikinci alacaklılar toplantısına katılma kararı verilemeyeceğini, İİK.219.md.sinin 5.bendi “…alacaklıların ilk içtimaa gelmeleri ve müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada hazır bulunmaya hakları olduğu…” ifadesi ile ilk alacaklılar toplanmasına alacaklıların katılabileceğinin, maddede sayılan müşterek borçlular, kefiller ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada hazır bulunabileceklerinin düzenlendiğini, 219/5.md.’de İİK.202.md.de açıklanan müflisin kefil olduğu borçlara atıfta dahi bulunulmadığını, kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu beyanla İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2020 tarih ve 2018/1001 E. sayılı ara kararının kaldırılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İstinaf incelemesine konu karar; davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karardır. İİK 235/1 maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.”, İİK 302/6 maddesinde “Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.” hükümleri yer almaktadır. İİK 237. maddesinde iflas idaresinin, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232. maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan, 235. maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanları ikinci toplantıya ilanla davet edeceği belirtilmiştir. Alacakları tamamen reddedilmiş olan alacaklılar, ikinci alacaklılar toplantısına katılamaz. Fakat, alacağı tamamen reddedilen alacaklının süresi içinde sıra cetveline itiraz davası açmış olması halinde, bu sıra cetveline itiraz davasına bakan ticaret mahkemesi, davacı alacaklının alacaklılar toplantısına katılması hakkında karar verebilir. 6100 sayılı HMK’nun 341. maddesinin 1. fıkrasında; ilk derece mahkemelerinin verdiği nihai kararlar, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. İİK 235/1 maddesinde kayıt kabul davası sırasında, ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebi hakkında verilecek kararlara yönelik yasa yolu düzenlenmemiştir. Ayrıca atıf yapılan İİK 302/6 maddesinde verilecek karara karşı da yasa yolu açık değildir. Mahkemece bu kapsamda verilen kararlar kesindir. İkinci alacaklılar toplantısına katılma isteği hakkında verilen karara itiraz edilmesi üzerine verilen ve istinaf yolu açık tutulan karar, nihai karar olmadığı gibi ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar da olmadığından, HMK’nun 341. maddesinde belirtilen istinaf yolu açık kararlardan değildir. İstinaf yolu kapalı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kararda istinaf kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi ise istinaf kanun yoluna başvurma hakkı tanımayacağından, HMK’nun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1001 E. sayılı 11/12/2020 tarihli ara kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafça yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için davalı tarafça yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/03/2021